2011 Van depremi sonrası İş-Kur tarafından işe yerleştirilen ancak sözleşme süresi Haziran'da dolan işçiler Ankara Abdi İpekçi Parkı'ndaki eylemlerinin birinci haftasını doldurdu. İşçiler bekleyişlerini ve isteklerini Al Jazeera'ye anlattı.

Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'deki depremler sonrası İş-Kur, Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında işe aldığı 7 bin 286 işçinin görevine 4 ay önce son verdi. İşçiler önce Van'da oturma eylemi başlattı. Protestoları sırasında zaman zaman polis müdahalesiyle karşılaşan işçiler üç aylık oturma eyleminin ardından yeniden işe alınma talebini Ankara'da ilgili makamlara iletmek üzere Van'dan yola çıktı. 120 kişilik işçi grubu bin 231 kilometrelik yolun 400 kilometresini yürüyerek kat etti. Grup Van'da ve güzergâh üzerindeki bazı illerde izinsiz gösteri yaptığı gerekçesiyle polis müdahalesiyle de karşılaştı.

‘İŞLER KARIŞMIŞ 37 BİN İŞSİZ VAR’

Ankara'ya ulaşan Vanlı işçilerin Abdi İpekçi Parkı'ndaki bekleyişi ise 1 haftadır sürüyor. Üyelerinin tümü bu proje kapsamında işe alınanlardan oluşan Van Toplum Yararına Çalışma Derneği'nin Başkanı Ethem Altın neden eylem yaptıklarını anlattı:

“Depremle birlikte çalıştığımız yerlerin yüzde 90’ı yıkıldı. Devlet ‘toplum yararına çalışma’ programı adı altında bize iş buldu. 2011-2016 yılları arasında çalışacağımız söylendi. Daha önce deprem yaşanan yerlerde insanlara ne hak verildiyse bunlara da tanıyın denildi. 13 Haziran'da işten çıkarıldıktan sonra Meclis, Başbakanlık, Bakanlıklar ile görüştük. Kimsenin mağdur edilmeyeceği söylendi. Seçim sonrası Cumhurbaşkanı ile görüştük. O bize “Bana gönderdiğiniz yazıyı onaylayıp Faruk Çelik’e gönderdik' dedi. Bakan Çelik’e gittik 'İş- Kur bünyesinde çalışmak istemiyoruz' dedik. Bakanımız ise 'Şimdilik İş- Kur bünyesinde olacak' dedi. Aradan biraz zaman geçtikten sonra AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk’e ne zaman iş başı yapacağımızı sorduk. O da bize ‘işler karışmış 37 bin işsiz var. Bin 500 işçi kurayla alınacak dedi.” İşçilerin Abdi İpekçi Parkı'nda çadır kurmalarına izin verilmedi. Onlar da tahta parçaları üzerinde yatıyor, geceleri yağmur ve soğuktan korunmak için üzerlerine naylon örtüyor.

‘PARAM OLSA GELMEZDİM’

Ankara’ya gelen Mehmet Şefik Dinç, seslerini duyurabilmek için açlık grevine başlayabileceklerini söyledi. Dinç, “Zaten cebimde para olsa buraya gelmezdim. Babadan, anadan bir şey olsa yine gelmezdim. Eylem yaptığımız parkta çadır kurmamıza izin verilmiyor. Biz de gece soğukta üzerimize naylon örterek yatıyoruz. Çadır kurdurmayarak bizi dönecek diye bekliyorlar. Ancak biz kalacağız. Gerekirse açlık grevine gideceğiz. Benim dört tane öğrenci çocuğum var. Çocuğum 'Baba ne zaman geleceksin. Ben de arkadaşlarım gibi okula gitmek istiyorum' diyor. Ancak parasızlıktan okula gönderemiyorum.”

‘EŞLERİMİZİ BABA EVLERİNE BIRAKTIK’

Ethem Altın işe asgari ücretle bile olsa çalışmaya razı olduklarını söyledi, “Eğer işimiz olmazsa buradaki arkadaşlar arasında cinayetler, intiharlar ve boşanmalar yaşanacaktır. 53 arkadaşımız eşlerini baba evine bırakarak Ankara’ya geldi.” dedi.

‘AMELİYAT OLAMADIM’

Ankara’ya gelen bir başka Vanlı işçi Turgay Bayat, depremden sonra iflas ettiğini ve borçlarını ödeyebilmek için evini ve arabasını sattığını söyleyerek, “İş konusu çözülmeden Van’a dönmeyeceğiz. 400 km üzerinde yol yürüyerek geldik. Ölümü göze aldık. Çocuğumu en son okula yazdırdım. Öğretmenleri bir liste yaptı. Ancak o listedekileri alacak durumum yok. Şu an Van Bölge Hastanesi'nde yatıyor gözüküyorum. Senet imzalayarak çıkardılar. Ameliyat olacağım parasızlıktan olamadım. Sigortan yoksa hastaneler her bir işlemden para alıyorlar.” Dedi.

‘KIZIM OKUL BİRİNCİSİYDİ, GÖNDEREMEDİM’

Van’dan arkadaşlarıyla eylem yapmak üzere gelen Yılmaz Sayar, okullar bir hafta önce açılmasına rağmen çocuklarına çanta, defter ve ayakkabı alamadığını söyleyerek, “Kızım Van’da Mimar Sinan Okulu'nda okul birincisi. Yarım saat önce öğretmeni aradı. 'Çocuğu neden okula göndermiyorsun' dedi. Ben de 'hiçbir şey alamadım. Öğrenciler içinde rencide olmasın diye göndermedim' dedim. Öğretmen kızımı almaya geleceğini söyledi. 8 çocuğum var, bunlardan 5 tanesi öğrenci. İşsizken nasıl okutacağım onu düşünüyorum.” Dedi.

SERÇE: PROJE SÜRESİ DOLDU

İŞKUR Van İl Müdürü Salih Serçe ise işçilerin talepleriyle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştı: “Projeyi bir gün bile uzatmak mümkün değil. Yeniden işe alınmaları için bakanlığın kontenjan vermesi gerekir. Bakanlık verirse biz de gereğini yaparız. Üç ay sonra işe alınabilirler. Tamamen bakanlığın tasarrufundadır. Bizimle ilgisi yok. Başvuranlara işsizlik maaşı da bağlıyoruz. Ayrıca diğer yönlendirme çalışmalarımız da devam ediyor.”

'TOPLUM YARARINA ÇALIŞMA PROGRAMI' NEDİR?

Vanlı işçilerin deprem sonrası işe alınmaları İŞKUR tarafından pek çok ilde hayata geçirilen Toplum Yararına Çalışma Programı sayesinde oldu. İşsizlerin geçici süreyle istihdamını öngören proje işsizlerin çalışma yaşamından uzun süre ayrı kalmasını engellemeyi de amaçlıyor. Proje kapsamında çalışacak kişilerin yüzde 80'i noter kurasıyla yüzde yirmisi ise mülakat yöntemi ile belirleniyor. İşe alınanlar özellikle Milli Eğitim'e bağlı okullarda çevre ve temizlik işleri ile park düzenlemeleri ve ağaçlandırma alanlarında istihdam ediliyor. İşe alınanlar ile en fazla 9 aylık sözleşme imzalanıyor. Bu sürenin sonunda yeni programdan faydalanmak için 3 ay beklemek gerekiyor. Bir katılımcı aynı kurum veya kuruluşla düzenlenen projeden en fazla 18 ay yararlanabiliyor.

Editör: TE Bilisim