Van TUYAD-DER öncülüğünde Sanat Sokağı'nda bir araya gelen çok sayıda kişi 18 Mart Dünya Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesi başta PKK Lideri Abdullah Öcalan olmak üzere cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklara Newroz kartı gönderdi.

 

Kart gönderiminden önce açıklama yapan Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün, Politik Tutsaklar Günü'nün önemine dikkat çekti. Türkiye cezaevlerinin birer işkence merkezi olduğunu söyleyen Aygün, "F Tipi cezaevlerinde yaşanan işkence, kötü muamele, hak ihlalleri, AKP hükümeti tarafından 12 Eylül faşist cuntasını aratmayacak şekilde devam ediyor. AKP iktidarı devrimci muhalefeti yok etmek için tecridin tüm biçimlerini devreye koymuştur" dedi.

 

AYGÜN: TUTSAK SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTMAKTADIR

Basın açıklaması okuyan Ahmet Aygün ilk olarak şu ifadelere yer verdi: “Bugün içerisinde geçtiğimiz tarihi dönemeçte, dünyanın her tarafında siyasi tutsak sayısı her geçen gün artmaktadır. Zulme, baskıya ve sömürüye karşı, insanlığın dinmeyen özgürlük tutkusu ağır bedeller ödenerek gelişmiştir. Emekçilere, siyasi örgüt ve kurumlara, insan hakları savunucularına dizginsiz bir saldırı politikası yürüten gerici, faşist burjuva devletler demokratik hak özgürlükleri birer birer gasp ederek, ırkçı gerici yasalarla, güçlendirdikleri militarizmle, "anti-terör" iç güvenlik yasalarıyla, demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmanın, biçim ve yöntemlerini devreye koymuş bulunuyorlar. Emperyalist-kapitalist sistemin hüküm sürdüğü tüm kıtalarda, bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük mücadelesi cevherleri, zindanlarda tecrit edilmişlerdir.”

 

“AVRUPA ÜLKELERİ KENDİLERİNİ DEMOKRASİNİN SAHİBİ GÖRÜYOR”

Aygün ABD ve diğer AB ülkelerinin kendilerinin demokrasinin sahipleri olarak gördüklerini söyledi. Aygün, “Bağımlı yarı-feodal ve yarı-sömürge ülkelere demokrasi pazarlayarak, kendilerini aklamaktadırlar. Ancak, nesnel durumun böyle olmadığı ortadadır. Bunların içinde, bir bölümü düşünceleri nedeniyle tutsak edilenlerdir. Yine "demokrasi beşiği" ABD'de halen yürürlükte olan idamlar, bazı eyaletlerinde fiili olarak uygulanmaktadır. AB ülkelerinde de zindanlar sorunu ABD'den farklı değildir. Başta Fransa cezaevleri olmak üzere, izolasyon ve tecrit bakımından, Faşist diktatörlük altındaki yönetimleri aratmayacak durumdadır. Ayrıca, Türkiye cezaevleri de birer işkence merkezi konumundadır. F-Tipi cezaevlerinde yaşanan; İşkence, kötü muamele, hak ihlalleri AKP hükümeti tarafından, 12 Eylül FC aratmayacak şekilde devam ediyor.” Dedi.

 

AYGÜN: 1677 TUTUKLU HAYATINI KAYBETTİ

AK Parti iktidarının devrimci muhalefeti yok etmek için her yolu devreye soktuğunu dile getiren Aygün şöyle devam etti: “Ayrıca, "tekçi" şövenist politikasının sonucu olarak, Kürt ulusuna yönelik saldırganlığı tepe noktasına varmış durumdadır. Sadece Kürt oldukları için yaklaşık olarak, 9 bin insan tutuklanmıştır. AKP hükümeti F-Tipi cezaevlerinde devrimci tutsaklara keyfi yasaklar koyarak tecrit ve izolasyon en üst biçimde uygulamaktadır. Kitap, dergi yasağıyla birlikte, aylar süren görüş yasaklarıyla, işkenceyi cezaevlerinde olağan bir durum haline getirmiştir. Onlarca hasta tutsağın bulunduğu F-Tipi cezaevlerinde 100'lerce devrimci tutsak ölüm kalım mücadelesi vermektedirler. Adalet Bakanlığı verilerinde bile 2002-2012 yılları arasında cezaevlerine 1677 tutuklu ve hükümlünün çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdi. Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinde 2 bini aşkın çocuk, 120’si ağır yüzlerce hasta, 4 bin 530 kadın, tutuklu durumda. Cezaevlerinde çoğu Kürt 9 binin üzerinde siyasi tutsak bulunmakta.”

 

“2 BİN TUTUKLU ULAŞIMI ZOR YERLERE SÜRGÜN EDİLDİ”

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 3 yılı aşkındır avukat görüşünün yasak olduğunu belirten Aygün, “F Tipi tecrit saldırısı 16 yıldır bütün yoğunluğuyla sürmektedir. İmralı'da Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki 3 yılı aşan avukat görüşü yasağı halen devam ediyor. Bu tecrit uygulamasının bir ayağını da sürgünler oluşturuyor. 2013-14 yılında 2 bin tutuklu ve hükümlü avukat ve ailelerinin ulaşımı zor şehirlere sürgün edilmiş durumda. Bu temelde; Tüm saldırganlıklara karşı yılmadan mücadele eden ve geleceğimiz için, duvarlara inat yüreklerinde özgürlük bahçelerini büyüten siyasi tutsakları selamlıyor. Ve Demokratik Türkiye toplumunu siyasi tutsaklarla dayanışmayı yükseltmeye, tutsakların sorunlarına karşı duyarlı davranmaya, onlara elimizi uzatarak, onlarla dayanışmada bulunarak, dünyayı bizlere zindan etmeye kalkanlara karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Bu inançla; Tüm Devrimci tutsakların Newroz bayramını kutluyor, gelecek Newroz’da özgür bir vatandaş buluşmak dileğimizle onları saygıyla selamlıyoruz.” Sözlerine yer verdi.


ŞEHRİVAN HABER – ÖNDER ALTINAL

 
Editör: TE Bilisim