Uzun zamandır Van’da yapılıp yapılmayacağı tartışılan Flamingo Festivali nihayet gerçekleştirildi.

 

“Festival yapılacak mı, yapılmayacak mı?” tartışmaları uzunca bir süre yapıldı durdu. Hatta bizim bile “Flamingolar yetim kaldı” şeklindeki haberimiz üzerine yetkili merciler bir açıklama yapmış ve “Bu festival yapılacak” şeklinde demeçler vermişti. Aslında bu kadar gecikmesinin altında bir şeylerin olduğu belliydi. “Bu festival neden yapılmıyor?” şeklinde sorduğumda sürekli olarak “Araştırılıyor” cevabı almıştım. Hatta gerekli kurumlar da Vali Doğan’ın sürekli olarak konuyla ilgili bilgiler istediği şeklinde sözler işitmiştim.

 

Sonrasında ise beklenen açıklama AK Partili vekillerden gelmiş ve: “O festival mutlaka yapılacak” denilmişti. Dün o festival yapıldı yapılmasına da, festival ile birlikte gelen tartışma ve kavgalar büyük oldu. Bir haber sitesinin iddiasıyla başlayan o kavganın detayları gün içinde şekillendi de şekillendi. İş Kürtlere hakaretten, milletvekillerine dokundurmaya kadar uzandı da uzandı. Zaten iddia şeklinde yer alan haberde bir Vali Yardımcısına ait olduğu iddia edilen o dilekçede tüm bu detayları göreceksiniz.

 

Şimdi gelelim dün patlak veren 5 Vali Yardımcısı’nın istifasına kadar uzanan olayın arka planına. Ne oldu da Sayın Vali bu vali yardımcıları istifa ettirecek kadar bıkkınlık verdirecek bir boyuta geldi. Hele de ilk günler ‘mütevazi’ olduğu gerekçesiyle sürekli olarak takdir gören Vali ne oldu da bir günde böyle hedef haline geldi. İşte olayın arka planında yatanlar:

 

-Dışarıdan oldukça mütevazi bir duruş sergileyen Vali Aydın Nezih Doğan’ın görev alanı içerisindeki bürokratlara devletin ‘sert’ yüzünü gösterdiği konuşuldu.

 

-Nezih Doğan’ın sürekli olarak “Bu kent nasıl yönetilmiş, bu ne hal” şeklinde çıkışlar yaptığı söylendi.

 

-Aşırı bürokratik tutum ve yönetiminden dolayı emri altındaki müdür ve memurlar neredeyse nefes almaz hale geldi şeklinde yorumlandı.

 

-Valinin en yakınında çalışan insanlara bile ciddi hakaret ettiği bu nedenle kurumda insanların gitmek için can attığı, tayin isteyen isteyene bir hal aldığı konuşuldu.

 

-Vali Karaloğlu’nun Van’a kazandırdığı ve depreme rağmen Türkiye’nin güzelliklerle konuşulmasına vesile ettiği festivallere karşı olumsuz bir tavır takındığı, yapılması ile ilgili olarak da gelen baskılara isteksizce ‘OK’ verdi.

 

-Bürokrat da olsa az bürokrat, yarı-siyasi bir Vali ile çalışmış olmaya alışan yardımcılardan memurlara kadar herkes bir anda deyim yerindeyse yönetim şoku yaşadı. Bu şok ters tepti!

 

Anlayacağınız ‘Vali’ gelince ‘hayat durdu’ gibi bir duruma kadar gelince olay işte ne olduysa tüm bu söylentilerin bir yerde patlak vermesiyle oldu. Daha doğrusu ‘öyle’ diyorlar.

 

Takdir sizin.

 

***

 

BAKKAL ŞUBE AÇARSA? VİY MALAMİN!

 

Seçiminden yönetiminin belirlenmesine, meclisinin oluşturulmasından meclis toplantılarında karar alınmasına kadar her aşaması kavgayla gürültüyle geçen Van Ticaret Borsası (VATBO)’nun bir başka ifadeyle de ‘patronlar kulübünün’ patronu nihayet uzun süredir devam ettirdiği suskunluğunu bozdu. Kavgası, gürültüsü eksik olmayan odada ‘Ne oluyor, ne bitiyor?’ kimse bilmezken suskunluğunu öyle bir şekilde bozdu ki birkaç kelam etmeden geçmek istemedim.

 

Bir kere Başkan Salman’ın basın önüne çıkmasını doğru ve yerinde buluyorum, lakin onun basın önüne çıkma süreci epey bir sancılı oldu. Hatta ben o gün çıkmasına bile şaşırdım zira ‘kavga biter’ öyle çıkar diyordum. Yani hala da Oda’da bir sulh yapılmış değil. Sallantıda anlayacağınız.

 

Buna rağmen Başkan Salman çıkıyor: “Bu odayı nasıl yeniden Irak’ın bıraktığı o ‘bakanlık’ mahiyetindeki imajına kavuşturacağız” demiyor da, “Biz şube açıyoruz” diye su gibi bir açıklama yapıyor basın mensuplarına.

 

İyi de vatandaş Van’a ve odaya yıllardır hizmet eden birilerinin on yıllar boyunca kurduğu imajı bir ayda zedeleyip bu da yetmezmiş gibi çıkıp tavuğun suyunun suyunu çıkarırsanız size sormazlar mı:

 

-VATBO’da işe birlikte girdiğiniz Halil Tandoğan ile başkanlık için bu kadar kavga edeceğinize işi en azından bu dönem idare etmek için hiç mi çare bulamadınız?

 

-VATBO’yu tarım ve hayvancılığın bakanlık bürosundan çıkarıp cemaat-AK Parti-BDP üçgeninde bir tartışmaya dökmek dışında Van çiftisi için bir şeyler yaptınız mı?

 

-Şube açmadan önce hiç hesap-kitabınıza baktınız mı? İlde olmayan bir odayı çok büyük zorluklarla kurarak bugünlere getiren, ayrılışını da bir o kadar saygın konumda bırakan Feridun Irak dönemendeki gelir-giderlerle sizin mevcut durumunuz ne kadar farklı?

 

-Yani Bütçelere bakıldığında sizin yönetiminiz döneminde geçmiş yıllara nazaran yüzde 90’a kadar düşen gelir kaybını yeni şubelerle mi telafi edeceksiniz?

 

-Kar oranı düşük, harcamalar bir o kadar yüksek. Neyi neye göre harcayacağınızı bilerek mi yapıyorsunuz bunları yoksa odada kavga var diye paralar çarçur mu ediliyor?

 

Feridun Irak döneminde odanın hesabında bulunan o paraları kullansaydınız hiç iş yapmadan dönemi bitirdiniz yahu!

 

-Eski yönetim döneminde alınmayan ve gençlere burs olarak temin edilen o paralara patronlar kulubündeki baronların çok ihtiyacı mı vardı da yeniden şekillendirip yol parası vs. olarak alma yoluna gittiniz?

 

-Sponsorlukta yarışırken temsil ettiğiniz çiftçiyi, köylüyü de düşünüyor musunuz acaba? Logonuzun küçücük yazıldığı temsiliyetler yerine paranızı tarım ve hayvancılığın bittiği bölgede bir kurtuluş reçetesi yazmaya kullansanız daha iyi olmaz mı?

 

-Hakkari’de şube açmanızın altında gelir veya kazanç mı var yoksa şu an devam eden kavga gürültüden dolayı yarın öbürgün başka şehirlerden olduğu için üyelikleri düşme ihtimaline karşı mı böyle bir teşebbüstesiniz?

 

-Üyelerinizin bile katılmadığı, özellikle memur olanların benim telefonlarımı ‘Haberim yok, haberim yok’ gibi bir panikle kapattığı Hakkari’deki yönetim kurulu toplantısına meclis üyeleriniz bile katılmazken niye böyle bir toplantı yapma gereği duydunuz?

Sosyal medyada yani Twit’lerinize baktığımızda Vali ve bir çok yönetici ile görüşebilecekken Hakkari’de kabulde neden ticaret odasının yardımcısı bünyesinde kaldınız?

 

Bajooo!!!

 

Bence bunları bir cevaplayalım, VATBO zinciri kurma işini o zaman bir kez daha düşünelim olmaz mı?

 

Yoksa bu haliyle böyle bir teşebbüse giderseniz VATBO’nun yeni şubeleri için

 

‘Dikana Beko, dû galıp sabun’da kalacaksınız. Ötesi yok.

 

 

***

 

AK PARTİ’NİN GÖREMEDİKLERİ!

 

Öyle görünüyor ki AK Parti Van İl Teşkilatı ve vekiller ciddi anlamda önümüzdeki yerel seçimlerden ya haberdar değil ya da Van halkının önemsediği kadar önemsemiyor.

 

Neden mi böyle bir kanıya vardım? Kısaca sizinle paylaşayım. AK Parti gelen mevcut adayları “Ooo bize yeter de artar” diyerek aldı kaydetti ama dışarıdan hiç kimseyi görmeyi yeğlemedi. Bugün fazla soru sorduğumun farkındayım ama:

 

-AK Parti neden büyükşehir başta olmak üzere kanatimce beklenen başvuruyu alamadığı teşkilatlar için yeni ve farklı isimlere teklif götürmedi ya da davet etmedi?

 

-Teşkilat sekreterlik makamından çok daha önemli iken neden bu ilde ciddi anlamda etki yaratabilecek ve isimlerle kritikler yapılmadı ve bu isimlerin önerileri dinlenilmedi?

 

-Siz düşünmediniz ben söyleyeyim. Siyasi olarak size yönelik çıkışları olmuş olabilir ama neden Van konusunda bu kadar dolu, yetkin ve sorumlu davranan, varsa bir eksiği güdüğü sözünü esirgemeyen, menfaatini düşünmeden soruna anında çözüm getirebilen ve bu kente damga vurmuş isimlerden olan bir Feridun Irak’a;

 

Şehirleşme, yapı, inşaat ve hatta estetik gibi benzeri bir çok konuda dolu bir belediye başkanı olabileceği gibi ülke ve memleket konularında da bir o kadar yetkin olan Ferit Baş’a;

 

İpekyolu ilçesindeki o ‘imkansızı’ başaribelcek tek isim olarak lanse edilen ve sizin STK ve meslek odaları anlamındaki son önemli kaleniz olan VESOB’un başkanı Faruk Alpaslan’a

 

ve ilçelerde BDP’nin kadın kotası uygulamasıyla birlikte avantajlı duruma geçen daha bir çok isme gidip da “Biraz konuşalım” deyip de bir kahve içip bir teklif de bulunmadı?

 

Bu isimler adaylık için asla size gelmez, hani beklemiyor da değil diye düşündüğüm kıymetli isimler bence.

 

-Bizim geçtiğimiz gün adaylığı hakkında konuştuğumuz Ankara’dan gelen ve Van’ın tanınmış ailelerinden birisinin mensubu olan Parti kurucularından

 

Abdurrahman Çohaz adaylıktan vazgeçti ve Ankara’ya döndü.

 

İstifa edip aday olmayı düşünen bir çok isim vurdumdaymızlığınızdan dolayı kırılarak ya geri döndü ya vazgeçti. Seçim yarışı başladığından bu yana bizzat gazetemize gelip adaylığını açıklayan, benim bile konuşmalarından fazlasıyla etkilendiğim ve hizmet edeceğine kanaat ettiğim ve bunları bizimle paylaşan  hiçbir adayı arayıp da “Ya sen adaylık düşünüyordun” veyahut “Neden başvuru yapmıyorsunuz?” o da olmadı, “Bizim almamız için aday olmalısın” diye sormak çok mu zordu. Ya da sizi aşan mı yoksa küçük mü düşürecek bir durumdu? Adaylık başvurusu yapan isimleri gazetemize gelen bilgiler noktasında derlerken, “Bu isimler neden yok!” şeklinde şaşkınlığa uğrarken siz bunu hiç düşünmediniz mi?

Bu arada sizin düşünemediğinizi sanırım Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop düşünmüş bile…

 

Neyse işinize falza da karışmayayım. Siz bilirsiniz!

 

Mart kapıdan baktırır, Büyükşehir’i yaktırır beyler…

 

***

 

YOKTAN VAR EDENLER ‘VS’ ELDEKİNİ DAĞITANLAR

 

Dün Van için Vanlıların birlikte olduğu ‘Van Kültür ve Dayanışma Vakfı’nın’ olağan kongresi gerçekleştirildi. Uzun zamandır İstanbul’da faaliyet gösteren ve Vanlıların buradaki ‘sıcak’ yuvası haline gelen Vakıf bir kez daha güven tazeledi. Lakin bu kez ciddi anlamda yönetim ‘güven’ verdi. Çünkü daha önce genel anlamda İstanbul’da bulunan bu isimlere ek olarak yeni listede bir ayağı daha çok Van’da, bir ayağı İstanbul,Ankara’da olan isimler de yer aldı. Van’ın önde gelen yatırımcıları olan Gökçenaylar, Akaylar ve bir çok isim işadamı Van için İstanbul’da buluşuyor.

 

Ben bu kongreden ve listeden büyük bir memnuniyet duyduğumu ve umutlu olduğumu söylemek istiyorum. Çünkü listede yer alan isimlerin hemen hemen hepsi Van derdi ve sevdası olan isimler. Başarıyı ve yönetimi paylaşmak isteyen paylaşımcı ve süper Başkan Müjdat Çelik ile birlikte bir araya gelen Van’ın güzide işadamları üstelik bu dönem daha büyük hedeflerle buluştu. Van’ın kendilerine en çok ihtiyacı olduğu dönemde bir araya gelen bu isimler umut ediyorum ki Van’ı ciddi bir ‘katma’ değer kazandıracak.

 

Hayırlı olsun!