ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖMER FARUK TOKTAŞ-ÖNDER ALTINAL

 

Stratejik konumu ve 200 milyonluk nüfusuyla İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan Pakistan’da ülkeye son 10 yılın en hızlı büyümesini yaşatan Başbakan Navaz Şerif yakın zamanda Anayasa Mahkemesi Hâkimi Ejaz Afzal Han tarafından alınan "Pakistan Başbakanı'nın parlamento ve mahkemeye karşı dürüst davranmadığını" kararıyla görevinden uzaklaştırılmıştı. Konuyla ilgili bir televizyon programında canlı yayın konuğu olarak açıklamalarda bulunan Ak Parti Van Milletvekili ve Türkiye-Pakistan Kültür Derneği Başkanı Burhan Kayatürk yargı darbesini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Pakistan’daki Lahore Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Kayatürk ayrıca 5 yıl boyunca ülkede mühendis ve proje müdürü olarak görev yapmış olması hesabı ile Pakistan’ı yakından tanıyan isimlerden biri olarak anılıyor.

 

Kayatürk yaptığı açıklamalarda Pakistan’da da FETÖ lideri gibi bir cemaat lideri olan Tahir-Ül Kadri adlı birinin bulunduğunu ve bu adamın uzun yıllar İngiltere, Amerika gibi ülkelerde yaşamasının ardından bir anda Pakistan’a gelip yolsuzluk ile mücadele ettiğini savunarak bir hareket başlattığını belirtti. Kayatürk konuşmalarında şu sözleri kullandı: “FETÖ Liderinin 15 Temmuz’da yapamaya çalıştığını Tahir-Ül Kadri de bir sene önce yaptı. Allah’a hamd olsun ikisi de başarılı olmadı çünkü ikisi de batı destekliydi.”

 

“ŞERİF 10 YIL ÜLKESİNE DÖNEMEDİ”

 

Navaz Şerif’in uzun yıllar ülkesinden ayrı kaldığına dikkat çeken Kayatürk “Pakistan’da anayasa mahkemesinin Navaz Şerif’i görevden alması bir yargı darbesi olarak telakki edilebilir. Neden diye soracak olursak kâğıt üzerinde haklı sebepler olabilir. Ama halkın 3. Defa seçmiş olduğu bir başbakanı yargı ile görevden almak kolay bir iş olmamalıdır. Şimdi deniyor ki Navaz Şerif yurtdışında bir şirketin yönetim kurulu başkanı olarak bulunuyor. Dolayısıyla yurtdışında bir şirketin yönetim kurulu başkanı iken ülkenin milletvekili olmamalıydı. Milletvekili olamayacağı için başbakan olmamalıydı. Bu sebep bir başbakanı görevden almak için yeterli bir sebep değil. Çünkü bunlar çok iyi biliyor ki Navaz Şerif bir iş adamıdır. Üstelik Navaz Şerif 1999’daki müşerref darbesinden sonra 10 yıla yakın ülkesine geri dönemedi. Bırakın ülkesine gelip çalışmayı babasının cenazesine bile gelemedi.” Şeklinde konuştu.

 

“DARBENİN NEDENİ ORTADADIR”

 

Pakistan da alınana bu kararı dış güçleri etkisi ile açıklayan Kayatürk “Navaz Şerif Ülkesine gelemediği dönemlerde kendisi çalıştı. Dolayısıyla şirketlerin yönetim kurulu başkanı olarak adının anılması çokta problem olmamalıdır. Ancak siz kalkıp böyle bir sebepten dolayı başbakanı görevden alıyorsunuz. Ben burada yargının verdiği kararın doğru bir karar olduğuna inanmıyorum. Zaten bu kararın neden verildiği de 3 aşağı 5 yukarı ortadadır. Pakistan başbakanı uzun süredir batıdan özellikle Amerika’dan uyarı üstüne uyarı alıyordu. Bu aldığı uyarılarda birçok konuda kendi başına hareket etmemesi, Çin ile ilişkilerini gözden geçirmesi, nükleer güç olarak anılan Pakistan’ın daha temkinli olması gibi uyarılardı. Ancak en büyük uyarıyı her zaman Taliban konusunda alırdı. Taliban Pakistan’ın tek başına ürettiği bir hareket değildir. Pakistan’ın Amerika’nın isteği arzusuyla, silahlarıyla kurulan bir harekettir.” Diye ekledi.

 

“PAKİSTAN TALABANİ’Yİ TEK BAŞINA BİTİREMEZ”

 

Talabani’nin kuruluşunda Amerika’nın büyük etkisi olduğunu belirten Kayatürk “Taliban Afganistan’daki mücahit güçleri ve birçok hareketi ortadan kaldırmak için ortaya çıktı. Taliban ile DAEŞ’in kuruluşu birbirine çok fazla benziyor. Amerika zaten işin içindeydi. Daha sonra Taliban Şah Mesut Ahmet gibi Abdullah Azam gibi komutanları şehit etti. Ve en son Taliban Afganistan’da barışı sağlamak üzere bir konsey kurulmuştu. Konseyin başında Eski Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani vardı. Onu bile şehit ettiler. Dolayısıyla Pakistan’ın Taliban’ı tek başına bitirmesi mümkün değildir. Amerika’da her zaman Pakistan’dan Taliban’ı bitirmesini istedi. Pakistan Taliban’ı tek başına nasıl bitirsin. Böyle bir problem vardı. Belki de biraz körfez ülkelerindeki problemde Pakistan kısmen Katar’ın yanında yer aldı. Katar’ın yanında yer alınca bu hem Suudi Arabistan’a hem Suudi Arabistan’ın bu meselelere giriş, Katar’ı sıkıştır diye Amerika’ya bir reaksiyon oldu. Bunlara karşı bir duruş oldu. Dolayısıyla oradan da duyulan bir rahatsızlık var.” Dedi.

 

“CUMHURBAŞKANIMIZA ÇOK BAĞLILAR”

 

Navaz Şerif’in küçük kardeşi Şahbaz Şerif’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a büyük bir bağlılığı olduğunu ifade eden Kayatürk  “Biliyorsunuz ki Türkiye 5 Bin asker gönderirim dediği zaman onlar bizde asker göndeririz dediler. Onların askerleri biliyorsunuz ki hem Suudi Arabistan’da var hem Katar’da var. Asker göndermeyi düşünüyorlardı. Şahbaz Şerif bana ‘Eğer benim gelmem isteniyorsa 15 Temmuz’da ben Türkiye’ye gelirim. Türkiye’deki kutlamalara da katılırım. Şahbaz Şerif sürekli Türkiye’ye gelir ve cumhurbaşkanımıza karşı büyük bir bağlılık htiğini belirtir. Mesela iki konuda şunu söyleyebilirim; biz Pakistan’a gittiğimizde indiğimiz yerden otele kadar yürümek istedik. Fakat cumhurbaşkanının yürümesine izin vermediler. Cumhurbaşkanımız da orada yürümek istedi çünkü halkın çok büyük bir ilgi alakası vardı. Arabadan inip yürümek istedi. Ancak Şahbaz Şerif dedi ki Erdoğan sadece sizin değil, benim de liderimdir. Ben onu korumak zorundayım.” Diye ekledi.

 

“ŞERİF KARDEŞLER 15 TEMMUZU HEYECANLA BEKLEDİLER”

 

Şahbaz Şerif’in Pakistan için çok önemli bir bölgede eyalet başbakanlığı yürüttüğünü vurgulayan Kayatürk şu sözleri kullandı: “Şahbaz Şerif Navaz Şerif’in küçük kardeşi ve Pencap Eyaleti Başbakanı’dır. Pencap Eyaleti Türkiye’den dahi daha büyük. Pakistan’daki ekonominin, kültürel gelişmelerin, 60’ını oluşturuyor. Pencap çok önemli bir yer. 100 Milyon nüfusu var. Şimdi 45 gün içerisinde seçim yapılacak. 17 Eylül’de seçim yapıldığında Navaz Şerif’in bıraktığı koltuk için bir milletvekilliği seçimi yapılacak. O seçimi kazandığı takdirde gelip ülkenin başbakanı olacak. Van’a geldi Van’da mikrofonu aldı. Cumhurbaşkanımız için şunu söyledi; ‘Şurada oturan şahıs varya o sadece Türkiye’nin lideri değil, o İslam âleminin de artık lideri değil.’ Dedi. ‘O çok önemli bir dünya lideridir.’ Dedi. Şerif kardeşler 15 Temmuz’u çok büyük bir heyecanla sabaha kadar beklediler. Navaz Şerif o dönemde rahatsızdı bir kalp ameliyatı geçirmişti. Biz 27 Temmuz’da Pakistan’a gittik. Navaz Şerif ile aynı partiden olan cumhurbaşkanı Memnun’un eşi benim eşime ‘15 Temmuz gecesi sabaha kadar ben, yaşlı kocam ve bütün Pakistan sizin için ve Cumhurbaşkanınız Erdoğan için dua ettik.’ Dedi.

 

“TÜRKİYE GİBİ PAKİSTAN’IDA İSTEMİYORLAR”

 

Uluslararası güçlerin Türkiye’nin gelişmesini istemedikleri gibi Pakistan’ın da gelişmesini istemediğini vurgulayan Kayatürk  “Pakistan’da asker bazen şöyle düşünür der ki biz bu idareyi sivillere veririz, siviller ülkeyi bozup dağıtsınlar sonra da biz ülkeyi onların elinden alır, birkaç sene düzeltir tekrar onların eline veririz. Şimdi siz sivil siyasete böyle baktığınız zaman burada sivil siyasetin ve demokrasinin gelişmesi mümkün olmaz. Pakistan’da sadece askerin görüşü değil aynı zamanda dışarıdan özellikle uluslararası güçler Türkiye’nin gelişmesini istemediği gibi Pakistan’ın da gelişmesini istemezler. Bakın Pakistan 2015’de Çin’den 50 Milyar Dolar enerji için kredi aldı. 7 Milyar Dolar da altyapı için aldı. Pakistan gibi zengin olamayan bir ülkenin 50 Milyar dolar sadece enerjiden kredi alması kolay bir iş değil.” Şeklinde konuştu.

 

“12 SAATLİK KESİNTİLER 2 SAATE İNDİ”

 

Pakistan’da ki 12 saatlik elektrik kesintilerini 2 saate indiren bir başbakan olduğunu vurgulayan Kayatürk “Ben Pakistan’a gittiğimde kimi zaman günde 12 saat elektrik kesintisi oluşuyordu. Geçen sene gittiğimde Lahor’da bir yerde misafirdik. Elektrikler kesildi. Dediler ki ‘Şu anda günde 2 saat elektrik kesintisi var. Bizim hedefimiz 12 saatten nasıl 2 saate getirdiysek 2018’de elektrik kesintilerini tamamen ortadan kaldırmak istiyoruz. Ben de Pakistan’da öğrencilik yaptım, çalıştım, Üstelik elektrik projelerinde proje müdürlüğü yaptım. Pakistan’da elektriğin 2 saat kesili kalması mümkün değildi neredeyse. Devamlı 3, 4, 5 saat elektrik kesintisi yaşanıyordu. 2018 ‘de bunu ortadan kaldırmak insanlara pek inanılır gibi gelmiyor. Ama 12 saatten 2 saate getiren bir hükümet var. Ve ondan sonrada bunu çok rahat bir şekilde 0 saate de indirebileceklerine ben inanıyorum. Sadece bu da değil ekonomileri her sene 5-6 civarında büyüdü. Ekonominin en zor dönemlerinde Dünya’nın küçüldüğü dönemlerde böyle bir artışları vardı.” İfadelerini kullandı.

 

İŞ ADAMI OLMAK BAŞBAKANLIĞA ENGEL Mİ?

 

Şerif’in yönetim kurulu başkanı olduğu şirket için büyük emekler verdiğini belirten Kayatürk “Şimdi çok önemli bir konu var. Sizin bir şirketiniz var diyelim. Siz bu şirketi etinizle, dişinizle buralara kadar taşımışsınız. Ta Hindistan’da babanızın kurduğu bir demir-çelik atölyesinden fabrikalar üretmiş bir ailesiniz. Bu aile yolsuzluk yaparak mı geldi, hakkıyla mı geldi onun takdirini Pakistan halkına bırakıyoruz. Zaten her 5 yılda bir seçim yapılıyor. Bakın bugün birçok büyükşehir belediyesinde İstanbul’da, Ankara’da şirketler var belediyenin bünyesinde. Ve belediye başkanı bunların altına imza atmasa bile genel müdüre şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın dedikten sonra genel müdürün onun izninden çıkıp yok ben bunu kendi bildiğim şekilde yaparım deme şansı mı var. Gerçekçi olmak lazım. Adam seçimle gelmiş orada belediye başkanıdır aynı zamanda. Belediye başkanı aynı zamanda o şirketin de yönetim kurulu başkanıdır ki bir iş adamı bir büyükşehir belediye başkanı pozisyonunda değildir. Bir yönetim kurulu başkanı, şirketin sahibi söz sahibi olan kişidir. Ve o şirketin nasıl yapacağına, ne yapacağına karar veren insandır.” Dedi

 

“BU BİRKAÇ HÂKİMİN İŞİ DEĞİL”

 

Siyasi hayata son vermenin kolay bir karar olmaması gerektiğini belirten Kayatürk “Siz kalkıp da bir dakika Pakistan’da milletvekili olmak için kâğıt üzerinde sizin yurtdışında çalışmıyor mu olmanız lazım? Fakat siz yurtdışında çalıştığınız için milletvekilliğiniz düşer o düştüğü için başbakanlığınız düşer bu doğru olmaz. Sizin kızınızın ki kızı da önemli bir siyasi aktör olarak görülüyor. Benazir Butto’dan sonra Meryem Şerif’in başbakan olacağı söyleniyor. Öyle olunca hem sizin, hem kızınızın, hem oğlunuzun siyasi hayatına son vermek, üstelik ömür boyu Pakistan’da siyaset yapamamak birkaç tan hâkim ve savcının vereceği karar değildir. Ak Parti şu anda hükümettir. Hükümet olduğunuz, cumhurbaşkanı olduğunuz zaman Pakistan’daki bütün yapılara aynı uzaklıktasınız. Ana muhalefete de oradaki yargıya, askere, cumhurbaşkanına başbakanına aynı uzaklıktasınız. Bunlara rağmen ilk gün Cumhurbaşkanımız Pakistan başbakanını aradı geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Ve yapabileceği bir şey olup olmadığını da sordu. Belki onlarda cumhurbaşkanının, başbakanın kalkıp bu anlamda bir reaksiyon vermesini istememiş olabilirler.” Diye konuştu.

 

“ÖNEMLİ OLAN DEMOKRASİDİR”

 

Pakistan’da yaşananlara taraf olarak yaklaşmamaları gerektiğini belirten Kayatürk “Başkası niçin bizim işimize karışsın dersiniz ya, bakıyorsunuz muhalefet iş üretemeyince Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi Katar’da Türkiye’nin ne işi var gibi ithamlarda bulunuyor. Uluslararası güçler her türlü menfi milliyetçiliği Müslümanların içine yayarak diyorlar ki ‘Arapların işlerine Türkiye neden karışıyor?’ Biliyorsunuz bunlar söz konusu iken bir diğer yanda benim sadece Müslim League ile Navaz şerif ve partisi ile ilişkilerim iyi değil. Halk Partisi ile de aram iyidir. Pakistan’daki bütün Cemaati İslam ile aramız iyidir. Zaten ben devlet madalyasını ana muhalefet partisi iktidarda iken ve ana muhalefet partisinin lideri Asıf Ali Zerdari cumhurbaşkanı iken ondan ve Başbakan Yusuf Rıza Gilani’den aldım. Dolayısıyla bende Pakistan’a hükümetimizin baktığı gözle bakıyorum. Pakistan’a yapılanlar Navaz Şerif’e değil Bilavel Butto’ya yapılmış olsaydı aynı tepkiyi gösterirdim. Veya eski kriketçi İmran Han’ yapılmış olsaydı aynı şeyi yapardım. Önemli olan demokrasidir. Halk gerçekten bir insanı üst üste 3 defa iktidara getiriyorsa burada gelen kişinin bir ayrıcalığı vardır demektir.” Dedi.

 

PAKİSTAN’IN DA FETÖ’SÜ VAR

 

FETÖ’nün Pakistan’daki olaylar ile bağlantısıyla ilgili gelen sorularıda yanıtlayan Kayatürk “Türkiye’de kamuoyu iyi bir reaksiyon gösterdi. Ama ufak bir hata var, o hatayı düzeltmek lazım. Biliyorsunuz Pakistan’ın üzerinde Türkiye’nin üzerinde olduğu gibi bir sürü oyun var. O oyunlar perde perde geldi. Perdelerden bir tanesi de tıpkı FETÖ’nün liderinin yaptığı gibi Tahir-Ul Qadri bir girişimde bulundu. 10 küsür senedir İngiltere’den, Amerika’dan, Kanada’dan Pakistan’a gelmedi. Bir gün birden bire geldi. Onunda okulları var, kitapları var, üniversiteleri var. Aynı zamanda Halk Hareketi diye bir partisi var. Ben yolsuzlukla mücadele ediyorum diye geldi ve başarılı olamadı. Sık sık da ülkesini batılı devletlere şikâyet etti. FETÖ Liderinin 15 Temmuz’da yapamaya çalıştığını o da bir sene önce yaptı. Allah’a hamd olsun ikisi de başarılı olmadı çünkü ikisi de batı destekliydi. ‘FETÖ’nün Pakistan’da ki olaylar ile ilgisi var mı?’ diye sorulduğunda ben kaynağına bakıyorum. FETÖ’yü kim yönetiyor? FETÖ’yü yöneten Tahir-Ul Qadri’yi de yönetiyorsa bu gibi bir şey söz konusu olabilir.” Diye ekledi.

 

 

“BİR VESAYET SİSTEMİNİN OLDUĞU BELLİ”

 

Yargı darbesinde rol oynayan hâkimlerin batının yönetimi altında olabileceğine dikkat çeken Kayatürk “Sonuç olarak Pakistan’a FETÖ’nün çeşitli yapılanmalarının olduğu bir yerdi. 28 tane okulu çeşitli yurtları vardı. Hatta şunu söyleyelim şu anda isimleri Pakistan gündeminde olan 5 hâkim Tahir-Ul Qdri’nin cemaatinin üyesi değildir. Ben öyle biliyorum. Ama bu 5 hâkim Tahir-Ul Qadri’nin emir aldığı yerden yönetiliyor olabilir. Bu başka bir meseledir. Neticede bir vesayet sisteminin olduğu açık ve net bir şekilde ortadadır. Bu işin için Pakistan ordusu var diyenler de var, Pakistan istihbaratı var diyenler de var. Pakistan Başbakanı Navaz Şerif çok vatanperver bir insandır. Geçen gün dedi ki ‘Bu ülkeyi savunmakta ben bir askerim, atom bombasının düğmesine ben bastım.’ Diyor. Şerif ailesine karşı ne bir diyet borcum var, ne bir ihale aldık, ne bir iş aldık Allah’a çok şükür. Biz demokrasinin gerektirdiği neyse onu söylüyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

“GELECEK SEÇİMLERDE DE KAZANAN DEĞİŞMEZ”

 

Yaşanan darbenin Şerif ailesinin lehine sonuçlar getireceğini belirten Kayatürk şu ifadeleri kullandı: “Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin şartların değişmesiyle bozulup bozulmayacağı ile ilgili bazı noktalar var. Navaz Şerif’i 3 defa üst üste iktidara getiren Pakistan Halkı her fırsatta Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a olan sevgisini sempatisini dile getiriyor. Başka bir lider başa gelecek olursa gelecek olan lideri de bizim Cumhurbaşkanımıza sempati besleyen halk seçeceği için ilişkilerimiz konusunda bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Tabi eğer batı kaynaklı bazı kesimler ülke içerisinde çeşitli entrikalarla batının istediği bir lideri başbakan yaparsa ilişkilerimiz bozulabilir, buda çok zor. Bir diğer konuya gelecek olursak Pakistan’da yapılacak gelecek seçimlerde de Müslim League yani Navaz Şerif’in partisi mi kazanır diye sorsalar muhtemelen cevap evet olur. Çünkü şuanda ki iktidar mağdur duruma düştü. Bu aile bu parti mağdur duruma düştü. Bu mağduriyet halkın gözünde kıymetlerini arttıracaktır.  Muhtemelen daha büyük bir oy ile tekrardan başa gelebilirler.”

 

15 TEMMUZ ÖRNEK ALINMALI

 

Pakistan’ın da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığına benzer bir çıkışla halkın desteğini kazanması gerektiğini belirten Kayatürk  “Yapılan darbeye gereken cevap verilebilirse, Türkiye’de nasıl ki Cumhurbaşkanımız çıktı 15 Temmuz’u halkın hareketi kazanacak dedi ve bu harekete önderlik ederek kazandıysa Pakistan’da da yönetim siyasi otoritesini htirirse ve yapılan yanlış halka yapıldı düşüncesini oluşturursa kazanacaktır. Daha önceden cumhurbaşkanı başbakanı görevden alabiliyordu. Bunu kaldırdılar. Daha önce cumhurbaşkanının yetkisindeydi atom bombasının kullanılıp kullanılmaması bu yetki alınıp başbakana verildi. Daha önce askerin darbe yaptığı dönemlerde cezai sistem yoktu şimdi bir kısım cezai sistemler getirildi. Ancak siz bunu yaptıkça batı önünüzü kesecek başka sistemler geliştiriyor. Attığınız adımlara sürekli yeni eklemeler yapmak gereksinimi doğuyor. Bunun da ardı arkası kesilmiyor.” Diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: TE Bilisim