Van’daki korucular ile bir araya gelen Korucular ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, 16 Nisan’da yapılması planlanan referanduma evet çağrısı yaptı.

 

Korucular ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen Van’da korucular ile bir araya geldi. Sözen, 16 Nisan tarihinde yapılması planlanan referandum için herkesin evet demesi gerektiğini ifade etti. “Ülkemiz 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı hainlerle kaplı bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yaşamanın bedelinin zor olduğunu biliyoruz” diyen Sözen, yapılacak olan referandumda hayır çıkması durumunda, bölgenin ve Türkiye’nin büyük sorunlar yaşayacağını söyledi.

 

SÖZEN: PLANLAYICI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR

Sözen Türkiye’nin geçirdiği süreçte, il ve ilçelerde korucular ile bir araya geldiklerini söyledi. Sözen, “Bugün burada bir araya gelmek, sizin sorunlarınızı dinlemek, hükümetimizin ve devletimizin yapmış olduğu iyileştirmeler ve yapılan çalışmalar hakkında sizleri bilgilendirmek için bir aradayız. Bu anlamda aklınızda soru işaretleri varsa bunlara çözüm olacak ve sorunlarını dinleyeceğiz. Bunun dışında ülkemiz çok zor, zahmetli bir süreçten geçiyor. Malumunuz Türkiye Cumhuriyeti olarak 15 Temmuz darbe girişimi sürecini yaşadık. Bu darbe sürecinde her şerde bir hayır vardır gözüyle baktık. Ülkemizde 30 yıl boyunca yaşananların neden yaşandığı ve kimler tarafından bunların yaşatıldığını net bit şekilde gördük. Açık bir şekilde söylüyorum ki PKK terör örgütü yandaşları da, bu FETÖ darbe girişimini yapanlarda, bu bölgede yaşanan bütün terör olaylarının ortak planlayıcısı olarak karşımıza çıkıyor.” İfadelerine yer verdi.

 

“KARGAŞA ÇIKARMA HESABI YAPTILAR”

Sözen yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bunlar yeri geldi Kürtlerin hakkını savunuyoruz diye Kürtleri, Zazaları ve insanları katlettiler. Yeri geldiği bu ülkede iç karışıklık çıkarmak için Türk, Türk, Azeri, Çerkez, Sünni, Laz ayrımı yapmak için Sivas’ta Madımak Oteli’ni yakarak acaba Aleviler ile Sünniler çatışır mı hesabı yaptılar. Yeri geldiği Bingöl’de 33 askerimizi şehit ederek, acaba batıdaki Türk kökenli vatandaşlar, buradaki insanlara saldırırlar mı? Batıda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarla aralarında bir kargaşa çıkarma hesabı yaptılar. Yeri geldi Başbağlar’da insanlarımızı camiye koyup yakmak suretiyle katlettiler. Acaba Sünni vatandaşlar Madımak’ın öcü olarak görüp Alevi vatandaşlarımıza saldırırlar mı diye düşündüler.”

 

“KÜRTLERE EN ÇOK ZARARI ONLAR VERDİ”

Ülkenin 30-35 yılda ciddi sorunlar yaşandığını kaydeden Sözen, “Yeri geldi askerimizi, polisimizi katlettiler. Bazen Van filo komutanlığından çok sayıda cenazemiz batıya uğurlandı. Acaba batıdaki insanları bunları bu bölgedeki halka mal ederler mi diye düşündüler. Bütün bu 30 yılda burada sayamayacağımız onlarca, yüzlerce, binlerce olay yaptılar. Bugün Van, Hakkâri, Şırnak, Batman’da PKK’nın ve ortağı ruh ikizi FETÖ’nün dış güçlerin desteği ile yaptığı bu olayların izlerini görmek mümkündür. Çok sayıda şehitlerde verdik, gazilerimiz oldu. Ancak bu oyunlara hiçbir zaman gelmedik. Türkiye’miz çok ciddi ekonomik ve insanlarımızı kaybettik. Buraya gelen hizmetler engellendi. Burada Kürt halkının hakkını, hukukunu savunuyorum diyenler 30-35 yıllık sürede en çok zararı Kürtlere verdiler.” Dedi.

 

SÖZEN: BAŞKOMUTANIMIZ HEDEF ALINDI

Türkiye’ye diz çöktürülmek istendiğini kaydeden Sözen şöyle devam etti: “15 Temmuz ile bunu artık taçlandırıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini diz çöktürmek istediler. Çanakkale’de ve Kurtuluş savaşında denedikleri gibi, bugünde bunları yaptılar. Orada beceremediler. Orada barut imanının karşısında yenik düştü. Orada Haçlı zihniyeti atalarımızın önünde diz çöktü. Orada Diyarbakırlılar, Vanlılar, Edirneliler, Trabzonlular vardı. Orada etnik kökene bakılmıyordu. Bugün Çanakkale’ye gittiğinizde bütün etnik kökenden olanlar yan yana yatıyorlar. O gün atalarımızın önüne diz çökenler, 15 Temmuz’da başta Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hedef alarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine diz çöktürmek istediler. Nasıl ki Çanakkale’de diz çökmediysek, 15 Temmuz’da tankların önüne yatarak, jetlere kafa atacak bir ruh haline bürünen bu millet 15 Temmuz’u da çok iyi bir şekilde püskürttü.”

 

“SADECE KENDİMİZ İÇİN YAŞAMIYORUZ”

Türkiye üzerinde sürekli senaryoların oynandığını kaydeden Sözen, “Şimdi son senaryoyu oynayacaklar. İnşallah bu senaryoları da son senaryoları olacak. 16 Nisan’da bir referandum var. Bu referandum asla bir siyasi seçim değildir. Bu referandum Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da seçimi değildir. Bu referandum ya bölgede var olacağız ya da yok olacağız kararıdır. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Biz bu ülkede sadece kendimiz için yaşamıyoruz. Biz bu ülkede tüm dünyada yaşayan mazlum ve mağdur insanlar için varız. Burası sadece Türklerin umudu değil. Irak’ın Suriye’nin umududur. Burası ümmetin son kalesidir. Bu kale düşerse emin olun bizim gidecek bir yerimiz yok. Suriye ve Irak’ta hadiseler meydana geldi, insanlar gelip ülkemize sığındılar. Türkiye binlerce, milyonlarca mağdur ve mazlum insana ev sahipliği yaptı.” Şeklinde konuştu.

 

“TÜRKİYE’NİN 3 TARAFI DENİZ, 4 TARAFI HAİN”

Türkiye’nin 3 tarafının deniz, 4 tarafının ise hainler olduğunu söyleyen Sözen şöyle devam etti: “Bugün Allah korusun 6-7 Ekim olaylarında Türkler-Kürtler çatışmış olsaydık, bugün ülkemiz kaosa sürüklenmiş olsaydı. Ya da 15 Temmuz’da bu şerefsizlere karşı direnmemiş olsaydık. Bugün bizim halimiz ne olurdu? Biz ne Suriye’ye ne Irak’a ne Rusya’ya sığınabilirdik. Ülkemiz 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı hainlerle kaplı bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yaşamanın bedelinin zor olduğunu biliyoruz. Burasını bir gemi olarak düşünürsek, bizim gemimiz su aldığında, emin olun o Marmaris sahillerinde kıyıya vuran bebekler gibi hepimiz sahillere vurur ve boğuluruz. Bizim gidecek bir yerimiz yok ve emin olun bizim bizden başka dostumuzda yok. Bu doğrultuda davranmalıyız.”

 

SÖZEN: GÜCÜMÜZÜN FARKINDA DEĞİLİZ

Koruculara büyük görevler düştüğünü ifade eden Sözen, “Biz Güney ve Doğu’nun birçok ilinde siyasi dengeleri değiştirecek çoğunlukta ve güçteyiz. Ama gücümüzün farkında değiliz. Biz seçimler zamanında parçalara ayrılıyoruz ve ayrı ayrı fikirlerin peşine düşüyoruz. Biz bir ve beraber olmamız gerekiyor. Bugün Van’da çalışan, gönüllü, emekli korucularımız yaklaşık 10 bin insan var. Bingöllü fakir bir ailenin çocuğu olarak sadece benim evimde 10 oyum var. Burada aşiret reislerimiz var. Biz Van’daki korucular bir olursak, beraber olursak siyasi dengeyi kendi lehimize çevirebiliriz. Biz bir olmadığımız, beraber olmadığımız zaman, hem ekonomik hem sosyal konularda mağduriyet yaşıyoruz. Bu sadece Vanlıların meselesi değildir.” İfadelerine yer verdi.

 

BAŞKANDAN ‘UYANIK OLALIM’ ÇAĞRISI

Yapılacak olan referandumla ilgili de konuşan Sözen şunları kaydetti: “16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumda normal şartlarda biz Sivil Toplum Kuruluşlarının saflarını net bir şekilde belirtmememiz gerekiyor. Bizim bu anlamda siyaset üstü davranmamız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi değildir. Bu hepimizin meselesidir. Eğer 16 Nisan’daki referandumda Allah korusun hayır çıkarsa, bizler hiçbir zaman bu coğrafya da rahat yüzü görmeyeceğiz. Torunlarımıza çocuklarımıza kan ve gözyaşlarından başka bir şey bırakmayacağız. Bakın bugün Amerikan’ın, İsrail’in, İngilizlerin, Almanya’nın ve bütün dış devletlerin gözü burada. Bizim ülkemiz onları niçin bu kadar ilgilendiriyor. Bu bir proje ve senaryodur. 100 yıldır bu senaryoyu ülkemiz üzerinden oynamaya çalışıyorlar, Allah rızası için hepimizin uyanık olalım. Gerekirse ev ev, kapı kapı bütün insanların omuzuna dokunarak onları sevgisini kazanalım. Onların referandum da saflarını belirtmek için elimizden geleni yapalım.”

 

“GİTSİNLER VE BİR DAHA GELMESİNLER”

Van halkının referandumdan üzerine düşüne yapacağını ifade eden Sözen, “Bu anlamda Van halkının üzerine düşeni yapacağından eminim. Buradaki siyasi partileri temsilcileri ve arkadaşlarım gitmediğimiz ev ve çalmadığımız kapı kalmamalıdır. Biz Çanakkale’de bize diz çöktürmeye çalışanlara Allah’ın izniyle bir Osmanlı şamarı daha indireceğiz. Gitsinler ve bir daha buralara gelmesinler. Aksi takdirde kaybeden biz oluruz ve ülkemize yazık olur. Tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin hatırasına saygısızlık etmiş oluruz. Ben bir şehit çocuğu olarak bunu bir sorumluluk olarak, bir dini mesele, bunu bir var olma meselesi olarak görüyorum. Bu kapsamda doğuda bütün il ve ilçeleri tek tek kapı kapı gezmeliyiz. Tüm arkadaşlarımız ile birlikte biz tüm çalışmaları beraber yürüteceğiz. Havaların iyi olması ile birlikte Van’da tüm ilçeleri ziyaret edeceğiz ve çalışacağız.” Dedi.

 

SÖZEN: TEHDİT EDİLDİK AMA YILMADIK

Çözüm sürecinde tehdit edildiklerini söyleyen Sözen şöyle konuştu: “Çözüm sürecinde bizleri tehdit ettiler, bizlere baskı uyguladılar ama bugün için böyle bir bahanemiz yoktur. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti her yerde gücünü htirmektedir. İnsan hasta yatağında da ölebilir, kanserden de ölebilir. Haksızlık karşısında duran ve susan dilsiz şeytandır. Biz asla korkmayacağız. Biz bu davada ölmek için elimize silah aldık ve bu uğurda birçok şehit verdik. Artık bir bahanemiz yok. Biz korucular olarak bulunduğumuz köylerde. Bulunduğumuz mahallelerde HDP ve PKK oy almasını kabul etmiyorum. Bunun için herkes ama herkes üzerine düşeni yapsın. Bizi öldüreceklerse ve biz bu uğurda şehit olacaksak, olsun. Vatana bir canım değil, bin canım daha olsa bu vatana feda olsun.”

 

“ŞEHİT OLURSAK NE MUTLU BİZE”

Sözen yaptığı konuşmada son olarak, “Biz Kürt halkının en belirgin özelliği namusumuza, şerefimize, bayrağımıza, ezanımıza sahip çıkmamızdır. Biz namusumuza, bayrağa, ezana sahip çıkmazsak bize yazıklar olsun. Bu coğrafya da başkasının tahakküm etmesine ve başkalarının bizi yönetmesine asla izin vermeyeceğiz. Bugün Van, Şırnak, Hakkari belediyesini yönetenlerin, burada insanlara hayatı ne denli çekilmez hale getirdiğini hepiniz çok net bir şekilde gördünüz. Bunlar bizim değildir. Bunlar ABD’nin, İsrail’in, İngilizlerin ellerini yakmamak için kullanılan maşalardır, piyonlardır, şerefsizlerdir ve alçaklardır. Bunu her yerde haykırıyor ve söylüyoruz. Bize buraya gelemezsiniz dediler. Ben Şemdinli’de onlara seslendir. Bir şehit çocuğu olarak geldim ve buradayım. Ey alçaklar, ey şerefsizler ben Şemdinli’deyim. Allah bilir siz kimin eteğinin altında saklanıyorsunuz. Buyurun gelin biz buradayız. Allah’ın verdiği canı, Allah’tan başka kimse alamayacak. Biz bu vatan için şehit olacaksak ne mutlu bize.”

 

Program sonunda, Van Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ayhan Kahraman, Sözen'e el dokuması Türk bayrağı işlemeli kilim hediye etti.


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim