HDP Van İl Başkanlığı Ankara’da HDP MYK Üyesi Ahmet Karataş’a yapılan bıçaklı saldırıyı kınamak için basın açıklaması yaptı. Feqiyê Teyran Parkı’nda açıklamada konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Harun Okay, “Bu saldırının arkasında karanlık güçler değil devletin kendisi var. Bu saldırı ile bize verilmek istenen mesaj nettir. ‘Sesinizi çıkarırsanız kafanızı keseriz’ demek istenmiştir. Saldırgan, yöneticimizin kafasının gövdesinden ayırmak için büyük çaba harcamıştır. Öyle ki kimliğini bile gizlemeyecek kadar pervasız ve rahat davranmış, saldırıdan sonra kendisine ait cep telefonunu ölmüş sandığı arkadaşımızın yanında bırakıp serinkanlı bir şekilde parti binamızı terk etmiştir” dedi.

Yapılan açıklamaya HDP Van İl Eş Başkanı Harun Okay, HDP MYK Üyesi Mustafa Avcı, DBP Van İl Örgütü ve onlarca yurttaş katıldı. Açıklamada konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Harun Okay, son günlerde HDP’ye, HDP parti yöneticilerine parti çalışanlarına yönelik planlı ve organizeli saldırıların gerçekleştiğini kaydederek, “Eş genel başkanımızın şahsında partimiz hedef gösteriliyor. Kamu düzeninin bozulması gerekçe gösterilerek demokratik muhalefetin alanı daraltılmak, yeni yasal düzenlemeler yapılmak ve polisiye tedbirler arttırılmak isteniyor. Henüz tartışma aşamasında olan anti demokratik bu düzenlemeler yasallaşmadığı halde hükümetin polisi ve yargısı gereğini yapamaya başladı. Yüzlerce parti çalışanımız gözaltına alındı ve tutuklandı. Birçok arkadaşımızın evi basıldı, faşizan bir anlayışla derme dağın edildi. Birçok arkadaşımız aranıyor bahanesiyle çalışamaz duruma düşürüldü. Parti binalarımız hedef alınıyor. Emniyet güçleri eşliğinde hareket eden Paramiliter güçler halkımıza kurşun yağdırıyor, satır ve palalarla saldırlar gerçekleştiriliyor” dedi.

OKAY: SALDIRININ ARKASINDA DEVLETİN KENDİSİ VAR

Son olarak parti binası içinde olan HDP MYK Üyesi Ahmet Karataş’a bıçaklı saldırının gerçekleştiğini belirten Okay, “O anda Ahmet arkadaşımızın yerinde hangi partilimiz olsaydı, aynı akıbetle karşı karşıya kalırdı. Biliyoruz ki yapılan saldırı asla kişiye yönelik değildir. Hedef partimiz ve partililerimizdir. Hedef barış ve demokrasi güçleridir. Hedef halklarımızın aydınlık geleceği ve eşit özgür birlikte yaşama isteğidir. Hedef çözüm sürecidir” ifadelerini kullandı. Paris’te Sakine Cansız ve arkadaşlarına dönük yapılan katliamı anımsatan Okay, Paris’te yapılan saldırı ile Ankara’da Ahmet Karataş’a yapılan saldırı ile aynı olduğunu belirtti. Okay, “Bu saldırının arkasında karanlık güçler değil devletin kendisi var. Bu saldırı ile bize verilmek istenen mesaj nettir. ‘Sesinizi çıkarırsanız kafanızı keseriz’ demek istenmiştir. Saldırgan, yöneticimizin kafasının gövdesinden ayırmak için büyük çaba harcamıştır. Öyle ki kimliğini bile gizlemeyecek kadar pervasız ve rahat davranmış, saldırıdan sonra kendisine ait cep telefonunu ölmüş sandığı arkadaşımızın yanında bırakıp serinkanlı bir şekilde parti binamızı terk etmiştir” dedi.

“KAFAMIZI KESEBİLİRSİNİZ AMA GÖVDEMİZİ TESLİM ALAMAZSINIZ”

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Kafamızı kesebilirsiniz ancak hiçbir zaman gövdemizi teslim alamazsınız” söylemini hatırlatan Okay, Başbakan Davutoğlu’nun “Saldırganı yakaladık” söylemini dile getirerek, “Saldırganı bu noktaya getiren zihniyeti aşmadıktan sonra ne anlamı vardır. Ve yine başbakan ‘HDP’yi hiçbir zaman hedef göstermedik’ diyor. Oysa hep birlikte izliyoruz ve biliyoruz ki Cumhurbaşkanı ve başbakandan tutalım AKP Hükümetinin tüm yetkilileri her ağızlarını açtıklarında herkesi HDP ye karşı tepki vermeye çağırmışlardır. Bu tarz ve dilleriyle Partimize yönelik bir linç girişimi başlatmışlardır. Amaç; sistemden zarar görmüş tüm toplumsal kesimlerin adresi durumuna gelmiş partimiz HDP’yi gözden düşürmek, çalışanlarımız ve halkımızı sindirmektir. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, ne halkımız dünkü halk, ne de siyasetimiz dünkü düzeyde değildir” diye konuştu. AK Parti hükümetinin HDP’yi halkı sokağa çağırmakla suçladığını ifade eden Okay, 6-7 Ekim direnişinin faturasının kendilerine kesildiğini belirtti. Okay, “6-7 Ekim olaylarının sebebinin, Kobanê’den yükselen insanlık çığlığıdır. Cumhurbaşkanının ‘Koban’ê düştü düşecek, sıra Efrin ve Cezire kantonlarına gelecek’ demesiyle de halkta gelişmiş olan duyarlılık infiale dönüştü. Hükümet bizi ve partimizi suçlayacağına, çözümsüzlük politikasındaki ısrarını ve çözüm sürecine hizmet etmeyen üslubunu yargılasın. Arkadaşımıza acil şifalar dilerken, her türlü faşizanca yönelime rağmen mücadele kararlılığımızda daha da bilendiğimizi ve bileneceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz” diye konuştu.


ŞEHRİVAN

Editör: TE Bilisim