Cirit'in yanı sıra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Halil Adıgüzel, Yargıtay Genel Sekreteri Yusuf Ziyaattin Cenik ile Yargıtay üyeleri ve daire başkanlarının da aralarında bulunduğu heyet, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Van'a geldi. 

Cirit'in başkanlığındaki heyet, Van Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin, Van Adalet Komisyonu Başkanı Erhan Çavuşoğlu ile Van Valisi Mehmet Emin Bilmez'i ziyaret etti. 

Valilik şeref defterini imzaladıktan sonra Vali Bilmez ile bir süre görüşen heyet, daha sonra Van Adliyesi'nde hakim ve savcılarla bir araya geldi.  

"Türkiye önemli yargı reformlarından geçiyor"

Cirit, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son zamanlarda önemli yargı reformlarından geçtiğini, bir süre önce de bir yargı reformu stratejisi taslağının açıklandığını hatırlattı. 

Yargıtay'ın da bu konuda çalışmalarının olduğunu kaydeden Cirit, hukuk yapısal sistemindeki eksikliklerin giderilmesi konusunda yaptıkları önemli çalışmaları bakanlıkla paylaştıklarını ve bu çalışmaların gereği olarak reform taslağının hazırlandığını ifade etti.

Birtakım davaların yargı dışına çıkarılacağını, yargının daha önemli davalarda görev yapacağını anlatan Cirit, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'da Türkiye devleti önemli bir işgal ve bölünme hareketi geçirdi. 15 Temmuz'daki hareketin bir amacı da Fırat Nehri'nin doğu tarafını ayrı bir devlet haline getirmekti. Ama milletimizin basireti, yargımızın dik duruşu sayesinde yargımız darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren ilk kez vesayet odaklarına, darbe girişimine karşı tavır alarak, bunları gayri meşru ilan ederek bir tutum sergiledi. 4 bin 500 hakim savcı hakkında işlem yapıldı. Bir güven mesleği olan hakim ve savcılığın, bugün terör örgütü üyeliğinden yargılanıyor olması yargıda güven noktasında sıkıntılara neden oldu. Birtakım tedbir kararlarıyla, hukukun silah gibi kullanılarak toplumun önemli kesimleri üzerine çökülmesi, birtakım önemli davalarda hukuk dışına çıkılarak büyük paraların ve gayrimenkullerin el değiştirilmesi suretiyle Türkiye'de bir hukuk garabeti yaşandı. Ama son zamanlarda halk nezdinde yargıya güven endeksinin hızla yükseldiğini görüyoruz."

"Bir saatlik adalet 70 yıllık ibadete bedeldir" prensibinden hareketle hiçbir baskı altında kalmadan özgür iradeyle, yasaları uygulayarak Türk halkına adaleti sağlamanın en önemli görevlerinden biri olduğunu vurgulayan Cirit, bunu sağlama noktasında eskisinden daha iyi durumda olduklarını, 2008-2009'dan 2015'e kadar bozulan sürecin süratle tamiri noktasında belirli noktaya geldiklerini belirtti. 

"İyi işleyen yargı demokrasinin en büyük teminatıdır"

Yargıtay Cumhuriyeti Başsavcısı Mehmet Akarca ise 1993-1995 yıllarında Van'ın Gevaş ilçesinde görev yaptığını, bir kültür ve medeniyet kenti olan Van'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

"İyi işleyen bir yargı mekanizması insan haklarının, demokrasinin, huzurun, barışın ve güvenliğin en büyük teminatıdır." diyen Akarca, bu nedenle yargıya olan güveni artıracak bütün mekanizmaların iyi işlemesi için Yargıtay olarak var güçleriyle çalıştıklarını ifade etti.

Bunun ilk basamaklarından birinin de İstinaf Mahkemelerinin kurulması olduğunu vurgulayan Akarca, şunları kaydetti:

"15 Temmuz hain darbe girişimiyle Türkiye Cumhuriyeti devleti, kurumları ve yargımız büyük yara aldı. Ama kısa zamanda hızla toparlandık. Milletine, devletine, hukuka bağlı, vicdan sahibi meslektaşlarımız onurlu bir dik duruş sergileyerek anayasal düzenden, hukuktan, adaletten yana tavırlarını net bir şekilde darbeye karşı göstermesiyle toparlanma sürecine girdik. Genç meslektaşlar olarak, yargımızı en güçlü şekilde, tarafsız, bağımsız ve vatandaşa adalet dağıtmak bilinciyle hareket ederseniz kısa zamanda büyük bir sorunu aşmış oluruz."

Editör: TE Bilisim