Ömer Faruk TOKTAŞ – Şehrivan


2011 yılında yaşanan depremlerde birçok kurum ve kuruluşun hizmet verdiği bina hasar gördü. Depremin kaybettikleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi de vardı. Depremden sonraki süreç içerisinde diş hekimliği hizmetine ve araştırmalarına konteynerlerde devam eden Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrenci ve öğretim üyeleri çıtayı konteynerlerdeki zor şartlardan uluslararası bir sempozyuma kadar yükselti.

Bir otelde düzenlenen ve 3 gün sürecek olan sempozyum Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürcan Eskitaşçıoğlu ve Türkiye Diş Hekimleri Birliği Başkanı Taner Yücel gibi isimlerin katılımıyla gerçekleşti. Diş Hekimliği Fakültesi’nin deprem sürecinde yaşadığı sıkıntıları anlatan bir slâyt gösterisi ile başlayan sempozyumun birinci oturumunda konuşan Rektör Prof Dr. Peyami Battal, Soğukta, karda ve buzda büyük zorluklar altında hizmet ve eğitimler vermek zorunda kaldıklarını söyleyerek, bu zorluklara rağmen pes etmediklerini ve diş hekimliği fakültesinin uluslararası bir sempozyum verebilme durumuna geldiğini belirtti.

‘YYÜ’NÜN TARİHİ OSMANLI’YA DAYANIYOR’

Deprem dönemindeki zor şartlar altında bile konteynerlerde hizmetlerine devam ettiklerini belirten YYÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürcan Eskitaşçıoğlu, “Fakültemizde son 4 yıllık süreçte yaşadıklarımızı çoğunuz biliyorsunuz. Fakat ben yine de geçmişe bir bakmak istiyorum. Osmanlı’nın son belgelerine baktığımız zaman bu bölgeye hep bir önem ile bakılmıştır. Buraya bir üniversite yapılması hedeflenmiştir. Ama bir türlü gerçekleştirilememiştir. Cumhuriyetimizin kurulduğu dönemlere baktığımızda Türkiye’nin 3 kültür bölgesine ayrıldığını görüyoruz. Birinci bölge Batı’da var olan İstanbul’un, İstanbul Üniversitesi ile geliştirilmesi düşünülmüş. Merkez’de Ankara Üniversitesi, Doğu’da ise Van’da; çağdaş, modern ve donanımlı bir üniversite hayal edilmiş. 1933 yılında meclisin açılışında Mustafa Kemal Atatürk tarafından Van konusunda düşünülen bu hayal vurgulanıyor. Atatürk ortaokulların ve ilkokulların yanı sıra her hali ile modern üniversitelerin önemini vurguluyor. Rahmetli babam o dönemlerde bu projenin içerisinde yer almış ve Van’da böyle bir fakültenin kurulmasında emek sarf etmiş. Yüzüncü Yıl Üniversitesi diş Hekimliği Fakültesi’nin resmi kuruluş tarihi 2008’de oldu. 18 Mart 2009’da Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi kadrosunda iken buraya kurucu dekan olarak atandım. Ocak 2010’da tedavi hizmetlerine başladık. Eylül 2010’da lisans eğitimi, Şubat 2011’de de doktora eğitimine başladık. Sivas ve Erzurum dışında bu bölgede Diş Hekimliği Fakültesi yoktu. Buda burada kurulan diş hekimliği fakültesinin ne kadar doğru bir karar olduğunu gösteriyor.” Dedi.

‘DİŞ HEKİMLİĞİNİN KALBİ VAN’DA ATIYOR’

Büyük zorluklar atlatılmasına rağmen bugün diş hekimliği kalbinin Van’da attığını belirten Türkiye Diş Hekimleri Birliği Başkanı Taner Yücel ise, “Şu anda yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi tarafından kısa sürede yapılan bu işleri gerçekleştirmek gerçekten bir mucize. Bu yüzden Sayın Rektörümü ve Sayın Dekanımı tebrik edip minnetlerimizi sunuyorum. 3 yıl gibi kısa bir sürede bugüne geldiğimizde diş hekimliğinin kalbinin Van’da attığını görüyoruz. Bu güzel ve büyük organizasyonda emeği geçen başta dekanım ve tüm ekibi olmak üzere herkesi kutluyorum. Gürcan Bey’inde söylediği gibi diş hekimliği fakültelerinin sayısı 60’ın üstüne çıktı. 2008 yılında 20. Diş hekimliği fakültesi olarak kurulan Van’dan sonra 6 yıl içerisinde bugün 60’a varan bir sayıya vardık. Burada bir yanlışlık var diye düşünmek lazım. Çünkü Almanya’ya baktığımızda 60 Bine yakın diş hekimi var. Bu diş hekimlerinin hepsi 30 tane fakülteden yetişmiş. Diş hekimliği fakültelerinin niteliğini arttırmak için o fakültelere yatırım yapmışlar. Türkiye’deki teknolojik değil de fiziki bir artış diş hekimliği fakültelerinin olumsuz yönde etkilenmesine sebep oluyor. Çünkü üniversitelerin ve fakültelerin birinci görevi eğitim ve araştırmadır. Eğitim ve araştırma temelli bir eğitimin verilmesi lazım. Bu esasların alındığı bir diş hekimliği fakültesinin sempozyumunda bulunmaktan ayrıca onur duyuyorum. Bir yandan deprem ile mücadele edip böyle bir durumda dahi eğitime ve araştırmaya devam eden bir fakültenin sempozyumundayız. Aynı zamanda tüm diğerlerine örnek teşkil edecek bir fakülte. Ne yazık ki birçok diş hekimliği fakültesinin ADSM niteliğinde çalıştığını duyuyoruz. Poliklinik hizmeti diş hekimliği fakültelerinin görevi değildir. Bu şekilde işleyiş göstermek diş hekimliği fakültesinin öğrencilerini de öğretim görevlilerini de kalite açısında yıpratır.” Şeklinde konuştu.

‘60 FAKÜLTE ARASINDA BİR İSTİSNA’

YYÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin Türkiye genelinde kurulan 60 fakülte arasında bir istisna olduğunu vurgulayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da “Az önce burada diş hekimliği fakültesinin deprem döneminde ne tür zorluklar çektiğine şahit oldunuz. Ama inanın yaşanılan zorluklar gördüklerinizden ibaret değildi. Soğukta, karda ve buzda büyük zorluklar altında bazı hizmetleri ve eğitimleri vermek zorunda kaldık. Ama hiç pes etmedik ve diş hekimliği fakültesi uluslararası bir sempozyum verebilme durumuna geldi. Biz konteynerlerde işleyişimizi sürdürdüğümüz günlerde hiçbir şekilde bugün ki gibi bir sempozyum yapacağımızı düşünemezdik. Çünkü o dönemde akıllarda birçok soru işareti vardı. Herkes burada hoca kalacak mı diye düşünüyordu. Ben o dönemde hep hocalarımızın vefalı insanlar olduğunu ve hep birlikte çalışarak üniversitemizi çok güzel noktalara getireceğimizi söylemiştim. Bugün görüyorum ki dediğimiz gibi olmuş. Deprem öncesi 530 öğretim görevlisi vardı. Depremden bir süre sonra bu arkadaşlarımızın 100 tanesi gitti. Şimdi ise 750 tane öğretim görevlisi var. Hepimizin kafasında az önce hocalarımızın dediği gibi ‘Çok sayıda diş hekimliği fakültesi var, şimdi en olacak?’ gibi soru işaretleri var. Ama Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde kurulan diş hekimliği fakültesinin istisna olduğunu gezdiğiniz zaman göreceksiniz. İyi ki kurulmuş diyeceğiniz bir fakülteyi gezeceksiniz. Diş hekimliği fakültesine Bakanlık tarafından bugüne kadar ayrılmış herhangi bir bütçe yok. Sağlık Bakanımıza yeni binamızın açılışını yaptırmıştık. Kendisi de bize aynen şunu dedi: ‘İsviçre’de bile böyle bir diş hekimliği fakültesi ile karşılaşmadım.’ Sizlerde eminim ki fakültemizi gördükten sonra böyle bir tabir kullanacaksınız.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim