"Dünya kayısı başkenti" Malatya'da hasadın ramazan ayına denk gelmesi, mevsimlik tarım işçilerinin çalışmasını da zorlaştırdı. Hem sıcak havada hem de oruç tutarak çalışan işçiler, zor koşullarda kayısı hasadı yapıyor. 

 

Malatya'da kayısıda bu yıl rekoltedeki artış dolayısıyla kente çok sayıda mevsimlik işçi gelmeye başladı. Hasat dönemi ramazana denk gelen kayısıları toplamak için evlerini bırakarak Malatya'ya gelen mevsimlik tarım işçileri, şimdilerle oruç ve sıcak dolayısıyla zorlu mesaide ter döküyor. Çalıştıkları bahçelere kurdukları çadırlarda aileleri ve çocuklarıyla günlerini geçiren tarım işçileri, kayısının toplanmasından kasalara yerleştirilmesine, ve tarlalarda kurutulmasına kadar birçok işlemi yapıyor.

 

Battalgazi ilçesindeki kayısı bahçesi sahibi Hamit Bayır, yaptığı açıklamada, hasada yaklaşık 5 gün önce başladıklarını söyledi. Bahçesinde 15 işçi çalıştırdığını aktaran Bayır, "Mevsimlik işçiler sabah 5 ila akşam 7 saatleri arasında çalışıyor. Tabi aynı zamanda işçilerimiz oruçlu. Oruçlu oldukları için çok fazla sıkıştırmıyoruz. Gün boyu ağaçlar silkeleniyor, kasalar toplanıyor, islim çıkıyor, islimden tekrar kayısılar sergiye götürülüyor." diye konuştu.

 

Ramazan dolayısıyla çalışma saatlerinde bazı değişiklikler yaptıklarını kaydeden Bayır, "Öğlen vakti normalde bir saat istirahat veriyorduk. Ramazan ayı olduğu için işçilerimiz zorlanmasın diye 2 saat istirahat veriyoruz." dedi. Bayır, işçilerin iftar ve sahur yemeklerini kendilerinin yaptığını, bahçe sahibi olarak kendilerinin işçilerin erzaklarını karşılamada yardımcı olduklarını kaydetti.

 

"GÜNEŞİN ALTINDA ORUÇLUYKEN KAYISI TOPLAMAK ZOR İŞ"

 Şanlıurfa'dan mevsimlik tarım işçisi olarak eşi ve çocuklarıyla Malatya'ya gelen Cemile Arık da maddi durumu iyi olmadığı için kayısı işçiliğinde çalışmak için 4 gün önce kente geldiğini belirtti.

 

Ramazan dolayısıyla çalışmakta zorlandıklarını kaydeden Arık, "İnsan kendi evinde boş otursa bile ramazan çok zor geçiyor. Hani bir de gel güneşin altında dur, kayısı topla. Güneşin altında oruçluyken kayısı toplamak zor iş. Topla, kaldır, kasaya koy, ayır, pisliklerini, iyilerini bir tarafa koy... Zor geliyor insana. Kolay değil. Nerede çalışsan zor. Para kazanmak kolay değil." şeklinde konuştu.

 

 Memleketinden uzakta ramazanı geçirmenin hüznünü de yaşadıklarını belirten Arık, "İnsanın kendi memleketinde, kendi evinde bayramını geçirmesi, orucunu kendi evinde geçirmesi gibi güzel bir şey yok. İnsan mecbur olmazsa kendi evinden çıkmaz." dedi. Havanın sıcak olmasının da kendilerini çok etkilediğini vurgulayan Arık, şunları kaydetti: "Acıkmak değil de insan çok susuyor. Sıcakta insanın boğazı kuruyor. Biraz serin olsa, biraz rüzgar gelse ne güzel olurdu. Gölgede kayısı topladık mı iyi oluyor. Güneşe çıktık mı yine zorluk başlıyor. Zor, çok zor. Zorluğunu bu işi oruçlu oruçlu yapan bilir ancak, yapmayan bilemez." 

 

"ZOR OLUYOR AMA MECBURUZ"

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak 3 yıl önce Suriye'nin Rakka kentinden Şanlıurfa'ya gelen Ferize Bobo da Şanlıurfa'dan mevsimlik işçi olarak çalışmak için Malatya'ya geldiğini söyledi. Suriye'de akşam evlerinde otururken üzerlerine bombalar geldiğini belirten Bobo, "Esed ve DAEŞ bombaları üzerimize geldi. Biz kalktık Türkiye'ye geldik. Buraya geldik. Allah onlardan razı olsun, kıymetimizi bildiler. Devlet kıymetimizi biliyor. Şimdi de geldik burada çalışıyoruz." diye konuştu.

 

Savaşta çok sayıda akrabasını kaybettiğini anlatan Bobo, evini, tüm mal varlığını arkasında bıraktığını ve 3 yıldır Türkiye'de yaşadığını ifade etti. Bobo, ilk defa kayısı işçiliği yaptığını dile getirerek, "Hem oruç tutuyoruz hem kayısı topluyoruz. Zor oluyor ama ne yapalım mecburuz. Susuz ve aç karınla zor oluyor ama mecburuz hem çalışıyoruz hem oruç tutuyoruz." dedi. 

Editör: TE Bilisim