Haftanın maskeli süvarileri

Seçim yarışının başladığı şu günlerde partiler seçim gerginliğinden fazlasıyla nasibini alıyor. Önce Hüda-Par ile BDP arasında başlayan gerginlik ardından AK Parti adayı Osman Nuri Gülaçar’ın taşlı sopalı saldırıya uğraması ile devam etmişti. Sonrasında ise gerginlik arttı. BDP dışındaki partiler sokakta yürürken bir dizi önlemler alırken AK Partili tüm siyasetçilere zırhlı korumalar ve özel güvenlikler eşlik etmeye başladı. Fakat bu da seçim sürecindeki gerginliklerin önüne geçemedi maalesef. Örneğin daha sokağa ilk çıktığı gün taşlandı Saadet Partisi’nin seçim otobüsü. Yani bırakın mahallelere çıkmayı partiler şehir içinde bile bir dizi saldırıya maruz kalmaya başladı. İşte bu saldırılar tedbir olacak ki AK Parti’nin şehirde gezen seçim otobüslerinde ilginç tedbirler alınmış. Taşlı, sopalı saldırı bir yana birilerinin daha sonra tehdidine maruz kalmamak için maskeli önlem almış. Evet evet, AK Parti otobüsünü süren şoför ve anonsları yapan görevliler maske giyerek şehirde tur atıyor. İşte demokrasinin geldiği son nokta budur Van’da… Gördüğünüzde hallerine ağlar mısınız güler misiniz bilemediğiniz bu insanlar sadece otobüste saldırıya uğramamayı bir kenara bırakmış fişlenip sonradan saldırı uğramamak için böyle bir tedbir almış. Van gibi siyasi renklerin hiç dinmediği Van’da partileri bu halde bırakması hiç ama hiçbir görüntü değil…

Haftanın dik duranı

Malumunuz partiler ilçe adaylarını açıklayalı haftalar oldu. Hatta ilçe adaylarından sonra il meclis üyeleri için YSK’ya sunulan isimler de iyiden iyiye netleşti. Büyükşehir adaylık başvurusu ile başlayan meclis üyelerinin belirlenmesi aşamasına kadar gelen süreçte Van öyle şeylere şahitlik etti ki. Özellikle AK Parti’de büyükşehirden başvuru yapan ya da yapma düşüncesinde olup da soluğu encümen listelerinde alanları mı görmedik, ilçe adayı olup da encümen listelerinde yer almak için daha bir ay önce kıran kırana yarış verdiği aday adayına ‘başkanım’ çekmeyenleri mi… Ama bu süreçte bazı isimler vardı ki dik duruşlarından hiç taviz vermediler. İşte bu isimlerden birisi AK Parti’nin Tuşba ilçe başkan adaylarından Abdullah Efeoğlu oldu. Efeoğlu başvurusunu yaptığında da dik durdu. Diğer adaylar gibi Ankara’nın yollarını aşındırıp meclise kamp kurmadı. Adaylığı sürecinde bile temsil ettiği Hizmet-İş Sendikası’nın başında işini devam ettirdi, başta Milli Eğitim’de işlerinden edilen personeller olmak üzere kendisinin kapısını çalanlar için belediye başkanlığından çok bu insanların hakkı için uğraştı. Görev kendisine tevdi edilmemesine rağmen bu duruşundan vazgeçmedi. Kimseye yaranmaya çalışmadı, meclis üyeliği için adayları ‘abi’ çekmedi. Tüm bunların aksine ‘abi’ duruşunu sergilemeye devam eden Abdullah Efeoğlu büyük bir takdiri hakkediyor gerçekten. İşinin Hakkını veren Hizmet-İş Bendikası Başkanı Efeoğlu’nun bundan sonraki süreçte de aynı duruşu devam ettirmesi umuduyla…

Haftanın istifaları

AK Parti 30 Mart yerel seçimleri öncesinde bir taraftan iyi bir kampanya yürütmeye çalışırken bir taraftan da aday adaylarının ve fırsatçı siyasetçilerin gazabına uğramaya devam ediyor. Baktığınızda hem tutunmak için bin bir çabayı veren, son teknolojik imkanları kullanarak bu halkta iyi bir intiba bırakmaya çalışan bir Osman Nuri Gülaçar profili çizmeye çalışan bir AK Parti varken bir tarafta da istifalarla sarsılan bir parti imajı var. Özellikle encümen listelerinin renginin belli olmasından sonra Van’da ciddi bir istifa zinciri başladı. AK Parti’nin söz verdikleri, listede yazılıp da sonradan silinenler, önceden 1 denilip 5 verilenler, akrabası eşi dostu listeye giremeyenler tepkili. Bunu bir de ilçe adaylığı sürecinde hesaba katılmayıp da yavaş yavaş kopuş gerçekleştirenleri de ekleyince AK Parti’de gidişat iyi görünmüyor. Öyle görünüyor ki istifalar sürmeye devam edecek. Bu yüzden haftanın en çok istifayı yaşayan partisi olan AK Parti’nin acilen bir kriz masası kurmasında fayda var. Yoksa büyük deprem çok yakında!

Haftanın belediye başkan adayı

İlçe adaylarını açıkladıktan sonra listeleri üzerinde ciddi tartışmalar yürütülen AK Parti’de öyle görünüyor ki en sağlıklı karar Tuşba adayı Fevzi Özgökçe üzerinde verildi. Diğer ilçelerin birçoğunda ciddi sıkıntılar, tartışmalar yaşansa da bu tartışmalardan en çabuk Özgökçe sıyrıldı ve çalışmalarını en seri olarak o başlattı. Seçim bürosunu adaylığı açıklandıktan hemen sonraki gün faaliyete koyan, seçim turuna kentin en önemli STK ve meslek kuruluşları ile başlayıp dernek ve odaları ile devam ettiren Özgökçe, birlik beraberlik konusunda da yarışa girdiği arkadaşlarını mümkün mertebe yanında tutmaya çalıştı. AK Parti’nin en yüksek oy ile olmayı planladığı Tuşba adayı Özgökçe, meclis üyesi adaylarının azizliğine uğramaz ise öyle görünüyor ki bu havayı da en iyi şekilde devam ettiren aday olarak ön plana çıkıyor. İpekyolu henüz seçim bürosunun açılışını bile yapmamışken Özgökçe dört bir koldan oy toplamaya devam ediyor. E bu emeğin de karşılığı farklı olur elbette. En hızlı aday Özgökçe de çalışması ile haftanın ilçe belediye başkan adayı olmayı hakkediyor.

Haftanın partisi

2009 yılında bir tepki vesilesiyle Burhan Yenigün’ü tahdından edip BDP’yi yerelin iktidarı haline getiren Van halkı, Van’da hiçbir zaman hiçbir partinin arka bahçesi olmadığını, olmayacağını bir kez daha göstermişti. Tarihte hiçbir zaman iki partinin belediyeyi üst üste kazanmadığı Van’da bu halk sanki kuralı bozmamak istercesine her seçimde farklı bir partiyi deneyip hizmet yarışında başka isimleri denedi. Her ne kadar 2004’te AK Parti, 2009’dan bu yana da BDP tarafından yönetilen Van’da Saadet Partisi ve Hüda-Par “Sıra bizde” dese de öyle görünüyor ki BDP Doğu ve Güneydoğu’da estirdiği rüzgarı Van genelinde de estirecek. 2009 yılında Van Belediyesi BDP’ye geçtiğinde ve Kaya tutuklandığı süreye kadar da herhalde bu kentte hiç kimse BDP’nin 2014 Mart’ındaki bu seçime bu kadar güçlü gireceğini tahmin bile etmiyordu. Hani “Halk mazlumu seviyor” denir ya Kaya’nın cezaevi süreci ve BDP’nin çözüm sürecinden sonra güçlenerek çıktığı bu süreç öyle görünüyor ki Van’a da fazlasıyla sirayet etmiş. Dört bir koldan kent genelinde gezen BDP’ye ciddi bir teveccühün de olduğu çok açık. AK Parti’ye oranla daha hızlı gezen ve bir günde daha çok ilçe ve köyde halka buluşan BDP de haliyle haftanın partisi olmayı hakediyor. Zira adayların bu kadar yoğun bir süreçte bir günde 6 köy gezip onlarca ev ziyaretine katıldıktan sonra hala hararetli bir siyaset yapabilmesi ciddi bir irade gerektiriyor.


Şehrivan

 

Editör: TE Bilisim