İdam edilişlerinin 42’inci yılında Deniz gezmiş ve arkadaşları için bir yürüyüş düzenleyen Emek Gençliği Denizleri anmak için yaptıkları açıklamada anadilde eğitim talebini seslendirdi. Açıklamada; “40 yılda onbinlerce gencin ölümüne yol açan devlet zihniyeti, hâlâ tek devlet, tek bayrak siyasetinde ısrar ediyor. Bilimsel bir eğitimin vazgeçilmezi olan anadilde eğitim hâlâ en yakıcı taleplerimizden” denildi.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 42. yılında Van’da da yapılan yürüyüşle anıldı. Sanat Sokağı’nda bir araya gelen gençler, “ İş, Barış, Eğitim”, “ Kar, Aşitî, Perwerdehî” ve Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın fotoğraflarının yer aldığı pankartlar ve “Bijî şoreş û sosyalizm”, “Kar, Aşitî, Azadî” sloganları eşliğinde Feqiye Teyran Parkı’na kadar yürüdü. Van Emek Gençliği adına burada açıklamayı okuyan Hazal Kar, Denizlerin idam sehpasındaki son sözlerini hatırlatarak, verilen mücadelenin 42 yıl sonra her yerde sürdüğüne dikkat çekti.
Aradan geçen kırkiki yıla rağmen kapitalist sistemin iş cinayetleriyle, çocuk işçiliğiyle sömürüye devam ettiğine dikkat çeken Kar, “Her sabah bir başka çocuğun iş cinayetlerinde öldüğü haberleriyle başlıyoruz güne. Her gün kapitalizmin çarkları arasında ezilen, gelecekten umudunu kesmek zorunda bırakılan biz gençler, bu yaşamı kabullenmek zorunda olmadığımızı Denizlerden öğrendik” dedi. Bakan çocuklarının yolsuzluk ve rüşvet iddialarına da değinen Kar, “Bakanların ve başbakanın çocukları yolsuzluklarla çaldıkları paraları nasıl eriteceklerini kara kara düşünürken, analar 40 günlük bebeklerini camları kırık evlerde nasıl yaşatacaklarını düşünüyorlar. Bakan çocukları bir yolunu buluyor, paraları eritiyor. Analar, ayakkabı kutusu kadar tabutların başında gözyaşları döküyor” dedi.
“ANADİLDE EĞİTİM HÂLÂ EN YAKICI TALEBİMİZ”
Devletin savaş politikaları geleneğinin AK Parti eliyle sürdüğünü belirten Kar, “Aradan tam 42 yıl geçti. Hükümetler değişti. Ama Türkiye’nin dört bir yanına kurulan NATO üsleri yerinde durdu. Patriot’lar getirildi, AKP erbabının Suriye’ye 4 adam gönderip attıracağı 8 füzeyi durdurmak için. Bağımsızlık şiarını 6. Filoların karşısında haykıranlar bir kez daha düştü aklımıza. Kendilerini Amerika’nın Ortadoğu karakolu ilan edenler, başkalarını diktatörlükle, halkına zulmetmekle suçlayanlar kollarını sıvayıp savaş hazırlıklarına başladılar. Türkiye’de kendi halkına savaş açmış olan, 40 yılda onbinlerce gencin ölümüne yol açan devlet zihniyeti, hâlâ tek devlet, tek bayrak siyasetinde ısrar ediyor. Bilimsel bir eğitimin vazgeçilmezi olan anadilde eğitim hâlâ en yakıcı taleplerimizden” dedi.
YOLSUZLUĞUN DA YOKSULLUĞUNDA NEDENİ KAPİTALİST SİSTEM
Denizlerin patronların değil İşçi sınıfının yanında yer alarak mücadele ettiğini söyleyen Kar, “Çünkü yolsuzluğun da yoksulluğun da kapitalist sistemin sonucu olduğunu biliyorlardı. Sosyalizm diyorlardı inatla. Çünkü patronlar sırf kâr etmek uğruna milyonlarca işçinin, emekçinin iş cinayetlerinde ölmesini, hayatları boyunca yoksulluk içinde yaşamasını, gençlerin işsizlik kıskacında daralan hayatlarını umursamıyorlardı. Bir tarafta emek, bir tarafta sermaye vardı. Onlar patronları değil, alın teriyle geçinenleri seçtiler” dedi.
Açıklamada ayrıca Mayıs ayında kaybedilen tüm devrimciler de anılırken, üç yıl önce yaşamını yitiren Denizlerin avukatı ve yoldaşı Halit Çelenk’te unutulmadı.
