Haber-Yorum: Ömer TOKTAŞ


Deprem, sonrası, geçiş süreci, seçimler derken Van’da sorunlar dağ gibi birikti. Son 1 yılı yerel seçimi konuşmakla geçiren kentte seçimlerin bitmesiyle birlikte kentin sorunları yeniden gündeme gelmeye başladı. Başta yerel ekonomik kriz olmak üzere, yerel yönetimlerin halen kurulamaması, devlet kurumlarının rölantide çalışması ve yaşanan sorunlarla ilgili bir adım atılmaması kentte adeta bir bohem yarattı. Konu sorun ve sıkıntılar olunca halk yüzünü yeniden temsilcisine döndü. Bu noktada kentin sorunlarının çözülmesinde en önemli faktör olan milletvekilleri, düşük bir profil çizerken çoğu neredeyse programlar dışında Van’a gelip halk ile bir araya gelmeyi bile unuttu. Zira hükümet milletvekilleri sadece belli başlı programlar için Van’a gelmeyi tercih ederken, muhalefet vekilleri de yine aynı şekilde kenti partilerinin ve yerel yönetimlerinin etkinlikleri kapsamında kente gelmekle yetindi. İşte bu gidişat sorunların dağ gibi biriktiği kentte halkın vekillerden yana tepkiler yükseltmesine neden olmaya başladı…

Şehrivan Gazetesi olarak 30 Mart seçimlerinden sonra siyasi olarak büyük bir durağan sürece giren kentte neredeyse unutulma noktasına gelen siyasi parti milletvekillerini halka sorduk. Seçim sürecinde ve programlarda Van’a gelmelerine rağmen, diğer zamanlarda pek görünmeyen milletvekillerinin bu durumu halkta büyük bir rahatsızlık yaratırken, vatandaş kendisine en yakın milletvekili daha çok benimsediğini belirtiyor. Vatandaşları kimi, “Milletvekili halkın içinde olmalı” derken, kimileri ise, “Kendini makamına kapatan vekil istemiyoruz” diyor. Siyasi partisi farketmeksizin ortaya ise tek bir gerçek çıkıyor: Vekiller halkı seçimden seçime hatırlıyor!

Sokağın seçtiği vekil için sesini dinlediğimiz Van’da işte halk seçtiği vekil için şu sözleri kullanıyor:

“VATANDAŞTAN HABER OLMAYAN VEKİL…”

İnan Bektaş: Bir milletvekili her şeyden önce kendi vatandaşlarını temsil etmelidir. Adından da anlaşılacağı gibi milletvekilinin temel görevi budur. Milletvekilleri vatandaşlarla iç içe olmalıdır. Aksi takdirde temsil ettikleri vatandaşlardan haberdar olmayan vekiller hiçbir katkı sağlamaz. Ben şu anki milletvekillerimiz arasında en çok Özdal Üçer’i başarılı buluyorum en azından onu sokaklarda caddelerde daha çok görüyorum. Bu da demek oluyor ki Özdal Bey kendini makamına kapatan bir vekil değil.

“VEKİLLERİN GÖRVE SORUNLARI MECLİSE TAŞIMAK”

Muhammed Çınar: Milletvekilleri kendi görüşlerini ve duygularını vatandaşların görüşlerine yansıtmadan hareket eden insanlar olmalıdır. Kendi çıkarları için hareket edenler zaten milletvekili sayılmazlar. Milletvekillerinin böyle bir noktada yapması gerekenler vatandaşların derdini dinleyip çözüm yolları aramaktır. Bizim sorunlarımızı meclise taşıyarak çözüm aramaktır. Milletvekilleri bu şekilde hareket ederek başarılı olabilirler. Bence Gülşen Orhan bizim kültürümüzü iyi bilen ve bizi iyi temsil eden bir milletvekilidir.

“HALK DEĞİL PARTİ ÇIKARLARINDA HAREKET EDİYORLAR”

Haydar İncel; Eğer bir halk sizi kendine vekil tayin etmişse siz onların görüşleri ve kanaatleri doğrultusunda hareket etmelisiniz. Şimdi ki milletvekilleri ise bu anlayıştan çok uzakta duruyor. Kendi partilerinin ve genel başkanlarının çıkarları doğrultusunda hareket eden vekillerimiz var. Bu Van’a katkı sağlayacak bir durum değildir. Bizim vekillerimiz bizi temsil etmelidir. Şu anki milletvekillerimiz arasında ben en çok Nazmi Gür’ü başarılı buluyorum. Nazmi Bey’in elinden geleni de yaptığına inanıyorum.

“SEÇİM BİTTİ VEKİLLER KUTUPLARA ÇEKİLDİ”

Rıdvan Taşçı: Seçimden önceki dönemlerde milletvekillerini halkın arasında çok görüyorduk. Vekiller seçim sebebi ile durmadan sokaklarda koşturuyordu. Seçim bitti vekillerin çoğu tekrardan kutuplara çekildi. Bu milletvekilleri seçimden seçime mi bizi dinleyecek? Yapılması gerekenler halkın derdine derman olmaktır. Seçim zamanı olması ya da olmaması pek de önemli değildir. Örneğin Mustafa Bilici’yi bir ara gördüğümde vatandaşların arasında sivil biri olarak yürüyordu. Milletvekilliğine yakışacak davranışlar işte bunlardır.

“VAN MİLLETVEKİLLERİ BİR SAKIK DEĞİL””

Eren Ataş: Milletvekili aslında kelimeyi söylerken ne olduğunu da söylemiş oluyoruz. Milletvekilleri milletinin ve vatandaşlarının vekilliğini yapan kişilerdir. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle bu anlayışa sahip olan kaç milletvekili var derseniz bu sorunun cevabı açıkça göz önünde duruyor. Milletvekillerinin çoğu kendi çıkarları için hareket eden insanlar olmuş. Ben Van’da ki tüm milletvekillerinin bir Sırrı Sakık olmasını isterdim. Şimdi ise o profile benim gözümde en yakın kişi Kemal Aktaş’dır.

“ÇÖZÜM İÇİN BEKLİYORUZ”

Mustafa Akdeniz: Van olarak çoğu sıkıntımızın nedenlerinin başında sesimizi duyuramamamız yer alıyor. Eğer bizim sıkıntılarımız yetkililere ve hükümetimize ulaşsaydı ben inanıyorum ki onlar çözüm arayışları içine girecekti. İşte milletvekilleri bu noktada devreye giriyor aslında bizim sesimizi duyuracak asıl kişiler milletvekilleridir. Milletvekilleri söz konusu olan sıkıntılarımızı dinlemek için halkın arasına karışacak ve duydukları sıkıntıları meclise taşıyacaklardır. Bu kapsamda bence işini iyi yapan vekillerimizden bir tanesi Burhan Kayatürk’dür. Umarım diğer vekillerimizde birbirlerinde ki yanlışları görüp, çözüm arayışı içine girerler.

“SADECE VAAT…”

Serhat Subaşı: Bizim vekillerimiz vatandaşlarla özleşmeyi bilmiyor. Gerçekten bu böyledir. En azından genelde böyle bir durum var. Gelen vekiller halkın yapısına çok fazla karışmıyor. Yani halkla sıcak temaslara giren vekillerimiz yok. Sadece vaat veriyorlar. Bazı konular hakkında vaat sunmak iyidir ama verilen vaatler tutuldukça güven kazanılır. Ayrıca vaat verilecekse bir konuda bu konu ihtiyaç üzerine bir konu olmalıdır. Boş vaatler gerçekten artık bu halkı bıktırmış vaziyette. Örneğin ben Aysel Tuğluk’u verdiği mücadelesinden dolayı çok beğeniyorum. Gerçekten işinin hakkını veren bir vekil olarak görüyorum onu. Umarım gün gelir tüm vekillerimiz hakkında bunları söyleyebilirim.

“YATIRIM EKSİKLİĞİ YAŞIYORUZ”

Ferhat Atlı: Şu anda Van’da çok büyük sıkıntılar ile karşı karşıyayız. Ekonomik açıdan gerçekten çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bunun sebepleri başında yatırım eksikliği ve değerlerimizi tam olarak duyuramamamız geliyor. Bizi kurtaracak olanlar ise milletvekilleridir. Milletvekillerimiz bizim sesimizi duyuracak kişilerdir. Onlar bizim bu sıkıntılarımızı ilgili mercilere taşırsa inanıyorum ki bir çözüm bulunur. Zaten sıkıntıların çözülmesi için elbet bir yerde sesimizi duyurmamız gerekir. Ben bu konuda en büyük çabayı sarf eden kişilerin başında Fatih Çiftçi’yi görüyorum gerçekten kendisi çok mütevazı bir kişiliğe sahip. O elinden geleni yapabiliyorsa diğer milletvekilleri de büyük çabalar sarf edebilir.

“VEKİLLERE GÜVENİMİZ TAM”

Mehmet Arıcı: Ben milletvekillerimizin ellerinden geleni yaptığını düşünüyorum. Onlar ellerinden geleni yapıyor fakat yanıt alamıyorlar bence. Sonuçta milletvekillerimizde bizlerden biridir. Onlar bizim dertlerimizi ve sıkıntılarımızı dinleyip gerekli noktalara ulaştırıyorlar. O noktadan sonra iş yetkili noktalara kalıyor. Milletvekillerimiz çözüme kavuşturulması gereken sorunları meclise ve benzeri organlara taşıdıktan sonra neden yanıt alamıyor pek keştirmiş değilim ama genelde olan bir sıkıntı olduğundan eminim. Ben birçok milletvekilini halkın arasına karışıp kendilerini halktan kişiler olarak saydıklarını gördüm. Vekillerimize güvenim tamdır. Milletvekilleri arasında en çok ilgilendiğim ve takip ettiğim kişi ise Mustafa Bilici’dir. Bilici her konuda ve her sıkıntıda üzerine düşenleri layıkıyla yapıyor bu yüzden onu tebrik ediyorum.

“YETERLİ ÇALIŞMA YOK”

Hakan Şipal: Benim düşüncelerime göre milletvekilleri sesimizi duyurabilecek yeterli çalışmalar yürütemiyor. Hiçbir şey yapmadıklarını söyleyemeyiz sonuçta onlarda birer çaba ve uğraş içerisinde. Bizim milletvekillerimizin de çoğu zaten bu toprağın evlatlarıdır. Onlar kendi memleketleri için neyin yararlı ya da neyin zararlı olduğunun bilincindeler. Dediğim gibi tek sıkıntı seslerini duyurabilecek yeterli çalışmanın olmaması. Bunu hallettikleri takdirde var olan tüm sıkıntılar çözüme kavuşacaktır. Milletvekilleri arasında bence en çok takdir toplayan kişide Özdal Üçer’dir. Üçer radikal konuşan bir insan olarak görüyorum ben. Bu da ona çok şey kazandırıyor. Umarım bu ideallerinden vazgeçmez.

Editör: TE Bilisim