ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM- Anadolu'nun incisi olarak bilinen Van, verimli akarsuları, zengin toprakları ve bol iklim koşulları nedeniyle tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kent konumunda olup her bir ilçesi ise farklı medeniyetlerin tarihini ve kültürünü barındırıyor. Tuşba’da bu tarihi yerlerden biri. Her hafta farklı il ve ilçeleri tanıtan Fatih Türkmenoğlu’nun sunduğu ‘Şehrim Sensin’ programının bu haftaki rotası Van’ın Tuşba ilçesi oldu.

Son dönemlerde ulusal ve uluslararası birçok yayın mecrasının, televizyonun ve sosyal medya kanalının gözünü çevirdiği Van’da ilçeler, geçmişleri, tarihi mekanları ve kültürel yapıları ile programlara konu olmaya devam ediyor. Birçok çalışmada mercekle bakılan ve öne çıkarılan kent olan Van’da Tuşba ilçesi bu anlamda en çok irdelenen kentler arasında yer alıyor. Tarihi geçmişi ile Urartular’a kadar uzanan Tuşba bu yönüyle iki boyutlu bir önem arzederken bu yönüyle ilçeyi Türkiye’ye tanıtan son yapım Habertürk’e ait ‘Senin Şehrin’ adlı program oldu. Fatih Türkmenoğlu, ‘Senin Şehrin’ programında Van’ın Tuşba ilçesinde bulunan yerleri tanımak ve tanıtmak için Tuşba’da çekimler yaparken Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman’ı da programına konuk etti. Tuşba’yı anlatırken belediye Başkanı ile birlikte Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Hamdullah Şevli’yi de dinleyen Türkmenoğlu, ilçe sınırlarındaki üniversiteye de özel bir parantez açtı. Programın bir diğer konuğu ise Van İl Gençlik ve Spor Müdürü Nevzat İnanç oldu ve kentin son dönemlerdeki yetiştirdiği ve dünyada başarılar elde eden sporcularından söz etti.

AKMAN: TUŞBA’YI İL OLARAK GÖRÜYORUZ

Fatih Türkmenoğlu’nun sunduğu ‘Senin Şehrin’ programına konuk olan Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman, Tuşba sınırları içerisinde bulunan Van Gölü etrafının büyük bir bölümünü park ve bahçe yaptıklarını belirterek şunları anlattı: “Önümüzdeki yıl bakanlıkların talimatları doğrultusunda 750 dönümlük Millet Bahçesi projesi var. Burayı da orayla birleştirip ilçemizin üniversiteye kadar olan sahil bandını yeşil alan yapacağız. Burada spor yapılacak, yürüyüş yapılacak Allah nasip ederse önümüzdeki Kasım ayında bitiyor. Millet bahçesinin yeri âtıl bir durumdaydı, kötü görünüşlere neden oluyordu. Biz de gerekli bakanlıklara arz ettik ve proje kabul edildi.”

TUŞBA’NIN GÖZ BEBEĞİ MAVİ BAYRAKLI PLAJLARI…

“Aynı zamanda 90 dönümlük bir parkımız vardı onu bitirdik. Üniversitede ilçemizin sınırlarında bulunuyor. Bundan dolayı kendimizi il olarak görüyoruz. Çünkü sanayi alanlarımız var. Hayvancılık bölgesi bizde ve git gide de gelişiyoruz. Tuşba Van’ın eski ismidir ve Urartulardan kalma bir yerleşim yeridir. Asıl kellime anlamı ise güneştir. Tuşba ilçesinde Mavi Bayraklı Plajımız var. Talep fazlalığından dolayı ikinci etabını da yapmaya başladık. Bunu da Temmuz ayının başında faaliyete koymaya başlayacağız. Öncesinde 22 dönümlük bir plaj vardı, şimdi ki ise 25 dönümden oluşuyor ve bunları yapıp halkımızın hizmetine sunacağız.

VAN’IN YÖRESEL YEMEKLERİ…

Fatih Türkmenoğlu sunduğu ‘Senin Şehrin’ programında Van yemek kültürlerini tanıtan Akman, “Keledoş Van yöresine ait 1800 yılık yemeğidir. İsminin keledoş olması birçok otun karıştırılmasıyla yapılan bir yemek olduğundan dolayı halk arasında bu ismi almıştır. Kavurmasıyla, pancarıyla ve özelikle tadıyla çok önemli bir yemektir. Bu yemeğimiz genellikle kış mevsimlerinde çok ağırlıklı yapılır. Bu yemek için Van’a gelenler bile oluyor. Kalorisi yüksek aynı zamanda da doğru ve güzel bir kalori. Ayrıca Van’a özgü bir diğer yemeği tanıtan İşletme sahibi Ebuzer Çelik, “Kabak içi dolası dediğimiz farklı bir lezzetimiz var. Yazın kabakların içi boşaltılıp kurutuluyor. Kışın ise Kürt köftesi dediğimiz köfteyi kabağın içerisine doldurarak haşlanmaya bırakılır. Daha sonra da sos olarak sarımsaklı yoğurt ve özel kıymalı sosu döküp servis ediyoruz.  Van’da yetişen kaysılardan da kaysı tatlısı yapılıyor. Önce kayısı biraz suda bekletiliyor, daha sonra yağda kavruluyor ve üzerine bal ekliyoruz ve servis ediliyor.” Cümlelerini kullandı.

ŞEVLİ: “VAN ÖĞRENCİ DOSTU BİR ŞEHİR”

Van’ın bir üniversite şehri olduğunu vurgulayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, “30 bine yakın öğrencinin bulunduğu bir üniversitesi var. Yani Van öğrenci dostu bir şehir. Bütün imkanlarıyla öğrencilerin hizmetinde olan bir kent. Esnafı, halkı gayet misafirperverler. Dolayısıyla öğrenci burada hem maddi hem de manevi olarak çok zorluk çekmiyor. Ayrıca şehir Gastronomi anlamında da iyi bir şehir. Dolayısıyla ucuz bir kent. Tabiatıyla, doğasıyla ve tarihiyle kadim bir şehir. Öğrenciler burada hem sosyal yönden gelişimlerini tamamlayabiliyorlar hem de tarih, kültürel ve turistlik açıdan da eğitim öğrenimlerini sürdürebiliyorlar. Dursun Odabaşı Tıp Merkezi güçlü bir fakülte ve aynı zamanda yaklaşık 680 yataklı bir hastanemiz mevcut.”

ŞEVLİ ÜNİVERSİTEYİ TÜRKİYE’YE ANLATTI

“Yakın zamanda da hastaneye ileri teknoloji ‘Beyin Cerrahi Mikroskobu’ kazandırdık. Van’da daha önce yapılamayan ameliyatlar bu cihaz sayesinde yapılacaktır. Tabi hastanemiz her alanda güçlü ama özelikle bazı alanları ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Hastalarımızın farklı illere gitmesini engelleyecek şekilde Girişimsel Radyoloji, NöroRadyoloji ve Beyin Cerrahi gibi bir konsept halinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni bir beyin ameliyatlarının yapılabildiği üst düzey bir hastane yapmaya çalışacağız. Yani sadece çevre illerden ya da Türkiye’deki şehirler değil, çevre ülkelerden de hasta kabul edecek bir merkez haline getirmek istiyoruz. Üniversite son zamanlarda Teknokent, Mühendislik, Mimarlık, Eczacılık, Diş Fakültesi hatta içerisinde bulanan 19 fakültesiyle çok iyi hizmetler sunmaya devam ediyoruz. Yeni stratejik planımızda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni üçüncü nesil bir girişimci üniversite olmasını istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

İNANÇ: “VAN ÇOK SAYIDA SPORCU YETİŞTİREN BİR KENT”

Van çok sayıda milli sporcu barından bir kent ve spor her şeyden önce bir sağlık olduğunu dile getiren Van İl Gençlik ve Spor Müdürü Nevzat İnanç, “Van çok ciddi sporcular yetiştiriyor. Bu anlamda da gayet mutluyuz. Şu an itibarıyla Van’da 55 bin 160 sporcumuz var. Yine 20 bine yakın dağ sporcumuz var. Hizmet vermeye çalışıyoruz. Ancak pandemiden dolayı gruplar halinde çalışıyorlar. Bu çalışmalar ise gün boyu devam ediyor. İnşallah ilerleyen süreçte ülkemize ve özellikle Van’ımıza güzel başarılarla gündeme geleceğiz. Kendi yetiştirdiğimiz 87 sporcu milli takımlara gitti. Yine kış olimpiyatlarına gönderdiğimiz kayakçı sporcularımız var. Bu anlamda önümüzdeki 2024 olimpiyatlarında başta milli sporcumuz Evin Erginoğuz olmak üzere yaklaşık 8-10 tane sporcularımızla Van olarak aday olacağız. Olimpiyatlarda judo, boks ve atletizmde aday sporcularımız var. Bunları olimpiyatlara göndererek Van’ı ülkemizde hakkettiği yere taşımız olacağız.” Dedi.

VAN YÖRESİNE AİT KİLİMLER YAŞATILIYOR!

Tarihi Van evlerinde Tuşba Kilimi de yaşatılıyor. Dünya çapında ün kazanmış kilimler hakkında bilgi veren kilim eğitmeni Leyla Bulum, “Van Kilimlerinin renkleri çok önemlidir. Bizim koyu ana rengimiz var. Siyah, Lacivert, Kırmızı ve Beyaz tonlar. Ondan sonra birde araya kullandığımız renklerimiz var. Ama genellikle çalışmalarımız daha koyu renkler üzerine oluyor. Çünkü koyu renkler daha çok Van yöresine ait olduğu için genellikle kilimlerde o renkler kullanılır. Birde burasının kışı uzun olduğu için giriş ve çıkışlarda kilimlerinin çok fazla kirliliği belli olmasın diye koyu renkler kullanılıyormuş.”

İNSANLAR İÇİNİ KİLİME DÖKER

“Eskiden nene ve teyzelerimiz iplerin daha da koyu olması için dışardan topladıkları otları siyah çamur denilen çamurlarla karıştırarak renklendiriyorlardı. Kilim daha çok geometrik desenler içeriyor. Bunun nedeni ise o günkü öğrencinin veya kilim yapan herhangi birinin ruh hali ortaya çıkabiliyor. Yani ruh hali kötü ise motifte bir kayma veya renk değişikliği göze çarpıyor. Mutlu ruh haline sahip ise motifleri eşi benzeri görülmemiş bir şekilde işler. Bu kilimlerin bir farklı özelliği ise dili var. Yani içindekileri anlatamayan veya anlatmak istemeyen insanlar bunu kilime yansıtırlar. Kısaca insanlar içlerini kilime dökerler ve kilim de o insanların ruh halini bize anlatır.” Şeklinde konuştu.

MEHER KAPI: 2 BİN 800 YILDAN GÜNÜMÜZE GELEN YAPI!

Van’ın Tuşba ilçesi sınırları içinde bulunan Meher Kapı anıtını tanıtan Tur Rehberi Engin Pişkin, şunları anlattı: “Meher Kapının üzerindeki yazılar çok önemli. Urartuların en önemli kralı Minova döneminde M.Ö 820 yılında inşa edilmiş, çok önemli bir anıttır. Urartuların dini yapısı ilgili bilgilerin olduğunu anıt kapısıdır. Burasını bir sözleşme gibi düşünün 79 tanrı ve tanrıçanın isimlerinin yazıldığı bir yerdir. 94 satırdan oluşuyor. Hangi tarihte ve hangi tanrıya kurbanların adanacağının yazıldığı metinlerden de ibaret. Yani tanrının büyüklüğünden küçüklüğüne doğru sıralı bir şekilde yazıldığını da görebiliriz. Bir de büyükten küçüğe doğru sıralanan adak hayvanlarında fiziksel özelliklerinde düşüş gözükmektedir.”

KENT BAĞLARINDAN KOPMADI…

“Buranın bizim açımızdan da önemli bir yeri vardır. Genç kızlar özellikle ilkbaharda Hıdırellez zamanda buraya gelip piknik yapıyorlar. Aslında Hz. Ali’nin hazinesi ve atının Meher Kapısı’nın arkasında olduğuna inanıyorlar. Daha sonra bir dilek tutuyorlar ve dileklerinin kabul olacağına inanıyorlar. Bu inanış halende devam etmektedir. Bunun bir benzeri anıt kapımızda Van Kalesi’nde var. Bu inanış orada da yapılıyor. Orada ise bu tekerlemeyi söylüyorlar; ‘o yanım keçe bu yanım keçe, tez zamanda elime helal süt emmiş bir geçe’ bu tekerlemeyi söyledikten sonra yine aynı şekilde dileklerinin kabul olacağına inanıyorlar. Coğrafya belliği çok güçlü, bakınız 2 bin 800 yıldan günüme kadar gelmesine kadar üstünden Yahudilik ve Hristiyanlık inançları geçmiş en sonra Müslümanlık dönemine kadar gelebilmiş bir yapıt. Yani üstünden bu kadar zaman geçmesine rağmen bağlarından kopmadığını gösteriyor.”

Editör: TE Bilisim