Türkiye’nin yedi bölgesi için oluşturulan 9’ar kişilik akil insanlar grubu kendi bölgelerinde barış temaslarına devam ediyor. Batıda akiller oldukça gergin görüşmeler yaparken, Doğu ve Güneydoğu’da ise tam aksine davul zurnalar ile karşılanıyor. Barışa susayan bölge insanı tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan akil insanlar iki gün boyunca Van’da barışı konuşmaya geldi.
Hükümetin Türkiye’nin 7 bölgesi için oluşturduğu 7 grup halindeki akil insanlar ülkenin dört bir yanında temaslarını sürdürürken, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde temaslar oldukça verimli bir şekilde devam ediyor. Akillerin batıda yaptığı toplantılar gergin ve bazen tartışmalı geçerken, yıllardır bu topraklarda kan ve gözyaşından usanan bölge insanı ise akilleri birer barış elçisi gibi karşılıyor. Bu kapsamda iki boyunca Hakkâri’de bulunan ve burada bir dizi ziyaretlerde bulunan akiller bugün ve yarın olmak üzere iki gün boyunca da Van’da barışı konuşacak. Hakkâri’de Jirki aşireti tarafından davul zurna eşliğinde kurbanlarla karşılanan akil insanlar Van’da da STK’larla ve kanaat önderleri ile bir araya gelecek. İki gün boyunca birçok etkinliğe katılacak olan akillerin çeşitli ziyaretler de yapması bekleniyor.
“KEŞKE SÜRECİ BAŞLATAN KİŞİ ÖZGÜR OLSA”
Önceki hafta Elazığ’da görüşmeler geçerin Akil İnsanlar Heyeti'nin Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Hakkâri'deki ikinci günde STK temsilcileri ve işadamlarıyla bir araya geldi. Yapılan toplantı ve görüşmelerde söz alan bazı STK temsilcileri ve kişilerin barış için Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün sürece katkı sağlayacağını dile getirilmesi üzerine; Heyet Başkanı Can Paker, “Keşke böyle bir barış sürecini başlatan kişi, özgür bir ortamda bunu devam ettirebilse” dedi.
“BARIŞI SİZ GETİRECEKSİNİZ”
Can Paker başkanlığındaki Abdurrahman Kurt, Sibel Eraslan, Zübeyde Teker, Ayhan Ogan, Mahmut Arslan ve Mehmet Uçum'dan oluşan Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu'nun toplantısı bir otelde gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını heyet başkanı Can Paker yaptı. Paker hiç bir siyasi partinin uzantısı olmadıklarını belirterek, heyetteki herkesin farklı dünya görüşü ve siyasi pozisyona sahip olduğunu; ancak ortak barış paydası altında bir araya geldiklerini ifade etti. Paker, “Heyetteki isimler geçmiş dönemlerde de barış için mücadele etmiştir. Hepimiz kendi adımıza barış için buradayız. Şükürler olsun ki bugün barış umudu daha da arttı. Bu barışı ne biz, ne de hükümet değil, sizler getireceksiniz" dedi.
“HALK SOYUT DEĞİL, SOMUT ADIMLAR İSTİYOR”
Daha sonra Mehmet Uçum moderatörlüğünde yapılan toplantıda söz alan Hakkâri Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği Genel Sekreteri Mikail Atan, 30 yıldır Kürtlerin mağdur olduğunu buna rağmen barışı arzuladıklarını söyledi. Kimseden altın tepsi içinde özgürlük istemediklerini belirten Atan, “Allah'ın verdiği genel hakların anayasal güvenceye kavuşturulmasını bekliyoruz. Karadeniz bölgesinde Akil İnsanlar Heyeti'ne gerçekleştirilen saldırıları, anlamada güçlük çekiyoruz. CHP rotasını şaşırmış. Akil insanların 75 milyonu ikna gibi görevi olduğunu sanıyor. Kürtler zaten süreç sonunda barışa ikna olmuşlardır. Kürtlerin hakları en doğal haklarıdır. Halkımız soyut değil, somut adımlar istiyor. Ölümlerle sonuçlanan bir çekilme olmamalıdır. Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşturulması gerekir" dedi.
“SÜRECE UYGUN VALİ İSTİYORUZ”
Hakkâri Baro Başkanı Kutbettin Beyazıt ise barış süreciyle birlikte köylere dönüşlerin sağlanmasını ve mayınların temizlenmesini istedi. Genel af çıkarılmasını, KCK tutuklularının serbest bırakılmasını isteyen Beyazıt, askeri ve polis kontrol noktalarının kaldırılmasını istedi.
Daha sonra işadamları adına söz alan Aytekin Koparan, barış sürecini işadamları olarak desteklediklerini belirterek, “Ancak Hakkâri Valisi bu süreçte işadamlarını makamına bile kabul etmiyor. Böyle bir süreçte bu ilin valisinin halkın arasında olması gerekirken, bunu yapmıyor. Başbakan'a sesleniyoruz. Bu sürece uygun bir vali gönderilmesini istiyoruz” dedi.
“TALEPLERİ ANKARA'YA İLETECEĞİZ”
Toplantının ardından Heyet Başkanı Can Paker sonuç konuşmasını yaptı. Değişen bir Türkiye'de insanlarla birlikte devletin de değiştiğini belirten Paker, “2002'de Erdoğan iktidar oldu. O zaman neden süreci başlatmadı. Çünkü o zaman başka bir devlet
Vardı. Türkler değiştiği için, insanlar değiştiği için devlet de buna paralel olarak değişmek zorunda kaldı. Bizim Öcalan'la görüşmemizi istiyorsunuz. Öcalan'la görüşme imkânımız yok. Çünkü biz siyasi değiliz. Biz sizlerle konuşabiliriz. Çocuk mahkûmlarla ilgili talepleriniz bizim için çok önemli. Onu dikkate alacağız. Öcalan'ın özgürlüğünü istiyorsunuz. Benim şahsi fikrim, tabii ki özgür olma konusudur. Keşke bu olsa. Keşke böyle bir barış sürecini başlatan kişi, özgür bir ortamda bunu devam ettirebilse. Ama siyaset böyle bir şey değil biliyorsunuz. Bu konuda da sabırlı olmanızı bir kardeşiniz olarak tavsiye ediyorum. Türkiye AİHM'de en çok ceza alan ülkelerden biri. Ankara'da bunun farkında. Bunun en aza indirilmesi için çok önemli çalışmalar yürütülüyor” dedi. Daha sonra heyet üyeleri de tek tek görüşlerini açıkladı. Heyet üyeleri, barış dilinin Türkiye'nin dört bir yanına yaygınlaştırılması gerektiği görüşünde olduklarını açıkladı. Heyet program çerçevesinde Hakkâri'den sonra Yüksekova İlçesi'ne geçti. Bu arada Hakkâri Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şen, Akil insanlar grubuna birer gül hediye ederek, sonuna kadar barış sürecinin arkasında olduklarını kaydetti.
