15 Temmuz Darbesi’nin ardından Van’da o tarihten bu yana demokrasi nöbetleri sürerken, dün de HDP ‘Darbeye Hayır’ demek için miting düzenledi. Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen mitingde, HDP lideri darbe teşebbüsü sonrası yaptığı çözüm çağrısını yineledi. Konuşması boyunca sert eleştiriler yapan Demirtaş, konuşmasının sonunda ise “Gelin Türkiye’yi selamete çıkaralım” dedi.

 

Van’da İki Nisan Kavşağında yapılan ‘Darbelere hayır, demokrasi hemen’ mitingi düzenlendi. Mitingde konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’nin askeri darbelerden çok çektiğini ifade etti. Demirtaş Van’dan tüm kesimlere seslenerek, “Gelin şu barış çağrılarına bir değer, bir kıymet verin ki ülkeyi selamete çıkaralım. Bu çağrılar çaresizliğimizden değil, korkaklığımızdan değil, bu çağrılarımız acizliğimizden değil. Erdemli, ilkeli duruşumuzdandır. Bakın Van halkı on binlerle şu meydanlara toplanmış, hem darbeye hem diktaya karşıyım diyorsa bu bir nimettir. İşte Allah’ın lütfu budur.” İfadelerine yer verdi.

 

 

DEMİRTAŞ: PARALEL İLE İLİŞKİMİZ OLMAZ

Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ülkenin askeri darbelerden ve ordunun siyasete müdahale etmesinden çok çektiğini söyledi. Demirtaş, “Gelenek olarak bir darbenin bizi kurtaracağına inanmadık. Yatıp kalkıp bir darbe olsa da kurtulsak diye dua edenlerden değiliz. Kurtuluş bizim elimizdedir dedik. İnanın ki 15 Temmuz akşamı sokağa çıkan tanklar, parlamento ve sivil insanları bombalayanlar sanmasınlar ki darbe sadece bunlarla gerçekleşir. Emir verenler belli ve bir kısmı yakalandı ama asıl siyasi darbeden medet uman arkasında ki siyasi güç kimdir, onu bekliyoruz. HDP olarak paraleli ile, cunta ile hiçbir şekilde ilişkimiz olmadı, olamazda.” Şeklinde konuştu.

 

 

“BİZ ONLARDAN HESAP SORACAĞIZ”

Darbe girişimi içinde bulunanlar arasında Ak Partili isimlerinde olduğunu ifade eden Demirtaş bu isimlerin açıklanmasını istedi. Demirtaş şunları söyledi: “Şimdi bu kadar asker darbe yapmaya kalkıştı. Bunlar eğer ki başarılı olsalardı kimi başbakan yapacaklardı? Elbette ki bizi değil. Başbakan, bakan ve diğer göreve getirilecek olanlar neden açıklanmıyor? İçinde üste düzey AKP’li bulunduğu için olabilir. Bu darbeciler bizi yapmadıklarına göre birini başbakan yapacaklardı. Şimdi neden açıklamıyorsunuz. Darbecilerden hesap soracağım diyorsan AKP’lileri açıklayın. Kaç tane bakanınızın, il başkanınızın haberi vardı darbeden. Zavallı askerleri linç etmek kolay, cemaate gönül vermiş, inanmış sıradan insanlardan hesap sormak kolay. Albaylar, Rektörler, Valileri içeri attınız eyvallah. Darbeye bulaştınız diyorsunuz. Darbe girişiminin içinde ki AKP’liler kim? Onlar ortaya çıkacak ve biz onlardan hesap soracağız.”

 

 

DEMİRTAŞ: EN DİK DURUŞ BİZİMDİR

“Darbenin iyisi ya  kötüsü olmaz” diyen Demirtaş, her darbeye karşı çıkanın da cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisi olmadığını söyledi. Demirtaş, “Darbe kötüdür. Nokta. Bu kadar. Geçmişte ki tüm darbelerin demokrasiye en küçük bir katkısı olmadı. Kenan Evren darbe yaptığında Demirel Başbakandı. O dönem darbeye çıkanlar Demirel’i savunmak için karşı çıkmadılar. İlkesel olarak darbeye karşı çıkacaksınız. Darbeden medet ummadığımızı ilk saatlerde gösterdik. Darbeye net bir şekilde karşı olmamız darbenin başarısız olmasında ki en büyük etkendir. Darbeciler toplumu bölmek için hazırlık yaparak iç savaş çıkarmak istediler ve bu olsaydı darbe başarıya ulaşacaktı. Burada en net, en dik duruş bizim duruşumuzdu. Her yurttaşımız darbeye karşı çıkmıştır, halkımız darbeyi durdurmuştur. Biz o gün küçük tereddüt gösterseydik Türkiye’de iç savaş çıkacaktı. Çok şükür darbeye karşı çıktık. Darbeyi atlatacağız bu gerçekleşecek. Artık darbe tehdidi kalmadı diyorlar ya o zaman darbeye nasıl gelindi bu soruların cevabını bulmamız lazım.” Diye belirtti.

 

 

“TEK AMPUL ETRAFINDA BİRLEŞİYORLAR”

Darbe girşimi sonrası partilerin bir araya gelişini değerlendiren Demirtaş şunları söyledi: “Darbe sonrası alınacak kararları konuşmamızın zamanı ama bizimle konuşmak istemiyorlar. Kendileri bilir, ama 3 tekleyen parti bir araya geliyor bunu konuşuyor. Tek millet, tek ampul,tek mezhep etrafında birleşmek istiyorlar. Bizim varlık nedenimiz tekliğe karşı çıkmaktır. Bazen meydanlarda boğazım yırtılarcasına tek dil diye bağırsan bunu başaramazsın. Tek dil faşizmdir, Hitler’in sloganıdır. Nasyonal faşist partinin sloganıdır. Kendisi Hitler seçim kampanyasında bu sloganı kullanmıştır. Biz buna mecbur değiliz, o üç parti ne yaparsa yapsın biz ilkelerimizden vazgeçmeyiz.”

 

 

DEMİRTAŞ: HERKESE KAPIMIZ AÇIK

Ülkeyi demokrasiye götürmek isteyenlere kapılarının açık olduğunu ifade eden Demirtaş, “Bize faşizmi dayatırlarsa bizde direneceğiz. Karşımızdaki usanana kadar elimizde ki tüm imkanlarla direneceğiz. Sizler değerli arkadaşlar darbe adım adım geliyorum dediği günlerde hataları bire bir gözlemlediniz. Allah seni affetsin inşallah o Allah’ın işi ama cemaatin kandırdığı insanları niye işten atıyorsun. Belki onları da cemaat kandırmış. Cemaatin bir insanı kandırması suçsa, cemaatin kandırdığı insan nasıl cumhurbaşkanlığı yapıyor. Adama öğretmenlik yaptırmıyorsun, valilik yaptırıyorsun, polis memurunu görevden alıyorsun ama sen hala orada duruyorsun. Cemaatin kandırdığı herkesi istifaya davet edelim doğru olan budur. Cemaat beni kandırdı Allah affetsin, cemaat seni kandırdı, seni içeri atacağız var mı böyle bişey.” Dedi.

 

 

“BİR ZAMANLAR BERABER ÇALIŞIYORDUNUZ”

Demirtaş konuşmasında 3 yıl önce yapılan Türkçe olimpiyatları hatırlatarak şöyle devam etti: “Şu Türkçe olimpiyatlarında sıraya girip Gülene övgüler dizen bakanlar daha üç yıl önce birbirlerini eziyorlardı. Kim ki orada görülse cennete gideceğini söylüyor, 32 dişi ile konuşma yapıyorlardı. El insaf ya el insaf. Cemaate üye olan öğretmeni okul müdürü yapıyordunuz. Cemaatin sendikasına üye olursan bakarız diyorlardı. Cemaate üye değilsen ataman yapılmıyordu. Şu mahalleden şu mahalleye tayin olmak için cemaatin kartviziti lazımdı. Her şeyde bir gizli komiteleri vardı. Kusura bakmayın ne gizlisi, aleni bir şekilde faaliyet yürüten cemaat komitesi vardı. Alın teri ile ihaleye girmek istiyorsanız ama sizi cemaatin komitesine gönderiyorlardı. Valiyi takan yoktu. Vali yardımcılarını, emniyet müdürlerini cemaat belirledi. Zannediliyor ki öyle gizli gizli devlete sızdılar. Ya Tayyip Erdoğan’ın emriyle, desteğiyle bunları yaptılar. Şimdi adalet bakanı ne diyor. 40 yıldır darbeye hazırlanıyorlardı. Bu böyleyse 10 yılında beraber hazırladınız. Demek ki işbirlikçisiniz. Devleti ele geçirsin diye yalvardınız bunlara.”

 

“BERABER YÜRÜDÜNÜZ VE ISLANDINIZ BU YOLLARDA”

KCK davalarındanda yaşanan tutuklamaları da değerlendiren Demirtaş, “Polis, hakim, savcının hepsi cemaattendi. Dosya yargıtaya gidiyor onlarda cemaatten. O dönem bunları söyledik. Her şeyi cemaate emanet etmişsiniz. Bize cemaat ne yaptığını bilir. Beşir Atalay şimdi Van milletvekilidir. Hadi çıksın inkar edin. Beraber ıslandınız bu yollarda, beraber yürüdünüz. Felaket olunca suçlu neredeyse biz olduk. Şimdi bazı AKP kalemşörleri utanmadan sıkılmadan HDP ile Cemaat işbirliği yaptı diyor. İşte bunların kalibresi bu kadar. Allah herkese mert rakip, mert düşman versin. Böyle namertlik olur mu? Yıllarca cemaattin maaşıyla yazı yazanlar şimdi HDP-Cemaat işbirliğini pişiriyorlar. Demokrasi nöbetinde bazı sanatçılar, köşe yazarları konuşuyor yemin billah onların yarısı paraleldir, onların bundan haberi yok. Şimdi cemaate en çok küfür atıyorsa bilin ki o kripto cemaatçidir. Şimdi bunların hiç birinden ders çıkarmadılar.” İfadelerini kullandı.

 

DEMİRTAŞ: PARALELE VERİLEN DEĞER KÜRTLERE VERİLMEDİ

Çözüm sürecini değerlendiren Demirtaş paralele verilen değerin Kürtlere verilmediğini söyledi. Demirtaş şöyle devam etti: “Madem kendine bu kadar güvenmiyorsun, o kadar tedirginsin Sayın Öcalan’ın başlattığı çözüm sürecine sarılsaydın dört elle. Savaşı başlatmak yerine ülkeyi barışa götürseydin bunlar olmayacaktı. Tanklarla, darbelerle kendini hazırlayan darbenin önünü siz açtınız. Paralelin onda biri kadar Kürtlere sarılsaydınız şimdi barış ve kardeşlik inşa olmuştu. Bunu yapmıyorlar, zihinlerinde Kürt düşmanlığı var. Emin olmasam bunları söylemezdim. Suriye’de, Türkiye’de Kürtler hak sahibi olmasın diye ülkeyi ateşe etiller. Sayın Öcalan’a tecrit uygulayarak yüzde 50 oyu garantilemeye çalışıyor. Bu politika bizi teslim alacak bir politika değil ama bu ülkeye, bu ülkenin çocuklarına yazık oluyor. Kimliği görev, siyasi düşüncesi ne olursa, bu sorunun çözüm yolu İmralı’da anahtar duruyor. Siz Sayın Öcalan’ın değil, Türkiye’nin geleceğini rehin etmiş oluyorsunuz. Birazcık aklınız varsa bunu sizin yapmanız lazımdı. İnsan doğru bildiği meşru hakikatten, zora düştüğü zaman ayrılırsa haysiyetini, onurunu her şeyini yitirir. İnandığın doğrular, inandığın hakikat seni zorbalık altında vazgeçirecekleri bir hakikatse bu senin eksiğin ayıbın olur.”

 

 

“KÜRDÜN TANKIN ÖNÜNE ÇIKMASI MEŞRUDUR”

Bölgede yaşanman çatışmalarda da sürekli hükümeti uyardıklarını ifade eden Demirtaş, “Biz binlerce defa bildiğimiz doğruyu tekrar etmedik mi? Sur, Yüksekova, Cizre’nin başına gelenler, bütün Kürt halkını cezalandırma adına o vahşeti uygularken biz yine haykırmadık mı? Yaptığınız şey yanlıştır, bu döner dolaşır sizi vurur. Siyasi faturası size çıktı. Oraya gönderdiğin komutan Yüksekova’yı ev ev yıkarken bir yandan senin kuyunu kazıyormuş gördün mü? Cizre’de kahraman ilan ettiğin komutan senin kuyunu kazıyormuş. Biz bu kadar yerleşim yeri yıkılır mı? Asker sivile kurşun sıkmaz diyordunuz bakın işte İstanbul’da, Ankara’da nasıl da halka kurşun sıktılar. Birazcık empati duygunuz varsa şimdi bizi daha iyi anlıyorsunuz ama nafile. Kürtlere yönelik zulüm müstahaktır diye düşünüyorlar. O zaman senin, benim, Kürdün, Türkün tankın önüne çıkması meşruysa, Kürdün de tankın önüne çıkması meşrudur, Kürdün iradesine dokunuluyorsa, evlatları infaz ediliyorsa Kürdün de buna karşı direnişi meşrudur. Bu direniş terörizm mi oluyor hadi be, hadi be. Sen bu halkı tankla topla dize getirecem diyorsan bizde direneceğiz. İğne ucu kadar müzakere görsek ona değer veriyoruz ama görüyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

DEMİRTAŞ: HERKES HADDİNİ BİLECEK

Abdullah Öcalan’dan aylardır haber alamadıklarını ifade eden Demirtaş şunları söyledi: “40 tane uçak parlamentoyu bombalayan İmralı’ya neler yapmaz. Haber alamıyoruz. Ailesi, avukatları görüştürülmüyor. Görüştürülmesi lüks değil, lütuf değil. 1.5 yıldır tek bir insan kendisinden haber alamamış. Numan Kurtulmuş demedi mi öldürmek istediler demedin mi. İç savaş çıkarmaya, Kürtlerin hassasiyetleriyle oynamaya çalıştılar. O zaman o hassasiyeti neden kaşıyorsunuz. Abdullah Öcalan milyonlarca Kürdün lideridir, ondan haber almak Kürt halkının hakkıdır. Bunu böyle bileceksiniz ve bu hassasiyetle daha fazla oynamayın. Herkes haddini bilecek, böyle haksızlığı, hukuksuzluğu bize kabul ettiremezsiniz.”

 

“BU ÇAĞRILARA BİR SES VERİN!”

Eş Genel Başkan Demirtaş son olarak, “Biz candan vazgeçmişiz, Allahtan başka kimseden korkumuz yok. Bunu hala anlamadınız mı? Hala bize tehditlerle şantajlarla boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Biz zulmü faşizmi asla kabul etmedik. 3 parti bir araya gelip HDP’yi ezmeye çalışacaklar ama bizi cemaatle falan karıştırmayın biz size 3 gömlek büyük geliriz. Bizim davamız meşru o yüzden güçlüyüz. Biz paralel gibi gizli gizli devleti ele geçirmeye çalışan alçaklardan değiliz, hakkımızı istiyoruz hakkımızı. Biz demir leblebiyiz, dişiniz sökülür. Gelin şu barış çağrılarına bir değer bir kıymet verin ki ülkeyi selamete çıkaralım. Bu çağrılar çaresizliğimizden değil, korkaklığımızdan değil, bu çağrılarımız acizliğimizden değil. Erdemli, ilkeli duruşumuzdandır. Bakın Van halkı on binlerle şu meydanlara toplanmış, hem darbeye hem diktaya karşıyım diyorsa bu bir nimettir. İşte Allah’ın lütfu budur.” İfadelerine yer verdi.

 

Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra; DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Belediye eş başkanları HDP ve DBP Van il başkanlıkları,  HDP Van milletvekilleri ve DBP PM üyeleri katılım sağladı.

Editör: TE Bilisim