TURSAB Bölge BYK Başkanı Abdullah Tunçdemir İran pazarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. İran pazarının önemli bir pazar olduğunu söyleyen Tunçdemir, İran’dan gelen turistlerle ilgili Van esnafına da uyarılarda bulundu. 2008, 2009 ve 2010 yıllarında çok iyi bir İran pazarı geçirdiklerini söyleyen Tunçdemir, sonraki yıllarda gerileme yaşandığını belirtti.

İran pazarını Van’a kazandırmak için büyük çaba sarf eden TÜRSAB Doğu Anadolu Bölgesi BYK Başkanı Abdullah Tunçdemir, İran pazarıyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Tunçdemir, İran pazarının Van için çok önemli bir pazar olduğunu söyleyerek, İran pazarını önemsediklerini anlattı. 2005 yılından bu yana tur operatörlüğü işi yaptığını söyleyen Tunçdemir, 2005 yılında Van ve Antalya arasında ilk tur düzenleyen kişi olduğunu da ifade etti. 2005 yılından bu yana Van’ın turizm alanında kalkınması adına elinden geleni yaptığını ifade eden Tunçdemir, deprem dönemi hariç her yıl yaklaşık 40 tur operatörü ve İran’daki acenteleri düzenli bir şekilde Van’a getirdiğini belirtti.

TUNÇDEMİR: İRAN PAZARINI VAN’A GETİRDİK

İran ve Azerbaycan’da yaşayan insanların mesafe, örf ve adetleri ve yaşam biçimi olarak Van’a yakın olduğunu söyleyen Tunçdemir, “Ayrıca Türkiye ve Van’ı da çok seviyorlar. Bu gelen insanları biz yeni açılan otellerimiz, yeni turistlik yerlerinde ve tarihi turistlik yerlerimizde gezdiriyor ve kendilerine tanıtıyoruz. Benim birinci amacım bu gelen insanları ve özellikle de İran pazarını Van’a getirmektir. İkinci amacım ise bu insanları Van üzerinden Türkiye’nin diğer illerine özellikle de Akdeniz illerine ve İstanbul’a yönlendirmek göndermektir. İran pazarı Antalya ve İstanbul’u çok seviyor. Biz bunu başardık. İran pazarını birinci olarak Van’a getirmeyi ve Van üzerinden bu insanları Antalya ve İstanbul’a gönderiyoruz. Yani anlayacağınız Van üzerinde diğer illere yayılıyorlar. Ve inanın eğer ki biz bu pazardan verim alabiliyorsak ve yararlanabiliyorsak bunlara hazırlıklı olmalıyız.” Dedi.

ESNAFLARA TURİST UYARISI

Van’a gelen turistlerin iyi karşılanması gerektiğini söyleyen Tunçdemir, Van’lı esnafları da uyardı. Tunçdemir, “Gelen misafirlerimizin hepsini sevgi ve saygı ile karşılamamız gerekiyor. Yaptığımız işlerde, sattığımız mallarda bu insanları kesinlikle kandırmamamız gerekiyor. Bir mal 5 lira iken bu malı 10 liraya satmamamız lazım ki bu konuda tüm esnaflarımıza da çok büyük işler düşüyor. Bakın şunda da emin olmanızı isterim ki biz aracılık yapıyoruz diye herhangi bir ek gelir ya da kazanç elde etmiyoruz. Buraya gelen aileler emin olun ki en az bin dolar bırakıp gidiyorlar. İşte yaptıkları alışverişlerden özelliklede tekstilde büyük alışverişler yapıyor. Bu yaptıkları alışverişlerden sonra burada en az bin dolar bırakıp öyle gidiyorlar. İşte bizlerde bu süreç içerisinde 2008, 2009 ve 2010 yıllarında çok iyi bir İran pazarı geçirdik. Sonrasında İran’daki devalüasyondan ve daha sonrasında ise yaşamış olduğumuz deprem döneminden sonra bir gerileme içerisine girdik. Yaşanılan bu iki dönemden dolayı bizler yaklaşık olarak 2 yıl büyük sıkıntılar yaşadık. Ama hamdolsun ki bu dönem yine çok iyi toparladık ve işlerimiz yine o dönem gibi rayına girdi. Yine çok iyi bir şekilde Antalya ve İstanbul’a geliyorlar. Tabi bununla birlikte Van’a da geliyorlar.” Dedi.

TUNÇDEMİR: İRAN PAZARINI İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM

2014 yılında da İran pazarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Tunçdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim bu yıl İran pazarını iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bakın biz eğer ki bu pazarı yine çok iyi bir şekilde geçirirsek iddia ediyorum ki bu insanlar yılın 12 ayında Newroz ayı hariç kendi tatillerinde yani her Perşembe ve Cuma günü bu insanlar burada olurlar. Eğer ki biz bu pazarı değerlendirmeyi bilirsek, tam anlamıyla hizmetlerimizi sunarsak, bu insanları çok iyi bir şekilde karşılar ve ağırlarsak bu pazar bizlere yeter artar bile. Örnek olarak bizim Van’daki en büyük eksiklerimizden bir tanesi alışveriş merkezimizin olmayışıdır. İstanbul’daki gibi bir İstanbul Forum tarzında bir alışveriş merkezimiz olsun o zaman burada hiçbir otelimizde kalacak yer kalmaz. İranlı insanlar inanın buradan çıkmazlar. Bunun yanı sıra Van Deniz’ini aktif kullanamıyoruz. Bir halk plajına ihtiyacımız var. Antalya, Bodrum ve bu gibi deniz kenarlarında yer alan illerde yapılan halk plajlarımız olsun, otellerimiz olsun o zaman insanlar Antalya’ya yada bu bahsettiğim diğer illere gitmek yerine yazın gelir burada tatil yaparlar. Bakın bunlar yapılsın, bu eksiklikler tamamlansın bakın o zaman İranlı insanlar buradan çıkıyorlar mı?”

“İRANLI TURİSTLERİ VAN’DA TUTMALIYIZ”

“İranlılar yılda bir kere Antalya’ya gidiyorlar. Ama her hafta sonu buraya geliyor. Bu insanları burada tutmayı bilirsek o zaman bu insanlar Van’dan çıkmazlar. Bizim burada Antalya’dan, İstanbul’dan veyahut diğer hiçbir ilden herhangi bir eksiğimiz yok. Aksine inanın bana fazlamız var. Biz burada eksikliğimiz işletme ve tesislerimizdir. Buraya gelen o insanları sizler akşama kadar otellerde göremezsiniz. Bu insanlar akşama kadar dışarılarda alışveriş yapıyorlar. Tabi ki akşamda gidebilecekleri eğlence merkezleri istiyorlar. İşte Van’da eksik olanlar bunlardır. Biz bu eksikliklerimiz tamamlarsak inanın bana bu insanlar Van’dan daha öteye gitmez ve buradan çıkmazlar. Tüm bunların yanı sıra birde esnafımızın iyi bir şekilde Farsça öğrenmesi gerekiyor. Evet, gelenler iyi bir şekilde Türkçe biliyorlar ama bizim esnafımızın da Farsçayı da iyi bilmeleri gerekiyor. Bu anlamda bütün sektörlerin kendilerini geliştirmeleri gerekiyor.”

“BUGÜNE KADAR İRAN PAZARINDAN FAYDALANAMADIK”

Hafta sonu Van’da kutlanacak olan Newroz programıyla ilgili açıklamalarda bulunan Tunçdemir, “Hafta sonu kutlayacağımız Newroz dönemi de dolu dolu geçecek. Biz rezervasyonlarımızı yaptık. Ayın 20’si ile 30’u arasında ciddi bir ziyaret ve potansiyel olacak. İran çok büyük bir nüfusa sahiptir. Yaklaşık olarak 80 milyon nüfusu var. İnanın bana sadece biz değil tüm Dünyaya yetecek kadar bir nüfusa sahiptirler. Bizde eğer ki elimizdeki malzemeyi iyi bir şekilde değerlendirirsek bizlerde bu pastadan çok iyi bir şekilde yararlanırız. Bunu çok iyi bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Şunu da iddia ediyorum ki bugüne kadar hiç kimse İran pazarı ile ilgilenmemiş ve üzerinde durmamış, herkes es geçmiş ve bu kapsamda yapılan fuarlara ya da diğer aktivitelere katılmamış, bu yüzden de ilişkiler pek üst düzeyde olmamış. Bizlerde bugün bu pazardan maalesef çok iyi bir şekilde yararlanamıyoruz. Hemen yanı başımızda bulunan bir kapımız bulunuyor Kapıköy sınır kapısı diye. Bizler bu kapıyı açtık, geliş gidişlerde rahatladık ancak bizim turizm adına bunun da içiniz çok iyi bir şekilde doldurmamız gerekmektedir. Ciddi şekilde eksik ve sıkıntılarımız bulunuyor. İnşallah biz bunları en kısa zamanda halledeceğiz. İran’dan hak ettiğimiz payı çok iyi bir şekilde alacağız. Bu konuda gerçekten çok avantajlı bir duruma sahibiz. Baştan beridir anlatmış olduğum, İran pazarının yanı sıra Ermeni pazarı, Kuzey Irak pazarı açıldı yavaş yavaş açılmaya devam ediyor. Bizim bu konuda gerçekten hiç kimse bir ihtiyacımız yok tabi bunlara sahip çıkarsak.” Dedi.

TUNÇDEMİR: KAPIKÖY İŞLEYİŞE GİRMELİDİR

Kapıköy sınır kapısına da değinen Tunçdemir, “Kapıköy sınır kapısının 24 saat boyunca işlek halde olması gerekiyor. Giriş ve çıkışlar daha da rahatlatılması gerekiyor. Özelliklede aileleri ile birlikte gelen insanların çok rahat geçişler yaparak orada tıkanıp kalmaması gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra ticaret ve ekonomik katkı anlamında da iyileştirilmesi gerekiyor. Orada büyük eksiklerimiz var, büyük sıkıntılar var. Kapıköy’ünde artık batıda, Yunanistan’a açılan kapılarımız gibi işlemesi gerekmektedir. Yani kapının her iki tarafa da hizmet vermesi gerekmektedir. Kapının çok acil bir şekilde işleyişe girmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra sizlere az önce bahsettim; yeni yeni işlevlere ve yeni merkezlere ihtiyacımız var. Tüm bunların yanı sıra birde gelen misafirlerimiz burada tutmamız gerekmektedir. Gelen bir insan burada 1,2 ya da en fazla 3 gün kalmaması gerekiyor. Gelen misafirler burada en az 1 hafta konaklaması gerekiyor. Bu şekilde olması durumunda bizler daha da kazanırız ve ileriye dönük daha iyi adımlarda atarız. Yani günlük değil haftalık ziyaretlerde bulunmaları gerekiyor. Hatta ve hatta diğer yaz tatillerinde ya da diğer tatillerde burada en az 1-2 aylık tatiller yapmaları gerekiyor. Örnek olarak önümüzdeki hafta sonu bir Newroz var ve İranlılar bu tatil için Antalya, İstanbul ya da diğer illere en az 1 haftalık tatile gidiyorlar. İşte bizimde bu yüzden bu kalma sürelerini en az 1 haftaya çıkarmamız gerekmektedir. İran ile ilişkilerimiz çok iyileştirmemiz gerekiyor. Onlarla iş birliği içerisinde olmamız gerekiyor. Biz bunu yaptıkça da bunların hem Van geliş ve kalış süreleri uzar hem de gelen insan sayıları artar.” Dedi.

TUNÇDEMİR: BİZİM GÜVENLİĞE İHTİYACIMIZ VAR

2011 yılında yaşanan depremlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Tunçdemir sözlerini şöyle tamamladı: “2011 yılında yaşanan depremlerle sıkıntılı bir dönem yaşadık. Ancak bana göre depremin olması bizim için iyi oldu. Bir toparlama dönemi yaşadık depremin etkisini üzerimizden attık. Ancak insanların bu konuda şüpheleri yokta değil. Bizim güvenliğe ihtiyacımız var. Güvenlik dediğim sadece bu deprem dönemi değil. Barış süreci ile birlikte de bizler büyük yollar kat ettik. Barış sürecinin başlaması ile birlikte turist anlamında geliş gidişler arttı. İnsanlar bir yıl öncesinde tatile gidecekleri yerleri belirlerler ve oraya tatile gidiyorlar. İşte bu yüzden geçtiğimiz yıl ile birlikte başlayan barış süreci de turizmi çok iyi bir şekilde etkiledi ve çözüm süreci çok iyi bir yol aldık. Gelen insanların ilk önce güvenliğe ihtiyaçları var. İnsanlar buraların güvenliğin olduğunu gördükleri zaman ve güzel şeyler yaşandığı zaman insanlarında bir korkusu kalmaz ve çok ciddi anlamda buraya bir yönelmeleri gerçekleşir. Ben iddia ediyorum ki bir turizmin elçileriyiz. Bu yüzden bir birimizi iyi tanımalıyız ve çok iyi bir şekilde kaynaşıp barış ve huzur içerisinde yaşamalıyız. Bende tur operatörü olarak diğer arkadaşlarımı bu çözüm ve barışa davet ediyorum. En son olarak önümüzde bir seçim dönemi var. Bu seçim döneminin ilk olarak ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz için en hayırlısı olur.”

Editör: TE Bilisim