Sağlık Bakanlığının Türk Kızılayı işbirliğiyle hayata geçirdiği Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) projesinde donör adayı olmayı kabul eden üniversite öğrencisi Mustafa Özcan, ilik bekleyen bir hastayla uyum sağlanması üzerine bağışçı olarak hayat kurtarmanın mutluluğunu tattı.  

 

Proje kapsamında, gönüllü kök hücre (ilik) bağışçılarından toplanan doku grubu bilgileri, Türkiye ve dünyanın herhangi bir yerinde ilik nakline ihtiyaç duyan hastaların umut ışığı oluyor. Kızılaya kan bağışında bulunduğu sırada doku grubu bilgilerinin TÜRKÖK'te depolanmasını kabul eden Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Mustafa Özcan (22), hiç tanımadığı ve belki de hiç tanımayacağı bir hastaya hayat verdi. Özcan, Kızılay Doğu Anadolu Kan Merkezinde kök hücre donör (verici) adayı olma ve hiç tanımadığı birine ilik nakli verme sürecini anlattı. Türk Kızılayının gönüllü kan bağışçıları arasında yer aldığını ve yaptığı kan bağışı sırasında kendisine TÜRKÖK projesi hakkında bilgi verilerek, gönüllü kök hücre bağışçısı olamayı isteyip istemediğinin sorulduğunu aktaran Özcan, form doldurarak, kan bağışında bulunduğunu ifade etti. 

 

Özcan, sürecin böyle başladığını ifade ederek, "Bir gün köydeyken, 'İliğiniz, bir hastayla uyumlu ne düşünürsünüz, bağışçı olmak ister misiniz?' diye sorduklarında, çok heyecanlandım. Kan verdiğimi dahi unutmuştum. Hemen kabul ettim ve nakil süreci başladı." dedi.

 

"AİLEM VE ÇEVREM BİLMEDİKLERİ İÇİN KARŞI ÇIKTI"

Kök hücre nakli ya da toplumda bilinen adıyla "ilik nakli" dendiğinde insanların akıllarına genel olarak zor, acılı sıkıntılı bir süreç geldiğini dile getiren Özcan, oysa bunun normal kan bağışından farksız hatta daha kolay olduğunu belirtti. 

 

Özcan, ailesinin ve yakın çevresinin de kök hücre bağışının nasıl olduğunu bilmedikleri için karşı çıktıklarını anlatarak, şunları söyledi: "Bu süreçte asıl sıkıntım ailem oldu. Akrabalar ve komşuların da aileme çok baskısı oldu. 'Yapmasın, kötü olur' gibisinden tepkiler aldık. Aileyi ikna etmek çok zor oldu. Kırsalda oturan aileyi, bu konuda bilgili olmadıkları için ikna etmek zor oldu. İlik nakli denilince, 'Kemiğin içindeki iliğin, kanın, ameliyat ya da anestezi yoluyla alınıyor' diye düşünceleri vardı. Fakat bunu böyle olmadığını Kızılay çalışanları ve Sağlık Bakanlığından yetkililer köye gelerek ailemi ikna etmeyi başardı. Böylece ailemin rızasını aldım ve nakle gittik." Kızılay görevlilerinin bu süreçte kendisine her aşamada destek olduğunu ve bilgilendirdiğini belirten Özcan, kök hücre bağışının kandaki kök hücre sayısının artması için beş gün süreyle yapılan aşının ardından kolundan kan alınmasıyla gerçekleştiğini kaydetti.

 

"UYUM OLSA YİNE BAĞIŞLARIM"

Özcan, yaptığı bu kolay bağışla hiç tanımadığı birisine hayat vermiş olduğunu vurgulayarak, "Bağış yaptığım kişi tanımadığım birisi, zaten bu daha çok mutlu etti beni. Tanıdığa herkes yardım ediyor. Hem dinimizin emri gereği hem de örf ve adetlerimize göre hiç bilmediğim tanımadığım birine ilik vermek beni daha çok mutlu etti. İmkanım olsa gözümü kırpmadan bir kez daha ilik veririm. İlik naklinden korkmayın, kan bağışından daha kolay bu süreç"  sözlerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim