Van’da bir taraftan ekonomide kriz ile boğuşulurken bir taraftan da bu krizden çıkma mücadelesi devam ediyor. 2011 yılında yaşanan depremde yatırımcıların kiminin terkettiği, kalanlarının ise son zamanlarda başka kentlerin yolunu tuttuğu şu sıralar Van’da bazı yatırımcılar hala ısrarla yatırım yapmaya devam ediyor. Her şeye rağmen inatla yatırıma devam eden üretici firmalar OSB’de şartları zorlamaya devam ederken şimdiye 130 fabrikanın açıldığı bölgede Van’a has markalar bir bir üretilmeye devam ediyor. Hem OSB’de hem de kentin bir çok yerinde inadına üretim ve istihdam yaratan Van sevdalıları kentin ekonomisini ayakta tutma mücadelesini sürdürürken Şehrivan Gazetesi olarak biz de her hafta sektörün önemli isimleri ile buluşup onlarla Van’ı ve Van’ın markası olma serüvenlerini paylaşmak için kolları sıvadık. Gerek siyasi adımlar gerekse de ekonomik oluşumlarla önemli gelişmelere gebe olan Van’da seçim öncesi siyaset rüzgarları esmeye devam ederken biz de sektörün önemli isimelerle hem olnların yatırımlarını hem de yaşadıkları sorunları konuşacağız. Onların aktardıklarını hem bu kentin dinamikleri hem de okuyucularla paylaşırken bir taraftan da Van’ın gururu olan bu isimleri yakından tanıyacağız. Bu anlamda Şehrivan’ın sektör buluşmasının ilk konuğu yüzde yüz Van markası olan Dolphinday oldu. Van’ın renkleriyle Türkiye’ye açılmaya çalışan bu yatırımın öncülerini sizlerle buluşturuyoruz.

 

Sektörün önemli temsilcileri ile buluşmak üzere yola koyuluyor ve OSB’deki Dolphinday Boya fabrikasının konuğu oluyoruz. Dört ismin yıllar süren iş serüveni sonrası kurduğu fabrikada yüzde yüz Van markasının yaratıldığı bu fabrika her geçen gün bölgede adından söz ettirirken şimdi Türkiye’de de önemli bir marka olma yolunda adım atım ilerliyor. ÖMER GÜLERYÜZ, NURİ GÜLERYÜZ, MEHMET NACİ ÖNTÜRK VE HASAN ALDEMİR’in bir araya gelerek kurduğu fabrika yaşanan depreme, krizlere ve olumsuzluklara rağmen yolunda devam ederken kenti terkedenlere inat üretimini de sürdürüyor. Genel Müdürlüğünü de Metin Gökalp’in yaptığı rengarenk bu üretim merkezinde bu fabrikanın her şeyini detaylarıyla konuşuyoruz:

 

ÖNCELİKLE BU YATIRIMIN KURULUŞ HİKÂYESİNİ DUYMAK İSTİYORUZ?

 

NURİ GÜLERYÜZ:  1999 ve 2000 yılları arasında Türkmenistan’da çalıştığımız süre içerisinde karar verdik. Türkmenistan’da boya ve inşaat malzemeleri üzerinde toptan ve perakende iş yapıyorduk. Daha sonra Türkiye’ye dönüş yaptık. Van’da bu yatırımı yapmaya karar verdik ve yola koyulduk. Bu yatırımın eksilerini artılarını aramızda görüştük. 2000 yılında Organize Sanayi Bölgesi daha yeni kuruluyordu. İlk olarak başka bir yerde kiraladığımız bir binada işe koyulduk. Yaklaşık 4 yıl boyunca kiraladığımız yerde işlerimizi yürüttük. Bir süre sonra İŞGEM kuruldu ve bizlere teklifte bulunuldu. Bize gelin burada yatırımınızı devam ettirin diye söylendi ve biz o teklifi değerlendirerek 2005 yılında İŞGEM’de imalatımıza devam ettik. 2011 yılında kadar da İŞGEM’de imalatımıza devam ettik. Daha sonra bize OSB’de bizlere yer tahsisi yapıldı. Şuan burada bize tahsis edilen alanda imalatımızı sürdürüyoruz.

 

FABRİKA HAKKINDA GENEL BİLGİLER VEREBİLİRMİSİNİZ?

 

METİN GÖKALP – GENEL MÜDÜR

Şuan fabrikamızda üretim bazında 4 tane mikserimiz var. Bu mikserler su bazı ve sentik bazı imalatında kullanılıyor. İki tane yağlı boya imalatında kullanılan boncuklu değirmen var. Bunun yanında üst silindir dediğimiz imalatta çok önemli bir yere sahip olan ve pastaların hazırlanmasında kullanılan bir makinemiz var. 7 tane sayısal anlamda ana makine grubumuz var. firmamızın hedefleri arasında öncelikle mevcut durum kapasitesi baz alınırsa satış miktarlarını arttırmak var. ürün çeşidi olarak yeterli düzeydeyiz ama satış miktarı olarak oldukça gerilerdeyiz. Firmamızın ana hedefleri arasında satış miktarlarını arttırmak var. keşke imkanımız olsa da satış miktarlarını 3 bin tona çıkarsak. Öncelikli hedefimiz satış miktarını arttırmak. Bunun yanında ihracat ile ilgili çalışmalara iştirak etmek istiyoruz. İhracat oldukça sabır isteyen, ön çalışma isteyen özel bir durum. Tahmin ediyorum ki kısa süre içerisinde İran, Irak, Azerbaycan ve Nahçıvan gibi yerlere yakın zamanda ihracatlar planlıyoruz. Şuanda bayilerimizin bir kısmı bölgesel ihracatla ilgili çalışmalar yürütmektedir. Bu yılki hedefimiz Bin 500 2 Bin ton bir satış yapmaktır. Böyle bir hedef belirledik. Bu rakamlara ulaşırsak firmamız kısa vadede belli bir kısım problemleri çözmüş olacak. Yine 6’ncı bölgede olmamızdan dolayı devletimizin imalatçı ve sanayici destekleme programlarında bazı projelere iştirak etmek için ön çalışmalarımız var. Bunun yanında üniversite sanayi işbirliği kapsamında Yüzüncü Yıl Üniversitemizle sürekli yakın temas halindeyiz. Bununla ilgili yakın zamanda 2 önemli örneği oluşturduk. Bu yıl birçok çalışmamız ve müracaatımız var. Şuan ki durumda AR-GE kapasitemiz oldukça iyi durumda. Projelerde yer almamak için hiçbir nedenimiz yok. Bilgi birikim anlamında da kendimize oldukça güveniyoruz.

 

İKİ PROJEDEN BAHSETTİNİZ BU PROJELER HAKKINDA DETAY VEREBİLİRMİSİNİZ?

 

METİN GÖKALP – GENEL MÜDÜR

Bir tanesi salt tesis kapsamında sanayi tesisi olarak geçen bilim sanayi teknoloji bakanlığın koordinatörlüğünde, bölgede bulunan üniversitenin imkânıyla üretim faaliyetinde bulunan bir üretici firmanın doktora yapan bir öğrencinin liderliğinde üçlü bir şekilde belirlenen bir konu ile istihdam artırmaya yönelik yenilikler içeren proje konuları olması gerekiyor. Bölgemizde çokça bulunan ponza madeninin öğütülmesi bu saldez projesi kapsamında devamında boyada dolgu maddesi olarak kullanılmasıyla ilgili bir proje oluşturduk. Bunu 24 aya yaydık. Allah nasip ederse ağustos 2015’te projemizi tamamlayıp teslim edeceğiz. devamında bu projeyi ileriki dönemlere götürmeyi düşünüyoruz. Ayrıca yine TUBİTAK kapsamında üniversitede son sınıfta veya mastır düzeyinde olan öğrencilerin sanayiye hazırlanması kapsamında 3 adet öğrencimize geçtiğimiz sene görev verildi. Bu firmayla üniversiteyle birlikte projeyi gerçekleştirdik.

 

FABRİKANIN KURULDUĞU GÜNDEN BU YANA YATIRIMLARINIZ HANGİ AŞAMAYA GELDİ. NE KADAR YOL KAT ETTİNİZ?  

 

NURİ GÜLERYÜZ

Bu işe ilk başladığımızda kapasite olarak çok çok düşük seviyedeydik. İşin doğrusu iç piyasayı da çok iyi bilmiyorduk. İç piyasayı bilmememizden dolayı bazı sıkıntılar yaşadık. Ama bu süre içerisinde işin tecrübelerini bilen insanlarla tanıştık ve işi öğrendik. Trüm bunlarla birlikte kapasitemizi de genişlettik ve büyüttük. Şuan ortalama bazda aylık 150-200 ton civarında üretim kapasitemiz var. Ancak bu üretimi satış anlamında değerlendiremiyoruz. Yerel ve piyasa şartlarından dolayı üretimi satışa çeviremiyoruz. Ama buna rağmen batıdaki birçok bizim seviyemizde olan firmalara göre de çok geride değiliz. Şuan bu sektörle ilgili bütün teknolojik cihazlarımız mevcut. Laboratuar da bütün teknik alt yapımız mevcut. Burada bütün testlerimizi rahatlıkla yapabiliyoruz. Bunun yanında bütün ürünlerimizde TSE’lerimizi aldık. Tüm bunlar memleketimiz adına önemli konular. Bu arada yeni bir ilk yapıyoruz ve sentez projesini gerçekleştiriyoruz. Bu da bölgede yapılan ilk proje. En azından elimizde somut bir şeyler var. Hayali olan bir şey değil. Bu alanda kendimizi yeterli görmüyoruz ve geliştirmeye devam ediyoruz. Tabi ki tüm bunlar maddi gelirlerle olacak şeyler. Biz kendi imkanlarımızla tüm bunları yapıyoruz. Biraz daha satış oranları artarsa hayalimiz olan bu işle alakalı yenilikler var. Bunları hayata geçirmek istiyoruz. Biz bu işi bu kente faydalı hale getireceğimize inanıyoruz.

 

ÜRETİMİNİZ HAM MADDESİYLE BİRLİKTE TAMAMEN YERLİ Mİ?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Boya sektöründe yüzde yüz boya ham maddesi kullanımı yok. Ham madde tedarikinin yüzde 70’i genelde yurtdışından ithal getiriliyor. Sadece yüzde 30’u Türkiye’den tedarik ediliyor. Tüm büyük firmalar gibi bizde yurtdışından ithal edilen ham maddeyle üretim yapıyoruz. Sadece dolgu malzemesini Türkiye’den temin edebiliyoruz. Yakın yerlerde ham madde üretimi yapan yerler var. Niğde’den örnek verecek olursak dolgu maddesini oradan rahatlıkla temin edebiliyoruz. Diğer maddeleri de Gebze yani imalatçı firmaların bulunduğu bölgelerden temin ediyoruz. Nihayetinde boyanın içerisinde belli oranlarda su mevcuttur. Burada bizim üretim yapmamızın en büyük avantajı en azından su nakliyesini en aza indirmektir. Dışarıdan gelen malzemeye göre bizim maliyetimiz daha düşüktür. Kaliteli ürünleri burada halkımıza daha düşük fiyatlarla sunma imkanımız oluyor.

 

ÜRETİM KAPASİTENİZ VE ÜRETİM DURUMUNUZ NEDİR?

 

METİN GÖKALP – GENEL MÜDÜR

Şuan Dolphinday markasının üretim tesisleri olarak burada hizmet vermekteyiz. Su ve sentetik bazlı olarak sınıflandırdığımız iki ana ürün burada üretiliyor. Ortalama kurulu kapasitemiz aylık 900 ila Bin ton arasında değişmektedir. Yıllık ortalama 12 bin ton tek vardiyada yapabilecek kabiliyete sahip bir fabrikayız. Fabrikamızda yaklaşık 40 ana ürün çeşidi mevcut. Hem fiyat listesi oluşumunda hem de mevcut durum itibariyle yaklaşık 250 bayiimiz var. Iğdır’dan Hakkari’ye, Bitlis, Muş ve Bingöl’de konuşlandırılmış bayilerimiz var. Şuanda toptancı bazında çalışmıyoruz. Kendi imkanlarımızla bayilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Hiçbir şekilde perakende satışa girmiyoruz, bayi kanalıyla satış yapıyoruz. Kurulu kapasitemizin yüzde 15-20 civarında olan miktarını üretip satabiliyoruz.

 

İLERİSİ İÇİN GENEL OLARAK HEDEFLERİNİZ NEDİR?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Muhakkak eksikliklerimiz var ama bunlar aşılmayacak eksiklikler değil. Bizim en büyük hedefimiz markalaşmak. Boyayı Türkiye genelinde yaymak ve tanıtma. Van’da üretilen boyanın dışarıdan rağbet görmesi bizim için önemlidir. Bunu kısmi olarak gerçekleştirdik. Bunu Türkiye geneli yayıp ihracat yapmayı hedefliyoruz. Sınır şehir olmamız dolayısıyla dış ticarete önem veriyoruz. Burada her türlü imkanımız var. Bu sene bunları hedeflemeyi düşünüyoruz.

 

İNSANLAR NEDEN DOLPHİNDAY’I TERCİH ETMELİ?

 

METİN GÖKALP – GENEL MÜDÜR

Kabaca yorumlarsak kimse yoğurdum ekşi demez. Biz şuanda bünyemizde bulunan 4 kalem TSE hakkederek aldık. Ve mevcut ürün dalında bunları ürün kalitesine yansıtmayı düşünüyoruz. Bunu hem hammadde olarak sağlıyoruz hem de bilgi birikimi olarak formülasyon çalışmalarında müşteri lehine ve markanın devamı açısından ileriye dönük formülasyonlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bunları piyasaya sunduğunuz malların takibi olarak düşünürsek müşteri ile sık sık temas halindeyiz. Verdiğimiz ürünleri gidip yerinde izliyoruz. Ve onların ürünlerle ilgili gerçekçi görüşlerini not alıyoruz. Bazen negatif unsurlarda çıkmıyor değil. Çünkü seri üretimlerde her zaman negatif durumlar yaşanabilir. Bizlerde bunları belirleyip en kısa zamanda düzeltmeye çalışıyoruz. Sonuç olarak biz sattığımız ürünün ne olduğunu biliyoruz. Kalite düzeyinde iyi olduğuna inanıyoruz. Yakın bir gelecekte bunların meyvesini alacağımızı ve bölgesel olmaktan ziyade yurt dışında da pazarlamayı hedefliyoruz. Marka olacağımıza inanıyoruz.

 

DEPREM SONRASI NE DURUMDASINIZ?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Deprem sonrası memleket adına beklediğimiz birçok şey gerçekleşmedi. Bizler isterdik ki yıkılan binaların yeri dolmuş olsaydı. Yıkılan binaların yerine yenileri yapılmış olsaydı memnun olurduk. Kentin bazı sokaklarında halen depremin ilk günkü izi duruyor. Deprem öncesi cıvıl cıvıl olan sokaklar halen depremin etkisi altında. Deprem sonrası kentimizde çok büyük bir değişim yok maalesef. Deprem sonrası yapılan toplu konutların kente çok büyük katkısı olmadığını düşünüyorum. Edremit toplu konutlara gidiş-geliş 60 kilometre. Şehir merkezinde iş yeri olan bir kişi için bu yer çok uzak.

 

SİZCE VAN’DA YATIRIM YAPMANIN ZORULUKLARI NELERDİR?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Bu bölgede yatırım yapmanın birçok zorluğu var. En azından size çevrenizde destek verecek bir yan sanayi kuruluşunun olmaması. Bu yatırımları ciddi anlamda zorlaştırıyor. Biz ambalajlarımızı sürekli olarak dışarıdan getiriyoruz. Burada ambalaj alacağımız bir yer olmadığı için ambalajlarımızı dışarıdan almak zorunda kalıyoruz. Destek alacağımız firmalar burada olsaydı büyük avantaj olurdu bizim için. Dışarıdan aldığımız ambalajları stoklamak zorunda kalıyoruz. Bu da bize ek maliyet getirmektedir. Yatırım zorluklarının yanından pozitif yanlarına baktığınızda ise yerel bazda bizim gibi üretim yapan başka firma yok. Bu bizim için avantaj. Biz burada çok fazla maddi kazanım elde etmezsek bile bizden sonra yatırım yapacak firmalar için iyi bir örnek teşkil ettiğimizi düşünüyorum. En azından başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. 15 yıl bu sektörde ayakta kalmak bizim için en önemli avantaj. Biz 15 yıl bu sektörde ayakta kalabildiysek, bu Van gibi bir yerde büyük başarıdır. Bu işe ilk başladığımız zaman OSB’nin durumunu göz önüne aldığımızda büyük bir ilerleme kat edildi. OSB’nin durumu daha ileri seviyelere gelebilir. Bu ilerleme de buradaki yatırımları artması ve yatırımları çeşitlenmesiyle mümkün olacaktır. Bizde bu çeşitliliğe renk kattığımızı düşünüyoruz.

 

SİZE GÖRE VAN’IN TEMEL SORUNLARI NELERDİR?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Bir esnaf olarak benim gördüğüm en büyük problem işsizlik. Ekonomik yönden bir daralmaya gidiyoruz. 2014 senesinde bunun gördük umarım 2015 senesinde bunun yansımalarını görmeyiz. Onun haricinde depremden sonra yıkılan birçok yerde herhangi bir çalışma yapılmadı. Cadde ve sokaklar hala enkaz görüntüsünden kurtulamadı.

 

BİR ÇÖZÜM ÖNERİNİZ VAR MI?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Şuanda konut ihtiyacı var. İnşaat sektörü bu sıkıntıya derman olabilir. Konut ihtiyacı çözülürse işsizliğe de çare olacağına inanıyorum. Birçok anlamda işsiz olan insanlarımız sanat sahibi. Ama iş olduğunda değerlendirebilirler. İş olmadığında kahve köşelerinde zaman öldüren insanlar bunlar. Dolayısıyla inşaat sektörü bu insanlara iş istihdamı sunabilir.

 

SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR?

 

NURİ GÜLERYÜZ

Memlekete sahip çıkmalarını bekliyoruz. Memleketimiz güzel bir memleket. Fakat yatırım sıkıntısından dolayı şuan düşündüğümüz halde değil. Görüyorsunuz İranlılar newroz nedeniyle akın akın Van’a geliyorlar. Gördüğüm kadarıyla bu insanlar rahatlıkla hareket edemiyorlar. En azından bunlara önceden tedbir alınabilirdi. Misafirhaneler, oteller tahsis edilebilirdi önceden. Önceden tedbir alındığında turizmin bacasız sanayi olduğunu göreceksiniz. Bu turistler Van’a ekonomik açıdan büyük katkı sunduğuna inanıyorum. İran gerçekten bizim için büyük bir nimet olduğuna inanıyorum.


RÖPORTAJ: YUNUS EMRE AYKAÇ / ŞEHRİVAN ÖZEL

Editör: TE Bilisim