Ramazan Bayramı henüz bitmesine rağmen Kurban Bayramı’nın konuşulmaya başladığı şu günlerde daha önce de defalarca yaşanan sıkıntıları gazetemiz aracılığı ile paylaşan Vanlı et üreticileri bir kez daha ses yükseltti. Van’ın özellikle kırmızı et üretimi konusunda ciddi bir stoğu olmasına rağmen ısrarla Avrupa’dan et ithal edilmesinin Vanlı üreticiye hakaret olduğunu söyleyen üreticiler, vatandaşın pahalı et yemesi nedeniyle de oldukça öfkeli. Etin az ve pahalı olduğu dayanağı arkasında durup, ülkeyi ithal ete yönlendiren zihniyeti kınayarak halkı gerçekleri görmeye çağıran Van Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz ellerinde gerekli stoklarda et olduğunu, ülkenin kırmızı et konusunda dış ülkelere bağlı olmadığını ve etin ülkemizde diğer ülkelerdeki kırmızı etlerden daha ucuz olduğunu söyledi.

 

Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz ile birlikte üreticilerin de söz aldığı röportajımızda üreticiler etlerin ellerinde kaldığını Kurban Bayramı’na az bir zaman kala tüketicileri uyararak etin ucuz olduğunu kuzu ve koyun gibi küçükbaş hayvanların fiyatlarının çok uygun olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili açıklamalar da bulunan Yılmaz etin ellerinden çıktıktan sonra ki pazar fiyatını kontrol edemediklerini gerekli tedbirler alınacağı takdirde et piyasasının iyileşeceğini söyledi.

 

YILIN 12 AYI AHIRDA GEÇİYOR

 

Memleketimizde ki halk gibi yılın 12 ayını ahırda geçiren ve hastalıklarla mücadele eden başka bir kesim olmadığını belirten Yılmaz “İthal et konusunda şu anda dillerde dolaşan bir senaryo var. Bazı insanlar kendilerini ön plana çıkarmak için etin pahalı olduğu iddiası arkasında durup, ‘Eti ithal edelim’ fikrini çıkardılar. Hâlbuki bu tür insanların da ülkeyi pek düşündüğünü söyleyemeyiz. Biz insanlarımızın eti ucuz yemesini istiyoruz bahanesi ile et ihtiyacı var fikrini ortaya çıkardılar. Bizlerde istiyoruz insanlarımızın eti ucuz yemesini tabi ki fakat bizler üretici olarak eti sattıktan sonra piyasaya hangi fiyatla çıktığını kontrol edemiyoruz. Bizim üreticimiz gibi gece gündüz bir çaba içerisinde, ülkesi ve vatanı için yılın 12 ayını ahırda geçiren, ülkenin, memleketin et ihtiyacını karşılamak için hastalıklarla mücadele eden bir başka kesim yok. Asıl amaçları ön plana çıkarak kendisini iyi göstermek isteyen şahıslar kalkıp hali hazırdaki yönetimi veya hükümeti kandırarak, ithal et fikrini öne sürüyor. Hâlbuki Türkiye’nin de böyle bir sıkıntısı yok. Bizler Türkiye’nin tüm illerinde hizmet sunan birliklerdeniz. Diğer illerdeki odalarla da birliklerle de istişare altındayız etin ne pahalı hale gelecek bir durumu ne de dışarıdan alınmaya itecek yetersizliği vardır. Kurban Bayramı da yaklaştı. Bu yüzden de hazırlıklarımız sıklaştı ve Kurban Bayramı için gerekli olan et üretimini sağladık. Hayvanlarımız da Vanlı hemşerilerimizin Kurban Bayramı’na yetecek kadar mevcut.” dedi.

 

“ELİMİZDEKİ EN PAHALI ET 15 TL”

 

Kasapların ve perakende et satan iş yerlerinin denetim altında tutularak önümüzde ki Kurban Bayramı’nda herkesin eti sofrasında görmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz “2009’dan bu yana et fiyatları konusunda bir değişim olmadığı gibi o yıllardaki fiyat artışının %10’u kadar bile bir artış gözlemlenmedi. 2010 ve 2011 yılları içerisinde et fiyatları yükselerek 16 ile 17 TL arasında değişti. Fakat bu yıl ki etin 15 TL’lik fiyatına pazarlık payını da eklediğimizde et 13 TL gibi küçük bir Mevla ile vatandaşlara ulaşıyor. Sanki bizim ülkemizde her şey çok mu ucuz da et pahalı? Bir etin bir kilogramlık maliyeti üzerine biz eti 15 TL’ye satıyorsak benim eti sattığım markete eti 30 TL’ye satma deme gibi bir lüksüm yok. Eğer bununla ilgili bir şikâyet varsa ki var. Denetimler sık tutulmalı çünkü önümüzde ki Kurban Bayramı’nda durumu iyi olmayan vatandaşlarımız da, etin kilogram fiyatına 30 TL veremeyecek olan vatandaşlarımız da eti yemeli. Biz eti 15 TL gibi bir fiyattan satıyoruz bu konuda da tüketicinin bizim yanımızda olmasını istiyoruz. Tüketicinin bizi savunmasını, haksız yere ithale mahkûm edilmemeyi istiyoruz. Bizler yani et üreticileri en sağlıklı bir şekilde etlerimizi üretip tüketiciye ulaştırıyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bugünlerde etin pahalı olduğuna dair duyumlarda alıyoruz ama açık konuşmak gerekirse bizim sattığımız etin en pahalısı 15 TL’dir. Buda vatandaşlarımız tarafından bilinsin. Eğer ki pahalı et alıyorsanız gözünüzü açın, gereken yerlerde hakkınızı arayın.” diyerek ekledi.

 

ET BOL İÇİNİZ RAHAT OLSUN

 

Tüm üreticilerin et konusunda hep birlik olduğunu ve eti ucuz sattı diye Antalya’da bir birlik başkanının çeşitli tehditler aldığını dile getiren Yılmaz “Bizim fiyatlarımız standarttır. İster Çanakkale’de olsun ister İstanbul’da et fiyatı 3-5 kuruş farkla aynıdır. Tüm Türkiye’ye yetecek kadar da et olması ayrı bir konudur. Şu anki et miktarı gerçekten halkımızı tatmin edecek durumda. Üreticiler tüketiciye yetecek kadar eti Türkiye’de üretiyor. Bizler üretici olarak tüm üreticiler adına konuşuyorum hem fikiriz ve aynı durumdayız. Etin fiyatlarının yükselmesine de gerçekten karşıyız. Şöyle de bir durum var ki et bizden çıktıktan sonra A Firma’sı onu bu fiyata satıyor, B Firma’sı onu bu fiyata satıyorsa bu konuya müdahale etmek bizi aşıyor. Bunlar denetleme kolları tarafından yapılmalı sonuçta bizim buradan yapmak ve tüketiciyi uyarmak istediğimiz konu eti 15 TL’ye perakendecilere satıyor olmamız. Çok yakın bir zamanda Antalya ilinde yerel gazetede yayınlanan bir habere göre et market açarak eti ucuzdan satan bir üretici birliği başkanımız tüm AVM ve et firmalarından tehdit almış. Bu gibi tehlikelere ve risklere rağmen bile ne ülkemizi et konusunda dışarı muhtaç ederiz ne de tehditlere göz yumarız.” dedi.

 

SAKATATLAR BİZDEN DEĞİL!

 

Kasaplara et satıldıktan sonra onların satışlarında etin fiyatını iki katına çıkarmalarının Üretici ile ilgisi olmadığını belirten Yılmaz “Biz Kırmızı et Üreticileri Birliği olarak fırsatçılara göz açtırmayız. ‘Hayvanları bugün satma, bugün kesme haftaya zam geldikten sonra sat’ diyen kendini bilmez üreticilere izin vermiyoruz vermeyiz de. Vatandaşı kimse yanıltmasın kırmızı etin fiyatı da miktarı da uygun. Ben her gün et satıyorum. Hesabımızı, kitabımızı tutarak eti ucuz bir şekilde vatandaşlara ulaştırıyoruz. Bugün de sattığımız etin kilogram fiyatına 14 TL aldık. Üstüne bir de sakatatlarını ayriyeten biz ona veriyoruz yani onlar için herhangi bir ücret almıyoruz. Koyun etinin piyasada şu an ki fiyatı 13 TL, kuzu etinin piyasada ki fiyatı 15 TL’dir. Eğer ki hak yemeye düşkün olan, kendini bilmeyen bazı kasaplar gidip de 15 TL’ye aldığı eti 30 TL’ye satıyorsa tekrardan söylüyorum üreticinin hiçbir günahı yoktur. Bizlere gelen eleştirilerin yarısı kadar bunların üzerinde durulursa ve konuşulursa piyasa ciddi derece de düzelecektir. Son zamanlarda da halkımızın Meydan diye tabir ettiği et pazarında da kesimler oluyor ve hayvan artıkları yol kenarlarına bırakılıyormuş. Bu olaylardan sonra da gözler biraz bize döndü fakat bizim bu olaylarla ilgili hiçbir alakamız ve bilgimiz yoktur. Bizlerin bildiği tek şey hemşerisi temiz bir et yesin diye kırmızı et üretip satmaktır. Ben Ramazan Ayı’ndan önce de bazı konuşmalar yapmıştım ve orada da değindiğim konulardan bir tanesi etin ucuzluğu ve bolluğuydu.” dedi.

 

ÜLKEYİ AVRUPA’YA MAHKUM ETMEYİN

 

Herkesi üreticin çatısı altına toplayarak, ithalden kaçınılması gerektiğini belirten Sabri Yılmaz “Son olarak söylemek istiyorum ki ister Van’dan ister başka bir ilimizden bize 1000 tane koyun kes deseler biz kesip hazır ederiz. Gerek bir birlik başkanı olarak gerek bir üretici olarak bunu burada iddia ediyorum. Bizim söylediğimiz sözler somut ve arkası dolu dolu olan sözler. Yarın bize sorduklarında eğer biz iddialarımızın arkasında durmayacaksak kimseyi meşgul etmeyiz. Buradan bütün Van halkına gerekirse bütün Türkiye vatandaşlarına sesleniyorum. Ülkemizi Avrupa’ya mahkûm etmeyin, üreticiye kulak verin, sizi üreticinin çatısı altına, üreticinin güvencesi altına davet ediyorum. Hiç kimse bilmediği ve görmediği malı satın almak, kullanmak istemez. Eğer sizlerde aldığınızın ne olduğunu nasıl bir kalitede olduğunu bilerek ve aldığınız yere güvenerek almak istiyorsanız, tanımadığınız dış ülkelerin etlerini almak yerine belki bir köylünüz olan, hemşeriniz olan Ahmet’in, Mehmet’in sattığı eti alın.” diyerek sözlerini noktaladı.


Ömer Faruk TOKTAŞ/Şehrivan ÖZEL

Editör: TE Bilisim