Resmi rakamlara göre 5 kişinin hayatını kaybettiğini ancak yerel kaynaklara göre ise 30 kişinin hayatını yitirebileceğini vurgulayan Üçer, olay yerine çok sayıda ambulansın gitmesinden dolayı da bu bilgilerin doğru olabileceğini dile getirdi. Bu konuyu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a soran Van HDP Milletvekili Özdal Üçer, “Baraj gölünde biriken suların kapaklardan taştığı” yönündeki açıklamanın ise doğruyu yansıtmadığını dile getirdi.

ÜÇER: KAÇAMAYANLAR SUDA SÜRÜKLENMİŞTİR.

Baraj kapaklarının açılması sonucu taşkından dolayı kaçışmaların başladığını, kaçanların kurtulduğunu ancak kaçamayanların ise suya kapıldığını dile getiren Üçer, “Siirt’in Tillo İlçesi'ne 5 kilometre uzaklıkta yer alan ve Limak Grubu'nun yaptığı Alkumru Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde 24.08.2014 tarihinde saat 18.00 sıralarında kapakların açılması nedeniyle nehir yatağında taşkın meydana gelmiştir. 2011 yılında devreye alınan Baraj; Dicle Nehri’nin kolu olan Botan Çayı üzerinde yer almaktadır. Yaşanan olay neticesinde Baraj gölü altındaki bölgede piknik yapanlar, barajdan gelen sular nedeniyle panik halinde kaçışmaya başlamış, kaçmaya fırsat bulamayan vatandaşlar ise taşkın suya kapılarak sürüklenmiştir.” Dedi.

“30'A YAKIN ÖLÜMÜN OLDUĞU AMBULANSLAR İLE DOĞRULANMAKTADIR”

Suyun barajın kapaklarında taştığı açıklamasını da doğru bulmadığını belirten Üçer şu sözlere yer verdi: “Resmi makamların vermiş olduğu son bilgiye göre: piknikçilerden 5’i yaşamını yitirmiş, 1’i kurtarılmıştır. Ancak yerel kaynaklardan alınan bilgiler; “Bu açıklamanın doğru olmadığı, en az 30 kişinin yaşamını yitirmiş olabileceği” yönündedir. Bölgeye çok sayıda ambulansın gelmesi, bu bilgileri doğrular niteliktedir. Ayrıca olayın nedeni olarak yine resmi makamların vermiş olduğu: “Baraj gölünde biriken suların kapaklardan taştığı” yönündeki açıklama da doğruyu yansıtmamaktadır. Yayın ve basın organlarına düşen haberlere göre: “Bu olaya kapakların arızalanmasının yol açtığı” şeklindeyken, yerel kaynaklar: “Bu felaketin kapakların (hem de hiçbir uyarı yapılmadan) açılması” neticesinde vuku bulduğunu ifade etmektedir. Son iddia doğru ise: Olayın gerçekleştiği yerde hafta sonları (özellikle de Pazar günleri) yöre halkının yoğun bir şekilde piknik yaptığı ve bunun da herkes tarafından bilindiği gerçeği karşısında insanın adeta kanı donmakta; bu ise kamuoyunda bir takım kaygı verici iddiaların (haklı olarak) yeşermesine zemin hazırlamaktadır.”

MİLLETVEKİLİ ÜÇER ÖNERGEDE ŞU SORULARA YER VERDİ:

Valiliğin ‘‘suların kapaklardan taşması’’ şeklindeki muğlâk ifadesi yönetimin şeffaflığı ilkesiyle ne derece bağdaşmaktadır? Resmi makamların görevi, bu tür muğlâk açıklamalar yaparak gerçeği halkın gözünden kaçırmaya mı çalışmaktır? Valiliğin ifadesinde bile suyun baraj bendinden taşması değil, kapaklardan taşması mevzubahis edildiğine göre; teknik açıdan kapalı kapaklar açılmadan bu kapaklardan suyun sızması ya da akması mümkün müdür? Barajın kapaklarında herhangi bir arıza söz konusu mudur? Öyle ise bu arıza ne zaman tespit edilmiştir ve neden hala onarılmıştır? Ülke genelinde kuraklığın ve ciddi su sıkıntısının yaşandığı bu günlerde ‘‘barajdan su taşması’’ nasıl açıklanabilir? Olayın gerçekleştiği sırada barajdaki su seviyesi ne kadardır? Bu seviye taşmaya sebep verecek düzeyde midir? Baraj kapaklarında açma yoluna gidilmiş midir? Gidilmişse bu talimatı kim ve hangi sebeple vermiştir? Bazı kaynaklarda yer alan: ‘‘piknik yapılan alanın yasak bölge olduğu’’ şeklindeki iddialar doğru olsa bile, bu durum kapakların açılmasını meşrulaştırabilir mi? Vatandaşların yoğun bir biçimde ilgili alanda piknik yaptığının baraj görevlileri tarafından bilinmemesi nasıl mümkün olabilir? Olaydan sonra suya kapılarak kaybolan kişilerin tespiti yapılmış mıdır? Bu kişilerin isimleri nelerdir? Kaybolan kişilerden kaçı kurtarılmıştır? Bu kişilerin isimleri nelerdir? İçlerinde hayati tehlikesi bulunan kimse var mıdır? Varsa isimleri nelerdir? Olayda hayatını kaybeden kimse var mıdır? Bu kişilerin isimleri nelerdir?


(ŞEHRİVAN)

Editör: TE Bilisim