Van eski milletvekili Fatih Çiftci’nin Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcılığı’na atanmasıyla birlikte yeniden Van’ın ‘umut’ kapısı olan Kapıköy yeniden gündemi meşgul ediyor. Bakan yardımcısı Çifci’nin geçtiğimiz hafta yaptığı Van ziyaretinde ana gündem maddesi olan kapı ile ilgili tüm beklentiler Kapıköy’ün modernizasyonunun bitmesi üzerine kurulu. Fakat bu kapıyı eskilerden iyi bilenler ve halen mücadelesini sürdürenlerin söylediği bir şeyler daha var. O da Kapıköy’le ilgili tek sorunun yol ve modernizasyon olmadığı… Fatih Çifci ile birlikte yeniden heyecanı yaşanan Kapıköy’ün dünü ve bugününü, Kapıköy’ünü geçimişini ve geleceğini en iyi bilen iki isim Şehrivan’a anlattı…

 

Son aylarda ciddi anlamda zor dönemlerden geçen ve sürecin de zarar görmesiyle iyice yara alan bölge ve Van’da gözler bir an önce barışın yeniden konuşulmasında… Bir taraftan barış ve huzur ortamının arandığı Van’da ekonomik anlamda da krizden kurtulmanın hesapları yapılmaya devam ediyor. Şüphesiz bu noktada Van’ın en büyük kozlarından birisi de Kapıköy. Yıllardır Kapıköy’den büyük beklentiler ile ekonomik katkı bekleyen Van, buna rağmen son dönemlerdeki olaylardan sonra Kapıköy’ün de Esendere ile birlikte bir dönem kapalı kalmasının sıkıntısını yaşamıştı. Kapıköy yeniden açılmasına rağmen halen ihracatta da, ithalatta da istediğini alamayan Van’da Fatih Çiftci’nin bakan yardımcılığına atanmasıyla yeniden umutlar ve beklentiler öne çıkmaya başladı. Özellikle de 2023 milyar dolar ihracat hedefi önüne konan Van’ın bu hedefin çok gerisinde kalması ve Kapıköy’ün gerçek bir uluslararası kapı olması için girişimler ve çalışmalar sürerken Kapıköy’ü iyi bilen iki isim gidişatı değerlendirdi. Van Ticaret Borsası eski başkanlıkları görevini yürüten Feridun Irak, çözümün sadece yolda olmadığını belirtirken, sınır ticareti noktasında ürün kota uygulamasının ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Van TSO başkanı Necdet Takva ise, “Kapıköy kırmızı çizgimizdir” şeklinde konuşurken, “Biz Kapıköy’ü bir kapı kule gibi, bir Esendere gibi, bir Gürbulak gibi, bir Habur Sınır Kapısı gibi 24 saat açık olan, transit geçişin olduğu, ithalat ve ihracatın sınırsız bir şekilde ülkelerin politikaları çerçevesinde yapıldığı özellikle turizm hareketliliğin orada hiçbir sıkıntıya mahal vermeden alt yapısının oluşturulduğu bir kapı olmasını istiyoruz.” Dedi.

 

Geçtiğimiz hafta sonu Van’a gelen Gümrük Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci’nin ardından Kapıköy Gümrük Kapısı yeniden gündeme geldi. Kapının modernizasyonu en çok konuşulduğu toplantıda Kapıköy için önemli konuşmalar yapıldı. Çiftci’nin bu toplantısında daha çok modernizasyon ve diğer yapılaşma çalışmaları öne çıktı. Yıllardır yol sorununun öne sürüldüğü ve çözümsüzlük nedeni olarak dillendirildiği uzunca bir dönem yaşayan Van’da, modernizasyondan sonra Kapıköy’ün nasıl bir işleyişe kavuşacağı ise merak konusu oldu. Zira o dönem ticaret yapanların dile getirdiği “1987-1995 yılında yollar çok iyi olduğu için mi ticareti iyi yapıyorduk?” sorusu herkesin konuştuğu ve tartıştığı bir soru olmaya devam ediyor. Şehrivan olarak en büyük beklentinin de Van denilince çözüm bekleyen 5 temel sorundan da biri olan Kapıköy ile ilgili bu işi geçmişiyle ve şimdiki en iyi bilen 2 isimle konuştuk. Kapıköy’ün öncesini ve sonrasını bilen isimlere Şehrivan olarak sorduk: 1987-1995 yılları arasında İran ile yapılan ticaretin tavan yaptığı zamanlarda en önemli etken neydi? O zaman ticaret tıkır tıkır işlerken şimdi ticaretin yapılmasında yaşanan sıkıntılar neler? Modernizasyon ile birlikte Kapıköy sorunu çözülecek mi? Kapıköy Van için ne anlam ifade ediyor? Ticarette yaşadığımız sorunlara çözümü ve hastalığın reçetesini, Van Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı, Van Ticaret Borsası Eski Başkanı, iş adamı, hayvancılık sektörünün önemli ismi ve ticaret adamı Feridun Irak’tan geldi. İşte Kapıköy’deki en büyük sorun…

 

IRAK: TİCARET YAPILAMAZ HALE GELDİ

Şehrivan Gazetesi olarak Gümrük Ticaret Bakan Yardımcısı Van’a geldikten sonra gündeme getirdiği Kapıköy Sınır Kapısını yeniden gündeme taşıdık. Yapılan ticarette yaşanan sıkıntıları ve yapılması gerekenleri siz okuyucularımız ile paylaşıyoruz. Bu anlamda görüştüğümüz Van Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı, Van Ticaret Borsası Eski Başkanı Feridun Irak önemli açıklamalarda bulundu. Irak İran ile şu sıralar ticaretin yapılamaz seviyelere geldiğini söyledi. Irak şu ifadelere yer verdi: “Geçtiğimiz günler Gümrük Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Fatih Çiftci’nin ziyareti ile Kapıköy’ün modernizasyonu yeniden gündeme geldi. Modernizasyon elbette ki önemlidir. Modern tesislere, altyapıya kavuşmak hem hizmet verenler hem de hizmet alanlar için son derece önemlidir. Tabi bu önemli olduğu kadar ticaretin önündeki engellerin de kaldırılması son derece önemlidir. Çok iyi altyapınız olabilir, çok iyi gümrük binalarınız olabilir ama eğer ki orada ticaret yapılmıyorsa bunun çok büyük bir önemi olmaz.”

 

“ÖNCE ENGELLER KALKACAK…”

“Bugün İran’la aramızdaki sınır ticaretine baktığımız zaman yapılamaz seviyelere geldiğini görmekteyiz. Sınır ticareti çok kısa sürede sonuç veren, sonuç alınan ve devletin hiçbir yatırım yapmasına ihtiyaç duymadan gerçekleştirilen bir ekonomik faaliyettir. Şöyle ki, bugün ticaretin önündeki engelleri kaldırırsanız yarın sonuçlarını almaya bakarsınız. Çünkü hemen alış verişler başlar ve bunu görmeye başlarız.”

 

EN BÜYÜK ENGEL TİCARETE KONU OLAN ÜRÜNLER

Sınır ticareti önündeki en büyük engeli gazetemize açıklayan Irak, “Peki, sınır ticaretinin önündeki engeller nedir diye soracak olursanız… Sınır ticaretinin başladığı 1987 yılından 1995 yılına kadar her yıl yayınlanan bakanlar kurulu kararnamesinde değişmeyen bir madde vardı. Oda şuydu: “İthali ve ihracı serbest olan bütün ürünler sınır ticaretine konu edilir.” Bundan dolayı 10 binlerce ürün sınır ticaretine konu edilmişti. 1987’den 1995 yılına kadar Van ekonomisine son derece önemli katkılarının olduğunu görürsünüz.”

 

KISITLAMALAR SINIR TİCARETİNE ENGEL…

“Bu kapı 10 binlerce insana ekmek kapısı olmuştur. 95 yılından sonra ‘İthali ve ihracı serbest olan bütün ürünler sınır ticaretine konu edilir.’ Maddesi çıkarılarak, Dış Ticaret Müsteşarlığının izin verdiği ürünler ticarete konu edilir denilmeye başlandı. O ürünlerde kimi zaman 40-50 kalem, kimi zaman ise 80-100 kalem ile sınırlı tutulmuştur. Onunla da kalınmamış söz konusu ürünler şu mevsimlerde ticarete konu edilir denildi. Tüm bunun yanı sıra söz konusu ürünler şu miktardan fazla getirilemez denildi. Dolayısıyla ürün, zaman ve miktar kısıtlaması getirildiğinden dolayı sınır ticareti istenilen seviyede yapılamamaktadır.” Dedi.

 

“BU ŞANSI İYİ KULLANMALIYIZ”

Tüm malların ticaret konu edilmesi gerektiğini ifade eden Irak bu şansın kullanılması gerektiğini dile getirdi. Irak şu şekilde konuştu: “Ekonominin son derece kötü olduğu bir süreçte ki Van’da bu iki katıda daha fazla hissedilmektedir. İşsizlik Türkiye ortalamasının çok üstünde, milli gelir Türkiye genelinin çok altında olduğu ilimizde böyle bir şansı mutlaka ve mutlaka kullanmamız gerekiyor. Devletin hiçbir yatırım yapmadan hemen sonraki gün netice alacağı bu yerden hemen engellerin kaldırılması çok çok önemlidir. Bu anlamda Bakan Yardımcımız Sayın Fatih Çiftci’yi de ben yürekten kutluyorum. Bakan yardımcılığı görevlerinden dolayı gurur duyuyor ve kendilerini bir kez daha tebrik ediyoruz.”

 

IRAK: 87-95’TE YOLLAR DAHA KÖTÜYDÜ

Sürekli gündemde olan ve ticaret için en büyük engel olarak konuşulan yol sorununa da değinen Irak 1987-1995 yılında yolların daha kötü olmasına rağmen ticaretin yapıldığını vurguladı. Irak, “Zaman zaman İran tarafından 40-50 kilometrelik yolunun yapılması gündeme geldi. Bu İran tarafının sorunudur. Transit taşımacılığı için o yolun yapılmasının elbette ki bir faydası vardır. Sınır ticaretinin özelliği şudur. Siz İranlıya sınır ticareti kapsamında bir mal satıyorsanız bunun telsim yeri Kapıköy yani sınırdır. Siz İranlı’dan mal aldığınız zaman bu malı sınırda teslim alırsınız. Dolayısıyla İran’daki yolun bozuk mu, kötü mü, iyi mi değil mi bu İranlı’nın sorunudur.”

 

“YOL ÖNEMLİ AMA…”

1987-1995 yılları arasında İran’daki söz konusu bozuk yolun bugünden daha kötü iken, bizim Kapıköy ile Van arasında yolumuz bugünkünden çok çok daha kötüydü. Yolların kötü olmasına rağmen ticaret çok iyi bir şekilde yapılıyordu. Vatandaşlarımız bu zorluklara katlanarak bu ticareti gerçekleştiriyorlardı. İranlılarda bu zorluklara katlanarak bu ticareti yapmışlarıdır. Hatta zaman zaman İranlılar ile bu konuyu konuştuğumuz zaman, şu yol yapılsın dediğimiz zaman İranlılar hep şunu derdi; ‘Kardeşim bu yol sorunu sizin sorununuz değil. Siz bizden mal istediğiniz zaman biz size kapıda teslim etmiyor muyuz? Ediyoruz. Biz sizden istediklerimizi kapıdan almıyor muyuz? Alıyoruz. Önemli olan mallara getirilen kısıtlamalardır.’ Yolarımızın olması elbette ki çok önemlidir. Ama tüm bunların yanı sıra ticaretin önünde engeller varsa, önemli olan budur.” İfadelerine yer verdi.

 

TAKVA: KAPIKÖY KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR!

Gazete olarak görüştüğümüz Necdet Takva ise Kapıköy’ün kendileri için kırmızı çizgi olduğunu söyledi. Takva şu şekilde konuştu: “Biz Kapıköy’ü bir kapı kule gibi, bir Esendere gibi, bir Gürbulak gibi, bir Habur Sınır Kapısı gibi 24 saat açık olan, transit geçişin olduğu, ithalat ve ihracatın sınırsız bir şekilde ülkelerin politikaları çerçevesinde yapıldığı özellikle turizm hareketliliğin orada hiçbir sıkıntıya mahal vermeden alt yapısının oluşturulduğu bir kapı olmasını istiyoruz. Hedefimiz bu. Dolayısıyla Kapıköy günde 5-6 saat açık ama alt yapısı zayıf, transit geçişe açık olmasına rağmen büyük araçların geçiş yapamadığı bir kapı durumunda.”

 

“SAYIN BAKAN FARKINDA…”

Sorun ortadan kaldırılması için çözüm gelmesi gerektiğini ifade eden Takva, “Bizim bütün bu sıkıntıları peyder pey ortadan kaldıracak bir yaklaşıma ihtiyacımız var ve bakan yardımcısı Sayın Fatih Çiftci’de bu anlamda bunu sağlayacak mekanizmanın şu anda tam merkezinde duruyor. Dolayısıyla bizim sayın bakan yardımcısının enerjisini bekleyen, kronikleşen sorunumuzun çözümü konusunda bir sinerjiye dönüştürmemiz gerekiyor. Sayın bakan da bunun farkında. Konuyu da biliyor, detaylarını biliyor. Görüşmemizde zaten tek gündem üzerinde yoğunlaştı. Öncelikle Kapıköy’ün modernizasyonu daha sonra bu modernizasyonla birlikte İran tarafındaki eksikliklerin giderilmesi ve orada kronik hale gelen Kapıköy-Hoy yolunun İran tarafından ya Türkiye’nin finansmanıyla ya da İran’ın kendi kaynaklarıyla yapılması yönündeki çabamızdır. Bizim nihai hedefimiz Kapıköy’ü uluslararası hiçbir kısıtlamanın olmadığı, hiçbir eksikliğin olmadığı bir kapı haline getirmek.” Dedi.

 

TAKVA: KOTALARIN KALDIRILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK

Başkan Takva’da Irak gibi ticarete mal edilen ürünler konusunda sorunların olduğunu söyledi. Takva son olarak şu şekilde konuştu: “Kapıköy’ü biliyorsunuz sınır ticaretinin de yapıldığı bir kapı. Sınır ticaretinde ciddi kotalar var. Zaman kotası var, ürün kotası var, miktar kotası var. Bu kotalara bağlı kalmadan ticarete konu olan tüm malların sınır ticaretine de aynı zamanda konu edilmesini temin edecek bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz. Bu sadece gümrük ticaret bakanlığının alacağı bir karar değil. Türkiye’deki diğer bakanlıkların özellikle Tarım Bakanlığının bu konuda oluruna ihtiyacımız var, ekonomi bakanlığının desteğine ihtiyacımız var.”

 

FATİH ÇİFCİ İLE BİRLİKTE HEYECAN ARTTI…

“Sayın Fatih Çiftci’den de özellikle bakanlarla koordinasyon içerisinde sınır ticaretinin de olmazsa olmazımız olduğunu söyledik. Nihai hedefin Türkiye’nin en kapsamlı ithalat-ihracat kapısı haline getirmemiz gereken bir Kapıköy olduğunu ancak sınır ticaretinde bölgesel, ekonomik gelişmeye çok ciddi bir katkı sağladığını. Bu haliyle değil daha da gelişkin bir şekilde hem ürün sayısının arttırılması hem de ürünlere uygulanan zaman ve miktar kotasının ortadan kaldırılması yönündeki talebimizi ilettik. Farkındalar, konuyu biliyorlar. Biz zaten yıllardır bu meseleyi bütün detaylarıyla rapor haline getiriyoruz. İlgili bütün kurumlara gönderiyoruz. Ama Fatih Bey’in bakan yardımcısı olması bizim bu konudaki umutlarımızı ve heyecanımızı arttırmış görünüyor.”


ŞEHRİVAN EKONOMİ: ÖNDER ALTINAL / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim