Hak ve Özgürlük Partisi (Hak-Par) Van’da yaptığı incelemeler ve görüşmelerin ardından basın açıklaması yaptı. Van’daki kurum kuruluşlardan ve esnaflardan dinledikleri sorunları maddeler haline getiren Hak-Par yöneticileri, sorunlara için çözümleri de madde madde sıraladı.

 

Hak-Par Van İl Başkanlığında yapılan açıklamayı okuyan Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Abdulmenaf Kıran 26 Aralık ile 31 Aralık tarihileri arasında Van’da çalışma yaptıklarını söyledi. Çalışmayı; Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Cafer Sterk, Parti Meclisi Üyesi Ertuğrul Çabuker, il Başkanı Harun Bayram ve Parti üyesi Medeni Temizer'den oluşan heyetle yürüttüklerini dile getirdi. Kıran, yapılan çalışma kapsamında, Van Organize Sanayi Başkanlığı, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası, Van Radyocular Derneği, Van Tutku FM ve Van Rus Pazarı esnafı ziyaret etiklerini dile getirdi.

 

SORUNLAR MADDE MADDE SIRALANDI

Kıran yaptığı açıklamada yaptıkları çalışma ve ziyaretler kapsamında Van’daki sorunları maddeler halinde tespit ettiklerini söyledi. İşte o maddeler:

“l- Van ilinde ekonomik yaşam durma noktasına gelmiş, insanların geleceğe kaygıyla baktığı.

2- Türkiye genelinde işsizliğin 11-12 olduğu, Van ilinde işsizliğin sürekli 30' un üzerinde olduğu.

3- Sermayenin hızla bölgeden kaçtığı.

4- Şiddet olaylarının halkı çok tedirgin ettiği.

5- Yerel yönetimin ve hükümetin Van ilini cazibe merkezi haline getirmek hususunda, yeterli ve gerekli gayreti göstermediği.

6- Şehir de yeterli alt yapının olmadığı.

7- Van nüfusunun genç bir nüfus olduğu, Ticaret Odası tespitlerine göre yaş ortalamasının

20 olduğu Van Valiliği verilerine göre yaş ortalamasının 27 olduğu.

8- Bu genç nüfusun neredeyse yarı yarıya işsiz olduğu, işsiz ve yoksul olan bu gençlerin her türlü yasa dışı örgütler tarafından yönlendirilebilindiği.

9- Alt yapının yetersiz olduğu, özellikle şehir elektrik ağının 1930 yılında 90 bin nüfuslu bir şehre göre planlandığı, bu gün şehrin nüfusunun 700 bin olduğu, sık sık elektrik kesintisinin olduğu, bunun hem üretimi aksattığı, hem de şehirlilerimizi mağdur ettiği.

10- Kamu kesiminin ihtiyaçlarını karşılamak için ilden alışveriş yapmadığı, büyük ihtiyaçlarını batı illerinden karşıladığı bunun da şehrin ekonomisine katkı sağlamadığı.

11- İstihdam sağlayan müteşebbisin kamu bürokrasisi ve güvenlik mensuplarından gerekli saygıyı görmediği.

12- Yerel yönetimin kendi yandaşı müteşebbisleri, merkezi hükümetin ise kendi yandaşlarını akredite ettiğini, akredite bulamayan müteşebbislere hiçbir fırsat tanınmadığı.

13- Siyasal güç odaklarının sivil demokrasinin özerk gelişimine izin vermediği.

14- Yönetsel anlayışın sakat işlediği, iktidar partisinin partizanca davrandığı, gerek kamu hizmetlerinde istihdamda, gerekse kamu ihalelerinde ehliyet ve liyakatin dikkate alınmadığı.

15-KOSGEB çerçevesinde sağlanan kredinin hem miktar olarak çok az olduğu hem de bunun iktidar yanlıları arasında pay edildiği, dahası bu teşviklerin daha çok en zengin müteşebbislere aktığı.

16- Yerel yönetimlere kayyum ataması ile ekonomik kaynakların tamamen tek elde toplanıp, İktidar yandaşlarına aktığı, kayyum uygulamasının hem demokrasiye zarar verip demokrasiyi vesayet altında tuttuğu hem de ötekileştirmeği derinleştirdiği.

17- Devletin terörle mücadelede, hukuk devleti refleksinden ziyade, kin ve intikamla hareket ettiği.

18- Sınır Ticaretinin canlandırılmamış olmasının Van'ın ekonomisine büyük zarar verdiği.

19- Van Depreminde 30 bin konut yıkıldı. Bayındırlık birim fiyatları metre kare

700 TL’dir. Bu durum dikkate alındığında Van insanı bir anda yaklaşık 3.5 milyon yoksullaştı. Ayrıca 18 bin AFET konutu yapıldı. Ortalama 85 bin TL'ye satıldı. Bu durum ayrıca Van insanını 1.6 milyon borçlandırmış oldu.

20- Kürtçe seçmeli dil dersi olarak kabul edildiği halde, okullarda fiili engeller ileri sürülerek okutulmadığı yada öğrencilerin fiili olarak başka dersi tercihe zorlandığı.

21- İl de can güvenliği ve huzur ortamının olmadığı.

22- Esnafın siftah etmediği, nakliyecilerin kontak çeviremediği, trafik sigortalarının ve akaryakıtın çok pahalı olması nedeniyle nakliyecilerin, şoför esnafının hayatının çok zorlaştığı.

23- Devletin sosyal devlet olarak yurttaşa hak sağlamadığı, sosyal yardım kuruluşları eliyle yapılan yardımların oy devşirme ve yandaşa rant sağlama aracı olduğu.

24- Kamu makamlarının hizmet sunarken halka tepeden baktığı.

25- Bu şehirdeki işsizlik ve yoksulluğa çare üretilemez iken, halkın Suriye göçmenleri ve Halep için hükümet tarafından ekonomik yardım seferberliğine yönlendirildiği.

26- Hayat pahalılığının yüksek olduğu, yükselen döviz ile birlikte temel gıda maddelerinde fiyatların bir anda katlandığı.”

 

SORUNLARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DE HAZIRLADILAR

Hak-Par olarak Van’da yaşanan sorunlara çözüm önerileri de geliştirdiklerini kaydeden Kıran çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“l- Halkın Gündeminin Anayasa değişikliği veya başkanlık sistemi olmadığı.

2- Halkın Olağan Üstü halı istemediği.

3- Halkın güvenli ve huzurlu bir ortam isteği.

4- Yatırımcının, emtiasını daha ucuz ve kolay pazara ulaştırmak ve ham maddeyi daha uygun temin etmek için kara, hava ve demir yolu ulaşımının sağlanması ve var olanının ihya edilmesini.

5- İstihdamın geliştirilmesi ve tam kapasite çalışmak için uzun bir dönem vergi muafiyeti ve Sosyal Güvenlik primlerinin devlet tarafından ödenmesi.

6- Şehirde alt yapı hizmetlerinin tamamlanması, şehir trafiğinin rahatlanması için alt ve üst geçitlerin yapılması, ilk etapta hafif raylı sistemin getirilmesi, Van Organize Sanayi Bölgesinin demir yoluyla Trabzon limanına bağlanması.

7- Ekonomiyi canlandırmak için gümrük kapılarının açık olması ve sınır ticaretinin serbest bırakılması.

8- Kamu Hizmetlerinde İstihdamda ehliyet ve liyakatin esas alınması, ayrımcılık yapılmaması.

9- Kamu hizmet ve emtia ihalelerinde müteşebbis arasında ayrım yapılmaması.

10- Kamu kurumlarının ihtiyaçları ildeki esnaf ve tüccardan sağlanması.

11- Deprem nedeniyle ötelenen vergilerin terkini.

12- KOSGEB teşviklerinin miktar olarak artırılması ve tabana yaydırılması.

13- Tarihi ve Turistik bir kent olan şehrimizde turizmin canlandırılması.

14- Avrupa Birliği üyelik sürecinin sürdürülmesi ve yeni fasılların hızla açılması.

15- Demokrasinin derinleştirilmesi, STK'ların özerkliğinin sağlanması.

16- Kürt sorunun çözümüne ilişkin yeni adımların atılması, öncelikle anadilde eğitim ve Kürtçenin de resmi dil olarak kabulü için gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması.”

 

KIRAN: HALKIMIZIN SESİNE KULAK VERSİNLER

Kıran son olarak, “Yaptığımız gözlemlerde, halkımızın şiddete karşı olduğu, şiddetin Kürt sorunun çözümüne hiçbir katkısının olmadığı görüşünde olduğu, Van ilindeki ekonomik durgunluğun en büyük nedenlerinden birisinin de bölgede süre gelen şiddet olayları olduğu kanısının genel bir kabul gördüğünü tespit ettik. Biz bu çalışmamız çerçevesinde Van Valisi ile de görüşmek istedik. Van sorunları konusunda Sayın Valimizin de görüş ve önerilerini almak istedik. Kendisine bir yazılı rapor vermek için randevu talebinde bulunduk. Belki de yılsonu yoğunluğu nedeniyle bize dönmedi. Şayet bize dönüş yaparsa raporumuzu kendisine sunacağız, görüşlerinden istifade edeceğiz. Biz yukarıdaki sorun ve çözüm önerilerini yaptığımız görüşmelerde ve saha çalışmasından elde ettik. Hükümete ve Van'daki tüm yetkililere sesleniyoruz, Van ilinin sorunlarının çözümü için daha hızlı ve özverili çalışsınlar, halkımızın sesine kulak versinler.”

 

STERK: İSTANBUL’DAKİ SALDIRIYI KINIYORUM

Yapılan basın açıklamasının ardından Şehrivan Gazetesine özel açıklamalarda bulunan Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Cafer Sterk, İstanbul’da yaşanan terör saldırısını kınadı. Sterk ilk olarak şunları söyledi: “Yeni yılda Van’da olmaktan büyük gurur duydum. Yeni yılın hazırlığını yaptık arkadaş ve dostlarımızla eğlendik. Ne yazık ki ülkemizde yine bir terör olayı ile uyandık. Biz bu terör olayını lanetliyoruz. Bu terör olayı da gösteriyor ki siz istediğiniz kadar güçlü olun, istediğiniz kadar polisiniz, askeriniz olsun, siz terörü önleyemiyorsunuz.”

 

“TÜRKİYE ÜZERİNDE ÇOK KİRLİ ELLER VAR”

Terörü önlemek için terörün içine inilmesi gerektiğini ifade eden Sterk, “Terörü önlemenin şartlarından bir tanesi terörün içine inmektir. Yaşanan terör olayları gösteriyor ki Türkiye üzerinde çok kirli eller var. Bu kirli eller Türkiye'deki ekonomik yapıyı, insanlarımızın ilerlemesini ve kardeşlik tohumunun ekilmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Buda bize Türkiye’nin terörle mücadele etmesinin birinci şartı kendi vatandaşları ile barış olmasıdır. Türkiye’de yapılması gereken en önemli unsur budur. Bunun içinde toplumda bir mutabakata ihtiyaç var. Hangi kesimden gelirse gelsin, hangi dini inanca mensup olursa olsun Türkiye’de ortak bir amacımızın olabilmesi için karşılıklı bir güvene ihtiyaç var. Devletin vatandaşlarımızın tümüne kucaklayıcı bir yaklaşım içerisine girmesi gerekiyor.” Dedi.

 

STERK: GÜVEN TEKRARDAN KAZANILMALI

Ster kaptığı açıklamada son olarak şunları dile getirdi: “Ben yurt dışında yaşayan bir vatandaş olarak Van’daki arkadaşlarımı ve Hak-Par Van İl Örgütünü ziyarete geldim. Arkadaşlarımla birlikte Van ilini geziyoruz. Esnafı, birçok kurum ve kuruluşu gezdik. Özellikle işçiler ve pazarda küçük esnaf ile yaptığımız görüşmelerde önemli bilgiler aldık. Bizimde gördüğümüz kadarıyla Van’da insanlar fırsatları olduğu takdir de batıya göçmek istiyorlar. Acilen hükümetin bunun önüne geçmesi gerekiyor. İnsanlar Van’da şiddet ve terör olduğunu söylediler. Bu terör ve şiddet durmadan da rahat edemediklerini ifade ettiler. Van halkı ile devlet arasında bir güven sorununu da gözlemlemiş olduk. Devletin ve buradaki halkımız için bu güveni tekrardan kazanması gerekiyor.”


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ / ERDAL ERBAŞ

Editör: TE Bilisim