İslam coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşayan Caferi (Şia) mezhebi mensupları, din alimlerinin fetvaları doğrultusunda, muharrem ayında kanlarını akıtmak yerine Kızılaya kan vermeyi tercih ediyor.

 

Önceki yıllarda, Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela çölünde şehit edilmelerinden dolayı her yıl dünya genelinde düzenlenen "Aşura Merasimleri"nde, bazı gruplar "kama" adı verilen çift taraflı bıçak ve zincirler ile vücut ve kafalarına vurarak kan akıtıyordu. Özellikle son 5 yılda, Kerbela şehitlerinin maruz kaldığı durumun yansıtılmasının amaçlandığı bu merasimlerde, Caferi (Şia) mezhebi mensubu vatandaşlar, kama ve zincir vurarak kan akıtmak yerine Kızılay tarafından kurulan çadırlarda kan veriyor. Türkiye'nin yanı sıra, Şia mezhebi mensuplarının yoğun olarak yaşadığı İran, Irak, Yemen, Afganistan, Bahreyn, Kuveyt, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde muharrem ayında düzenlenen merasimlerde kan akıtmak dini önderlerce de doğru bulunmuyor.

 

Din alimlerinin, "Kan akıtma geleneğinin İslam dininde yeri olmadığı, İslam'a ve Caferi (Şia) mezhebine zarar verdiğini" beyan etmelerinin ardından, özellikle son yıllarda kan bağışında artış gözlendi. Her aşure günü, Caferi (Şia) mezhebine mensup vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Iğdır'da, Türk Kızılayı tarafından kurulan kan bağışı çadırlarına  büyük ilgi oluyor. Aşure gününde, diğer günlere oranla daha fazla kan toplanıyor. Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Behlül Salmanlı, yaptığı açıklamada, söz konusu geleneğin İslam'a zarar vermek isteyen art niyetli kişilerce Caferi mezhebine sokulduğunu, bu tür hareketler ile bir kazanım elde edilemeyeceğini söyledi.

 

Caferi mezhebinin, Hazreti Muhammed ve Ehlibeyt'in yolunu izlemesi gerektiğini belirten Salmanlı, "Dinde yeri olmayan ama gelenek haline gelen kama vurma, başa vurma ve kan akıtma olayları vardır. 12 imamımız ve İmam Hüseyin'den sonraki imamlarımızın yaşamlarına baktığımızda böyle bir şeye kesinlikle fırsat verilmediğini ve onların dönemlerinde böyle şeylerin yapılmadığını görüyoruz." dedi.

 

"İSLAM'A ZARAR VERİYOR"

Salmanlı, dünyadaki tüm Caferi din adamlarının kan akıtmanın haram olduğuna dair fetva verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Bugün bu konuda tüm Caferi müçtehitlerinin fetvaları vardır. Kan akıtmak yerine kan verin, insan yaşatın ki İslam yaşasın. Kan akıtmak, baş vurmak dinimizde bütün müçtehitlerce haram kılınmıştır. Bunu bu şekilde lanse etmeye çalışanlar günü geldiği zaman da müçtehit, kural, kaide tanımazlar. Saf niyetli gençlerimizi kandırıp kan akıtıyorlar. Biz diyoruz ki kan akıtmanın, kama vurmanın kime ne faydası vardır? Bu hareket hangi mesajı verecektir. Kan akıtmak, kama vurmak hem İslam'a zarar vermekte, Caferi-Şia mezhebine mensup olanları küçük düşürmektedir. Böyle bir şeyin dini literatürde yeri yoktur ve kesinlikle haramdır."

 

İslam dininin her zaman güzellik ve iyiliği emrettiğini, bu dinin kökeninin insan olduğunu anlatan Salmanlı, şöyle devam etti: "Bizim dinimiz diyor ki 'bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir.' Dolayısıyla kama vurup, kan akıtıp çirkef bir görüntü oluşturmanın yerine kan verip insanları yaşatın ki İslam yaşasın. İslam insanla yaşar, eğer insan yaşarsa İslam da yaşar ve İslamiyet'in hükümleri yaşar. Bizim gençlerimizden, bütün İslam aleminden isteğimiz budur ki kan akıtmak yerine kesinlikle gitsinler Kızılayın kurduğu çadırlarda kan versinler ve insanları yaşatsınlar."

 

KAN BAĞIŞI HER GEÇEN YIL ARTIYOR

Caferi mezhebi mensubu vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Iğdır'da, bu yıl bin 377'incisi düzenlenen "Aşura Merasimleri"nin ardından, Kızılay tarafından kan bağışı çadırı kuruldu.

Bu yıl sadece kent merkezinde 550 kişi, vücutlarından kan akıtmak yerine Türk Kızılayının çadırlarına giderek kan bağışında bulundu. Törenlerin yapıldığı alanlara kurulan Türk Kızılayının çadırlarında 2012'den beri de yaklaşık 2 bin kişinin kan verdiği öğrenildi.

 

"BİR HAYATI KURTARIRKEN KENDİNİZİ DE KURTARMIŞ SAYILIRSINIZ"

Kan bağışı için kurulan çadırda kan verenler arasında bulunan Iğdır'ın kanaat önderlerinden ve Caferi alimi Veli Beder, "Peygamberimiz buyuruyor ki 'bir insanı yaşatmak bir toplumu yaşatmak kadar sevaptır'. Müçtehitlerimizin bir fetvası var, 'Başınızı vurup kanınızı yere akıtmaktansa kan verip bir hastaya şifa verin ki bir hayatı kurtarın. Bir hayatı kurtarırken kendinizi de kurtarmış sayılırsınız.' Ben her Aşura Günü kan vermeyi kendime bir görev biliyorum. Allah bu günü nasip etti, kanımızı verdik. İnşallah bir hastaya şifa olur." diye konuştu.

 

Kan veren vatandaşlardan Bünyamin Akça da "Kızılay buraya geldiği zaman bana mesaj atıyor, ben de gelip kanımı veriyorum. Ayrıca aşuradan dolayı, hocamızın tavsiyesiyle kanımı veriyorum. Baş vurmanın haram olduğunu biliyorum, müçtehitlerimiz yasaklamış, ben de onların sözüne uyuyorum." ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilisim