SURİYELİ GÖRÜNÜMLÜ TÜRK DİLENCİLER!

Yaz aylarında Van’ın baş belası olan dilenci akını hız kesmeden devam ediyor. Her yıl yaz aylarında gelen ve Van’da kamplar kurarak yaz sonuna kadar yüklü miktarda paralar toplayarak kentten ayrılan dilencilere son yıllarda bir de Suriye görünümlü Türkiye vatandaşları eklendi. Suriye’deki iç savaşla birlikte bu yıl Rojava, Şengal, Kobani’deki IŞİD işgalini de fırsat bilen dilenciler kendilerini Van’da savaş mağduru olarak gösterirken vatandaştan her gün yüklü miktarda paralar topluyor. Caddelerde, sokaklarda, cami önlerinde, lokanta önlerinde, fırınlarda ve hemen hemen kentin her yerinde konuşlanan dilenciler vatandaşın hassasiyetinden faydalanarak kentteki işgallerini sürdürmeye devam ediyor. Dilenciler ile adeta köşe kapmaya oynayan Zabıta ekipleri artık dilenci ordusu ile baş edemez hale gelirken dilencilerin üzerlerinden çıkan Türkiye kimlikleri gerçeği ortaya koyuyor. Dilencilik beraber Van’da bir de fuhuş sektörü yaratan dilenciler vatandaşın tepkisini almaya devam ediyor. Vatandaş artık dilencilerin kentten tamamıyla temizlenmesini istiyor. Kenti adeta işgal eden sahte dilenciler yüzünden gerçek savaş mağdurları adeta yaşam mücadelesi verirken gerçek Suriyeli göçmenler ise çok ucuz paralara ekmeğini kazanma mücadelesi veriyor...


HABER YORUM: ÖNDER ALTINAL

 

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Van’da yine dilenci bolluğu yaşanmaya başladı. Ramazan ayının da gelmesini de fırsat dilenciler Van’daki cadde ve sokakları adeta işgal ederken vatandaş adeta dilencilerden köşe bucak kaçar oldu. Suriye’deki savaşı fırsat bilen çoğu Türk asıllı dilenciler vatandaşı ‘savaş mağduru’ olduklarını öne sürerek Vanlıların hassasiyetlerinden faydalanmaya devam ediyor...

 

Van’ın son yıllarda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi olan ‘dilenciler’ her yıl olduğu gibi bu yılda hem sayılarında artış oldu hem de vatandaşları huzursuz etmeye devam ediyor. Özelliklede Suriye’de yaşanan savaştan faydalanan dilenciler Van’daki halkın bu hassasiyetini manipüle edip zenginliklerine zenginlik katarken bunu da türlü oyunlarla yapıyor. Suriye ile birlikte son zamanlarda Rojava, Şengal, Kobani bölgelernide yaşanan dramı da dilenciliklerine alet eden dilenciler halktan yüklü miktarda yardım toplarken Van’da adeta tüm köşe başlarını da işgal etmiş durumda. Peki, Suriye’de yaşanan savaşların ardından Suriye’den gelen insanları mı dilencilik yapıyor? Suriyeliyiz diyen bu dilencilerin ne kadarı Suriyeli? Bu insanlar gerçekten savaştan mı kaçtılar? Rojavan’dan, Şengal’den gelen insanlar Van’da dilencilik mi yapıyor? İşte tam da bu noktada kafaları karıştıran soru işaretleri ortaya çıkıyor. Vatandaş tam bu belirsizlik arasında git-gel yaparken, gazeteniz Şehrivan olarak bu olayın iç yüzünü araştırdık ve sizler için derledik.

 

SAVAŞI KULLANIP VİCDANLARA HİTAD EDİYORLAR!

Suriye’de yaşanan savaşların ardından Türkiye’ye ve Van’a çok sayıda göçmen geldi. Gaziantep, Şanlıurfa gibi kentlerde kurulan kentlerde misafir edilen göçmenler Türkiye’nin farklı illerine de dağıldı. Özellikle Kobanê, Şengaldeki işgalden kaçan insanlar da eklenince Türkiye’de ciddi bir göç dalgası yaşandı. Türkiye sığınan bu insanların büyük bölümü sağlanan imkanlardan faydalanırken, Türkiye’nin Suriye’nin komşusu illerdeki bir çok uyanık da durumu kullanamaya başladı. Savaşı kullanarak Van’a akın eden binlerce turist Suriye’deki iç savaş ile birlikte Rojava, Şengal, Kobani’de yaşanan dramı da kullanırken Van’da adeta servetine servet katıyor. Üstelik bunu yapan kesimin büyük bölümü Türkiye kimlikli Türkiyeliler. Yıllardan bu yana Şanlıurfa, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş’tan gelerek Van’ mesken tutan isimler, bu yıl Suriye’den kaçan göçmen kılığında vicdanları çalıyor. Üstelik bu insanların oyunları türlü defa ortaya çıkmasına rağmen Zabıta ekipleri de toplanan paraları aldıktan sonra başka bir şey yapamıyor. Oynanan oyun zabıta ekiplerinin operasyonlarında da gün gibi ortaya çıkıyor. Zabıta ekiplerinin topladıkları dilencilerin üzerinde çıkan Türkiye’ye ait nüfus cüzdanlar ve adresleri, yaşadıkları evler, kullandıkları araçlar ve kendi aralarında yaptıkları konuşlar hem gerçekleri göz önüne seriyor hem de herhangi bir veriye ve delile ihtiyaç olmadığını gösteriyor. Gazete olarak dilenciler ile ilgili yapmış olduğumuz araştırmalar ve ulaştığımız bilgileri sizler için açıklıyor. İşte Van’ın bilinmeyen dilenci gerçekleri…

 

SAVAŞTAN KAÇANLAR DİLENCİLİK YAPMIYOR

Kente gelen Suriyelilerin bir kısmı yardımlarla idare ederken bir kısmı da dilencilik yapıyor. Fakat sahte Suriyeliler dilencilikte oyunu o kadar ileriye taşımış ki gerçek savaş mağduru Suriyeliler açlık mücadelesi veriyor. Oluşturulan kötü imaj nedeniyle Savaş mağduru göçmenlere insanlar inanmazken buldukları ucuz bütçeli işlerde çalışarak hayata tutunmaya çalışıyor. Bu ailelerden birisi olan Suriyeli aile yaşadıkları sorunlar Şehrivan’a şöyle anlatıyor: “Biz Suriye’den savaştan dolayı kaçıp buraya kadar geldik. Şimdi bir evimiz yok. Bu yüzden parklarda kalıyoruz. Ben ve ailem hiçbir zaman dilencilik yapmadık. Ama insanlar bize hep garip gözlerle bakıyor. Bunun sebebi ise bu ilde çok dilenci olması. Ben de Suriye Arap kökenli bir insanım. Denk geldiğimi bir dilenci beni çok şaşırttı. Kadın Arap olduğunu iddia ediyor ve konuşuyordu. Ancak söyledikleri çok mantıksızdı. Hiç Suriye’den gelmiş bir insana benzemiyordu ki sadece 3-5 kelime dışında konuşamıyordu. Sohbet etmeye çalıştım Suriyeli olduğumu söyledim ama beni anlamadı. Buda gösteriyor ki bazı insanlar Suriyeliyim diye dilencilik yapıyor ve insanları kandırıyorlar. Bu durumda zarar görenler ise bizler oluyor.”

 

DİLENCİLERDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİĞİ ÇIKIYOR

Malatya, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep ve buna benzer birçok ilden gelen insanlar mağduriyetin kazancını sürerken bunu da türlü oyunlarla yapıyor. Mağdur aileler yaşam mücadelesi verirken Arapça konuşarak dilencilik yapanlar ise gerçek vurguna devam ediyor. Bunu kanıtlayan olay ise ramazan ayının başlarında yaşandı. Dilenci operasyonuna çıkan zabıta ekiplerinden bir tanesi cami önünde 20-25 yaşlarında bir genci dilenirken yakaladı. Arapça konuşan genç Suriye’den geldiği anlattı. Zabıta ekipleri çocuğun üstünü ararken üzerine bir kimlik buldu. O kimlik Türkiye Cumhuriyet vatandaşı oluğunu gösteriyordu. Memleketi ise Türkiye’nin Hatay iline bağlı bir ilçesi olarak görünen genç halen diretiyor ve Arap olduğunu iddia ediyordu. Tam bu sırada yakalanan gencin iki arkadaşı geldi. Zabıta onları da hemen araca aldı. Bu iki gencinden üzerlerinde Türkiye Cumhuriyetine ait kimlik ve memleketleri olarak yine Hatay ilçesine bağlı aynı ilçe yazıyordu. Hatta ilk yakalanan genç ile sonrada yakalanan gençlerden bir tanesi kardeş olduğu ortaya çıktı. İkinci yakalanan çocuğunda üzerinde çıkan telefonda yazan mesajlar olay tam olarak aydınlatıyordu. Arap olduklarını iddia eden gençler Türkçe mesajlaşıyor ve son attığı mesajda ise, “Bugün iyi hasılat yaptık. Bayrama iki gün kala memlekete geliyoruz. Bayramdan sonra belki başka bir ilde devam ederiz.” Deniliyordu. Yaşanan olaydan dolayı zabıta ekipleri ise şaşkınlık içindeydi. Bu kadar iyi Arapça konuşan gençler üzerlerinde kimlik ve telefon çıkmasaydı belki de halen insanları kandırıyor olacaklardı.

 

DİLENCİLER ZABITALARI DARP EDİYOR

Büyükşehir Belediyesi Zabıta Destek Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından Ramazan ayında dilenciler için operasyonlar yapıldı. Yapılan bu operasyonlar çok fazla sayıda dilenci toplandı, toplanmasına ancak her hangi bir yasa olmamasından dolayı dilenciler tekrar serbest bırakıldı Van’ın her sokak başında neredeyse mesken kuran dilenciler halkı rahatsız ettiği için operasyonlar yapıldı. Zabıtaların büyük mesai harcadığı bu operasyonların çoğunda zabıtalar darp bile edildi. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Zabıta Destek Hizmetleri Şube Müdürü Orhan Alpaslan, “Zabıta arkadaşlarımız görevini yapamaz duruma geldi. Göreve çıktıklarında halk engel oluyor. Bir yandan da vatandaşlar şikâyet ediyor ve görevimize engel oluyorlar. Suriyeli dilenciler yetmiyor gibi, Adana’dan buraya dilencilik yapmaya gelenler görevini yapan zabıta kadın arkadaşımızı darp etti. Neredeyse her semtte çadır açıyorlar. Kaldırdığımızda bir gün sonra başka semtte çadır açıyorlar. Bu konuda ne yapacağımızı bilemiyoruz” dedi.

 

TEKRAR DİLENMEYE DEVAM EDİYORLAR

Buraya getirdikleri dilencilerin önce 5326 sayılı Kanun’un 33. maddesi gereğince üst araması yapıldığını ifade eden Alpaslan, "Daha sonra üstlerinde çıkan tüm paraların tutanağını tutarak mali hizmetlere gönderiyoruz. Mali hizmetler de bize makbuz gönderiyorlar. Biz bu makbuzu dosyalıyoruz. Sonuç itibarıyla bıraktığımız dilenciler tekrar dilenmeye devam ediyor. Bu konuda vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bu konuda daha duyarlı olurlarsa, dilencilerin sayısı da azalacaktır. Merkeze getirdiğimiz dilenciler bile halk memnun bize para verirken siz neden rahatsız oluyorsunuz diye ifadelerde bulunuyorlar. Böyle olduğu müddetçe dilenciliğin önüne geçemeyiz kendi elimizle bunu meşrulaştırıyoruz” dedi.

 

ARAÇLARLA SERVİSLER DEVAM EDİYOR

Tüm bunların yanı sıra araçlarla belli noktalara bırakılan dilencilerde dilenmeye devam ediyor. Daha önce çoğu kez gündeme taşıdığımız dilenciler için halen somut bir adım atılmış değil. Sadece zabıta ekiplerinin topladıktan sonra serbest bıraktığı çalışmaların yanı sıra bir çalışma yapılmış değil. Daha önce Şabaniye yolu üzerinde bulunan bir evden araçlarla kentin belli noktalarına bırakılan dilencilerin sevkiyatı devam ediyor. Bu yıl bu sayının daha da arttığı gözlemlenirken, sevkiyat yapan araçlarda da artış olduğu gözlemledi. Sadece Şabaniye yolu değil birçok mahallede bulunan yabancı plakalı, Türk plakalı araçlar yine kadınları ve küçük çocukları sabah erken saatlerinde belli noktalara servis ediyor. Akşam saatlerinde ise ya yeniden toplanıyor ya da kendi başlarının çarelerine bakıyorlar. Kadınlar ve çocuklar bu şekilde dilendirilirken araçları kullanan erkeklerin ise giydikleri takım elbiseler ve şık giyinmeleri akıllarda soru işaretleri bırakıyor. Zorla dilendirmelere yol açan bu görüntüler, mahalle sakinlerini ve vatandaşı da huzursuz etmiş durumda. Dilenmenin yanı sıra belli kentin dışına bırakıla kadınlar ise yanaşan araçlarla bir süre sohbet ettikten sonra araçlarla o yerden ayrılıyor. Üstelik fuhuş kentin orta yerinde güpegündüz yapılıyor. Arap kökenli genç kızlar trafik ışıklarında dilenci kılığında araç sahipleri ile pazarlık yapıyor. Ramazan ayındaki bu durum civardaki vatandaşların tepkisini alıyor fakat bir müdahale olmaması dilencileri çok rahat hareket etttirmeye devam ediyor.

 

“ELİNİ VEREN KOLUNU KAPTIRIYOR”

Dilencilikte tüm bu olaylar yaşanırken anlı esnaf ve vatandaşlar bunun için neler söylüyor? İşte Vanlı esnafın ve vatandaşın dilenci yorumu… Mahalle bakkallığı yapan Hüseyin adlı esnaf şunları söyledi: “Ben 14 yıldır bu mahallenin esnaflığını yapıyor. Ve ben son 14 yılda bu son 3-4 yıldır bu mahallede ve ilde bu kadar çok dilenci görmemiştim. Mahallede akşamda kadar dükkana gelmezse 20-30 kişi geliyor. Zaten çarşı merkezini söylemek bile istemiyorum. Bu neyden kaynaklanıyor bilmiyorum ama mahalle sakinleri bu olaydan çok rahatsız olmuş durumda. Akşama kadar insanların evlerine gidiyorlar, bu mahallede ikamet ediyorlar ve insanları rahatsız ediyorlar. Çünkü vatandaş bir defa yardım yaptıktan sonra bir daha kurtulamıyor. Bir yardımdan sonra daha çok gelmeye başlıyorlar ve gitmek bilmiyorlar. Ben onlara yardım vermiyorum. Çünkü bir kere yapsam bir daha kurtulamam. Akşama kadar dükkana gelip alış-veriş yapıyorlar, bozuk paralar getiriyorlar. İnsanlarımızı resmen sömürüyorlar ve inanın ki bunları hepsi Türkiye’nin diğer illerinden gelen dilencilerdir.”

 

“FUHUŞ OLAYLARINA NEDEN OLUYORLAR”

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız bir vatandaş ise, “Van’da dilencilik eskiye göre çok arttı. Bununda elbette ki Van için zararları çok büyük oluyor. Yaz aylarında Van’a gelen turistleri çok rahatsız ediyorlar. Ramazan ayında insanlara duygu sömürüsü yaparak din üzerinden paralar kazanıyorlar. Fuhuş olaylarının önünü açıyorlar. Bunlar kentte için hiç de iyi olan bir durumda değil. Bunun için gerek valiliği ve gerekse de belediyeler ortak çalışma içinde olarak bu olaya bir el atmaları gerekiyor. Gündüz ortasında araçlarına kadınları alanalar fuhuş yapıyorlar. Küçük çocuklarıyla dilencilik yapan kadınlar insanları sömürüyor. Bunların başında yer alanlar ise oturdukları yerden paralar kazanıyorlar. Suriye’den ve diğer savaş ülkelerinden gelenlerden bahsediyorlar. Bence bu tam bir yalan savaş mağduru insanlar kendilerini pazarlamaz, bunu yapsa bile buraya gelerek yapmaz. Bu yüzden bana göre bu insanlar savaş mağduru insanlar değil bire bir bu ülkenin vatandaşlığına sahip insanlardır.” Dedi.

 

Editör: TE Bilisim