Tüm dünya darbeci Mısır’daki insanlık aybını izlemeye devam ederken, Mısır halkının yaşadığı insanlık dramına ve halkını katleden Sisi’nin tavrına Türkiye’den tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu tepkilerden biri de Cuma namazından sonra Van halkından yükseldi. Toplanan kalabalık Sisi’ye lanet okurken, direnişin simgesi olan ‘R4ABİA’ pankartları ile Mısır halkına büyük bir destek vardı.

 

Hz. Ömer Cami önünde her Cuma Namazı çıkışında, Mısır ve Suriye’de yaşanan katliamları kınamak adına düzenlenen ve adeta bir alışkanlık haline gelen mitingler halkı gözyaşlarına boğdu. Mısır’da yaşanan katliama sessiz kalmayan Van halkı hem darbeci Sisi’ye lanet okudu hem de R4BİA pankartlarıyla Adeviyye meydanındaki direnişe selam gönderdi. Van halkı susmayarak adeta Mısır’a halkına selam yollarken, bu yolla son zamanlarda gündemden düşmeyen ve tüm Türkiye’nin tepkisini toplayan katliama Van halkı da sessiz kalmamış oldu. Düzenlenen mitinge hem bayanlar hem erkekler genci, yaşlısı ve çocuğuyla birlikte katılırken Mısır halkı için dualar okunup, eller semaya açıldı. Mısır’a destek için yapılan mitingde göz yaşları ise hiç eksik olmadı.

 

MISIK HALKINA R4ABİ’ALI DESTEK!

 

Tekbirlerin sıkça tekrarlandığı ve katliam yandaşlarına bedduaların okunduğu miting alanını R4BİA selamını taşıyan pankartlar doldurdu. Mitinge yapılan katliamları hatırlayarak ve katliamda rol alan darbe yandaşlarını kınayarak başlayan halk vefat eden Müslüman kardeşleri için gıyabi cenaze namazı kıldı. Duaların okunmasıyla devam eden miting başlangıçta olduğu gibi tekbir nidalarıyla son buldu. Miting Meydanı olarak kullanılan Hz. Ömer Cami avlusunda açıklamalarda bulunan Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi adına konuşan Ali Ramazan Güler Mısır tarihinde ilk kez seçimle iş başına gelen bir cumhurbaşkanının hapsedildiğini ve buna karşın direnen Müslümanları darbe yandaşlarının katlettiğini belirtti.

 

EŞİ-BENZERİ OLMAYAN DİRENİŞ

 

Yaptığı açıklamalarda Mısır halkının katliama sessiz kalmayarak meydanları doldurduğunu fakat darbe yandaşlarının savunmasız halka karşı kimyasal ilaç kullandığını belirten Güler “İnsanlık tarihinden beri süregelen hak ile batıl mücadelesi günümüzdede olanca şiddetiyle devam etmektedir.GeçmişinEbreheleri,Ebu Cehilleri ve firavunları günümüz modern çağının sahte kanıtlarının kılıflarına bürünüp batıl mücadelenin saflarında bir araya gelerek maalesefki İslam coğrafyasında oluk oluk kan akıtmaktadırlar. Bunun en somut örneğide orta doğunun kalbi mısırda vede yanı başımız olan Suriye de şuan yaşanmaktadır. Mısırda yönetime el koyan ordu kurduğu geçici hükümet marifetiyle medyaya kısıtlamalar getirmiş, gazete ve televizyonlar kapatılmış, muhalefet partilerinin liderleri gözaltına alınmış ve Mısır tarihinde seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı hapsedilmiştir. Mısır’ın yiğit evlatları bu zulme sessiz kalmayıp; günlerdir meydanları doldurarak dünyada eşine ve benzerine az rastlanır birdirenişeimza atmışlardır. Adeviyye ve Nahta meydanlarını dolduran yüzbinlerce, mısırlı kardeşimiz bütün tahriklere rağmenşiddetin hiçbirine başvurmadan, hak davalarının mücadelesinisürdürmeye devametmektedirler.Bu direnişe, karşı müdahalede bulunan cuntacı güçler ve yandaşları kardeşlerimizin üzerine bilinçli olarak ateş ederek binlerce kardeşimizi şehit edip, binlercesini de yaraladı.”diyerek ekledi.

 

KATLİAMIN DESTEKÇİSİ BİR DEĞİL

 

Yapılan katliamın sorumlusunun sadece ülkeyi zorbalıkla yöneten darbe yandaşları olmadığını belirten Güler “Yanı başımız olan Suriye’de ise uzun bir zamandan beri devam eden katliamlara bir yenisi daha eklenmiş 2 gün önce kimyasal silah kullanılarak büyük bir kısmını çocuk ve kadınların oluşturduğu 1360 kişi hunharca katledilmiş, yüzbinlerce insan yurtlarını terk etmek zorunda bıraktırılmıştır. Bu zalimler, başta bazı İslam ülkeleri yöneticilerinin olmak üzere dünyanın suskunluğundan cesaret alarak Mısır ve Suriye halklarının karalılığını, onurlu direnişini, katliamlarla ve alçakça saldırılarla bitirmek için her türlü vahşeti ortaya koymaktadırlar. Unutmayalım ki bu katliamların sorumlusu sadece cunta şefi Sisi ve Beşer Essed değildir. Darbecileri ve diktatörleri, işledikleri cürümleri ilk günden itibaren destekleyen Amerikan uşağı Suud Yönetimi, ABD, İSRAİL, BM ve AB bu katliamların suç ortakları ve failleridir. Aylardır bütün dünyanın gözü önünde savunmasız insanlar katledilirken, bu vahşete karşı sesini yükseltmeyen, zalime 'dur diyemeyen herkesin eli mazlum Mısır ve Suriye halkının kanına bulaşmıştır.”dedi.

 

“TARİH SUSSA, HAKİKAT SUSMAYACAK”

 

Çoğu ülkenin katliama sessiz kaldığı fakat onların da bir gün bu gibi olayları yaşayabileceğini belirten Güler “İslam İş Birliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler, ABD İsrail ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası kuruluşların Mısır ve Suriye’de hem demokrasinin hem de insanların katledilmesine seyirci kalmalarını, darbecilere bazen açıktan, bazen de örtülü destek
vermeye devam etmeleri bizleri kahretmektedir. Mısır ve Suriye’deki insanlık dışı katliamlara karşı bazı İslam ülkeleri ve Batılı ülkelerin yöneticileri üç maymunu oynasa da insanlık vicdanı ve tarih onları asla affetmeyecektir. Tüm darbe sever şer ittifakın antidemokratik ve gayri insani tutumu bizlere Üstad Sezai Karakoç'un şu sözlerini hatırlatıyor: "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. “Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar. Van ilindeki Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi olarak Mısırlı ve Suriyeli kardeşlerimize yapılan bu haksız, hukuksuz ve alçakça katliamları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.”diyerek ekledi.

 

İSTER CANLA, İSTER MALLA ‘YANLARINDALAR’

 

Katliam sona erinceye ve yapılması gerekenler yapılıncaya kadar hem canları hem de malları ile mazlumların yanında olacaklarını belirten Ali Güler “Katliamda şehit düşen kardeşlerimizin şahadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini, yüceler yücesi Rabbimizden diliyoruz. Bu katliamda yaralanan kardeşlerimize de Allah'tan acil şifalar niyaz ediyoruz. Mısır ve Suriye halklarına da taziyelerimizi sunuyoruz.Mısır'da askerî cuntanın, Suriye’de Essed diktatörünün karşısında duran kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha samimiyetle haykırıyoruz! Bu vesileyle. Canımızla, kanımızla, malımızla Müslüman Mısır ve Suriye halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu buradan bir kez daha kararlılıkla ifade ediyoruz. Ve bir kez daha diyoruz ki: Askeri darbeye ve Essed diktatörüne karşı Mısır ve Suriye Halklarının yanındayız! Rabbimiz, Mısır ve Suriye de zulme karşı direnen kardeşlerimizin kuvvetlerini, heybetlerini, dirençlerini artırsın. Yaşasın Mısırlı ve Suriyeli kardeşlerimizin onurlu direnişi! Kahrolsun askerî Diktatörler ve yandaşları!"diyerek sözlerini noktaladı.


Ömer Faruk TOKTAŞ/Şehrivan

Editör: TE Bilisim