AK Parti Van milletvekili Burhan Kayatürk, genel seçimlerin gelmesiyle daha çok konuşulduğu çözüm sürecine dair değerlendirmelerde bulundu, Rûdaw muhabirinin sorularını yanıtlayan Kayatürk, süreçle ilgili HDP’den daha çok samimiyet beklediklerini kaydederken, Kürdistan Bölgesi’nin büyük bir mücadele içinde olduğunu belirtti. Kayatürk ayrıca; “Kürdistan Başkanı’nı, Başbakanı’nı ve hükümetini çok takdir ediyoruz. Bu kadar kısa süre içinde bu kadar olumsuzluğa karşın büyük bir mücadele veriyorlar ve bunda da başarılı oluyorlar” dedi.

Kayatürk, bağımsızlık tartışmalarına ilişkin olarak ise “Irak Kürtleri’nin alacakları her karar Türkiye’nin katkısını ve desteğini görecektir” değerlendirmesinde bulundu. Rudaw’ın sorularını yanıtlayan Kayatürk, sürece ve bölgedeki sürece dair şu yorumlarda bulundu:

Çözüm sürecinde önemli bir mesafe alındığı görülüyor. Süreç hangi aşamada?

AK Parti bu meseleyi çözme konusunda çok ciddi ve çok da samimi. Ama aynı samimiyeti karşı tarafın da göstermesi gerekir. Her iki tarafta da bir kararlılık görülüyor ama örgütten ve HDP’den daha çok samimiyet istiyoruz.

Cizre’de bir süreden beri çatışmalar yaşanıyor? Süreç devam ederken bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP’nin bu meseleye sahip çıkmadığını görüyoruz. Hatta KCK da bu meseleye sahip çıkmıyor. Buna karşın örgütün gençlik kolu YDG-H’nin ‘Her yer Cizre’ dediği bir gerçek de var. Kim, ne yapmaya çalışıyor? Çözüm sürecinin başarıya ulaşmaması için birileri canla başla uğraşacak. Bu birileri dışarıdan bunu yapıyorsa başarılı olma şansları yok ama bu kişiler örgütün içindeyse o zaman ne yapacağız?

Sorumluluk kimde?

Sorumluluk örgütte. İmralı ‘bu meselede kesinlikle çözüm istiyorum’ diyor. Bizim görüştüğümüz ve muhatap olarak kabul ettiğimiz partinin milletvekilleri de olumlu mesajlar veriyorlar. O zaman bu gençlik örgütü neyin nesi? Öyle bir gençlik var ki kimseyi takmıyor. ‘Fırtına gençlik’ diyorlar. Bu gençlik 6-7 Ekim olaylarında kendilerinin dükkanlarına da zarar verdi. Bu gençlik kontrol edilmelidir.

Sürecin sonunda ne var? Kürtlere özerklik mi verilecek? Genel af tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu süreç dünyada nasıl yürüdüyse, Türkiye’de de öyle yürüyecek. Bugün ne HDP, ne de örgüt ‘illa da bağımsızlık olsun ya da özerklik olsun’ diye ortaya çıkmış değildir. Zaman zaman demokratik özerklikten söz ediyorlar. Eninde sonunda Kürtler ile Türkler’in eşitliğini bu ülkede sağlamak zorundayız. Her etnik yapının eşit olduğu bir sisteme doğru bu ülkeyi taşımamız lazım. O zaman Türkiye, Kürtler’in yaşadığı her bölgede çok daha güçlü olacak.

Öcalan’ın serbest kalması, genel af çıkması ve dağdaki örgüt üyelerinin durumunun ne olacağı soruları silahların susmasının yanında ikincil meselelerdir. Bu noktada öncelikli olarak konuşulması gereken silahların bir daha ses çıkarmayacak şekilde susmasıdır.

Bunların olması için silahların bırakılması ön şart mı?

En azından bunları rahat konuşabilmemiz için silahların susması lazım. Silahların bir tehdit aracı olarak durmaması lazım. Hele hele ‘süreç kötü gidiyor’ diye birilerin iki de bir silaha ihtiyaç duyma hevesi içinde olmaması lazım. Silahları ebediyen susturmadığınız zaman o silahların birgün kontrolünüzde olmadığını da görürsünüz. Örgüt iki de bir “şu konuda haberimiz yok, bilgimiz yok’ diyor. Silahlar olmasaydı, silahlı bir yapı desteklenmeseydi biz bunları yaşamayacaktık. Dolayısıyla silahların mutlaka susması lazım.

IŞİD’in Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırısının ardından Türkiye’nin yeteri kadar yardımda bulunmadığı eleştirileri yapılıyor? Bu eleştirilere katılıyor musunuz?

Eğer birileri Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşmasını istiyorsa bu Türkiye’ye yapılan çok büyük bir haksızlık olur. IŞİD tehlikeli bir terör grubudur ve 50 insanımızı aylarca rehin almıştır. Ancak Türkiye, IŞİD’e karşı mücadele eden örgütlere yardımcı oluyor. Kürdistan hükümetine Türkiye’nin her türlü yardımda bulunduğunu biliyoruz. Ancak PYD’nin durumunda farklılık var. PYD, PKK’nın Suriye’deki kolu gibi. PKK da Türkiye’de on yıllardır devlete karşı bir çatışmanın içindedir. Siz şimdi kalkıp da PYD’ye yardım ederseniz, silah gönderirseniz dışarıyı bırakın kendi ülkenizdeki insanlara bunu nasıl anlatırsınız? Türkiye 2-3 gün içinde oradan gelen 200 bin insanı kucaklamıştır. Orada çatışan insanların ailelerine Türkiye bakıyor. Üstelik 1200 yaralı tedavi için Türkiye’ye geldi. Türkiye, Peşmerge’nin de oraya gitmesi konusunda da her türlü yardımı yapıyor.

Kim bu örgütü destekliyor. Nasıl ortaya çıktı?

10 sene kadar Pakistan, Hindistan, Nepal’de bulundum. Afganistan’a defalarca gittim. Taliban’ın ortaya çıkış şekliyle IŞİD’in ortaya çıkış şekli birbirine çok benziyor. Taliban’ı kim ortaya çıkarıp kullandıysa, IŞİD’i de onlar çıkardı ve onlar kullanıyor. IŞİD’in Türkiye tarafından desteklendiği tezi bir iftiradan başka bir şey değildir.

Kürdistan bölgesini de yakından takip eden bir milletvekilisiniz. Türkiye’den bakıldığında Kürdistan bölgesi nasıl görülüyor?

Türkiye, AK Parti iktidarıyla birlikte bölgeye daha farklı bakmaya başladı. Eskiden Türkiye’nin dış politikasında hassasiyet gösterilen bir iki alan vardı. Afgan Özbekleri ve Irak Türkmenleri dışında Türkiye’nin bir hassasiyeti yoktu. Şimdi Kürtler’in, Araplar’ın ve hatta bütün mağdurların problemleriyle ilgilenen bir Türkiye var. Irak Kürdistanı büyük bir mücadele veriyor. Bir taraftan IŞİD’e karşı mücadele verirken, diğer taraftan da oradaki yapının ayakta durması için çalışıyor. Kürdistan Başkanı’nı, Başbakanı’nı ve hükümetini çok takdir ediyoruz. Bu kadar kısa süre içinde bu kadar olumsuzluğa karşın büyük bir mücadele veriyorlar ve bunda da başarılı oluyorlar. Hatta bir kısım Kürtler’in de onlara büyük problem olduğunun farkınayız. Buna rağmen akıllı bir şekilde büyük bir samimiyetle problemlerini çözmeye ve orada yaşayan halkları daha huzurlu bir ortama taşımaya çalışıyorlar. Takdir ediyoruz.

Bağımsızlık tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürdistan Bölgesi bağımsızlık kararı alırsa bunu destekler misiniz?

Türkiye komşularının güvenlik ve istikrarını her zaman desteklemiştir. Dolayısıyla bu konu Irak halkının vereceği bir karardır. Halkın vereceği her karar karşısında sadece memnuniyetimizi dile getiririz. Bizi daha çok Türkiye Kürtleri’nin ne yapmak istediği ilgilendiriyor. Irak Kürtleri’nin alacakları her karar Türkiye’nin katkısını ve desteğini görecektir.

Fransa’da yaşanan saldırı ve ardından başlayan tartışmalar Türkiye’de de yoğun bir şekilde yaşanıyor. Siz bu yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu eylem çok çirkin bir eylemdir. İslam’ın da insanlığın da tasvip etmeyeceği bir eylemdir. Bazı Batı ülkelerinde peygamberimize ve İslam’ın kutsallarına karşı büyük terbiyesizlikler yapılıyor ancak bunların cezası asla bu değildir.


Rudaw

Editör: TE Bilisim