Van Çocuk Evleri Müdürü Nihat Işık, korunmaya ve bakıma muhtaç çocuklara yönelik hizmet dönüşümünün Van Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’ne bağlı çocuk evlerinde uygulandığını söyledi. 


Açıklamalarda bulunan Nihat Işık, çocuk evlerinin bugün geldiği durumu anlattı. Işık, “Toplumumuzun sosyoekonomik ve kültürel yapısındaki değişim sürecine paralel korunmaya muhtaç çocuk sayısında artış, ülkemizde korunmaya muhtaç çocuklara verilen ve yaygın hizmet modeli olan kurum bakımı hizmetinin tekrar yeniden yapılandırılması ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Bu nedenle de; çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, sevgi evleri gibi toplu yaşanılan ‘kışla tipi’ kuruluşların yerine 5-7 çocuğun barınıp yaşamlarını sürdürebileceği ev yaşamına en yakın hizmet modeli olan ‘çocuk evleri’ uygulamasına geçiliyor. Daha önceden kışla tipi bakım olarak adlandırılan çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarında bakım altında olup sosyal hayattan uzak olan devlet korumasındaki çocuklar artık daha mutlu. Çünkü artık çocuklarımız market alışverişlerini kendileri yapıp ekmeğin fiyatını biliyorlar. Giysi ve kırtasiye ihtiyaçları için mağazaya gidip zevklerine göre alışveriş yapabiliyorlar. Gece acıktıklarında mutfağa gidip kendilerine yiyecek bir şeyler hazırlayabiliyorlar. Misafirlerini evine davet edebiliyorlar. Daha önceden yaş ve cinsiyet durumu nedeni ile farklı kuruluşlarda kalmak zorunda kalan kardeş çocuklar, birbirinden ayrılmayarak aynı evde kalabiliyorlar” dedi.


Çocuk hizmetlerinin tarihçesine de değinen Nihat Işık, “Ülkemizde, korunmaya muhtaç çocuklara yönelik hizmetler cumhuriyet öncesi gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülmekte iken cumhuriyet döneminde Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kurulması ile bu hizmetler kurumsallaşmaya başlamıştır. 1983 yılında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Kanunu çıkartılmıştır. 2011 yılında SHÇEK kapatılmış, görev ve yetkileri yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredilmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı olan ilk çocuk evi, Ankara Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne bağlı Çevre Eğitim Sağlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile işbirliği protokolü ile 2000 yılında Ankara ilinde açılmış ve günümüzde bu sayı bin 500’e yaklaşmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın çocuk hizmetleri alanında reformlarına paralel olarak Van’da da çocukların kışla tipi toplu bakımdan vazgeçilerek, şehir merkezinde 5-7 çocuğun kaldığı çocuk evi modeline geçilmeye başlanmıştır. Van’da Çocuk Evleri Koordinatörlüğü adı altında yürütülmeye başlanan çocuk evleri hizmeti kapsamında ilk olarak 1 Ocak 2010 yılında Akdamar Çocuk Evi açılmış olup halen 14 çocuk evinde 78 çocuk bakım altındadır” diye konuştu.


Çocuk evlerinin hizmet modelini de anlatan Nihat Işık, “Çocuk evleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı, haklarında bakım tedbiri alınan 0-18 yaş arası korunmaya muhtaç çocukları korumak, bir iş ve meslek sahibi yapmak, izlemek ve desteklemek amacıyla oluşturulan sosyal hizmet kuruluşudur. Çocuk evleri, her ilin sosyal, kültürel açıdan çocuk yetiştirmeye uygun bölgelerinde tercihen il merkezinde okul ve hastanelere yakın yerlerde bulunur. Evler apartman dairesi veya müstakil daireler olarak tercih edilebilir olup, her evde 5 ila 7 çocuk kalır. Her evde 3 bakıcı anne olacak şekilde çocuklarla ilgilenir. Çocuk evleri hizmetinin amacı ise; aile ortamı şeklinde düzenlemiş evlerde, az sayıda personel tarafından sürekli ve değişmeyen hizmetin sağlanması ile çocuklarda temel güven duygusunu kazandırmakta, sağlam ve tutarlı davranış özelliği olan bireylerle koordine şekilde yürütmektir” ifadelerini kullandı.
Çocuk evlerinde bakım altında bulunan çocukların; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı birer birey olarak topluma faydalı ve kendine güvenen bireyler olarak yetişebilmeleri için çeşitli sosyokültürel etkinlikler düzenlendiğini de ifade eden Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Sinema, tiyatro, kayak, yüzme, piknik, il dışı geziler gibi etkinliklere katılımları sağlanmaktadır. Dini bayram ve özel günlerde kutlamalar yapılmaktadır. Çocukların yaşadıkları çocuk evini benimsemeleri açısından diğer çocuk evlerindeki veya okuldaki arkadaşları, öğretmenleri misafir edilmekte veya misafirliğe gidilmektedir. Evin ve çocukların ihtiyaçları için çocuklarla birlikte alışverişe çıkılmaktadır. Çocuklarımızın sosyal hayata uyumu açısından hasta ziyareti, düğün, taziye, mezarlık ziyareti gibi etkinliklere katılımları sağlanmaktadır. Kardeş çocuklar, yaş ve cinsiyetlerine göre farklı kurumlara gitmeden bir arada yaşmaktadır. Giyim ve kırtasiye alışverişini kendi zevkine göre yapabilmekte, grup sorumlusu ile çıktığı market alışverişinde ekmeğin fiyatından haberdar olmaktadır. Arkadaş ortamında ‘ben eve gidiyorum’ veya ‘ben evden geliyorum’ diyebilmekte ve okuldaki öğretmenine evinin adresini hiçbir eziklik duymadan verebilmektedir. Sevdiği bir arkadaşını misafir olarak ağırlayıp ona çay ikram edebilmekte veya üst komşusunu doğum günü kutlamasına davet edebilmektedir. Gecenin bir saatinde acıktığında mutfağa gidip dolaptan bir şeyler atıştırılabilmekte, evinde yaptığı yemeği komşusuna ikram ederek ‘alan el’ olmaktan çıkıp ‘veren el’ olabilmektedir. Diğer kurum bakımlarına göre daha düşük maliyet ile bakım sağlanabilmekte, evin işleyişinde sorumluluk alarak hayata hazırlanabilmekte ve çocukların aynı personel ile bakımları sağlanmaktadır. Kendine göre günlük bir çalışma programı hazırlayarak okul başarısını arttırabilmekte; düğün, taziye, hasta ziyareti gibi faaliyetlerle sosyalleşebilmektedir.”


Çocuk evleri hizmetindeki hedefi de anlatan Van Çocuk Evleri Müdürü Nihat Işık, kurum bakımında olmaktan eziklik duymayan, sosyal hayatın içinde, kendisi ile barışık, kendine öz güveni olan mutlu çocuklar yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu hedeflerine ulaşmada topluma da önemli sorumluluklar düştüğünü dile getiren Işık, özellikle korunmaya muhtaç çocuklara önyargılı yaklaşmaması ve bu çocukların sahiplenilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim