Dünya'da sadece Van Gölü'nde yaşayan İnci Kefali Balığı'nın 3 aylık av yasağı son buldu. Balıkçılar yasağın sona ermesiyle ağlarını Göle bıraktı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı ve Doğa Gözcüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, dünyada sadece Van Gölü havzasında yaşayan endemik inci kefalinin av yasağının sona erdiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yayınlayan Mustafa Sarı, yaşamını Van Gölü’nün tuzlu-sodalı sularında geçiren balığın, üremek için geldiği akarsuların kaynağına doğru akıntıya karşı yüzerek olabildiğince kaynağa yaklaşmaya çalıştığını ve üremesini gerçekleştirdikten sonra göle geri döndüğünü belirtti. Sarı, “Üreme göçü esnasında gölün tuzlu-sodalı sularından akarsuya birden geçemeyen balık, akarsuların göle döküldüğü noktalarda vücut iyon yoğunluğunu ayarlamak için beklemekte, iyon dengelenmesinden sonra akarsuların su sıcaklığı 130C bulduğu zaman derelere girmektedir. Yem almayı bu bekleme esnasında bırakan balık, derelerde üremek için kaldığı süre içinde aç kalmakta, ancak tekrar göle döndüğünde beslenmeye yeniden başlayabilmektedir. Göç esnasında akıntıya karşı aç bir şekilde mücadele eden balık, önüne çıkan doğal ve yapay engelleri adeta uçarak aşmaya çalışmakta, balığın bu muhteşem mücadelesi ibretlik, muhteşem manzaralar sunmaktadır. Van Gölü inci kefalinin bu derslerle dolu üreme mücadelesini gerçekleştirilebilmesi ve neslini devam ettirmesi için tüm yaban havyalarında olduğu gibi inci kefalinin üreme göçü esnasında da av yasakları uygulanmaktadır. Kefali av yasakları üreme göçünün en yoğun olduğu dönem, yıllara göre farklılık arz etse de, dikkate alınarak 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında uygulanmaktadır. İnci kefalinin üreme döneminde uygulanan av yasakları, balığın üreme hakkına saygının yanında inci kefalinden geçimini sağlayan göl çevresindeki yaklaşık 15 bin kişinin geçimini de garantiye almaktadır.

KAÇAKÇILIKTA ERCİŞ VE MURADİYE İLK SIRADA

Ocak ayı ile birlikte başlayan yasağın Temmuz ayında bitimine kadar dernek olarak bu yasağın takipçisi olduklarını belirten Sarı ayrıca kaçak avcılığında büyük oranda Erciş ve Muradiye’de yoğunlaştığını söyledi. Sarı şu sözlere yer verdi: “Her yıl Ocak ayında Van ve Bitlis valiliklerinin koordinasyonunda yapılan bir hazırlık toplantısı ile başlayan bu süreç 15 Temmuz itibarıyla son bulmaktadır. 15 Nisan’dan itibaren uygulanmaya başlayan ve bu gün (15 Temmuz 2014) itibarıyla son bulan av yasakları ile ilgili faaliyetler derneğimiz tarafından yasakların başladığı ilk günden yasakların bittiği son güne dek yakından izlenmiştir. Derneğimiz tarafından gerçekleştirilen izleme faaliyetleri sonucunda ise, her yıl Van Valiliği koordinasyonunda yapılan hazırlık toplantısı bu yıl ilk kez Bitlis Valiliği tarafından yapılarak sahiplenmenin gölün tamamına yayıldığına vurgu yapılmıştır. Her yıl Van İl Özel İdaresi tarafından kaçak avcılıkla mücadelede kullanılacak araçları kiralamak için ayrılan bütçe, bu yıl Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından karşılanmış olup bu uygulama Van Gölü inci kefalinin korunmasına yönelik bakanlığın bütçe ayırması yönüyle ülkemizde bir ilk olmuştur. Göl çevresindeki kaçak avcılık büyük oranda Erciş ve Muradiye’de yoğunlaştığı için kaçak avcılığın önlenmesi için yapılan uygulamaların büyük çoğunluğu da bu iki ilçede yoğunlaşmıştır.”

SUÇ ŞEBEKELERİ KAMU KURUMLARIYLA MI ÇALIŞIYOR?

Kaçak balık avcılığında köylü vatandaşların daha bilinçli olduğunun bu yanı sıra var olan ve kamu kuruluşlar ile birlikte suç işleyen çetelerin var olduğunu belirten Sarı, “Kaçak avcılığın önlenmesinde ilgili tüm kurum ve kuruluşlara hazırlık toplantısı ile rol ve görev verilmiştir. Fakat görev verilen bazı kurumların hakkıyla bu görevi yerine getirdiğini söylemek güçtür. Kaçak avcılığın önlenmesinde dere boylarında bulunan köylerde yaşayan vatandaşların geçmiş yıllara oranla daha fazla bilince sahip olduğu gözlemiş olup, kaçak avcılığın köylülerden daha çok farklı birçok illegal işle uğraşan bir gurup suç şebekesi tarafından yürütüldüğü, bu suç şebekesinin kamu kurumlarında da uzantılarının olduğu değerlendirilmektedir. Kaçak avcılık daha çok kırsalda yapıldığı için buraların güvenliğinden sorumlu jandarma birlikleri her yıl olduğu gibi bu yıl da inci kefalinin korunmasında ana rolü üstlenmiş durumdadır.” Sözlerini dile getirdi.

SARI: 15 GÜNLÜK SÜRE UZATILMALIDIR

Koordineli olarak çalışan ilçelerde yasak ile ilgili bir sıkıntının yaşanmadığını dile getiren Sarı bunun birçok ilçe için ise söylemenin zor olduğunu dile getirdi. Sarı ayrıca kaçak balık taşıyan araçlar için verilen 15 günlük men cezasının uzatılmasının faydalı olacağını söyledi. Sarı şöyle devam etti: “Van İl Jandarma Komutanlığı tarafından Muradiye ve Erciş’te komando birliklerinin dere boylarında önleyici kuvvet olarak görevlendirilmesi kaçak avcılığın önlenmesinde çok etkili olmuştur. Erciş Jandarma Asayiş Bot Timi, Erciş bölgesinde kaçak avcılığın önlemesinde oldukça etkili bir mücadele yürütmüş olup, Edremit Jandarma Asayiş Bot Timi’nin de Muradiye’de görevlendirilmesi kaçak avcılığın azaltılmasında etkili olmuştur. Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve Erciş İlçe Müdürlüğü ile korumada görev alan jandarma-polis ekipleri arasında koordinasyon sorunu yaşanmazken, Muradiye İlçe Müdürlüğü için aynı şeyi söylemek zordur. Yol kontrollerinde kaçak inci kefali taşıdığı tespit edilen araçlara 15 gün süre ile uygulanan trafikten men cezası etkili bir uygulama olmaya bu yıl da devam etmiş olup, bu sürenin uzatılması faydalı olacaktır. Van Gölü inci kefalinin üreme döneminde akarsu yataklarından kum alma çalışmaları ne yazık ki bu yıl da devam etmiş olup, bu yanlış uygulama özellikle Zilan Çayı, Deliçay, Bendi Mahi Çayı ve Karasu Çayı’nda inci kefalinin üremesini tehdit etmektedir. İnci kefalinin üreme göçü esnasında Erciş’te bu yıl beşincisi düzenlenen İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivaline geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl Erciş Belediyesi’nin katılmaması üzücüdür. İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali hazırlıklarına bu yıl ilk kez 4 farklı ülkeden yabancı gönüllüler katılarak bizzat festival alanının hazırlanmasına katkı sağlamışlardır. Festival zamanı ile Van Kahvaltısı Rekor Denemesi’nin aynı tarihte yapılması, inci kefali göçü festivaline bu yıl katılımları artırmış, gelecek yıllar için daha profesyonel yaklaşımlarla festivalin planlanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.”

İŞ MAKİNELERİ İNCİ KEFALİNE ZARAR VERİYOR

Muradiye’de gözlem alanlarının oluşturulduğunu ve bitmek üzereyken iş makinalarının gözlem alanlarında girmesinden dolayı tahribatın oluştuğunu söyleyen Sarı bu tahribatın inci kefali balığına zarar verdiğini söyledi. Sarı, “Muradiye’de 2013 yılında Van İl Özel İdaresi tarafından Muradiye Kaymakamlığına aktarılan kaynak ile başlatılan inci kefali göçü gözlem noktası çevre düzenlemesi çalışması büyük oranda tamamlanmış olup, Erciş Deliçay Balık Bendi’nden sonra burada da bir göç gözlem noktası oluşmuştur. Muradiye’de göç gözlüm noktası çevre düzenlemesi tam sona yaklaşmışken ve inci kefali üreme göçü devam ederken 1 Haziran’da iş makinelerinin dere yatağına sokularak tüm üreme alanını tahrip etmesi, dere içinde balığın göçünü kolaylaştıran büyük kayaların toplanması ve derenin derinleştirilmesi inci kefali göç gözlemi amacıyla yapılan çalışmaları gölgelemiştir. Ayrıca balığın üreme göçüne zarar vermiş, habitat kaybına neden olurken, çok sayıda balık, yumurta ve yavrunun iş makinelerinin paletleri altında ezilmesine neden olmuştur. Bu durum hem derneğimiz hem Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerince yerinde tespit edilmiştir. Derneğimiz bu durumun acilen durdurulması ve buna neden olanlar hakkında adli ve idari takip başlatılması için ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmuş olup, olumsuz sürecin bir an önce sonlandırılması için mücadelesini sürdürmektedir.” Sözlerine yer verdi.

“EKOTURİZME DAHA ÇOK SAHİP ÇIKILMASI GEREKİLİYOR”

Her yıl azalan inci kefali avcılığının azaldığını gözlemlediklerini belirten Sarı bu yıl ki oranları da belirledikleri gibi bu oranları açıklayacağını söyledi. Sarı ayrıca inci kefali göçünün bir ekoturizm olduğunu belirterek bu ekoturizme sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi. Sarı daha sonra şöyle devam etti: “Van Gölü inci kefalinin kaçak avcılığının her yıl azaldığına ilişkin gözlemimizin bu yılı da kapsadığının altını çizerek, henüz netleşmeyen rakamsal değerlendirmelerin önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını beyan etmek isteriz. Zor ve meşakkatli bir üreme dönemini daha geride bırakırken Van Gölü inci kefalinin korunması için kurumların işbirliği ile sürdürülen çabaların takdire şayan bir işbirliği olduğunun altını çizmek de fayda var. Zira ülkemizde inci kefali örneğinde olduğu gibi çok sayıda kurumun bir araya gelerek başarıyla yürüttüğü iş sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar azdır. Bu yüzden bu işbirliği anlayışı korunarak geliştirilmeli ve yapılan çalışmaların sadece inci kefalinin korunmasına değil aynı zamanda ülkemizin yeni bir koruma modeli kazanmasına da vesile olduğu unutulmamalıdır. Tüm dünyada öne çıkan, diğer turizm faaliyetlerine göre daha fazla para bırakan ve daha nitelikli turistlerin tercih ettiği ekoturizm uygulaması inci kefali göçü özelinde bölgemizde kendiliğinden ortaya çıkmış durumdadır. Van Gölü inci kefalinin üreme göçü esnasındaki kaçak avcılıkla değil, bundan sonra dünyanın dört bir yanından göçü görmek için gelen yerli-yabancı turistlerle, diğer bir ifade ile ekoturizm ile öne çıkması için daha çok çaba harcanmalıdır. Kaçak avcılığın önüne geçebilmek için yıllardır mücadelesi sürdürülen yasal düzenlemeler ise bir an önce gerçekleştirilerek, inci kefalinin geleceği garantiye alınmalıdır.”

SARI: ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ

Sarı, 90 günlük av yasağı döneminin bugün bittiğini hatırlattı. Prof. Dr. Sarı, 'İnci kefali' adına bu balığın korunması için işbirliği halinde çalışan tüm kurumlara şükranlarını sundu. Sarı: “Doksan günlük av yasağı dönemi bu gün itibarıyla son bulurken, inci kefalinin korunması için işbirliği halinde çalışan tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Korumaya ilişkin bilgi üretimini yıllardır sürdüren Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne, koordinasyonu sağlayan Van ve Bitlis valiliklerimize, koruma çalışmalarında en çok emeği geçen ve gece-gündüz 24 saat dere boylarında balık nöbeti tutan Van İl Jandarma teşkilatı mensuplarına, inci kefalinin korunmasında gönlünü ortaya koyarak sürekli bizleri arayarak bilgi aktaran gönüllülerimize, inci kefalini sürekli yerel ve ulusal gündemde tutmayı başaran medya mensupları ile burada adını sayamadığımız tüm kurum, kuruluş ve kişilere Doğa Gözcüleri Derneği olarak ağızsız-dilsiz-çaresiz inci kefalleri adına şükranlarımızı sunuyoruz.” Sözlerine yer verdi.

BALIKÇILAR AĞLARINI DENİZE BIRAKTI

Nesli koruma altına alınan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında uçarak üreme göçü yapan yaklaşık 2.5 milyar İnci Kefali balığının bu süre içinde avlanması yasaklandı. Bu dönemde yoğun güvenlik önlemlerinin alınmasıyla göldeki balık popülasyonu artarken, balıkçılar yasağın bitmesiyle yeniden Göle açıldı. Van Gölü'nün Adır Adası yakınlarında ağlarını Göle bırakan Ahmet Gülgen, şöyle dedi: "Üreme döneminde uygulanan yasaklar sayesinde göldeki balık sayısı gün geçtikçe artıyor. Biz bugün yasağın bitmesiyle vira bismillah diyerek ağlarımızı Göle bıraktık. İnşallah Bereketli bir yıl olur. Ancak, bizim tek isteğimiz yıllardır fiyatında artış olmayan balığımızın artık bir değer kazanmasıdır." 

Editör: TE Bilisim