“Nefret Söylemi ve İsrail-Filistin Gerilimi Üzerine!”

Medyanın son birkaç günü, Suriye’nin gölgesinde kalan İsrail- Filistin savaşıyla silik (!) geçmekte. 600’ü geçen yaralı ve 100’e yakın ölümle İsrail, Filistin üzerinde terör estirmeye devam ediyor. İsrailin, Filistin üzerindeki ilk işgali, ilk tehdidi değil elbet.

Batı dünyası; Filistin’den İsrail’in boş arazilerine, boş yollarına düşen çoğu el yapımı füzeleri bir tahrik, bir cinayet senaryosunun bileşeni olarak algılarken dört yüz tondan fazla bomba atan İsrail’in son üç günde öldürdüğü yüze yakın Filistinli sivili ve yüzlerce yaralıyı görmezden gelmektedir.

Bu kulak tıkayıp göz kapatma oyununa gelmeyip demokratik bir ülkede(!) demokratik bir şekilde öfkesini dile getirenler; (bkn: Yıldız Tilbe) nefret söylemiyle suçlanıyor, tarihle yargılanıyor ve insanlıktan yana tavır benimsediklerini dile getirenlerce anlaşılmaz bir felsefeyle(!) susturulmaya çalışılıyor.

Yabancı basın mensuplarınca “savaş fotoğrafçılığı ödülü”alınsın diye parçalanmış çocuk bedenlerinin dahi yumuşatmadığı bu katı yürekleri, Hitler’in öte alemdeki selamına havale ediyorum.

Nefret söyleminden, en sert sözlerle diyorum ki:

İsrail’i haksız buluyor nefretle kınıyorum!

(…) ve diyorum ki:

Ahkam kesip çok konuşuyor ama hiçbir şey bilmiyoruz!

Ölümler üzerinden siyaset yapıyor ve bunları asker postası gibi “reva görülmüştür” şeklinde ilan ediyoruz. “Ama onlar da (…)” nev’inden kurduğumuz cümlelerle zulme uğrayanları ‘haksızlar listesi’ne taşıyor hak vermiyor dahi hakta bulmuyoruz.

Çok yanlış yapıyoruz!

Hitler’in ikinci dünya savaşında Yahudilere yaptığı soykırımı haksız buluyor İsrailin Filistin’e yaptığı zulme hatta ki kırıma sessiz kalıyor, sağırlaşıyoruz.

Utanmıyoruz. Utanmadan insanlıktan dem vuruyoruz.

Tartışmaların, savaşların gölgesinde geçen onlarca yıl Filistinlilere sömürgecilik, sürgün, askeri işgal ve onu izleyen kendi kaderini tayin etme hakkı mücadelesine bir anlam veremiyoruz ama kayıplarına ve acılarına sebep olarak gördükleri bir ulusla bir arada yaşama yolundaki diretmeye şaşıp kalmıyoruz.

Her şey oluyoruz ama bir Cristiano Ronaldo olamıyoruz.

Çok pişkiniz! Utanacak bir yüzümüz kalsın bari.

FIRAT TAŞ YAZDI...

Editör: TE Bilisim