Orhan AŞAN - Şehrivan


 

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr Peyami Battal, madde bağımlılığı ile ilgili katıldığı TV programında madde bağımlılığı konusunda uzmanlardan yardım alınması gerektiğini söyleyerek, madde bağımlılığının sadece Türkiye değil Dünya sorunu olduğunu belirtti. ‘Madde Bağımlılığına Hayır, Yaşama Evet’ adı altında bir kampanya başlattıklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Battal, Üniversitede psikolojik danışmanlık ve rehberlik uygulama ve araştırma merkezi kurduklarını ve çok etkin bir biçimde çalışmalara başladıklarını belirtti.

Madde bağımlılığı konusunda tüm kesimlerin büyük çaba sarf ettiği Van’da yetkililer sorunun çözümü için çalışmalara başladı. Daha önce de ‘Madde Bağımlılığına Hayır, Yaşama Evet’ kampanyası başlatarak büyük bir yankı uyandıran Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) sorunun çözümü için kolları yeniden sıvadı. Üniversitede psikolojik danışmanlık ve rehberlik uygulama ve araştırma merkezi kurduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Peyami Battal, katıldığı TV programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Rektör Battal, “Uyuşturucu meselesinde Üniversiteyi, hatta Türkiye’yi bir kenara bırakın, bu sorun Dünyanın sorunudur. Ama daha kötüsü, yapmış olduğumuz araştırmalarda uyuşturucu kullanımının ilkokula kadar düştüğünü gördük” dedi.

“UZMANLAR EŞLİĞİNDE SORUNUN ÜZERİNE GİDİLMELİ”

Uyuşturucu kullanımı konusunda uzmanlarla sorunun üzerine gidilmesi gerektiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Battal, “Gerçekten bu konu çok önemli. Bu konu çok değişik programlarla işin uzmanlarıyla birlikte irdeleyerek üzerine gidilmesi gereken bir konu. Ancak bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Uzmanlar eşliğinde bu sorunun üzerine gidilmesi lazım. Nedenine gelecek olursak. Uyuşturucu meselesi Üniversite, hatta Türkiye’yi bir kenara bırakın Dünyanın sorunudur. Ama daha kötüsü yapmış olduğumuz araştırmalarda uyuşturucu kullanımının ilkokula kadar düştüğünü gördük. Bu dünyanın kanayan yarasının hangi noktalarda olduğunu bizlere gösteriyor. Bize çok ciddi toplumsal bir alarm veriyor. Bu alarmın üzerine hepimiz eğilmeliyiz. Ciddiyet, hassasiyet ve uzmanlar eşliğinde bu sorunun üzerine eğilmemiz gerekiyor. Bazen bize ‘hadi gelin bir şeyler yapalım’ diyorlar. Herkes bir şey yapmaya kalkarsa kesinlikle yanlış bir adım olur. Sosyo psikolojik anlamda da uzmanlar bunu çok uygun görmüyor. Uzmanlar eşliğinde bu işin üzerine gidilmelidir. Birinci etapta anne ve babalar bugün itibariyle çocuğumun yaşı büyük veya küçük deyip kendini rahat hissetmesin. Ama çok huzursuz, çokta panik olmasın. Mutlaka uzmanlar eşliğinde çocuğunun nasıl takip edilebileceğini öğrenmesi lazım. Yanlış adımlar, yanlış arkadaşlar boyutu tamamen önlenemez hale geldikten sonra aileler fark ediyor. Bu durumda hepimizin içini kanatıyor. Bu noktaya gelmeden önce bağımlılık ile mücadeleye başlamamız lazım. İnternette artık bir bağımlılık haline geldi. İnsan hayatını etkileyen her şey artık sorun haline geliyor. Yaşadığımız bu çağda ve ortamda toplumumuzu bu tür sorunlu ve problemli olayların dışına çekebilmek için dediğimiz gibi anneden başlar, Üniversitedeki hocaya, arkadaşlarına hatta Üniversite sonrasına kadar bu işi takip etmeliyiz. Uzmanlarla konuştuğumuzda bazı uyuşturucu maddeler var ki, bir veya iki kere kullanıldığında artık geri dönüşü olmayan bir yola giriliyor. Asıl tehlike burada. Ama işin ilginç tarafı o da bir sektör olmuş artık. İnsanları mutlu olabileceği bir düzeye getirebilen bu tür sorunlu maddeler de var.” Dedi.

REKTÖR PROF. DR. BATTAL: UYUŞTURUCU SORUNUNU İŞSİZLİĞE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL

İşsizliğin kimseyi uyuşturucu kullanmak için haklı kılmadığını sözlerine ekleyen Rektör Battal sözlerini şöyle sürdürdü: “İşsizlik yaşamsal anlamda ciddi bir sorundur. Hepimizin her zaman karşı karşıya geldiği birçok işsiz insan var. Özellikle Türkiye genç nüfusa sahip bir ülke. Ülke içerisinde de ilimiz en genç nüfusa sahip olan ille arasında. Van artık kendini aşmış büyük bir şehir. İşsizlik oranı da doğal olarak yüksek bir il. Bölgedeki insanlarımızın mutluluk ve huzurunu arttırmak için istihdamı arttırmak, işsizliği azaltmamız lazım. Bu konuda da ciddi bir gayret sarf ediyoruz. Van’daki gerek STK’lar gerekse kurum ve kuruluşlar, sanayicimiz ve iş adamlarımız son dönemde özellikle Van’da istihdamı arttırmak için çok ciddi adımlar atıyor. Ama bu sorunu getirip işsizliğe bağlamak doğru değil. Bunun birçok nedeni var. İşsizlik sadece bir faktördür. Biz Üniversite olarak bu konunun üzerinde çok ciddi bir şekilde duruyoruz. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik uygulama ve araştırma merkezi kurduk. Ve çok etkin bir biçimde çalışmalarımıza başladık. Bu merkezin desteğiyle bizler sosyal medyada ‘Madde Bağımlılığına Hayır, Yaşama Evet’ kampanyası başlattık. Çok ciddi bir destek ve katılım oldu. Bu katılım ile birlikte bu soruna dikkat çektik. Bu tür olaylara yaklaşırken, herkesten bir istirhamım var. Uzman görüşü dışında kesinlikle adım atılmamalı. Hatta basın mensuplarının yazdıkları veya yazacakları yazıları da uzmanlarla konuşarak üzerinde durulması lazım.

“AİLE ÇOCUĞUNU TAKİP ETMELİ”

“Toplumda sadece algı oluşturduğunuzda sorun çözülseydi, bugün şimdi bu sorunları konuşmuyor olurduk. Ama hangi olumsuz olay üzerinde çok duruluyorsa bakıyorsunuz o olay daha da arttı. O zaman bu sorun üzerinde de çok hassas bir şekilde durulmalıdır. Bilimsel temellerle olayın üzerine gidilmelidir. Mutlaka madde bağımlılığıyla ilgili çok ciddi çalışmalar vardır. Ancak ben şuna inanıyorum. Bölgesel algı ile genel algı arasında fark var. A bölgesinde madde bağımlılığıyla ilgili mücadele edilirken, B bölgesi tamamen farklıdır. İki bölgenin de algısı farklıdır. Gerçekten madde bağımlılığına yönelmenin temel sorunu işsizlik mi? Veya eğitim sürecindeki sorun mu? Bunlar çok önemli sorulardır. Madde bağımlılığıyla ilgili araştırma ve çalışmalara yönelirken, aileden başlayacağız. İş arkadaşları, diyalogda olduğu arkadaşlarına kadar her şeyin üzerinde ciddi bir şekilde durulmalıdır. Kişi kendi düşeceği olumsuzluğu kendisi fark edemezse bu işten kurtulamaz. Aile de bu sorunu çok uzun süre gizliyor. Aslında aile gizlerde tedavisini de aksatmış oluyor. Ben ilçe belediye başkanlarını ziyaret ettiğimde her 3 ilçe belediye başkanımızda bu konu üzerinde hassas. Hepsinin de bu anlamda plan ve projeleri var. Biz de üniversite olarak kendilerine yanlarında olduğumuzu ve birlikte çalışabileceğimizi söyledik. Ziyarette de başkanlara aileden eğitime başlamamız lazım dedim. Aile çocuğuyla ilişkilerini en ince ayrıntısına kadar fark edip düzenleyemezse o noktada sorun yaşayabilir. Aile çocuğunu iyice takip etmeli. Takip dediğimiz konu çocuğu tedirgin etmek değil. Çocuğu tedirgin etmeden çocukla irtibat kuracağı ortamı kurduktan sonra birinci aşama aşılır. Bu aşıldıktan sonra ikinci aşamaya geçiliyor. Bu kez çocuk ailesine anlatıyor madde kullandığını. Ama aile ne yapıyor aman kimseye söyleyeme diyor çocuğa. Ne oluyor sonra bu kez tedavi de aksıyor. Aile duyulmasın diye tedaviye de gitmiyor. Bu da işin diğer kısmı.”

REKTÖR PROF. DR. BATTAL: AMATEM AÇMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Van’da kurulan AMATEM’in de yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Battal, “Van’da AMATEM yeterli değil. Bizde Üniversite olarak hastanemizde AMATEM birimi açmak için Bakanlık ile diyaloglarımıza devam ediyoruz. AMATEM başlı başına güçlü bir birim olması gerekiyor. Bu birimle ilgili Kalkınma Bakan yardımcısıyla görüşme yaptık. Sanırım daha büyük bir AMATEM birimi şeklinde, belki hastane düzeyinde bir merkez açılacak. Bu merkezin de açılması gerekiyor. Ben dünyadaki verilere de baktım. Dünyadaki 2006 verilerine denk geldim. 1.6 Milyon kişi uyuşturucudan yakalanmış. Kullanan değil satıcı anlamında yakalananların sayısı. Bu rakam çok ciddi bir rakam. Ama aslında bu rakam 1.6 Milyon kişi değil. 2013 yılının rakamları elimizde olsaydı belki bu rakamı beşe katlamıştı. Dünyada gelişen bu trendi biz toplumda nasıl çözebiliriz. Bu çözümsüz bir olay değil. Sadece insan faktörünün doğru yönlendirilmesi gerekiyor. Ama her şeyin ötesinde uzmanlar eşliğinde bu sorunu ele alıp irdelememiz lazım.” Dedi.

REKTÖR PROF. DR. BATTAL: TEDAVİ OLMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLER VAR

Bilim ışığında sorunun üzerine gidilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal sözlerini şöyle tamamladı: “Sorunun çözümü için uzmanlar yeterli mi? Bana göre yeterli değil. Ama şunu yapabiliriz ve ülkemizin de bu gücü var. Bu anlamda adım atmamız gerektiği zaman, elimizdeki altyapısı buna müsait olan birimlerimizden mezun olan öğrencilerimiz var. Çok kısa kurslarla bu süreci rahat bir şekilde kurtarabiliriz. Ama bu işin üzerine giderken, elbette ki global algı var, lokal algı var. Global algı, teşhis ve düşüncelerle her sorunun üzerine gitmeye çalışırsak bana göre başarısız oluruz. Ne yapılması gerekiyor. Lokal noktaları dikkate alarak bu sorunun üzerine gitmemiz gerekiyor. Bilimin ışığında gidersek başarılı oluruz. İş yapmak için iş yapıyoruz. Bu yarardan çok zarar veriyor. Toplumda bir yara haline gelmiş bir sorunun üzerinde duralım diyoruz. Bunun üzerinde dururken toplumda daha büyük yaralar açıyoruz. İş yapmak için iş değil, gerçekten sonuç almak için çalıştığımızda inanıyorum ki bu sorunun üstesinden gelinir. Çocuk veya insanlar buna bela olmuş olabilirler. Artık bela olduktan sonra yapabileceği bir şey var. Hızlı bir şekilde bu beladan kurtulmak. Tedavisiz değil, bunun üzerine gidildiği zaman güçlü bir idarenin tedavi olacağı mümkündür. Bu sorun tedavi edilmeyle mümkündür. Ama hem anne babanın iradesi hem de hasta olan kişinin iradesi önemlidir. Sadece bağımlı olanları değil, bağımlılığı yaşayıp, deneyen ve tedavi edilen insanlar topluma daha çok cesaret verir. Bir şeyi gizli yürütülme noktasında bıraktığınız zaman o kendisine yakın çevresinden suç ortağı bulmaya çalışacak. Kendisine destek olacak suç ortakları bulmaya çalışıyor. Bu da görünmeyen bir genişleme sağlıyor. Bizler bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bize gelip tedavi olmak isteyen öğrenciler de var. Bizim Üniversitemizde psikolojik olarak tedavi yapılıyor. Sigaraya toplumda farklı bakılıyor ama uyuşturucu alışkanlığının bir kısmının başlangıcında sigara yatıyormuş. Sigaranın içerisinde konularak çaktırmadan verilip daha sonra alışkanlık haline getiriliyor. Normalde bizim Üniversitemizde sigara satılması yasak. Benim telefon numaram ve twitter hesabım tüm öğrencilerde var. Ben bütün öğrencilere her zaman böyle bir durum olduğunda şu noktada sigara satılıyor diye söylendiğinde yurt bize bağlı olmamasına rağmen biz müdahale eder, gerekeni yaparız. Buradan tüm öğrencilere sesleniyorum. Bu noktada bir sorunla karşılaşmaları durumda 24 saat bana ulaşabilirler.”

Editör: TE Bilisim