Bakan Yıldırım, "Hastaneleri batıya, hapishaneleri doğuya yapalım. Okulları batıya yapalım, karakolları doğuya yapalım. Bu kafaya biz nereye gidelim" dedi.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) tarafından kendisine verilecek fahri doktora törenine katılmak ve yapımı tamamlanan teknenin açılışını yapmak üzere AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'le birlikte Van'a gelen Bakan Yıldırım, havaalanında Van Valisi Aydın Nezih Doğan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk ve kurum amirleri tarafından karşılandı.

Havaalanındaki karşılamanın ardından YYÜ rektörü Prof. Dr. Peyami Battal'ı makamında ziyaret ederek, senato toplantısına katılan Yıldırım, daha sonra Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde yapılan fahri doktora törenine geçti.

 

BAKAN YILDIRIM: BİZDEN DE BEKLENTİLER VAR

YYÜ'nün büyük bir kadirşinaslık göstererek kendisine fahri doktora unvanı verdiğini belirten Yıldırım, "Bu doktorayı kendi adıma almıyorum. Hat başlarında, çağrı merkezlerinde, gece gündüz çalışan 100 bin kişilik bir aile var. Ben büyük ekibe teşekkür ediyor, onların adına bu doktorayı alıyorum. Depremde üniversitemiz de büyük bir tahribat yaşadı. O günlerde buraya geldiğimizde insanlardaki moral yıkıklığını, üniversitemizde de gördük. Bugün gördüm, öğrenci yurtlarıyla, lojmanlarıyla kampus tekrar ayağa kalkmış, sorunlarını gidermiş. Daha yapılacak çok iş var. Bizden de beklentiler var, üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz" dedi.

Van'da meydana gelen deprem haberini bir düğünde öğrendiklerini ve en kısa zamanda Başbakan Erdoğan'la Van Erciş'e geldiklerinde insanların yüzlerindeki çaresizliği gördüklerini anımsatan Yıldırım, o zaman başbakan Erdoğan'ın insanların yaralarını en kısa zamanda çözeceklerinin sözünü verdiğini, bu gün de o sözün yerine getirildiğini açıkladı.

 

BAKAN YILDIRIM: BU KAFAYLA BİZ NEREYE GİDELİM

Depremin ardından Van'a yapılan yatırımların tutarının 6 milyar lira olduğunu, 11 yılda ulaştırma alanında 2.2 liralık yatırım yapıldığını, 1.4 milyar liralık yatırımın da devam ettiğini aktaran Yıldırım şöyle konuştu:

"2002 yılında Van'ın komşularıyla ulaşımı bile yoktu. 36 kilometre bölünmüş yolu vardı. Biz bunun üstüne 436 kilometre daha yol yaptık. Van'ın toplam bölünmüş yol uzunluğunu 472 kilometreye çıkardık. Van'da İki büyük projemiz var. Biri Van'ı Hakkari’ye bağlayacak güzeldere tüneli projesi. Bu projeyi düşündüğümüz zaman, 'projenin fizibilitiesi yok. 30 yıl geri dönüşü yok' dediler. Herkes itiraz etti. Biz dedik ki, yol ticaret değildir. Yol medeniyettir. Ticaretin, kardeşliğin birliğin gelişmesi için bir araçtır. Yolu ticaret olarak görürseniz Ankara'nın doğusuna yol yapmaya gerek yok. Sanayi Ankara'nın batısında. Hastaneleri batıya, hapishaneleri doğuya yapalım. Okulları batıya yapalım, karakolları doğuya yapalım. Bu kafayla biz nereye gidelim. Van'ı Siirt üzerinden Şırnak’a bağlayacak yolun ihalesini yaptık. Van'ı Ortadoğu’ya bağlayacak, Habur'a bağlayacak bir koridoru da yapacağız. Zor bir proje pahalı bir proje."

 

BAKAN YILDIRIM: ŞIRNAK'A KARŞI ÇIKTILAR, ŞANTİYELERİ YAKTILAR

Yolların, birliğin, kardeşliğin gelişmesi için yapılan en önemli hizmetlerden biri olduğunu söyleyen Bakan Yıldırım, "11 yıldır yol yapmak için, havaalanı yapmak için terörle mücadele ediyoruz. Onlara inat yapıyoruz. Çünkü terörün sömürü kaynağı gelişmemişliktir. Yol ve havalimanı yaparsanız vatandaş uyanıyor, terörün hareket alanı daralıyor. Hakkari havaalanını yaptırmamak için çalışıyorlar ama biz kararlıyız yapacağız. Şırnak’a karşı çıktılar. Şantiyeleri yaktılar ama sonunda açtık adını da Şerafettin Elçi havalananı koyduk. Yolları böldük, hayatları, milleti birleştirdik. Şimdi Ovit'e dünyanın ikinci büyük tünelini yapıyoruz. 2017'de açılışını yapacağız. 10 yılda 150 kilometre tünel yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 50 kilometre tünel yapılmıştı" dedi.

Bölünmüş yollarla birlikte zaman kayıplarının ortadan kaldırıldığını, daha az akaryakıt harcanarak havanın daha az kirletildiğini ve en önemlisinin de hayat kurtardığına dikkati çeken Yıldırım, bölünmüş yollarda ölümlerin yüzde 52 azaldığını ve 2 bin 500 insanın hayatının kurtarıldığını aktardı.

 

BAKAN YILDIRIM: SİYASETE ŞİDDETİ KATMAYACAĞIZ

Hizmet yapabilmek için insan odaklı, insanı merkeze alan bir anlayışın olması gerektiğini açıklayan Yıldırım, son bir yıldır devam eden çözüm sürecinin, milli birlik ve kardeşlik projesinin insanlar için ne anlama geldiğinin farkında olduklarını kaydetti.

30 yıldır hem maddi kaynakların hem de insan kaynağının heba olduğuna dikkati çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"30 binden askerimizi, polisimizi, sivil insanımızı kaybettik. Teröre harcanan 400-600 milyar dolar kaynağımız heba olup gitti. 400 milyar doları ülke hizmetine harcasaydık, 400 tane üçüncü köprü, Marmaray gibi 180 proje gerçekleştirilirdi. Barışa kardeşliğe huzura her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Siyaset rekabet üzerine kuruludur doğru ama siyasete şiddeti katmayacağız. Gözyaşı kan vaad etmeyeceğiz, kardeşlik vaad edeceğiz. Ucunda ölüm olan her şey bizi ayrıştırır, birleştirmez Terör örgütü de bunun farkında. Tekrar eski güne dönmek büyük bir felaket olur, en çok da onlar için."

Türkiye'de hiç kimseyi ötekileştirmeyeceklerini ve farklılıkları zenginlik olarak göreceklerini, asırlardan inançların, kültürel farklılıkların, ortak tarihin insanları birleştirdiğini aktaran Yıldırım, arkasında hizmet olmayan siyasetin hiçbir ülkeye yarar getirmediğini, hizmet siyasetinin güven ve istikrarla geliştiğini ifade etti.

ÇELİK: TÜRKİYE'Yİ HALKIN ÇOCUKLARI İDARE EDİYOR

Törende konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise , bugün Türkiye'yi halkın çocuklarının idare etmesinin birilerini rahatsız ettiğini açıkladı.

Kadrolarının çok kaliteli okullardan mezun olmadığını, Robert ve bunun gibi tanınmış okullarda okumadıklarını anımsatan Çelik, "Bugün halkın çocukları memleketi idare ediyor. Birilerinin rahatsız olmasının nedeni de budur. Hüseyin Çelik Van'ın kuş konmaz kervan geçmez bir köyünde dünyaya gelmiş ve cumhuriyet döneminin en uzun Milli Eğitim Bakanlığı'nı yapmış. Binali Yıldırım 11 yıldır Ulaştırma bakanıdır. Recep Tayyip Erdoğan bir taka kaptanının oğludur. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir tornacı esnafının oğludur. O kendine seçkinci gözüyle bakan zihniyet hakikaten halkın çocuklarının kendisini idare etmesini ve Türkiye'ye yön vermesini hazmedemiyor. Ama onlar ne derse desin, halkla bu gönül birliği devam ettiği sürece bu kervan allahın izniyle yürüyecek" dedi.

Konuşmaların ardından öğretim üyeleri ve öğrencilerle birlikte fotoğraf çeken Bakan Yıldırım, AK Parti il başkanlığına geçerek partililerle basına kapalı görüşme gerçekleştirdi. 


Orhan AŞAN

 

Editör: TE Bilisim