ŞEHRİVAN HABER: ÖMER FARUK TOKTAŞ / HAKİM İNALÖZ- Van ve ilçelerinde hızlı bir tempoyla seçim çalışmasını yürüten Ak Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Takva, kentteki önemli kesimlerle buluşmaya devam ediyor. Seçim kampanyası boyunca her kesimden isimle buluşmaya gayret gösteren Takva, sık sık da kadınlarla bir araya gelmeye ve onlara yönelik çalışmaları anlatmayı sürdürüyor. Seçime sayılı günler kala hızlı bir tempoda çalışmasını sürdüren Takva, hafta sonu AK Parti’nin ‘Kadınlar Şehri Konuşuyor’ adlı projesi kapsamında kentteki kadınlarla bir araya geldi. Kadınların sorular sorduğu, Takva’nın da cevap verdiği toplantıda Takva, kentin yönetiminde kadınların olmazsa olmaz bir noktada olacağına vurgu yaptı. Konuşmasnıda “Bu kenti kimse sevgiyle yönetmemiş” diyen Takva, “Eğer bir şehri yönetecekseniz o şehri tanımalısınız. Bakın şehir sadece Cumhuriyet Caddesi ve Maraş Caddesi’nden ibaret değil. Ben Van’da hiç kimsenin farkında olmadığı ve halının altına süpürülmüş bir mutsuzluk görüyorum bizim bunu oralardan başlayarak değiştirmemiz lazım. Biz bunu yapacağı ve bu kenti sevgiyle yöneteceğiz” dedi.
AK Parti’nin ‘Kadınlar Şehri Konuşuyor’ adlı projesi Van’da da AK Parti Van İl Başkanlığı Kadın Kolları tarafından Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Takva’nın katılımıyla gerçekleşti. Programa Merkezi Yürütme Kurulu(MYK) Üyesi Ayşegül Eren Özdemir ve Merkezi Karar Yürütme Kurulu(MKYK) Üyesi Feza Koçak gibi isimlerde katıldı. Moderatörlüğünü AK Parti Van İl Kadın Kolları Başkanı Havva Duran’ın yaptığı program kadınların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Programda Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Takva ile bir araya gelen kadınlar birçok soruyu yöneltme fırsatı bulurken program samimi bir havada gerçekleşti. Programda kadının siyasetteki yeri ve öneminden, çeşitli sosyal aktivitelerde bulunabilecekleri yaşam merkezlerine kadar birçok konu masaya yatırıldı. Takva verdiği tatmin edici cevaplar ile kadınların da desteğini almanın yanı sıra kadınları ilgilendiren bazı konularda da yeşil ışık yaktı.
İşte programda yöneltilen sorular ve Takva’nın verdiği yanıtlar;
Size göre siyasette kadının yeri nedir ekibinizde kadına yer verecek misiniz?
Kadınlar karşısında konuşurken diğer topluluklar karşısında konuştuğumdan daha fazla heyecan duyuyorum. Çünkü ilk çağlardan bu zamana bizleri dünyaya getiren bizi yetiştirip büyüten bir topluluğu temsil ediyorsunuz. Toplumsal gelenekler geçmişten bu yana kadını farklı yerlerde farklı konumlarda tutmuştur. Samimiyetle söylemek istiyorum ki kadınlar toplumun asıl kurucularıdır. Bizim de geleneksel kültürümüz içerisinde kadının yeri yadsınamaz bir anlam ifade ediyor. Kaldı ki doğu kültüründe kadının yeri çok farklı bir anlam ifade ediyor. Toplumsal dinamiklerimizin başında yer alıyor. Kadınların siyasetin her alanında olması gerektiğini savunup toplumu şekillendiren bir rol oynadığını samimiyetle daha önce de defalarca dile getirdim.
KADINLAR ÇALIŞMALARIMIZIN HER YERİNDE VAR
Bundan sonra da her aşama da elimizden geldiğince kadının ayrıcalıklı konumu için gayret göstereceğiz. Özellikle yerel siyasette kadının rolünü tanımlarken kadına özel tanımlamalar yaptık. Projelerimizin her safhasında da elimizden geldiğince buna yer verdik. Kadın taziye evi dedik, kadın spor salonları dedik. Kadınların kendilerine sosyal alanlar oluşturacakları mekânlar dedik bu bizim temel görevimiz olmakla beraber inancımızın da bir gereğidir. Necdet Takva’nın hazırlamış olduğu projelerde daima birlikte hareket etme duygusu vardır ve olacaktır. Dolayısıyla kadın her zaman kültürümüzün bir gereği olarak ayrıcalıklı kılacağız. Van nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmakta ve yönetimlerde ataerkil bir anlayışın asla başarılı olamayacağı bir bakış açısına sahibim.
Sayın Başkanım Van için bugüne dek yaptığınız çalışmalardan ve temsil ettiğiniz alanlardan bahseder misiniz?
Ben 50 yaşındayım bu 50 senenin 5 yılını üniversite için Ankara’da geçirdim geri kalan 45 yılını Van’da geçirdim. Van’da yaşadım. Dolayısıyla asıl temsiliyet noktamız Meslek odası esnasında yürüttüğümüz faaliyetlerle vücut buldu. 15 yılımız ticaret ve sanayi odasında geçirdim. Bunun 8 yılını memur olarak genel sekreterlik dönemine sayıyorum, 6 yılda yöneticilik yaptım orada. Bu kentin tüccarları ve sanayicileri bizi kendilerini temsil etme göreviyle onurlandırdılar. Geriye kalan 30 yılın 20 yılını eğitim öğretim hayatına sayacak olursak kalan 10 yıllık süreçte sivil toplumla hemhal olduğumu söyleyebilirim. Van’da Ekonomik Sosyal Araştırmalar Derneği’nin kuruculuğunu ve başkanlığını yaptım. Van Genç İş Adamları Derneği’nin kuruculuğunu ve genel sekreterlik görevlerini yürüttüm. İstanbul’da ki Van Vakıflarının Van temsilciliğini yaptım. Bunlar ticaret odası döneminden önce sivil topluma sağladığımız katkılar olarak nitelendirilebilir.
“YAPTIKLARIMIZ CUMHURBAŞKANIMIZIN DİKKATİNİ ÇEKMİŞ OLMALI”
Yürüttüğümüz görev süresince yaptıklarımız Cumhurbaşkanımızın da dikkatini çekmiş olmalı ki kendisi bizi bu kutsal görev ile onurlandırdı ve 3 aydır da bunun adına sizler için çalışmalarda bulunmaktayım. Bahsettiğim bu süre zarfı içerisinde de kadınlarımız hep yanımızda oldu. Ben 3 kadınla birlikte yaşıyorum. 2 kızım var ve ben bundan inanılmaz mutluluk duyuyorum. Şunu da belirtmek isterim ki ben kızı olmayan ebeveynlerin bir eksiklik yaşadığı kanaatindeyim. Daima bu inançla ticaret ve sanayi odasında çalıştığım dönemde da kadın çalışanlarımın ayrıcalıklı olmasına dikkat ettim. Yaptığımız çalışmalar boyunca kadınların hiçbir talebi bizden geri dönmemiştir. İnşallah bundan sonra da öyle olacak ve öyle kalmaya devam edecektir. Umuyorum ve diliyorum ki sizler sayesinde bizde toplumumuza hizmet edebileceğimiz daha iyi noktalara gelebiliriz.
TAKVA: KADINLAR İÇİN ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ!
Öncelikle kadınlara vakit ayırdığınız için sizlere teşekkürlerimi sunuyorum. Ben bir kadın STK Başkanı olarak buradayım ve sorumu da buna yönelik olarak soruyorum. Kadınlar için sosyal bir tesis hayalimiz var. Daha önceden bunu İpekyolu Belediye Başkan Vekilimizle de görüşmüştüm. İçinde kadınların yüzme gibi birçok aktiviteyi öğrenip yaşayabileceği bir tesis hayalimiz var bunun için uygun yerler de mevcut. Bu konuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Kadınların sosyal alanlarında kendilerini özgür ve rahat hissedebilecekleri mekânlar için sizlere söz veriyorum. Hatta bir değil her ilçede mutlaka kadınlar için yüzme havuzlarının olduğu spor salonlarının olduğu alanlar olması gerektiğine yüzde yüz katılıyorum ve bunun sözünü size burada veriyorum. Bunu daha da arttırıp yarı erkek yarı kadın olan nüfusumuza mal etmekte fayda var. Bizim 7 gün 24 saat kadınların ve erkeklerin hayata karışabilecekleri bir kent hayal etmemiz lazım. Benim hayalim o yönde. Çocuklarımızı gençlik dönemlerinde hiçbir gelecek kaygıları yokmuşçasına bir alanda tutmamız lazım. Hepimiz onlar için de çalışmalıyız. Onlar bizim geleceğimiz ve onların da ayrıcalıklı kılınması gerektiğine inanıyorum. Özellikle engelli vatandaşlarım içinde ayriyeten bir parantez açarak onlar konusunda da herhangi bir ayrım gözetmeksizin çalışma hayatına ve sosyal hayata dâhil olmaları için elimizden geleni yapacağımızı belirtmek istiyorum.
Böyle entelektüel, bilgi birikimi yüksek bir belediye başkan adayımız olduğu için gurur duyuyorum. Hem memleketimizin insanı hem de ailesine kadar gayet bildiğimiz bir aday. Böyle bir adaya sahip olduğu için gayet müteşekkiriz. Ben gençlerimizin sorunlarına değinmek istiyorum. Dışarıda gözlemlediğimiz kadarıyla gençlerimiz oyun salonlarını tıka basa dolduruyor. Bu gençliğin okumaya araştırmaya teşvik edilmesi için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Çok önemli bir meseleye değindiğinizi belirtmek istiyorum öncelikle. Bütün kentlerden öte Van için ayriyeten çok önemli bir konu Van yaş ortalaması olarak 21 yaşında. Eğer siz bu 21 yaşındaki kenti doğru okuyup kültürlü, üretime dayalı ve kontrollü bir yaşama sevk etmezseniz muazzam bir tehlike ile karşı karşıya kalırsınız. Yaklaşık 10 yıldır bu mesele daima benim için önem arz eden ve Eski Başbakanımız Binali Bey ile olsun Sayın Davutoğlu ile olsun tartıştığım bir meseledir. Bizim şehrimiz öyle bir şehir ki Beşyol Meydanı’na hiç tanımadığımız bir insan çıksın gelin size belli bir miktar para ve bir iş vaat ediyorum desin herhangi bir örgüte, derneğe buradan binlerce insan sevk edebilir.
“GENÇLERİ ÜRETİME YÖNLENDİRDİĞİMİZDE KAZANMIŞ OLURUZ”
Biz böyle bir şehirde yaşıyoruz ve bu kaygıyı en çok yaşayanlar da annelerimiz ve kadınlarımız. Eğer bunu iyi tahlil edemezsek ve önüne geçemezsek 5 yıl sonra hiçbirimiz bu şehirde yaşayamayız. Sadece Van için değil tüm Türkiye için de bu geçerlidir. Bu genç insanların enerjisini nasıl zenginliğe, refaha, üretime kavuşturacağız bununla ilgili bir plan yapmamız lazım. Benim bununla ilgili bir planım da var. Bu gençleri üretime yönlendirdiğimiz takdirde büyük başarılar kaydetmiş oluruz. Öncelikle bunu kendi şehrimizde başarmalıyız. Ardından bu ülkemizde bir ulusal politikaya dönmelidir. Bu gençleri üretimde istihdam ettiğimiz takdirde gereken çözümü sağlamış bulunuruz. Mevcut örgütler tükense dahi anında onların yerine yeni örgütler çıkabilecek durumda. Çünkü illegalitenin ham maddesi genç ve cebinde parası olmayan bireylerdir. Bu yüzden biz 1 yıl içerisinde 20.000 gencimizi istihdam edeceğimiz yeni alanlar yaratacağımızın sözünü verdik.
“BU ŞEHİRDE HERKES HAYATA DAHİL OLMALI, HERKESİN BİR İŞİ OLMALI”
Başkan seçildiğiniz takdirde bundan 5 sene sonrasında nasıl bir Van’ı nerede görüyorsunuz? Kafanızda çizdiğiniz Van resminde neler var?
Şehir demek medeniyet demek, insanların bir arada yaşadığı mekânlar demek. Gençlerin, yaşlıların, çocukların, engelli vatandaşların bir arada huzur içerisinde yaşadığı mekânlardır şehirler. Dolayısıyla birileri kendini burada yaşarken rahatsız hissediyorsa oraya şehir diyemeyiz. Benim için çocuklar ve yaşlılar ayrıcalıklı olmalı toplumun geri kalan kısmı hayata dâhil olmalı ve üretmeli. Herkesin bir işi olmalı ve asgari anlamda hayatını devam ettirebilecek bir gelire sahip olmalı.
“ORMANLARIMIZ OLSUN, YEŞİL ALANLARIMIZ OLSUN, MAVİ VE YEŞİL KUŞAKLARIMIZ OLSUN...”
Fiziksel anlamda da bakacak olursak bizim ormanlarımızın olması gerekiyor. Bostaniçi’nden Erek Dağı’nın olduğu noktaya kadar olan yamacın ağaçlarla zenginleştirilmesi gerekiyor. Burada bir yeşil kuşak oluşturmalıyız. Türkiye’de ormanı olmayan tek iliz. Orman varlığımız %1 olarak belirtilmiş o bile mevcut değil. Üniversite’den havaalanına kadar olan bölge mavi kuşağa dâhil olmalı, orada birçok deniz aracı olmalı ve baktığımızda Van Denizi’nin boş olmaması gerekiyor. Bu tarafta da bir mavi kuşak olması gerekiyor. Biz yeşil kuşak ve mavi kuşak arasında bir kent merkezi kurguluyoruz.
HAYVANCILIK İÇİN O KÖYÜ ÖRNEK VERDİ...
Kent merkezimizin yanı sıra üreten ilçelerimiz ve kırsalımız olmalı. 2,5 ay içerisinde yaklaşık 80 köyü ziyaret ettim. Bizim insanlarımız kadar dünya güzeli insan olmadığını burada söylemek istiyorum. Size 2 köyün ismini vererek bunu anlatmak istiyorum. Köylerden biri tam Başkale, Saray, İran sınırında bulunuyor. Adı Turan köyü. Köyde bebekler dâhil 430 kişi yaşıyor. 15.000 küçükbaş hayvan var kişi başına düşen koyun sayısı 24. Çatak’ta Yukarı Narlı’da 700 kişi yaşıyor 20.000 küçükbaş hayvan var, kişi başına düşen hayvan sayısı 28. 7 tane ilçemizde yüzey sıcaklığının 90 dereceyi bulduğu termallerimiz var. İnanılmaz mermer, bazalt ve maden alanlarımız var.
KİMSE BU KENTİ SEVGİYLE YÖNETMEMİŞ
Ve üzülerek söylemek istiyorum ki, kimse bu kenti sevgiyle yönetmemiş. Bunları küçük dokunuşlarla herkesi zenginleştirecek üretim alanlarına dönüştürebiliriz. Ama halk hiçbir şeyin farkında değil ve oraya kimse gitmemiş. Yani ben örgütün bile gitmediği yerlere gittim. Eğer bir şehri yönetecekseniz o şehri tanımalısınız. Bakın şehir sadece Cumhuriyet Caddesi ve Maraş Caddesi’nden ibaret değil. Van Türkiye’nin 6. büyük coğrafyasına sahip bir şehirdir. Nüfusunun 550 Bini merkezde geri kalanı kırsalda yaşıyor. Kırsaldan kente inanılmaz göçler yaşanmış ve kentin çevresinde bulunan gettolarda inanılmaz bir halk yoksulluğu var. İsteseniz de istemeseniz de bu şehir de yöneticiyseniz yöneticiliği de geçtim şehrin farkındaysanız; asla mutlu olamazsınız. Ben Van’da hiç kimsenin farkında olmadığı ve halının altına süpürülmüş bir mutsuzluk görüyorum bizim bunu oralardan başlayarak değiştirmemiz lazım.
