Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadele kapsamında acil koduyla inşa edilen Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nin açılışında bir konuşma yaptı.

Burada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, ülkemizde düşüş trendine geçen koronavirüs salgınıyla ilgili olarak; maske, hijyen ve sosyal mesafenin önemine vurgu yaptı. Erdoğan "Bu 3 şeye dikkat edersek salgının yeniden hortlamasının önüne geçeriz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Son nefesini kadar hizmetlerini sürdüren hocamızın ismi elbette gönüllerde hep yaşayacaktır.

Türkiye sahip olduğu sağlık alt yapısı ve genel sağlık sigortası sistemiyle salgın sürecinde dikkatleri üzerine toplamış bir ülkedir. Genel sağlık sigortamıza gıptayla bakıldığını çok iyi biliyoruz.

1 milyon 100 bini bulan sağlık ordumuzla milletimizin hizmetindeyiz.

"ÖRNEK MODEL OLACAĞINA İNANIYORUM"
Salgın döneminde 2 ayı bulmadan hizmete sunduğumuz acil durum hastanelerinin örnek alınacak bir model olduğuna inanıyorum. Dünyada pek çok ülkenin geçici sahra ve prefabrik hastaneler kurarak çözmeye çalıştığı sorunu, biz çok daha kısa sürede kalıcı hastaneler inşa ederek aşmayı başardık.Bu sağlık kurumları ülkemizin yüz akı olacaklardır.

Feriha Öz hastanesi askeri havaalanının bir ucunda yapılmış. Herhangi bir hasta uçakla gelip hemen yaya mesafede hastaneye ulaşacağı bir yer.

Hamdolsun burada oluşturduğumuz ilave kapasiteye ihtiyaç kalmadan salgının yayılma hızını kırdık. Şayet ihtiyaç olsaydı bu hastaneler on binlerce canın kullanılmasına hizmet edecekti. 1008 burası, 1008 Sancaktepe'deki hastane. Yurt dışından tedavi için gelecek hastalara hizmet verecek. Sağlık turizminde çok ciddi bir sıçrama yapıyoruz.

"TEK PARTİ FAŞİZMİNİN DARBELERİNİ MÜŞAHEDE ETTİK"
Tek parti faşizminin milletimizin kalkınmasına vurduğu darbeleri de müşahede ettik. Türkiye'nin ihtiyacı kavga değil eser siyasetidir. Milletimizin beklentisi polemik değil inşa siyasetidir. El ele çalışmayı mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bu ülkede hiç kimse milli iradeyi al aşağı edemez. Her kim Türkiye'de demokrasiyi, özgürlükleri, adaleti, güvenliği, dış politikayı, kültürü, sanatı daha ileri seviyeye götüreceğine milleti ikna ederse ülke ona teslim edilir. Her kim daha çok yatırım, üretim, istihdam, iş, aş, daha yüksek hayat standardı sağlayacağı konusunda halkın desteğini alırsa ülkeyi o yönetir. Bunun dışındaki zorlamaların, iç ve dış ayak oyunlarının tamamı da milli irade duvarına çarpıp dağılmaya mahkumdur.

Ben Murat beyin kızından da bir şey rica ediyorum. Sizin bu ülkeye doktorlar yetiştirmeniz lazım. Bizim eksiğimiz fiziki mekanlardan çok doktor. Her kim eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, tüm temel hizmet alanlarında ülkeyi daha ileriye taşıyacağının güvenini verirse millet ona yönelir. Tek numaraları ülkemizin ortak değerlerinin istismarı olanların devri artık kapanıyor. Koalisyonlu yılların Türkiye'yi nasıl dibe ittiğinin en çarpıcı ispatı son 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlardır. Demokraside ve ekonomide milletimize beklediği hizmetleri sunamayanların, vesayet oyunlarıyla iktidar devşirdiği dönemler geride kalmıştır.

"ÜÇ KAVRAM ÇOK ÖNEMLİ"
Türkiye'nin önünde demokrasiden ve kalkınmadan başka bir alternatif yoktur. Salgın döneminde yavaşlayan ekonomik faaliyetlerin bize de olumsuz etkileri oldu. İlk çeyrekte ABD 4.8, Fransa 5.8 daraldı. Türkiye ise ilk çeyrekte sağladığı yüzde 4.5 oranındaki büyüme ile bu tablodan ayrıştı. Ülkemiz için ikinci çeyrek bir parça sıkıntılı gözükse de sonrası aydınlıktır. Gelişmeler ve işaretler, salgın sonrası yeniden yapılanacak küresel ekonomide ülkemizin çok avantajlı bir konuma oturacağını gösteriyor. Sanayiden tarıma, ticaretten turizme kadar her alanda önce hızlı bir toparlanma, ardından çok daha hızlı bir atılım içine gireceğiz.

Üç kavram çok önemli: Maske, mesafe, temizlik. Bunlara dikkat ederek salgının yeniden hortlamasının önüne geçmemiz gerek."

Editör: TE Bilisim