Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Şubesi düzenlediği basın toplantısıyla kuruluşunu kamuoyuna duyurdu.

 

Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Şubesi’nin kuruluşunu açıklamak amacıyla KESK Konferans salonunda düzenlenen basın toplantısına DBP Van İl Eş Başkanları Caziye Duman, Ökkeş Kava,  HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Adem Geveri,  İlçe Belediye Eş Başkanları, HDP-DBP İl ve İlçe Yöneticileri ve dernek üyeleri katıldı.

 

Basın toplantısında konuşan Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Şubesi Eş Başkanı Nadire Öcal insanların temel haklarının alındığını söyledi. Öcal, “Sokağa çıkma yasakları ve ilçelerde yaşanan çatışmalar nedeniyle insanların en temel hakları olan yaşam hakkı başta olmak üzere beslenme, barınma ve sağlık hakkı ihlallerinin her geçen gün artıyor. Bu durumun acil bir yardımlaşma seferberliğini zorunluluğu kılmıştır.” Dedi.

 

Öcal konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bu amaçla çalışmaların düzenlenmesi, koordine edilmesi ve çalışmaların yürütülmesi için Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Şubesini açmış bulunuyoruz. Derneğimiz ilk etapta Cizir, Silopi, Dargeçit, Nusaybin, Derik, Silvan ve Sur ilçelerinde ihtiyaçların tespiti ve yardımların düzenli dağıtılabilmesi amacı ile kurulmuş olup çalışmalarını sürdürecektir.”

 

Konuşmasını ‘Duyarlı insanlarımıza sesleniyoruz’ diyerek sürdüren Öcal, “Başlatmış olduğumuz yardımlaşma kampanyasına halkımızın, vicdan sahibi insanların, halkların kardeşliği ve dayanışmasını savunanların desteklerini bekliyoruz. Temel ihtiyaç maddeleri olarak başta gıda, battaniye, çocuk ve bebek ihtiyaç malzemeleri yardım kampanyamızda öncelik taşımaktadır. İl dışında yardımda bulunmak isteyenler şubelerimize ve belirlediğimiz alanlara teslim edebilirler. Tüm duyarlı insanlarımızı yardımlaşma ve dayanışma içerisinde, başlatmış olduğumuz kampanyamıza davet ediyoruz.” İfadelerine yer verdi.

 

Öcal’ın ardından konuşan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ise şu ifadeleri kullandı: “Rojava Kürtlerinin özerklik anlayışını benimsemeyen Türkiye bölgeye yönelik saldırılarını hem siyasi, hem de askeri alanda sürdürürken,  Cizir’de, Sur’da, Nusaybin’de, İdil’de ise ‘Terörle mücadele’ adı altında savaş suçları işliyor. Bu savaş suçlarına karşı UNİCEF ve AB sessiz kalarak, yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Maalesef konu Kürtler olduğunda herkes sessiz, kendilerine bir kez daha yükümlülüklerini hatırlatıyoruz. Bugüne kadar yaşanan katliamlara karşı tek bir adım atmamış olmaları herkesi derinden yaralamaktadır. T.C devleti ise ‘Terörle mücadele’ adı altında yükümlülüklerinden kaçıyor. Şu anda Türkiye gerçek anlamda bir darbe ve diktatörlük sürecinden geçiyor. Biz ise işte bu şekilde karşılıklı dayanışma ile tüm sorunlarımızı aşacağız ve zulme asla boyun eğmeyeceğiz.” 

Editör: TE Bilisim