“Allah’ım Recep ve Şaban’ı bizlere hayırlı kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Hadis-i Şerif)

 

Allahu Teâla’nın önümüze altın fırsatlar koyduğu zaman dilimlerine girmiş bulunuyoruz. Recep, Şaban ve Ramazan aylarının bütün gün ve geceleri bereket, feyiz ve ilahi sürprizlerle doludur. Ayrıca bu aylar içerisinde birer mücevher gibi,  paha biçilmez kıymette bir de Regaip, Miraç, Beraat ve Kadir gibi geceler mevcut.

 

Gönül dünyamıza adeta birer manevi hamle özelliği taşıyan gecelerdir, bu kandil geceleri...

 

Kâmil insan olma yolunda ilerlemek istiyorsak; gönül uyanıklığı, samimiyet ve dikkatle, bu gün ve gecelerin feyiz ve bereketini birer fırsat bilmeliyiz.

 

HADİSLERLE ÜÇ AYLAR

 

Resulullah (SAV) buyurdu ki:

 

“ Recep  Allahu Teala’nın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ise ümmetimin ayıdır.”

 

Üç ayların tamamını oruçlu geçirmek Resulullah’ın (SAV) sünnetleri arasında yoktur. Ancak kaza veya kefaret orucu bulunanlar, bu aylarda tutabilirler. Recep ve Şaban aylarındaki oruçların amacı da Ramazan’a hazırlanmaktır.

 

“ Her kim Recep’ten bir gün oruç tutar ve gecelerinden bir geceyi ibadetle geçirirse Allahu Teala onu kıyamet  günü, azaptan emin olarak diriltir ve sırat köprüsünü Kelime-i Tevhid ve tekbirlerle geçer.” (Hadis-i Şerif /Deylemi)

 

SALİHLERİN GÖRÜŞLERİ

 

“ Recep  tövbe ayıdır. Şaban muhabbet ayıdır. Ramazan ise, manevi yakınlık ayıdır.”

 

“ Sene bir ağaç gibi kabul edilirse, Recep bu ağacın yaprak açma dönemi, Şaban ayı meyve verme mevsimi, Ramazan ise o ürünlerin toplanma zamanıdır. O mahsülü devşirenler ise mü’minlerdir. İbadet tohumunu Recep’te ekmeyen, Şaban ayında da o tohumu göz yaşıyla sulamayan kişi, Ramazan’daki rahmet hasadına nasıl ulaşabilir?”

 

“Diğer aylarda yapılan bir hasene, Recep’te 70 kat, Şaban’da 700 misli, Ramazan’da ise 1000 mislidir.”

 

Bir mağaza bir duyuru yapsa, dese ki; “Bir ürün alana 70-700-1000 ürün bedava...” , o mağazada izdiham yaşanır.

 

Bazı alışveriş merkezlerinde, belli zamanlarda mevcut olan belli ürünleri kaçırmamak adına ne acı ki, insanlar saatlerce kuyrukta bekler. Oysaki, bu önemli gün ve gecelerin sayısız hikmet ve mükâfatı için aynı hassasiyet gösterilmemekte.

 

BU AYLARDA RESULULLAH’IN (SAV), ASHAB-I KİRAM’IN DİKKAT ETTİĞİ HUSUSLAR:

 

Recep ve Şaban aylarında daha çok oruç tutar, nafile namazlara ağırlık verir, zikir, tesbih, hamd ve şükrünü daha da arttırır. Yoksullara daha çok sadaka verirdi. Özellikle Ramazan’a yaklaştığında, sevinç ayına yoksullarında hazırlıklı girmeleri için, ellerinden gelen her yardımı yaparlardı.

 

Bu aylarda bizlerinde kulluk bilinci daha çok gelişmeli, hayır, hasenat, ibadet ve güzel ahlâk gibi her konuda olumlu davranışları sergilemek adına; harekete geçip bunu yılın tüm zamanlarında da sergileme bilinci geliştirmeliyiz. Böylece hem birey, hem toplum istifade etmiş olsun.

 

BİZLER NELER YAPABİLİRİZ?

 

Oruç

 

Yapabiliyorsak, Recep ve Şaban ayında bol oruç tutalım. Zira Hz. Peygamber (SAV) bu iki ayda çok oruç tutardı.

 

İbn-i Abbas (RA) şunları anlatmaktadır: “ Allah Resulü (SAV) Recep ayında bazı yıllarda peş peşe öyle oruç tutardı ki; biz, ’galiba hiç yemeyecek‘ derdik. Bazen de tersi olurdu...”

 

Üç ayları tutanları  bid’atle suçlamanın doğru olmadığı anlaşılıyor. Belli ki üç ayların, farz olmaması adına Hz. Peygamber (SAV) tamamını tutmamıştır.

 

Cemaatle Namaz, Kur’an, Zikir

 

Bu aylarda mümkünse Kur’an-ı Kerim hatimleri çoğaltılmalı, bilinmiyorsa öğrenilmeli. Çünkü her haseneye sayısız mükâfat vardır.

 

Beş vakit namazın cemaatle kılınmasına gayret gösterip, sadece cumalarda camiler hatırlanmaktan kurtarılmalı.

 

Yılda bir kez verilen zekat ve fıtır sadakası bu aylara denk getirilip, sadaka arttırılmalı.

 

Komşu, hasta ve akraba ziyareti çoğaltılmalı. Yoksul ve kimsesizler aranıp bulunmalı, ilim ve zikir meclisine katılmayı çoğaltmalı.

 

Bu aylarda mümkünse, İhlas ve Tevhid hatmi yapılabilir. Bol bol tesbih çekilebilir.

 

Bu manevi atmosferi hanemize de taşıyarak, çocuklarımızın da bu atmosferi soluyarak, büyümeleri sağlanmalıdır. Böyle mübarek gecelerde, çocuklarımızı hediyelerle sevindirip, camilere alıştırmakta büyük faydalar vardır.

 

Nafile namazları, özellikle de teheccüd namazını kılmaya gayret gösterip, seher vakitleri dua ve zikirle değerlendirilmelidir.

 

İslam’ın hakikatlerini yayma ve anlatma hususunda daha fazla gayret gösterilmeli, her bir küçük gayretimizin bire yüz netice vereceğini unutmayarak, gayretimizi arttırmalıyız.

 

Bilindiği gibi, haram aylardan olan Recep ayının ilk perşembesi mübarek Regâip Kandili, 27. Gecesi Miraç Kandili; Şaban ayının 15’i Beraat Kandili ve Ramazan ayının 27. Gecesinde ise mübarek Kadir gecesi gibi; değeri asla, hiç bir şeyle ölçülemeyen geceler vardır. Bu geceleri de en iyi şekilde ihya etmek gerekir.

 

Üç aylardaki ibadetlerin nedenlerinden biri de ibadetlerde sürekliliği kazanmak içindir.

 

Resulullah’a (SAV), Hz. Aişe (RA) validemiz sorar: “ Hangi amel daha efdaldir?” Efendimiz (SAV), “Devamlı olan...” diye buyurdu.

 

Vücudumuz nasıl ki, daima maddi gıdalara ihtiyaç duyuyorsa, ruhumuzda manevi gıda olan ibadetlere ihtiyaç duyar. Üç ayların ibadetleriyle ruhumuza adeta bayram yaşatılır.

 

O halde bu mübarek zaman dilimlerinde terk ettiğimiz kötü alışkanlıklara, geri dönmemeli; manevi lezzet adına edindiğimiz kazanımlara da son nefesimize kadar sahip çıkmalıyız.

 

“ Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr15/99)

 

Mübarek Regaib Kandilinizi kutlar, günahlardan arınmış olarak bizleri Ramazan Bayramına ulaştırmasını Yüce Rabb’imizden niyaz ederim.  

Editör: TE Bilisim