ŞEHRİVAN ÖZEL-ÖMER FARUK TOKTAŞ - Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti ve daha birçok siyasi oluşum içerisinde görev alan, 2007'den 2011'e kadar olan süreçte Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapmış olan hukukçu, yazar Ertuğrul Günay geçtiğimiz günlerde yayımlanan “Sevgili Anadolu” kitabının imza günü için Van’daki okurları ve sevenleri ile buluştu. Kültür ve turizm bakanı olarak görev yaptığı süreç içerisinde Van konusundaki hassasiyeti ve Van’a duyduğu ilgi alaka ile bilinen Günay’ın kitabının imza günü için seçtiği ilk durak da Van oldu. Geçtiğimiz haftalar içerisinde açılan Urartu Müzesi, bu yıl 10’uncusu düzenlenecek olan Turizm ve Seyahat Fuarı, Van Kalesi kazıları ve daha Van’daki birçok çalışmada imzası bulunan Günay Van’daki son durum hakkında da çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Van’ın kalkınmayı bekleyen fakat yerinde tepinerek zincirlerini kıracağı günü beklediğini belirten Günay bölgenin cazibe merkezi konumunda olan Van gibi bir başka şehir daha olmadığını ifade etti. 3 gün boyunca Van’da birçok kurum, kuruluş ziyareti yapan, kente dair buluşmalara katılan ve Vanlılar ile buluşan Tuğrul, Van ile ilgili görüş, öneri ve düşüncelerini Şehrivan aracılığı ile paylaştı. Van’ın turizmde önemli bir merkez haline gelebileceğini söyleyen Günay, Van’ın sadece Van il merkezi ile sınırlı değil bölgeye hitap eden bir çekim merkezi olduğunu vurguladı. Günay, kentin işsizlik sorunu olduğuna da dikkat çekerek bu noktadaki kuruluşun da yine turizm olduğunu söyledi.

Bakanlığı döneminde Van’a ayrı bir önem veren ve Van’a büyük katkılar sunan 60 ve 61. Dönem Kültür Bakanı ve AK Parti milletvekili Ertuğrul Günay çeşitli programlara katılmak üzere Van’a geldi. 3 gün boyunca Van’da bulunan ve çeşitli ziyaret ve programlara katılan Günay, Van’daki anılarını sosyal medyada takipçileri ile paylaşarak sık sık Van’a olan sevgisini dile getirdi. Onun döneminde yapılan yatırımları da gezip görme fırsatı bulan Günay, Van’daki ziyaretinin geniş çaplı analizini ise Şehrivan ile paylaştı. Şehrivan’ın da Van’a dair sorularını yanıtlayan Günay, özellikle de turizm noktasında Van’a dair çarpıcı tespitlere yer verdi. 

“FUARA KATILARAK ONU İLGİ ODAĞI YAPIYORDUK”

Bakan olduğu dönemde Turizm fuarlarına gelmesi ile birlikte ülkedeki birçok önemli ismi Van’a çektiğini belirten Günay, Van’da onun döneminde temellenen ve güçlenen fuarlar ile ilgili soruyu cevaplarken Van’ın fuarcılıktaki önemine vurgu yaptı. Günay, Van’da bu yıl 10’uncusu yapılan turizm fuarı konusunu ele alarak şu ifadelere yer verdi: “Bu yıl biliyorsunuz Van Turizm fuarının 10. Yılı. 2008 yılında İzmir Fuarı’nda ‘Gelecek yıldan itibaren Türkiye'nin doğusunda deniz kıyısında yeni bir fuar başlatacağız’ demiştik ve başlatmıştık. Bu yıl o fuarın 10uncusunun düzenlenecek olması beni oldukça duygulandırdı. Bizim turizmi Türkiye'nin her tarafına yaymak gibi bir düşüncemiz vardı, ama bu düşüncede kalınca yetmiyor; eyleme geçirmek gerekiyor diye Van'da bir turizm fuarı başlatmıştık. Ben görevde bulunduğum dönemde her yıl turizm fuarının açılışına geldim. Ben geldiğim için turizm sektörünün bütün önde gelenleri, bölgenin Valileri, Ankara bürokrasisinden, öbür bakanlıklarından isimler geldi. Van'da fuar önemli bir çekim merkezi haline gelmeye başlamıştı.” Şeklinde konuştu.

“BAKANLAR OLMAYINCA FUARLAR SES GETİREMEDİ”

Daha sonradan Van’da başlayan fuarlara katılım noktasında aynı hassasiyetin devam etmediğini ifade eden Günay bu yüzden fuarın yeteri kadar ses getirmediğini vurguladı. Günay, “Ne yazık ki devam eden yıllarda galiba hiç bir bakan arkadaşımız fuara gelmemiş. Gelmeyince ilgi düşmüş. Hâlbuki Van benim gözümde bir şehirden ibaret değil, bir bölge merkezi. Sadece Türkiye’nin coğrafi merkezi değil İran, Irak, Ermenistan, Azerbaycan, Suriye'ye kadar birçok ülkenin izlerini taşıyan bir yer. Van denizinin kıyısında bu güzelliği başka hiçbir coğrafyada bulamazsınız. Ben Hazar kıyılarını da biliyorum insana bu kadar etki vermiyor. Burayı bir kültür ve turizm merkezi haline getirirsek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kaderini yeniden değiştirecek olan bir atılım olacağı düşüncesindeydim, halende o düşüncedeyim ama ne yazık ki geride bıraktığımız yıllara oranla bir miktar geriye gitmiş.” Diye ekledi.

HAYALİMİZ MÜZEYİ İKİ YILDA BİTİRMEKTİ…

Yine kendi döneminde yapılan Van Müzesi hakkında da konuşan Günay, bu noktada müzenin bir türlü tamamlanmayan çalışmaları ve yapım sürecini de konuştu. Van Kalesi’ndeki kazılara ve Urartu Müzesi ile konulara değinen Günay “Burada çok önemli bir kazımız var. Ekibimiz burada 25 yıldan bu yana enstitünün başında. 10 yıldır da bu önemli kazı devam etmekte. Bu coğrafyanın en önemli kazılarından birisi. 2012 yılının 12 Eylül'ünde bir müze temeli atmıştık. Benim hayalim bu müzeyi 2 yıl içerisinde bitirmekti. Çünkü biz şu anda dünya çapında olan Gaziantep müzesini 2 yılda bitirdik. Van'da ki müzeyi de 2 yılda bitiririz diye düşünmüştüm. Burada ki müzenin tamamlanması ne yazık ki uzadı. 2010 yılında da Akdamar Adasında ayin iznini çıkarmıştık. Bu yıl onunda 8. Yılı oldu ve insan bunları gördükçe daha da gururlanıyorum.” Şeklinde konuştu.

“VAN BİR TURİZM MERKEZİ HALİNE GELEBİLECEK GÜÇTE”

Merkezi Van olan Dünyanın en büyük turizm merkezinin yaratılabileceği inancında olan Günay sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben Türkiye'nin değerlerine, doğasına, coğrafyasına sahip çıkılırsa gelişeceğimizi düşünüyorum. Sanayileşmek her zaman mümkün değil her bölgede de gerekli değil. Sanayileşmeye gerek kalmaksızın tarım, doğa sporu aktiviteleri ile turizm ile bölgenin kaderinin değişeceğine inanıyorum. Tarihine, doğasına, müziğine, kültürüne sahip çıkarak da kalkınması, bir bölgenin önce ülke içinde sonra dünyada adını duyurması mümkündür. Bunu kendi kitabımda da uzun uzun yazmaya çalıştım. Hatay'dan başlayarak Van'a kadar uzanan bu coğrafyada Dünya’nın en çok tanınan turizm bölgesi yaratılabilir inancındayım. Biz bu coğrafyada el ele tutunmayı bilirsek gücümüzü, gayretimizi kalkınma için, birbirimizi geriye götürmek için değil de yukarıya taşımak için seferber edebilirsek; biz buradan turizm anlamında bir kalkınma ivmesi yakalayabiliriz, bunun inancındayım.”  

“HALA İNCELEMELERDEN ZİYARETLERDEN KOPAMADIM”

Bakanlık görevinin ardından hala müzelere gidip incelemeler yaptığını belirten Günay “Geçenlerde bir hocamız beni çok gururlandıran bir benzetme yaptı. Seni rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'a benzetiyorum dedi. Ne alakası var o bir eğitimciydi dedim. İsmail Hakkı hoca köy enstitüleri genel müdürlüğünden alındıktan sonra yine alakasını kesmemiş. Bazen aleni bazen tenhadan gidip okulları kontrol ediyormuş. ‘Sen de biraz onu yapıyorsun’ diyor. Tekrar gidip müzeleri kazıları kontrol ederken belki rahatsız oluyorlar müze çalışanları, bu adam yine neden geliyor diye. Ben soruyorum tabi insan evladını bırakabilir mi? İnsan sevdiğini hangi koşullarda olursa olsun daha iyi olsun diye zorlar. Bunu yapmaya çalışıyoruz ben gezdiğim dolaştığım her yerde bunu anlatmaya çalışıyorum.” İfadelerini kullandı.

“VAN’DA İŞSİZLİĞİ GÖRDÜM”

Şehir merkezinde yürürken ciddi oranda bir işsizlik fark ettiğini belirten Günay “Bugün otelden buraya yürürken şehrin modern görüntüsü beni sevindirdi. Ama bir yandan da şunu gördüm işsizlik var. Genç bir nüfus var ve büyük bir işsizlik var. Bunu aşmanın yollarını bulmamız lazım. Turizm bunun yollarından bir tanesidir. Yani bizim Van'ı, Diyarbakır'ı, Mardin'i, Hatay'ı dünyaya çıkarmamızın tek şartı barış olacak. Birbirimizle barış içinde yaşamaya alışacağız ve barışın sağladığı bir güven ortamı olacak. Bu ikisi olduğu zaman inanın bana başka bir ihtiyacımız kalmayacak.” Dedi. 

“SU SPORLARI GİBİ ETKİNLİKLER CANLANDIRILMALI”

Van’da su sporlarının devam etmesi gerektiğine ve markalaşmış değerlerine sahip çıkılması gerektiğine inanan Günay “Ben uzun bir zamandan beri Van'a gelmeyi istiyordum. Benim hayalim şu Van sadece komşu illerin değil komşu ülkelerinde gözde bir tatil merkezi olsun istiyorum. Burada yeni oteller yapılırken her biri benim inşaatımmış gibi yakından takip etmeye çalışmıştım. Çünkü nitelikli otel olması lazım bölgede turizmi kalkındırması için.”

VAN SADECE VAN İL MERKEZİNDEN İBARET DEĞİL!

“Burada zaten mutfak açısından bir zenginlik var. Bir marka oluşmuş Van kahvaltısı diye. Bu büyük bir artı… Bunun ötesine geçmek lazım dinlenme, eğlenme, spor merkezleri olması lazım. Biz su sporlarına başlamıştık burada. Halen devam ediyor mu bilmiyorum ama devam etmesi gerekiyor. Van'ı sadece Van il merkezi olarak düşünmememiz gerekiyor. Şimdi Edremit'ten geldik arkasında Gevaş var, hemen devam edin Tatvan var, devam edin Ahlat var, yukarıya çıkın Adilcevaz var. Yani Van'ı bir havza olarak bütün olarak düşünmek gerekiyor. Ben her Van'dan döndüğümde bakanlar kuruluna Van Gölü çevresi için master proje yapılması gerektiğini ısrarla anlatmaya çalıştım. Ama ne yazık ki bu konu hakkında fazla bir mesafe alınmadı.” Diye ekledi.

“VAN GÖLÜ ARITILMASI VAN İLE SINIRLI KALMAMALI”

Van Gölü’nün temizlenmesi ve arıtılmasının sadece Van ili ile sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Günay “Şöyle düşünmek lazım sadece Van Gölü'nün ev sahibi olan bir kaç belediyeye arıtma tesisi yaparak temizletmek yetmez. Bütün bu havzayı temizletmek lazım. Van deyince sadece Van şehrini değil Van Denizini bütün düşünmek lazım. Süphan Dağ'ından başlayarak Gevaş'tan Çatak'a kadar inen bütün bu havzayı düşünmek lazım. Bu havza bana İzmir Körfezini hatırlatıyor. Buradaki potansiyel bence İzmir Körfezi kadar. Henüz bozulmamış bir körfezimiz var. İzmir körfezinde Efes ve Bergama var. Burada ise Kale var Ahlat'taki mezarlıklar var. Arkeoloji, tarih, coğrafya olarak burası geri kalmış bir il değil.”

BURASI ZİNCİRLERİNDEN KURTULMAYI BEKLEYEN BİR KALKINMA MERKEZİ…

Burası kalkınmayı bekleyen ama yerinde tepinen ve zincirlerinden kurtulmayı bekleyen bir kalkınma merkezi. İnşallah bunu yapacağız. Beni davet eden arkadaşlarıma minnettarım. Ben Ordu’luyum kırk yıldır Ankara'da yaşıyorum ama doğum yerim Ordu. Ayıp olmasın diye tabi onlar öncelik almak istediler ilk kitap çıkınca buraya gelmen gerekir diye. Ben Van'ı tercih ettim. Van ile ilgili hassasiyetimi buradan da rahatlıkla görebilirsiniz.” Diyerek sözlerini noktaladı.


 

Editör: TE Bilisim