Yavuzlar (Qeyseran) köyü yakınlarında 07.08.2014 tarihinde bir aracı durdurmak isteyen askerlerle yaşanan tartışma sırasında bir kişi yaşamını yitirmişti. Yaşamını yitiren şahsın daha sonra PKK’li olduğu anlaşıldı. İHD Van Şubesi, olayla ilgili olarak aynı gün bir heyet oluşturdu ve olay bölgesinde incelemelerde bulundu. Ardından da bir rapor hazırlandı.

İŞTE O RAPOR:

İHD Van Yönetim Kurulu üyeleri Cihan Yaman Yıldırım Ayaz tarafından hazırlanan raporda, “07.08.2014 tarihinde heyet saat 10:00 da Van İlinden Özalp İlçesine doğru hareket etmiştir. Öncesinden İHD Genel Merkezi tarafından heyetin olay ile ilgili yapacağı inceleme ve araştırma hakkında Van Valiliği’ne ve Özalp Kaymakamlığı’na faks ile bilgi verilmiştir. Heyet saat 11:30 gibi olay yeri olan Yavuzlar(Qeyseran) Köyüne intikal etmek için yola çıkmıştır. Heyetimiz olay yerinde Özalp Belediye Eşbaşkanları, DBP İlçe yöneticileri ve köylülerle olay hakkında bilgi almıştır. Heyetimiz olay yerinde gerekli araştırma ve incelemeleri yaptıktan sonra Özalp İlçesine geri dönerek sabah saatlerinde alınan randevu doğrultusunda Özalp İlçe Kaymakamı ile görüşmek istemişlerdir. Ancak ilçede yaşanan gerginlik nedeniyle ve özellikle sivil polislerin engel olması nedeniyle görüşme yaklaşık iki saat sonra gerçekleşmiştir. Bir emniyet Amirinin heyetimize telefon ile ulaşarak ilçede yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi konusunda gelen yardım talebi üzerine heyetimiz hem halkla hem de güvenlik güçleriyle görüşme yapmıştır. Akabinde heyetimiz Kaymakam ile görüşme yaparak olay hakkında bilgi almıştır. Heyetimizin kaymakamla görüşmesi sırasında Van İlinden gelen iki emniyet amiri, Özalp Cumhuriyet Savcısı ve bir hâkim de yer almıştır.” Denildi.

YAPILAN GÖRÜŞMELER

Raporun köylülerin beyanlarına dayandırılan görüşmeler bölümünde de şunlar aktarıldı: “Akşam saat 21:30 civarında köyüm 400–500 metre uzağında köy yolunda üç adet askeri araç konuşlandırılmıştı. Bir sivil araç askeri araçlara doğru yanaştı ve aralarında tartışma yaşandı, sivil araç geldiği güzergâha geri dönerek uzaklaştı. Daha sonra saat 22:30 civarına askeri araçlar halen orda bekliyordu. O saatten sonra yoğun silah sesleri yükseldi. Askeri araçlar olay yerinde uzun bir süre kaldıktan sonra gece(08.08.2014) saat 01:00 civarında bir ambulans olay yerine geldikten sonra Çaldıran İlçe istikametine doğru gitti.
Olay tarihinden üç gün önceden itibaren askeri araçlar yoğun olarak köye geliş-gidiş yapıyorlardı. Bizler bu hareketliliğin böylesi bir sonucu doğuracağını tahmin ediyorduk. Köyümüzde bugüne kadar bu kadar yoğunlukta askeri gidiş gelişler yaşanmamıştır.
Olay günü gündüz vakti saat 16.00 civarı bizim köy ile Yukarı Balçıklı Köyü arasında üç adet zırhlı aracın toprak yolda beklediğini gördük. Akşam saatleri karanlık çöktüğünde askerler tarafından bize evlerimize gitmemiz söylendi”

KORUCU BEYANLARI

Rapordaki korucu beyanları da şöyle: “Biz korucular olarak bu olayla bir ilgimiz yok ve konu hakkında bir bilgimiz yok”

RESMİ GÖRÜŞMELER

Resmi görüşmeler de rapora şöyle yansıdı: “Heyetimiz Özalp İlçesinde olayların yatışmasından sonra saat 16:00 gibi Özalp İlçe Kaymakamı ile görüştü. Kaymakam tarafından heyetimize verilen beyanlar: ‘Jandarmaya kaçakçılarla ilgili rutin denetim yaptığı sırada Yavuzlar Köyü civarında biri transit biri de Connect tipi araç olmak üzere iki adet araç, askerlerin bulunduğu istikamete doğru geldiği sırada, askerin ‘’DUR’’ ihtarı yapmasına rağmen connect tipi araçtan askerlere doğru uzun namlulu silahla ateş açması üzerine askerlerin karşılık vermesi sonucu çatışma çıkmıştır. Transit araç olay yerinden hızla uzaklaşmış, connect tipi araç ise 150-200 metre sonra durmuştur.Connect tipi araçtan üç kişi hızla olay yerinden uzaklaşmıştır.Yapılan denetim sırasında araçta bir kişinin hayatını kaybettiği ve üzerinde bulunan materyaller doğrultusunda örgüt üyesi olduğu anlaşılmıştır.”

‘PUSU’ SORUSU

Raporda ilginç bir soru da yer aldı. Buna göre, heyetin kaymakama sorduğu “Bu bir pusu muydu?’’ sorusuna karşılık olarak kaymakam şu cevabı verdi: “Bu bir pusu olsaydı, diğer üç kişi de sağ kurtulmazdı” şeklinde cevap verilmiştir. Heyetimiz tarafından kaymakama “Görgü tanıklarına göre olay yerine yakın üç farklı noktada askeri araçların konuşlandırıldığı bilgisi doğru mu, doğru ise ne amaçla yapılmıştır?’’ şeklinde soruya kaymakam ‘’Bunun denetim konseptine uygun olduğu”

GÖZLEM VE TESPİTLER

İHD heyeti gözlem ve tespitlerini de şu başlıklar altında aktardı:

1-Olay yeri Özalp İlçesi Yavuzlar Köyü’nün yaklaşık 300-400 metre civarında gerçekleşmiştir.
2-Olay köy anayolunda gerçekleşmiştir. Yukarı Balçıklı köyü ile Yavuzlar Köy yolunun bileşimine 50 metre yakınında gerçekleşmiştir.
3-Olay yerinde 4 farklı noktada yoğun kan izleri tespit edilmiştir. Yolun hemen kenarında bulunan kan ise henüz kurumamıştı.
4-Olay yerinde 8-10 adet arası kanlı eldiven tespit edilmiştir.
5-Olay yeri incelemesi yapıldığı bilgisi ve tespiti görülmüştür.
6-Connect tipi araca ait olan bir parçanın olay yerinde bulunduğu tespit edilmiştir.
7-Yapılan inceleme ve araştırma sonucu ölüm olayının aracın dışında gerçekleştiği tespit edilmiştir.
8-Olay yerinin bulunduğu asfalt yolda, asfalta birçok kurşun izi tespit edilmiştir, ancak olay yerinde herhangi bir boş kovan tespit edilmemiştir.
9-Bir kısım köy sakinleri ile korucuların olay hakkında bilgi vermekten kaçındığı tespit edilmiştir.
10-Olayın yaşandığı yolda yolu kapatmaya dönük olarak tahmin ettiğimiz birçok taş tespit edilmiştir.

KANAAT VE SONUÇ

Olayla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesi kanaatine varan heyetin hazırladığı raporun sonuç bölümünde ise, şu görüşlere yer verildi: “Söz konusu olay ile ilgili İnsan hakları Derneği araştırma ve inceleme heyetimizin kendi gözlemleri, köy sakinleri ve kaymakamın beyanları neticesinde; Olay ile ilgili etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmesi gerektiği kanaatindedir. Yapılan görüşmeler, tespit ve gözlemler sonucu resmi yetkililerin açıklaması ciddi soru işaretlerine yol açmıştır. Kürt sorununun çözümü için atılan adımlar, bazı yerlerdeki provokasyon girişimleri dışında bir yılı aşkın geçen sürede herhangi bir çatışmanın olmaması, bununla birlikte Kürt sorunu çözümü çerçeve müzakere yasasının kabul edildiği bir dönemde yaşanan bu olay ve sonucunda silahlı bir militanın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan bu durum bizde ciddi kaygılara neden olmaktadır. Bu nedenle kamuoyunda yaşanan tedirgin ve güvensiz ortamı aydınlatmak için olay ile ilgili adli ve idari soruşturmanın daha etkin ve hızlı yapılması gerekmektedir. Karakollarda bu tür hak ihlallerine ve provokasyonlara neden olan güvenlik güçleri ile yetkililer hakkında soruşturma başlatılmalıdır.

Hangi koşulda olursa olsun kutsal ve dokunulmaz olan yaşam hakkı ihlali ciddi bir insanlık suçudur. Nedeni ve amacı ne olursa olsun hiç kimsenin yaşam hakkını sonlandırabilecek bir girişimde bulunulmamalıdır. Biz insan hakları savunucuları olarak; Çözüm ve Barış Sürecinin daimi bir çözüme kavuşması amacıyla yapılan görüşmelerin olduğu bu dönemde, böylesi hak ihlalleri ve provokasyonların tekrar meydana gelmemesi için tarafları gerekli hassasiyetleri gözetmeye çağırıyoruz.”

Editör: TE Bilisim