‘ÖNCE VALİ EVİNİ KALDIRSIN!’

Van Gölü bir milyonu aşkın insanın katı ve sıvı atığı ile kirletiliyor. Dünyanın en büyük sodalı gölünün çevresinde 8 ilçe ve 136 köy var. Buna rağmen henüz kente değer katacak şekilde kullanılamayan göl, aksine çevresindeki arıtma tesisleri, hızlı nüfus artışı ve değişen teknoloji karşısında yetersiz kalarak kirletiliyor. Çevre örgütleri, göl çevresindeki dört arıtma tesisinin faal olarak çalışmadığını ifade ediyor. Buna rağmen Van’da hala kirliliğin bitmesi için muhatap aranıyor. Çevre dernekleri, siyasiler konuyu her platforma taşıyor ama uygulayıcı olarak kimse kirlilikle ilgili adım atmıyor…

Van Gölü kirliliğiyle ilgili birçok açıklamalar yapan ve raporlar hazırlayan Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Van genelinde saniyede Bin 800 litre kanalizasyon suyunun Göle deşarj edildiğini söyleyen Kalçık, Van Gölü kirliliğinin bir Dünya sorunu olduğunu, bu sorunun herkesi ciddi anlamda kaygılandırdığını belirtti. Kalçık, “Van Gölünün kirlenmesi hepimizi ciddi anlamda kaygılandırıyor. Bu kirlilik öyle bir seviyeye gelmiş ki artık ertelemeye zamanımız yok. Van’ın saniyede Bin 800 litre kanalizasyonu göle deşarj ediliyorsa, buna söylenecek bir söz yoktur. Bürokratların 2006 yılından bu yana Çevre Birliği gibi bir birlikte bu temel sorunu erteleyerek bugüne getirmesi de kabul edilecek bir olgu değil. Belki Türkiye’nin temel sorunu olan bürokrasini somut örneği de burada kendisini göstermiştir.” Dedi.

‘VAN GÖLÜ YÜZ ÜSTÜ BIRAKILDI’

5 Haziran Dünya çevre günü nedeniyle yaptıkları etkinlikler çerçevesinde sorunun çözümü için Vali Doğan ve Belediye Eşbaşkanları ile görüştüğünü ifade eden Kalçık, “5 Haziran’da yaptığımız etkinliklerin akabinde şehrin yetkilileri olan Vali ve Büyükşehir Eş Başkanlarıyla bir görüşme gerçekleştirdik. Yaptığımız görüşmede bu sorunların çözümünün nasıl olacağı noktasında görüşlerimizi bildirdik. Ancak bu görüşme noktasında Van Gölüyle ilgili çok ciddi bir çözüm yok maalesef. Vali Aydın Nezih Doğan geçtiğimiz günlerde gazetenize bir açıklama yaparak, ‘Van Gölünün temizliği ve ıslahı Büyükşehir Belediyesine bağlıdır’. Demişti. Vali beyin dediği kısmen de olsa doğrudur. Eğer Van Gölünü sadece Büyükşehir Belediyesine havale edersek, belediye bütün bütçesini bu sorunun çözümü için harcayacak olursa, belki bu sorun çözülür. Yıllardan beri süre gelen bir sorunu bir Belediyenin sihirli bir değnekle çözmesi beklenecek bir olgu değil. 2006 yılından bu yana oldu olacak oyalamalarla Çevre Birliğini beklerken, bugün Çevre Birliği de Büyükşehre devredildi. Bu Van Gölü sorunu da böyle yüz üstü bırakıldı. Eş Başkanlarla yaptığımız görüşmelerde şuanda somut olarak bir çözümlerinin olup olmadığını noktasında bir yorum yapmadılar. Dileriz ki bu sorunlar ilgili bir çözüm bulunur. Ama bu sorunun sadece Büyükşehir Belediyesiyle çözülecek bir sorunun olmadığı kanaatindeyim.” Dedi.

‘VALİ VE KURUMLAR KIYI KANUNUNU İHLAL ETMİŞTİR’

Vali Doğan’ın geçtiğimiz günlerde gazetemize yaptığı açıklamayı da değerlendiren Kalçık, “Vali bey ‘Bu sorun Belediyenin sorunudur’ demiş. Ancak Gölün en uç noktası olan ve Vali beyin evinin olduğu yerde, birçok resmi kurumun olduğu yerde 3621 sayılı kıyı kanununu ihlal ettiği müddetçe bu Göl temizlenmez. Kıyı kanununun biran önce Göl çevresinde uygulanması gerekiyor. Önce Sayın Vali orada kendi evini kaldırarak, daha sonra oradaki resmi kurumları da oradan uzaklaştırarak, bu Göl temizliği sağlanır. Göl kenarında bulunan Vali beyin evi ve diğer resmi kurumların oradan kaldırılması ve canlılara açılmasıyla Göl kirlilikten kurtarılır. Bu hem Valiliğin, hem de merkezi hükümetin acil görevidir. Belediyeler sadece buralara arıtma tesisleri yapacak. Gölün kirlenmesine etki eden başka bir temel sorun ise dere ve kanallardır. Şamran kanalı, Akköprü deresi ve Kirman deresi Gölün kirlenmesinde en büyük etkendir. Geçen yıl Akköprü deresinde 3 ayda 100 ton çöp toplanmış. Bu sürekli olarak toplanmadığına göre demek ki Şamran kanalı, Akköprü deresi ve Kirman deresi göz önünde bulundurulduğunda ayda 100 ton evsel atık Göle akıtılıyor. Devlet Su İşleri mutlaka bu dere ve kanalları ıslah etmelidir. Bu temel sorunlar çözülmediği taktirde Gölün temizliği sağlanamaz. Bu sorunlar paylaşılmadığı süre içerisinde birbirine topu atarak bu sorun çözülmez. Mutlaka ve mutlaka DSİ dere ve kanal ıslahlarını yapacak, Valilik kıyı kanununu kendinden başlatarak buna çözüm bulacak ve Büyükşehir Belediyesi de acil olarak kanalizasyonları biyolojik olarak arıtmak zorundadır. Bu mantıkla bakılmadığı süre içerisinde Van Gölü her gün yok oluşa adım adım yaklaşacak.” Şeklinde konuştu.

‘EVSEL ATIK VE DÖNÜŞÜM MERKEZİ KURULUYOR’

5 Haziran’da düzenledikleri etkinlikleri rapor haline getirerek, Başta Başbakan ve ilgili kurumlara göndereceklerini söyleyen Kalçık, Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştireceği bir müjdeyi de verdi. Kalçık konuşmasına şöyle devam etti: “Biz Eşbaşkanlar ile görüşürken, çok önemli bir gelişme yaşandı. Van’ın en büyük sorunu evsel atıklarının geri dönüşümünü olmayışıdır. Eşbaşkanlar ile yaptığımız görüşmede Ankara’da yaptıkları bir görüşmede Ankara atık tesislerini kuran ve işleten firma ile görüştüklerini söylediler. Çok olumlu bir görüşme olmuş. Bu firma Van’a gelip burada evsel atıkları toplayıp geri dönüşümünü sağlayacak. Yani bir atık merkezi kurulacak ve atıkların geri dönüşümü sağlanacak. Bu proje gerçekleşirse bizim çok hayati olan bir sorunumuz çözülmüş olacak. Belediye bunu gerçekleştirirse ekolojik ve demokratik belediyeciliğin ilk adımını atmış olacak. Tüm atıklar burada toplanacak, hem enerji hem de geri dönüşümü sağlanacak. Van’ın en büyük sorunu Van Gölünün kirletilmesi ve evsel atıkların geri dönüşümünün sağlanmasıdır. Evsel atıklarla ilgili ciddi bir adım atılmış oldu. İnşallah Van Gölü ile ilgili de biran önce merkezi hükümet ve Büyükşehir Belediyesinin görevini yerine getirmesini bekliyoruz. Ben bir kez daha söylüyorum. Yetkililer görevlerini yerine getirsin.”

‘KIYI İŞGALLARİ KALKMALIDIR’

Van Gölünün kurtarılması için atılacak adımları da sıralayan Kalçık, “Van gölünün kurtarılması için dereler ve kanallar ıslah edilmelidir. Derelerde asla ve asla hiçbir çöp göle akıtmamalıdır. Göl havzasında olan bütün Belediyelerin ya arıtmalarının gölden kesilmesi ya da biyolojik arıtmalar yaptırması lazım. Kıyı kanununun gereği yapılarak bu kanun işletilmelidir. Kıyı işgalleri olduğu sürece Göl kirlilikten kurtarılamaz. Bu temel olgular çözüldüğü zaman temiz bir Gölümüz olur. Gölün kirletilmesinde vatandaşlarında sorumluluğu var. Vatandaşların hassasiyeti yoktur. Bir kavram vardır. ‘Nasıl görmek istiyorsan öyle bırak’ diye. İşte bu kavramı göz önünde bulundurmalıyız. İnsanlarda çevre bilinci oluşmalıdır. Göle ve çevresine atılacak her atık Gölümüze ciddi anlamda zarar veriyor. Daha önceki Van Valisi Münir Karaloğlu bir konuşmasında ‘Van gölüne kendi soframızmış gibi bakmalıyız’ demişti. Ama maalesef bu sofrayı başta yetkililer, sonra biz bireyler kirletiyoruz. Van’da yaşayan tüm insanları doğaya zarar vermemek adına duyarlılığa çağırıyorum.” Dedi.

BDP’Lİ BELEDİYELERE ÇAĞRI

Son olarak ilçe Belediyelerine de çağrıda bulunan Kalçık Konuşmasını şöyle tamamladı:
“İlçe Belediyeleri Van Gölünün kirletilmemesi konusunda hiçbir önlem almadığını görüyoruz. Dileriz ki tez zamanda İlçe Belediyeleri de bu konuda hassasiyet gösterir. Özellikle BDP’li Belediyelere buradan sesleniyorum. Ekolojik ve demokratik Belediyeciliğin işletilmesi gerekiyor. Yani çok önemsedikleri ekolojik ve demokratik Belediyeciliğin biraz eksik kaldığını görüyorum.”

Editör: TE Bilisim