Önceki akşam Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi üyeleri Hz. Ömer camii önünde bir araya gelerek, iftar programı düzenledi. İftar programı diğer davetlerin aksine farklı geçti. İftar saatinde Hz. Ömer Camii önünde toplanan davetliler iftarlarını Mısır’daki mağdur Müslümanlara destek olmak için 1 simit ve 3 hurma ile açtılar. Sahur vaktine kadar devam eden program akışında iftar saatinden sonra davetliler teravih namazlarını Sanat Sokağında kılan davetliler dualar ederek Mısır, Filistin ve Suriye’deki Müslüman kardeşlerine Allah’tan yardım istedi. Emniyet mensupları da teravih namazının kılındığı sanat sokağında yoğun güvenlik önlemi aldı.

 

“MURSİ’Yİ DEVİRDİKLERİNİ SANIYORLAR”

 

Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi adına hazırlanan basın metnini okuyan Hayati Beyde, Mısır’da yapılan seçimler sonucunda oyların yüzde 52’sini alan Muhammed Mursi’ye desteklerinin sürdüğünü belirterek, “Tunus'ta Zeynel Abidin Bin Ali'nin diktatörlüğüne son veren Tunus halkının başarısının ardından, sırasıyla Libya halkının Kaddafi'yi ve Mısır halkının firavun Hüsnü Mübarek'i tarihin çöplüğüne atmalarına şahitlik ettik. Mısır, tarihinde ilk defa uluslararası gözlemcilerin denetiminde adil bir seçime şahit oldu. Yapılan seçimler sonucu, Müslüman kardeşlere bağlı Hürriyet ve Adalet Partisi yüzde 52 oyla ülkeyi yönetme hakkına sahip oldu. Ne var ki; daha baştan seçimi ve halk iradesini içine sindiremeyen ABD ve İsrail uşağı çevreler, yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'yi destekledikleri askeri darbeyle devirdiklerini sanıyorlar. Bedenleri esir edebilirler, işkence edebilirler hatta namaz kılarken üzerlerine kurşun yağdırmak suretiyle yüzlercesini şehit de edebilirler, ama Müslümanların iradelerini esir alamazlar. Hasan el- Benna'ların, SeyyidKutup'ların Abdulkadir Udeh'lerin, Halid el-İslambuli'lerin, Zeynep Gazali'lerin ve daha nicelerinin soluduğu havayı soluyan, alimi-muallimi, esnafı-sanatçısı, kadını-çocuğu bu zilleti kabullenmedi, kabullenmeyecektir.”dedi.

 

BU AÇIK BİR KATLİAMDIR

 

Sürekli olarak sabah namazı vakitlerinde Müslüman ülkelerin saldırıya uğradığını belirten Beyde, “Bütün varlıklarıyla seccadelerinin yanına kefenlerini de ekleyerek ülkesinin meydanlarına gece gündüz demeden koşan, insanlık onurunu koruyan, her biri bir nefer gibi öne atılan bu haysiyet abidesi insanların haysiyetli önderlerini devirmek ne mümkün.Bir sabah vakti Siyonistlerin Gazze'yi vurduklarını gördük. Başka bir sabah vakti Mavi Marmara'daki kardeşlerimiz aynı kalleşlikle şehit edildiler. Ne garip bir benzerliktir ki yine bir sabah namazı vaktinde Mısır'da yüzlerce kardeşimiz şehit edildi. Çoğu ağır olmak üzere binlercesi de yaralandı. Bu açıkça bir katliamdır.Bu katliamın faili son firavun Sisi ve darbeye destek veren emperyalist güçlerdir. Yine bu katliamın sorumlusu Amerikan uşağı Suud yönetimi, ABD, BM ve AB ve çanakçıları olan BBC, CNN gibi uluslararası basın ve medyakuruluşlarıdır.”dedi.

 

KİMİ ÇEVRELERCE ALKIŞ TUTULDU

 

Yapılan katliamlar da ölü sayısının yüz binin üzerine çıktığını belirten Beyde “RabiatülAdeviyye Meydanında dökülen Müslüman kanı bu emperyalist güçlerin ellerine ve yüzlerine bulaşmıştır. Bununla beraber alçak Sisi aktörlüğündeki darbeye destek veren kimi selefi grupların da, başlarını elleri arasına alarak kime hizmet ettiklerini düşünmeleri gerektiğini hatırlatırız. Tarih Bel'amların akıbetlerine şahittir.Türkiyeli Müslümanlar, düşüncelerinden derinlemesine etkilendikleri İhvan-ı Müslimin'in (Müslüman Kardeşlerin) yanındadır ve hep de yanında kalacaktır. İslami yapılanmalar olarak da tekrarlıyoruz ki, Her ne pahasına olursa olsun darbelere ve darbecilere karşı sergilenen bu onurlu duruşu kendi ülkemizdeki darbelere karşı da sergileyeceğiz.Mısır'da hal böyleyken nasıl ki Kahire Ankara'dan Diyarbakır İskenderiye'den farksızsa İstanbul Şam'dan Halep de Van'dan farksızdır. Orta Doğunun Suriye ayağında ise diktatörlerin katlettiği çocuk ve kadınların başında zafer çığlıkları atanlara, maalesef içimizdeki kimi çevrelerce de alkış tutulmuş ölü sayısı yüz binin üstüne çıkmıştır. Asgari insani değer taşıyanları, bu hususta akıl tutulmasından kurtulmaya çağırıyoruz. Er geç zalimlerin devrileceği günün geleceğinin de bilincindeyiz.”Dedi.

 

BARIŞ SÜRECİ TOPLUM OLARAK BİZİ MUTLU ETTİ

 

Beyde, “Ortadoğu'da bunlar yaşanırken ülkemizde başlatılan ve sürdürülen barış süreci toplum olarak bizi mutlu etmekte ve geleceğimiz adına bizi umutlandırmaktadır. Bu sürecin verdiği olumlu havayla Başbağlar, Sündüs ve Roboski'de yaşanan acıların yaşanmaması ve mağdurların bir nebze de olsa huzur bulmaları için bu olaylar aydınlatılmalı ve failleri hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Barış sürecinde duran kanın bir daha akmaması için ne yapılması gerekiyorsa çekinilmeden yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki tarih; barış ve insanlık için elini taşın altına koyanları da hayırla yâd edecektir.Kan ve gözyaşının durduğu bu süreci bozanlar ise, hangi taraftan olursa olsun kaybetmeye mahkûmdurlar.” Şeklinde konuştu


Ömer Faruk TOKTAŞ/Şehrivan

Editör: TE Bilisim