- Kaç yaşındasın?

- Otuz iki.
- Evlilik?
- Var hocam.
- Çocuk?
- 2 tane.
- İş?
- Yazın kavun karpuz satıyorum. Kışın ne bulursam.
- Kaç yıldır sınava giriyorsun?
- Mezun olduğumdan beri.
.....
- Branşın ne?
- Tarla bitkileri okudum Erzurum'da.
- Burda hangi derse giriyorsun?
- Matematik... Matematiğim iyidir benim.
- Sigortanın var mı?
- Çalıştığım gün sayısı kadar yatırılıyor.
- Maaş?
- Girdiğim ders saat ücreti kadar?
- Ne geçiyor ayda eline?
- Geçen ay 1200 aldım..
- Yetiyor mu?
- Nasıl yetsin... Öğleden sonraları pastanede çalışıyorum akşam 10'a kadar.
....
- Eşiniz nerde? 
- Memlekette o. Özel sektörde çalışıyor. 
- Çocuk var mı? 
- İkizlerim var.
- Burada?
- Bekar hayatı... Ev tuttuk arkadaşımla.
- Özlük haklarınız nasıl kadrolu öğretmenlerle?
- Yoo...maaş farklı,ek ders ücreti farklı, izin süreleri farklı.Özür grubu atamaları yok. Kıdem yok. Aile bütünlüğü yok.
- Ne var peki?
- Mobbing var.Baskı var. İkinci sınıf öğretmen muamelesi var. Sözleşme ile ilgili tehtit var. Hasret var. Umut var...
.....
Yıllarca atanmayı bekleyen binlerce öğretmen....
Atanamayıp ücretli çalışan on binlerce öğretmen...
Atanıp, şartları bilerek gittiniz diye 4 yıl görev yerinde " çakılı" tutulan sözleşmeli öğretmen....
Hepinizin günü kutlu olsun... 
Umarım ki büyük umutlarla iş başı yapan aynı zamanda kendisi de eğitimci olan yeni Millî Eğitim Bakanı sayın Ziya Selçuk Bey aynı öğretmenler odasındaki bu karmaşayı durdurur. Amaç Türkiye'nin geleceğini nakışla işler gibi aynı titizlikle öğrencilerini geleceğe hazırlamak olan tüm eğitimcilerin sorunlarına kısa sürede cevap bulur. Çünkü kendisine olan inanç bu  toplumda çok fazla. Ve kendisi de bunu yapabilecek yeterlilikte.Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum şiarından öğretmenin dövüldüğü hatta şehit edildiği günleri yaşarken öğretmen olabilmenin itibarını veren kişi Ziya Hoca olabilir. Aldığı maaşı yetiremeyip ek işlerde çalışan öğretmenlere insanca yaşama hakkını verebilir. Öğretmenler hiçbir gün işe gidiyorum diyerek evden çıkmazlar. Onlar okula gider. Bilgiyi sunmaya giderler. Öğretmenlerin ayaklarının geri gitmeyen adımları olabilir sayın bakan. 
Vesselam bu kutsal mesleği icra eden her öğretmenin kalbine dokunabilir...
Daha yaşanılır, daha verimli ve daha iyi bir geleceğin mimarları olan tüm eğitimcilerin günü kutlu olsun.

Editör: TE Bilisim