ŞEHRİVAN ÖZEL: HAMİT KARAKUŞ – Van'ın unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarından savat işlemeciliği, Van Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Van Valiliği ve Sosyal Destek Programı (SODES) işbirliğiyle Van Kadın ve Aile Merkezinde kadınların ellerinden yeniden hayat buluyor. Umutlu Eller Projesi kapsamında Kadın ve Aile Merkezinde 30’a yakın kadın yaklaşık 2 bin 800 yıllık geçmişi olan Savat İşçiliğini Türkiye’de ilk Devlet Sanatçısı ve Usta Öğretici ve Erhan Çelik’in elinden öğreniyor.

 

 

ÇELİK: SAVAT İŞLEMECİLİĞİ 2 BİN 800 YILIK GEÇMİŞE DAYANIYOR

 

Savat işlemeciliğinin 2 bin 800 yıllık bir geçmişe dayandığını ve Van tarihi açısından önemli el sanatları arasından yer aldığını ifade eden Türkiye’nin ilk Devlet Sanatçısı ve Usta Öğretici Erhan Çelik, “Savat işlemeciliği gün geçtikçe yok olamaya yüz tuttu. Türkiye’de bu konuda toplansan bir elin parmakları kadar usta var. İşte biz bunu yeniden canlandırmak istiyoruz. Ev hanımlarına ve kızlara Van Büyükşehir Belediyesi çatısı altında bu sanatı yeniden öğretmeye ve ayakta tutmaya çalışıyoruz. Geçmişe baktığımız zaman savat işlemeciliği, ustalar tarafından çıraklara hiç öğretilmedi daha doğrusu öğretmezlermiş, bu konuda devlet tarafından bize bu görev layık görülerek savat işlemeciliği üzerine devlet sanatçısı olduk. Yaklaşık olarak 10-12 yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu konuda eksik yönlerimiz olabilir. Ama bildiğimiz kadarıyla elimizden geldiğince kursiyerlerimize öğretmeye çalışıyoruz.” Diye ifade etti.

 

 

ÇELİK: İKİ AYRI PROGRAMDA KURS VERİYORUZ

 

Çelik, Kadın ve Aile Merkezinde savat gümüş işlemeciliği kursunda sabah ve öğle kurs programlarıyla birlikte 30’a yakın kursiyerinin olduğunu ifade etti. Çelik, “Kursa katılan kursiyerlerimize sabah ve öğle olmak üzere iki ayrı programa ayırdık. Belli saatlerde kursiyerlerimize ‘Savatlı Gümüş İşlemeciliği’ kurs veriyoruz.” Dedi.

 

 

SAVATLI GÜMÜŞ

 

Türkiye’de Mardin’in Tel Karisi, Erzurum’un Oltu taşının ne kadar önemli olduğunu ve Van’ın da Savat Gümüş’ünün de meşhur olduğunu vurgulayan Çelik, “Savatlı Gümüş, kurşun, kükürt, bakır ve gümüşten el edilen bir alışımdır. Savat, gümüşün üzerine çelik uçlu kalemler yardımıyla açılan kanallara gümüş doldurulur. Daha sonra zımpara ve cila ile tamamlanır.” diye konuştu.

 

 

“BU SANATI İLERİYE TAŞIYACAĞIZ”

 

Savatlı Gümüş işlemeciliğinin çok eski tarihlere dayandığını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti. Çelik, “Temennimiz açılan kurs vasıtasıyla kursiyer yetiştirerek eski günlerde olduğu gibi bu sanatı ileriye taşıyacağız. Eskide Van’da 130’ün üzerinde atölye vardı. Amacımız eski günleri yakalayarak bu sanattı gelecek nesillere iletebilmek ve Van’ın değerini gelecek nesillere aktarmak olacaktır.” İfadelerini kullandı.

 

 

ÇELİK: SAVAT İŞLEMECİLİĞİ SABIR İSTEYEN BİR İŞ

 

Savat Gümüş İşlemeciliği kursuna olan ilginin çok fazla olduğunu belirten Çelik, “Kursumuza olan ilgi çok fazla ama bu iş sabır gerektiren ve el becerisi gerektiren bir iş olmasından dolayı tam anlamıyla yapılıyor denilemez. Savat’ın bir diğer ismi sebattır. Yani sabretmek gerekiyor. Bize gelen kursiyerlerimiz hemen bir kolye çıkartayım diyor ama öyle olmuyor. Bir kolye bir hafta da çıkıyor. Bir bilezik 15 günü buluyor. Bu konuda gelen kursiyerlerimizin buna sebat ve sabretmesi gerekiyor.” Dedi.

 

 

 

ÇELİK: SAVAT GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ ÜNİVERSİTELERDE DERS OLARAK VERİLSİN!

 

Çelik, Van’da savat gümüş işlemeciliğini yaptığını ve bölgede Mardin’de Tel kari gibi bir sanattın üniversitelerde ders olarak gösterilmesini örnek göstererek Van’ın Savat Gümüş İşlemeciliğinin de Üniversite de ders olarak gösterilmesi gerektiği ifade etti. Çelik, “Urartulardan kalma olan Savat Gümüş, Van’ın en önemli değerleri arasında yer alıyor. Özellikle yurt içi ve yurt dışı fuarlarda tanıtımının yapılması gerekiyor. Yapılacak doğru tanıtım hamlesi Van için ve Van adına çok önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Yapılacak tanıtım ile birlikte bizim gibi ustalara sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Savatlı Gümüş tescillendi. Van adına önemli bir adımdı. Ama üstünde çok durduğumuzu düşünmüyorum. Savat Gümüş İşlemeciliğine daha fazla destek verilmesini istiyoruz. Bu sanatın kaybolmaması adına ön plana çıkarılması gerekiyor. Fuarlara gidildiği zaman destek verilmesi, bir Pazar kurulması veya üniversitelerde ders verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Savat Gümüş İşlemeciliğinin Türkiye genelinde duyurulması gerekiyor. Bunun etkisi turizme de yansıyacaktır. Turizm potansiyeli oluşturabilecek bir hamle olarak görüyorum.” diye ifade etti.

 

 

“ANLATINCA BİR ŞEYLER DEĞİŞİYOR”

 

Kısa bir süre önce ‘Diyarbakır Gurme Fuarı’na katıldığını ve orda savatlı gümüş işlemeciliğine ilginin çok olduğunu belirten Çelik, “Diyarbakır’da yapılan fuara götürdüğüm bütün ürünlere çok yoğun talep gösterildi. Elimde olan bütün ürünler kısa bir süre içerisinde sattım. Orda bulunan insanlara Savat Gümüş’ünün tarihini ve kültürünü anlatınca, daha çok ilgi göstermeye başladılar. Anlatınca bir şeyler değişiyor. Orda kurduğumuz bağlantılarla sırf Savatlı Gümüş almak için Van’a gelecekler. Bu tanıtımla Van’a ekonomik olarak bir katkıdır. Katkı sadece Savat Gümüşe değil, bütün kesimlere katkı sağlayacaktır. Van’ın kültürel değerleri çok sayılmayacak kadar çok sayıda kültürel değerimiz var. Ama bu değerimizi kaybetmemiz gerekiyor, sahip çıkılması gerekiyor.” dedi.

 

 

“AŞAMALARI ZOR VE SABIR İSTEYEN BİR SANAT”

 

Daha önce teknik bilgiye sahip olduğunu ama savat gümüş işlemeciliği ile ilgili bilgiye sahip olmadığını ifade eden ismini vermek istemeyen kursiyer, “İlk adımı usta öğreticimiz Erhan hocayla attım. Savat gümüş işlemeciliğini öğrendikten sonra Van’a has bir tektik olduğunu gördüm. Hocamızla birlikte çok farklı aşamaları öğrendim. Öğrendiğim kadarıyla farklı ürünler ortaya çıkarttık. Kendi desenini oluşturuyorsun ki zaten tarihi bir geçmişi olan bir sanat. Bunu araştırmaya başladım. Farklı Urartu dönemlerine ait faklı motiflerle yüzük ve kolye gibi farklı takılara dönüştürebiliyorsunuz. Burada Erhan hocadan tekniği öğrendikten sonra geçmişin motivelerinden çok günümüz motiflerini daha modernize etmeyi hedefliyorum. Bugün yaptığımız takılar daha çok eskiye dönük motifler yer alıyor. Ben ise bu farklı bakarak bugüne modernize etmek istiyorum. Eskiyle ve yeniyi beğendirip toplama sunmak istiyorum. Aşamaları zor ve sabır isteyen bir sanat ama sevince ben yapabilirim deyince gerçekten güzel şeyler çıkartabiliyor.” dedi.

 

 

ÖNEM: İLLERİDE MESLEK OLARAK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM

 

Daha önce Savat Gümüş İşlemeciliği bilmediği açılan kurs vasıtasıyla öğrendiği ifade eden Münteha Önem adlı kursiyer ise, “Erhan hocayla çok şey öğrendik. Bu konuda bizlere çok yardımcı oldu. Her geçen gün yeni şeyler öğreniyoruz. Şu ana kadar bu kursta kesmeyi, dövmeyi, savat sürmeyi ve kaynak yapmayı öğrendim. En önemlisi savat yapmayı öğrendim. Hobi olarak çok güzel bir sanat ve illeri de mesleğe dönüşecek bir sanat dalı olduğunu düşünüyorum. Bu kurs vasıtasıyla ilk kolye mi yaptım. İlleri de burada öğrendiklerimle bunu meslek olarak yapmayı düşünüyorum.” dedi.

 

 

SAVAT GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ NEDİR?

 

Savat: gümüş işlemeciliğinde bir süsleme sanatıdır. Savat ustası tasarladığı şekli, sanatını koyacağı gümüş eşyanın üstüne kurşun veya sabit kalemle çizer. Bu şekil, Van Kalesi, Akdamar Kilisesi, Hoşap Kalesi olabildiği gibi, Kedi, at gibi figürlere de rastlanır. Çizilen taslağın üstüne usta, çelik uçlu kılcal kalemle büyük bir titizlikle ince kanallar açar.   Bir ölçü gümüş, dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun ve biraz da kükürt, 750 derecelik ısıda karıştırılarak savat adı verilen alaşım elde edilir. Daha sonra savat soğumaya bırakılır. Soğuyan kütle toz haline gelinceye kadar önce örs üzerinde, daha sonra havanda dövülür.

 

 

URARTULAR’A KADAR GİDİYOR...

 

Elde edilen savat, gümüş eşya üzerinde daha önce açılmış olan kılcal kanallara iki yolla sürülür. Ya yemeğe tuz eker gibi serpilir ya da boraks ile sulandırılarak çamur haline getirilen savat, boşluklara sıvanarak doldurulur. Yüksek derecede ateşine tutulur. Isının etkisiyle tekrar eriyen savat, boşluklara iyice nüfuz eder. Bu aşamadan sonra soğuması için bekletilen savat, cilalanarak kullanıma hazır hale gelir. Savatın kökeni Urartular’a kadar gider. Van Bölgesinde, Romalılardan günümüze kadar gelmiş bir süsleme sanatı olan savatın yereldeki adı “sevad”tır. İdeal olan 950 ayar gümüşe savat yapmaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim