Göreve devraldığı günden bu yana yaptığı çalışmalar ve üyelerinin hak ve hukunu koruma adına önemli girişimlerle adından sıkça söz ettiren Vangölü Gazeteciler Cemiyeti, şu sıralar hem bazı kuruluşların hem de kendi üyelerinin yersiz eleştirilerine maruz kalıyor. Bir meslektaşlarının çıkarılması nedeniyle yeni VATSO yönetiminin de sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi olan VGC, son olarak da siyasi partilere mensup oldukları ve gazetecilik mesleğini icra etmedikleri nedeniyle üyeliklerine son verilen gazetecilerin eleştirise maruz kaldı. Üstelik yine bu meslekten gelenlerin yayınladığı VGC’ye yönelik yaptığı basın açıklamasında kullandığı dil ve verdiği örneklar olayı tam bir siyasi tartışmaya yönelik çekme çabası olarak da dikkat çekiyor.

 

1998 yılında kurulan ve kurulduğu tarihten bu yana en aktif dönemlerini son iki dönemdir yaşayan Vangölü Gazeteciler Cemiyeti, bu kez de yine bu meslekten olanların hedefine oturdu. Üyelerinin hak vu hukunun korunmasında hiçbir kaygı gözetmeksiniz göğsünü geren VGC, siyasi partiye üye oldukları ve gazetecilik mesleğini icra etmedikleri gerekçesiyle üyelikleri tüzüğe aykırı olan 3 kişinin üyeliğine son verince sert bir basının açıklamasının hedefi oldu. Eğitim Sen Van Şubesi Konferans Salonu'nda yapılan toplantıya; BDP Van İl Örgütü Basın Danışmanı Aziz Yacan, foto muhabiri Ubeydullah Hakan ile Oktay Candemir katıldı. VGC’nin tavrını siyasi partilerin politikaları ile bağdaştıran bir açıklama ile eleştiren bu isimler, VGC’yi “Kürt basını izole etme” iddiaları ile suçladı.

ŞAŞIRTAN AÇIKLAMA JET CEVAP!

Bu açıklama üzerine hemen konu ile ilgili bir bilgilendirme yapan ve iddialara cevap veren Vangölü Gazeteciler Cemiyeti, adı geçen isimlerin cemiyetin tüzüğüne ayrıkı durumlarından dolayı üyeliklerine son verildiğini belirtti. “Kürt gazetecilerin izole edilmesine yönelik” çalışmalar olarak değerlendiren politikanın kabul edilemez bir durum olduğunu belirten yönetim, cemiyetin yönetime geldikten sonra 60’ya yakın gazeteciyi kabul ettiğini bunlar arasında DİHA, Azadiye Welat gibi bir çok kurumda çalışan gazeteci bulunduğunu kaydetti. 3 ismin yaptığı açıklamayı eleştiren Cemiyet Yönetimi açıklamasında, “1998 yılında kurulan Vangölü Gazeteciler cemiyeti tüzüğü gereği mesleki bir kuruluş olduğundan üyeleri de gazetecilerdir. Gazetecilik mesleğine her gün yeni isimler yeni arkadaşlarımız katılmaktadır. Van’da aktif gazetecilik faaliyeti yürüten birçok gazeteci cemiyetimiz üyesidir. Her dönem doğal olarak cemiyet yönetim kurulu üye listesini gözden geçirmektedir. Bu her kuruluşta da söz konusudur.  Bizler yönetime geldikten sonra aralarında Dicle Haber Ajansından, Anadolu Ajansına, Zaman Gazetesinden, Azadiya Welat gazetesine kadar gazetecilik faaliyeti yürüten 60 gazeteci üye cemiyete üye yapılmıştır. Buna karşılık 21 kişinin de gazetecilik faaliyeti yürütmedikleri ve meslekten ayrıldıktan dolayı üyeliklerine son verilmiştir. Yine kısa bir süre önce yaptığımız seçim sonrası üye listemiz yönetim kurulunca gözden geçirilmiş tüzüğümüzün 4. Maddesi gereği gazeteci niteliklerini ve koşullarını yitirmiş olmalarından ötürü Azim Yacan, Ubeydullah Hakan ve birkaç üyemizin üyeliklerine son verilmiş kendilerine bu karar tebliğ edilmiştir.” Sözlerine yer verdi.

GAZETECİLERE YAKIŞMADI!

Öte yandan üyeliklerinin son bulmasının ardından sosyal medya üzerinden şahısları da hedef olarak bir takım politikalar yürüten ve meslektaşlarının aileleri ile ilgili ifadelere yer veren iki gazetecinin de tavırlarını etik bulmadığını belirten yönetim, açıklamasını şu şekilde devam ettirdi, “Bu tebliğin ardından ismi geçen 2 arkadaşımız hiç de şık olmayan bir tutum sergileyerek kendilerine yakışmayacak bir davranış ortaya koyarak işi kişileştirmişlerdir. Bir siyasi parti yöneticisi olan Azim Yacan, eleştiri sınırlarını aşarak yönetici arkadaşlarımızın aileleri ile ilgili sosyal medyada karalama kampanyaları başlatmıştır. Bugün üyeliklerine son verilen Yacan, Hakan ve onlara desteğini sunan Oktay Candemir, ortak bir basın açıklaması gerçekleştirmişleridir. Açıklamada kendilerini Kürt basını olarak tabir edip ayrıştıran arkadaşların tutumunu cemiyet olarak anlam verememekteyiz. Din, dil, Irk ayrımı yapılmaksızın gazeteci gazetecidir. Gazeteci “Asli, sürekli ve ücretli işi bir ya da birkaç yazılı veya görsel-işitsel kitle iletişim aracına yazı veya resimle katkıda bulunan, kazancının çoğunu böylece sağlayan kişidir. Gazetelerde ve süreli diğer yayınlarda veya radyo ve televizyondan yayınlamak üzere güncel olayları ve haberleri toplayan, veren, yorumlayan kişidir.” Gazeteciye yüklenen sorumluluklar vardır. Vangölü Gazeteciler Cemiyeti her zaman üzerine düşen sorumlulukları göz ardı etmeksizin gazetecilerin yanında olmuştur.”

“PARTİ SÖZCÜSÜ DEĞİL GAZETECİYİZ!”

Son olarak cemiyetin siyasi parti sözcüsü değil meslektaşlarının çıkarlarını gözeten bir kuruluş olduğunu hatırlatan yönetim şu ifadelere yer verdi, “Hatırlatma anlamında Oktay Candemir, 2011 Aralık ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve tutuklanıp daha sonra yargılandığı süre zarfında tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştır. Candemir’in gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra cemiyetimiz bir açıklama yaparak gözaltıyla ilgili tepkimizi ortaya konulmuştur. Yine kendilerinin ifadeleriyle, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için Van'daki STÖ'ler tarafından hazırlanan barış deklarasyonuna imza atmamızı barış karşıtlığı olarak adleden Candemir’e ve arkadaşlarına mesleki bir kuruluş olduğumuzu hatırlatmak isteriz. Ve kaldı ki dolaylı veya dolaysız olarak biz gazeteciler yaptıkları haberlerle sürece en çok katkı sunanların başında geliriz. Cemiyetimiz yönetim kurulu tarafından alınan karara siyasi bir boyut kazandırarak bizi de bunu içine çekmeye çalışan arkadaşlar unutmamalıdır ki seçildiğimiz günden bu yana bunun siyasetle işimiz olmadığını defalarca deklare edip karşısında durduk. Halende durmaktayız. Bizler gazeteciyiz. Siyasi parti sözcüleri değiliz. Ayrıştıran değil toparlayıcı olanız. Sonuç olarak, tüzüğümüzün öngördüğü gazetecilik vasfını yitiren arkadaşlarla ilgili alınan kararın arkasında durduğumuzu ve işi siyasi boyuta çekerek gazetecileri hedef gösteren zihniyeti kınadığımızı belirterek kişilik haklarımıza yapılan saldırılarla ilgilide yasal girişimlerimizi başlatacağımızı ifade eder takdiri kamuoyunu bırakır saygılarımızı sunarız.”

 

Editör: TE Bilisim