Milletvekili Özdal Üçer 21 yıldır ceza evinde yatan ve daha önce Karaciğer nakli yapıldıktan sonra Ordu Cezaevine gönderilen Aydın Çubukçu için soru önergesi sundu.

HDP Van Milletvekili Özdal Üçer 55 yaşındaki tutsağın yaşamış olduğu sağlık sorunlarından dolayı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a soru önergesi sundu. Aydın Çubukçu’nun yaşadığı rahatsızlıktan ve karaciğer nakil ameliyatından sonra durumunun daha da kötüleştiğini hatta bir gözünü de kaybettiğini belirti. Üçer, hastanın Ankara ya da İstanbul’a tedavi için sevk edilmesi için yapılan başvurulara cevap gelmediğini söyleyerek, kişinin sağlık hakkının ihlal edildiğini dile getirdi.

ÜÇER: HASTA BİR GÖZÜNÜ KAYBETTİ

Karaciğer nakil ameliyatından sonra Ordu cezaevine sevk edilen Çubukçu’nun bir gözünü kaybettiğini ve ikinci gözünü de kaybetme noktasına geldiğini belirten Üçer, “55 yaşındaki müebbet hapis cezası hükümlüsü Aydın Çubukçu 21 yıldır cezaevinde yatmaktadır. Daha önce Midyat Cezaevinde yatmaktayken Hepatit B hastalığı nedeniyle İzmir’de karaciğer nakli gerçekleştirilmiş, ancak 4 aylık tedaviden sonra (cezasının infazı için) önce Batman’a, buradan da Ordu’ya gönderilmiştir. Son 2 yıldır Ordu Cezaevinde yatmakta olan Aydın Çubukçu; nakil sonrasında (sıklıkla) zorunlu tedavi ve kontrol amaçlı tam teşekküllü bir hastaneye gitmek zorundadır. Ordu İl’inde karaciğer nakli sonrası kontrollerin randımanlı bir şekilde yapılabileceği böyle bir hastane mevcut değildir. Ancak Aydın Çubukçu’nun rahatsızlığı bununla da sınırlı değildir. Bir gözünü tamamen kaybetmiş olan mahkûmun diğer gözünde de %80 görme kaybı bulunmaktadır. Katarakt nedeniyle tedavisi acil olarak yapılması gereken kişinin herhangi bir gecikme neticesinde görme kaybı olan gözünü de tamamen kaybetmesi an meselesidir. Bu nedenle kişi Ankara ya da İstanbul’daki bir Ceza İnfaz Kurumuna Tedavi Amaçlı Sevk Talebinde bulunmuş; ancak bu talebine olumlu cevap verilmemiştir.” Dedi.

“HASTANIN SEVK EDİLMESİ GEREKİLİYOR”

Her insanın kendi sağlığından mesul olduğunu ancak tutuklu olduğu zaman ise insan sağlığından devletin mesul olduğunu belirten Üçer, hastanın diğer gözünü kaybetmeden ve yaşamını yitirmeden sevk edilmesini gerektiğini söyledi. Üçer şu sözlere yer verdi: “Bilindiği üzere mahkûmların “sağlık hakkından” yararlanması açısından devletin pozitif yükümlülüğü, dışarıdaki yurttaşa göre iki kat daha fazladır. Çünkü bu hakka ulaşması için mahpusun kendi iradesi yeterli olmamaktadır. Mahpus bir anlamıyla devlete emanet edilmiştir. Onun vücut sağlığı ve beden bütünlüğünden birinci derecede devlet sorumludur. Devlet mahpusun sağlığı konusunda hiçbir bahanenin veya gerekçenin arkasına sığınamaz. Bu hakkı her koşulda sağlamak zorundadır. Bu koşulları sağlayamıyorsa, kişinin özgürlüğünü kısıtlamaya da hakkı bulunmamalıdır. Dolayısıyla Aydın Çubukçu’nun sevk talebine olumlu cevap verilmemesi kişinin hem diğer gözünü de tamamen kaybetmesine hem de (daha da önemlisi) karaciğer nakli sonrasında oluşabilecek endikasyonlar neticesine yaşamını yitirmesine sebep olacaktır. Bu ise; kişinin (sağlık hakkı ekseninde) yaşam hakkını ihlal eder mahiyettedir.”

ÜÇER, BAKAN BOZDAĞ’A CEVAPLAMASI İÇİN ŞU SORULARI SORDU:

Nakil talebine hangi gerekçelerle ret cevabı verilmiştir? Mahkûmun durumunun Ordu’da daha da kötüleşeceği neden dikkate alınmamıştır? Görme yetisini tamamen kaybetme riskini taşıyan Aydın Çubukçu’nun aynı zamanda karaciğer nakilli bir hasta mahkûm olduğu gerçeği karşısında; oluşabilecek olumsuz bir durumdan bakanlığınızın ita amiri sıfatıyla (yasal açıdan) taşıdığınız sorumluluk nedir? Böyle bir ret kararı bilginiz dâhilinde midir? Başta sağlık hakkı olmak üzere yaşam hakkını hiçe sayan böyle bir ret kararının verilmesinden sonra; (yaşanabilecek olumsuz bir durumun önüne geçebilmek adına) bu talebin yeniden değerlendirilmesi düşünülmekte midir? Sadece Aydın Çubukçu’nun değil; hemen hemen diğer bütün hasta mahkûmların tedaviye ulaşma konusunda benzer engellemelerle karşılaştığı dikkate alındığında; bu anlayış, cezaevleri ile ilgili AKP iktidarı öncesi hâkim olan anti-demokratik tutumun AKP tarafından da tamamen benimsendiğinin bir göstergesi değil midir?


 

(ŞEHRİVAN)

Editör: TE Bilisim