Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, Ramazan ayının oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay olduğunu belirterek, “Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir. Özellikle korona virüs pandemisini de yaşadığımız bu dönemde beslenmemizi düzenlemek önemlidir. Aynı zamanda bu virüse yakalanan vatandaşlarımızın hastalık süresince ilaç alımının aksamaması için ilaç saatlerinin ayarlanması gerekmektedir” dedi.


Müdür Doç. Dr. Sünnetçioğlu, sağlıklı bir şekilde bu mübarek ayı tamamlayabilmek için uygulanması gereken temel başlıklar ise şöyle sıraladı:


“İftar esnasında orucumuzu mutlaka suyla açalım. Suyun ardında çorbayla devam edelim. İmkân dâhilinde 10-15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçelim. Bu dönemde en çok unutulan temel ihtiyaç kaynağı sudur. Oruç tutulan süre içerisinde kaybedilen suyun iftar ile sahur arasında tamamlanabilmesi adına en az 1,5 litre su tüketmeli ve bu tüketimi saatlere bölüştürmeliyiz. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Bu durum da sağlık açısından risk oluşturabilir, ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırlayabilir. İftar yemeklerimizde kızartma türü yemekler yerine daha az yağ kullandığımız haşlama, ızgara, fırınlama veya tencere yemeği yöntemini tercih edelim. İftar soframızda mutlaka mevsim yeşilliklerinden oluşan salatalara yer verelim. Bunun yanında hem salatalarda hem de yemeklerde kullandığımız tuz miktarını azaltalım; sofralarımızdan tuzlukları kaldıralım. Hem iftar hem de sahurda temel besin öğelerimiz olan süt ve süt ürünlerini, protein kaynağı olan peynir, yumurta, et, tavuk ve balıktan en az birini, sebze ve meyveleri ve son olarak da tahıl grubunu bulundurmaya dikkat edelim. Dengeli tabaklar, kilo dengemizi sağlamak ve aynı zamanda gün içinde kaybettiğimiz enerji ve besin gruplarını karşılamak adına önem arz eder.”



“Yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olacaktır”


İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmanın sindirime yardımcı olacağını dile getiren Sünnetçioğlu, “İftar ve sahur arasında geçen süre zarfında bir ara öğün yapabilirsiniz. Bu ara öğünlerde meyve tercih etmeniz, gün boyunca ihtiyacınız olan vitamin, mineral ve su miktarını karşılamada etkili olacaktır. Tatlı tüketimini haftada 2-3 kez ile sınırlandırın ve daha çok az şekerden yapılmış sütlü tatlılar tercih edin. Ara öğünlerinize sağlıklı yağ kaynakları olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumları doğru miktarlarda eklemeyi ihmal etmeyin. Sahur, tüm gün besin alımı yapamayacağımızdan, vücudumuz için oldukça önemlidir. Bu öğünde menünüzü kahvaltı olarak planlayın. Aşırı yağlı yemeklerden kaçının. Tokluk sürenizi uzatmak adına mutlaka yumurta bulundurun. Bunun yanında tüketilen ekmek miktarına da dikkat edin. Oruç süresince susamamak için sahurda tükettiğiniz tatlı gıdaları sınırlandırın. Tahinin de bir yağ kaynağı olduğunu unutmadan miktarını sınırlandırarak tüketimi sağlayın. Sahur yaptıktan hemen sonra uyumak, aldığınız besinleri sindirmede sorun yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle sahurdan en az 45 dakika sonra uykuya hazırlık yapmaya dikkat edin” ifadelerini kullandı.


Doç. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, korona virüse karşı tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, "Sadece kişinin kendi sağlığıyla ilgili bir sorun değil hepimizin sağlığı için vatandaşlarımızdan aileleri ve sevdikleri için daha dikkatli olmalarını bekliyoruz. Mutlaka maske ve sosyal mesafe kuralını uygulamamız gerekiyor. Ev ziyaretlerini yapmayacağız. Toplu alanlardan uzak duracağız. Kapalı ortamlarda bulaş riskinin yüksek olduğunu unutmayalım. Pandemi bilincini, toplum olarak edinmeliyiz" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim