Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi Geri Gönderme Merkezi'nde polis dayağı sonucu öldüğü iddia edilen Afganistan uyruklu 17 yaşındaki Lütfullah Tacik ile ilgili soruşturma, alınan gizlilik kararıyla sürdürülüyor. Savcılık, Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek rapora göre soruşturmanın derinleştirileceğini söyledi. Iğdır'ın Aralık İlçesi'nde 16 Mayıs'ta jandarma tarafından yapılan operasyonda aralarında çocukların da bulunduğu 21 Afgan uyruklu, yasadışı yollardan yurda girdikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. 21 kaçak, yapılan işlemlerin ardından geri gönderilmek üzere Van'da bulunan Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi Geri Gönderme merkezine getirildi. Buradaki işlemleri tamamlanıncaya kadar 18 yaşından küçük olanlar da Van Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Bünyesi'ndeki Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde misafir edildi. 10 gün burada kalan 7 çocuk, son işlemlerinin tamamlanması için yeniden Yabancılar Şubesi Geri Gönderme Merkezi'ne çağrıldı. 


LÖSEMİ HASTASIYMIŞ

İddiaya göre burada bilgi alan polislerden birisi lösemi hastası olduğu belirtilen 17 yaşındaki Lütfullah Tacik'e şiddet uyguladı. Bu sırada rahatsızlandığı belirtilen Tacik, polisler tarafından hastaneye götürüldü. 4 gün yoğun bakımda kalan Tacik, 31 Mayıs'ta yaşamını yitirdi. Doktorlar, Tacik'in lösemi hastası olduğunu rapor ederken, aynı gün gönderme merkezine giden diğer 6 çocuk verdikleri ifadelerinde, bir polisin Tacik'i darp ettiğini ve bundan dolayı hastaneye götürüldüğünü söyledi. Savcılık bu ifadeler üzerine soruşturma başlattı.

ŞÜPHELİ KİMSE YOK

Van Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen ve gizlilik kararı alınan soruşturmada, şu ana kadar bir şüphelinin olmadığını ve gözaltı yapılmadığını belirtildi. Lütfullah Tacik'in ölümünün ardından otopsisinin yapıldığı, adli tıp kurumundan gelecek rapora göre de kesin ölüm sebebinin belirleneceği, soruşturmanın da bu rapora göre derinleştirileceği kaydedildi. Savcılık, ölümün darptan gerçekleştiğinin belirlenmesi halinde, ifadeler doğrultusunda ismi geçen şüpheli varsa bunun soruşturmaya dahil edileceğini belirtti. Van Valiliğinin ise konuyla ilgili daha sonra açıklama yapacağı bildirildi.

 

ÜÇER’DEN AFGAN ÇOCUK ÖNERGESİ

 

Halkların Demokratik Partisi Van Milletvekili Özdal Üçer’de Geri Gönderme Merkezi'nde polis dayağı sonucu öldüğü iddia edilen Afganistan uyruklu 17 yaşındaki Lütfullah Tacik ile ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın cevaplaması için soru önergesi verdi.

Üçer verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“7 Afganistanlı çocuk kantinde otururken Yabancılar Şube Müdürlüğü Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti Mücadele Büro Amirliği’nde görevli bir polis memuru Tacik’i yanına çağırarak “Yaşını neden yanlış söylüyorsun” şeklinde bir ifade kullanmış ve çocuğu yumruk ve tokat darbeleriyle ağır şekilde dövmüştür. Arkadaşlarının anlatımına göre; masaya döndükten sonra başını masaya koyan ve ağzından beyaz bir sıvı gelen Tacik, 31 Mayıs 2014 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Lütfullah Tacik’in 1 Haziran 2014 tarihli otopsi raporunda; “Saçlı deri altında 2 cm’yi bulan, yer yer kanamalı ve lezyonlu alanlar; beyin açıldıktan sonra ağır ödemli kanama ve beyin kanaması belirlendi” saptaması yer almıştır. Ayrıca Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Afganistan Başkonsolosluğu’na gönderdiği yazıda, Tacik’in “beyin kanaması geçirdiğini ve lösemi hastası olduğunu” belirtmiştir. Savcılık, olay yerindeki kamera kayıtlarına el konulması için Van Edremit Polis Merkezi Amirliği’ni görevlendirmiş ancak yapılan incelemede; “(diğer bütün kameralar çalıştığı halde) sadece olay yerine bakan güvenlik kamerasının arızalı olduğu ve görüntü kaydetmediğinin tespit edildiği” iddia edilmiştir. Bunun yanında, olayın tanığı 6 çocuğun sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya olduğu, bu durumun gerçekleşmesi halinde eldeki tanıkların da yok edileceği ve olayın üstünün örtüleceği iddiaları ciddi kaygılara yol açmaktadır.”

 

“KAMERANIN ÇALIŞMADIĞI İNANDIRICI DEĞİL”

 

Üçer verdiği soru önergesinde Bakan Ala’nın cevaplamasını istediği sorular ise şöyle:

1-Olayın faili olduğu iddia edilen polis memurunun şu anki durumu nedir? Bu kişi açığa alınmış ve hakkında idari soruşturma başlatılmış mıdır? Varsa soruşturma ne durumdadır?

2-Olayın bir cinayet soruşturmasının konusu olduğu dikkate alındığında; fail olduğu iddia edilen kişinin ifadesi alınmış mıdır? Bu kişinin ifadesi ne şekildedir? Ayrıca (ölüm olayının gerçekleşmesi nedeniyle) bu kişi hakkında alınacak (açığa alınma-soruşturmaya tabi tutulma vb) idari tedbirler yeterli midir?

3-Savcılık tarafından başlatılan soruşturma ne seviyededir? Bu kişiye karşı (tutuklanması yönünde) gerekli adli tedbirler uygulanmış mıdır?

4-Bütün kameralar çalıştığı halde; sadece olay yerini görüntüleyen kameranın çalışmaması hangi mantıkla açıklanabilir? Bu durum şahsınıza da inandırıcı gelmekte midir?

5-Türkiye’de buna benzer olayların birçok defa yaşandığı ve emniyet güçlerinin koruma refleksiyle hareket ederek böyle bir yola başvurduğu bilinmekteyken; olay yerinde inceleme yapan emniyet mensuplarının da soruşturmaya tabi tutulması (ve kavuşturma kapsamına alınması) düşünülmekte midir?

6-Olayın tanığı diğer altı çocuğun ifadeleri ne yöndedir? Bu ifadeler esnasında avukat bulundurulmuş mudur?

7-Diğer altı mülteci çocuğun geri gönderme işlemleri ne seviyededir? Sınır dışı edilme işlemlerinin hızlandırıldığı iddiaları doğru mudur? Bu olay tam manasıyla açığa çıkarılıncaya kadar, çocukların Türkiye’de kalmalarının sağlanması mümkün müdür?

8-Çocukların, olay aydınlatılmadan ve ilgili dosya sonuçlandırılmadan sınır dışı edilmelerinin olası sonuçları nelerdir? Sırf bu yüzden ‘‘dosyanın kapatılması ya da açılacak bir davanın düşmesi’’ durumunun yaşanması ihtimal dahilinde midir?

9-Olaya tanık olan başka kişi ya da kişiler var mıdır? Varsa; bu kişilerin ifadeleri ne yöndedir?

Editör: TE Bilisim