TÜİK olarak her yıl yaptığımız Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasının 2015 yılına ait sonuçları geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de bilgisayar kullanım oranı yüzde 55 iken, internet kullanım oranının 1 puan fazla, yani yüzde 56 olduğu görüldü. Van’ın içinde yer aldığı Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise bilgisayar kullanım oranının yüzde 37, internet kullanım oranın bundan 3 puan fazlası ile yüzde 40 olduğu tahmin edildi. Bölgemiz bilgisayar ve internet kullanım oranında Türkiye’de son sırada yer aldı.

 

Ülkemizde her 10 haneden 7’sinin internet erişimine sahip olduğu ortaya çıktı. Ortadoğu Anadolu Bölgesinin, internet erişimine sahip hane oranı açısından yüzde 66 ile Ege, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini de geride bırakarak 12 bölge içerisinde 7’nci sırada yer aldığı göze çarpıyor.

 

Geniş bant internet erişimine sahip hane oranı ülkemize yüzde 68 iken, Bölgemizde yüzde 62’dir. Ülkemizde hanelerin yüzde 37’si sabit geniş bant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, yüzde 59’u mobil geniş bant bağlantı ile internete erişim sağlamakta. Ortadoğu Anadolu Bölgemizde ise, sabit geniş bant bağlantıya sahip hane oranı yüzde 19 iken, mobil geniş bant bağlantıya sahip hane oranının yüzde 60 olduğu görülmekte.

 

Buradan, hanelerde sabit internet erişiminden ziyade mobil internet erişim oranının daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bölgemizin mobil geniş bant bağlantıya sahip hane oranı açısından yüzde 68 ile TR1 İstanbul Bölgesinden sonra 2’nci sırada yer alması, çarpıcı bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Bu veriye dayanarak, bölgemizde cep telefonu kullanım oranının görece yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

 

Ülkemizdeki hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranı yüzde 25, taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 43 iken, cep telefonu (akıllı telefonlar dahil) bulunma oranı ise yüzde 97’dir. Dolayısıyla, her hanede artık telefon bulunmakta ve kullanılmaktadır. Telefon teknolojilerindeki ilerlemeler ve neredeyse piyasadaki her telefonda internet erişiminin bulunması ile, bireylerin internete erişim olanaklarının çok geliştiği söylenebilir.
Ev ve işyeri dışından internete erişim amaçlı kullanılan cihazlar içerisinde ilk sırayı yüzde 74’lük bir oranla cep telefonu almıştır.

 

Yaş gruplarına göre internet kullanımına bakıldığında, en fazla internet kullanımı yüzde77’lik bir oranla 16-24 yaş grubunda görülmektedir. Onu yüzde 72 ile 25-34 yaş grubu, yüzde 55 ile 35-44 yaş grubu takip etmekte ve ileri yaş gruplarına doğru internet kullanım oranı düşmektedir. Dolayısıyla, interneti en çok gençler kullanmaktadır.

 

Araştırmanın gerçekleştirildiği aydan önceki son üç ay (2015 Ocak-Mart) içinde internet kullanan bireylerin, internet üzerinden kişisel amaçlı yaptıkları faaliyetler içerisinde yüzde 81’lik bir oranla sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma ilk sırada yer almaktadır. Diğer bir ifadeyle, internet kullanan bireylerin yüzde 81’i sosyal medyayı kullanmıştır. Bunu sırasıyla, online haber gazete yada dergi okuma (yüzde 70), sağlıkla ilgili bilgi arama (yüzde 66) ve metin, fotoğraf, görüntü yada video yükleme (yüzde 62) takip etmektedir. E-posta gönderime alma işlemi yapanların oranı yüzde 50, herhangi bir konu ile ilgili bilgi almak için internet kullananların oranı yüzde 47, internet bankacılığı kullanımı yüzde 29. İnternet üzerinden mal-hizmet satışı yapanların oranı yüzde 21 iken, mal ve hizmet alımı yapanların oranı yüzde 19. Toplumsal ve siyasal konularla ilgili görüşleri okuyan ya da paylaşan kişilerin oranı ise yüzde 22’dir.

 

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Yukarıda açıklanan bilgilerden yola çıkarak, cep telefonu üzerinden internet kullanımının çok yaygın bir hal aldığı ve cep telefonu üzerinden internette gerçekleştirilen faaliyetlerin başında sosyal medya kullanımının geldiği sonucunu çıkarabiliriz. Nitekim çevremizden edindiğimiz gözlemler de bu önermeyi doğrular niteliktedir.

 

Sosyal medya, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına olanak sağlayan bir sanal ortamdır. Yeni bir iletişim ve haberleşme aracı olarak karşımızda durmaktadır. İçinde bulunduğumuz zamanda, sosyal medya gerçeğini görmezden gelmek imkânsız görünüyor. Ancak, sosyal medyayı ne oranda ve ne şekilde kullanmalıyız? Sosyal medya bizim vaktimizin ne kadarını işgal etmeli? Bu sorulara acil bir cevap bulunması gerektiği kanaatindeyim.

 

Sosyal medya sayesinde herkes istediği içeriğe ulaşabilmekte, ilgilendiği konular hakkında bilgi toplayabilmekte, ilgi alanına yönelik arkadaş gruplarına katılarak aktif paylaşımda bulunabilmektedir. Dolayısıyla, insanoğlu sosyal medya sayesinde her türlü bilgiye anlık ulaşabilmekte ve bu bilgilerin oluşumuna katkı sağlayabilmektedir.

 

Ancak, sosyal medya ortamında bulunan her bilgi doğru ya da gerçek midir? Maalesef, sanal ortamda ciddi bir bilgi kirliliği mevcuttur. Bu bilgi kirliliği insanları ve toplumu yanlış yönlendirebilecek niteliktedir. O nedenle, sosyal medya ortamından bilgi edinirken bilginin kaynağına ve güvenilirliğine çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, sosyal medya kullanımında seçici olunması, nitelikli bilgi paylaşımına özen gösterilmesi, uzman ya da yetkili olmayan kişiler tarafından paylaşılan bilgilere itibar edilmemesi ve uzmanı olunmayan konular -özellikle hassas konular- hakkında fikir ya da bilgi paylaşılmaması büyük önem arz etmektedir.

 

Bunun yanında, sosyal medya bağımlılığı diye bir kavram ortaya çıkmıştır. Sosyal medya bağımlılığı, kişinin sosyal medya kullanımını bırakamaması, yemeyi, içmeyi,  işini, gücünü ve sorumluluklarını sürekli ertelemesi veya aksatması hali olarak adlandırılabilir. Sosyal medya bağımlılığı, insanları gerçek hayattan koparmakta, insanın dış dünya ile iletişimini zayıflatmakta, içine kapanmasına yol açmaktadır. Çevremizde adeta elindeki telefonun esiri olmuş gibi dolaşan insanlar görür olduk. Bu sebepten, sosyal medya bağımlısı olmamaya dikkat edilmeli, ölçülü kullanılmalı, sosyal medyanın bizi yapacağımız işlerden alıkoymasına izin verilmemelidir.

 

Sosyal medyanın doğru ve ölçülü kullanımı, sosyal medyanın zararları, sosyal medya kullanımının yol açabileceği tehlikeler, tehditler, sosyal medya suçları v.b. konularda toplum bilinçlendirilmeli, ayrıca bu konuların ortaöğretim ders kitaplarında yer alması sağlanmalıdır.

 

Kaynak: Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması 2015 Haber Bülteni

(http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18660)

 

Not: Bu makalede ifade edilen görüşler tamamen yazarın şahsına ait olup, hiçbir şekilde Türkiye İstatistik Kurumu’nu bağlamamaktadır.

Editör: TE Bilisim