Van milletvekili şu anda kullanılmayan konteynerler için başbakana soru önergesi sundu:
HDP’li Milletvekili Özdal Üçer, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yazılı bir soru önergesi sunarak, Van depreminden sonra Van’ın yaralarının sarılmasında önemli bir ilaç olan konteynerleri IŞİD mağdurlarına vermeyi teklif etti.
Van’da binlerce ailenin depremden sonra barındığı konteynerlerin IŞİD’den kaçan mültecilere verilmesine teklif eden HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Başbakan Davutoğlu’ndan hem IŞİD’den kaçıp Türkiye’ye sığınanlar hem de Van’daki konteynerler hakkında bilgi istedi.
Yazılı önergesinde IŞID’den kaçan göçmenlerin durumunu dile getiren Üçer, yasal veya kaçak olarak Türkiye’ye on binlerce insanın kaçtığını ve bu insanların ihtiyacının karşılanması için Van’daki konteynerlerin kullanılmasını teklif etti. Üçer, “3 Ağustos 2014 tarihinde Irak Şam İslam Devleti (IŞİD - DAİŞ) çeteleri Şengal'i işgal etmiş; IŞİD’in katliamları karşısında “savunmasız” kalan Şengal sakinleri, katliam tehdidi karşısında dağlara sığınmıştır. Êzidî köylerinde katliama başlayan çeteler, kadınları ve çocukları kaçırmış; erkekleri katletmiş; binlerce insan dağlara sığınmak zorunda kalmıştır. Yalın ayak, aç-susuz kaçan ve çoğunluğunu kadın ile çocukların oluşturduğu Şengal halkı, çöl iklimi içinde (en temel ihtiyaç olan) yeme-içme ihtiyacını bile karşılayamamış; çocuklar, anne-babalarının kollarında yaşamını yitirmiştir. Diğer illere sığınabilen ve pasaportları/araçları olan aileler ise Duhok, Zaxo, Laleş, Uludere, Silopi, Cizre, Midyat, Nusaybin, Viranşehir, Batman ve Amed’e gelmiştir. Bunun yanında herhangi bir kimliği bulunmayan on binlerce kişi ise Roboski sınırından geçiş yapmıştır. Geçişler hala devam etmektedir. Sadece üzerlerindeki elbiseleri alan, her şeylerini geride bırakarak çıkan insanların sayısı bir hafta içinde 500 bine dayanmıştır. Bunun yaklaşık 350 bini halen Duhok ve Zaxo merkez ile etrafında konumlanmış durumundadır. Göç dalgasının en yoğun olduğu diğer bölge ise Rojava’dır. YPG/YPJ güçleri tarafından açılan güvenli koridor ile Rojava üzerinden Kürdistan Bölgesel Yönetiminin sınırları içine geçirilen kişi sayısı 120 bini aşmış durumdadır. Yine (pasaportlu-pasaportsuz) on binlerce insan Türkiye’ye geçmiş bulunmaktadır.” Sözlerine yer verdiği önergesinde bu konteynerlerin barına için bir nebze de olsa yararlı olacağını söyledi.
“İHTİYACI KARŞILAR”
Üçer önergesinde ayrıca; “Bu insanların en önemli ihtiyaçlarının başında barınma ihtiyacı gelmektedir. Bilindiği üzere AFAD’ın elinde çok sayıda konteynır bulunmaktadır. Van’da 2011 yılında yaşanan depremlerin ardından AFAD elindeki konteynırlardan bazılarını Van’daki depremzedelerin hizmetine sunmuştur. Söz konu konteynırların halihazırdaki durumu ve AFAD’ın bunları nasıl değerlendirdiği bilinmemektedir. AFAD’ın görevi; toplanan ve atıl durumda kalan konteynırları bir an önce ihtiyaç sahibi kişilere dağıtmak olmalıdır. Dolayısı ile bu konteynırların IŞİD’in katliamlarından kaçarak Türkiye’ye giriş yapan insanların hizmetine sunulması, barınma ihtiyacının bir nebze de olsa karşılanmasına katkı sunacaktır.” Dedi.
ÜÇER O KONTEYNERLERİ SORDU
Öte yandan Üçer, önergesinde Başbakan Davutoğlu’na şu soruları sorarak bilgi istedi; “IŞİD katliamından kaçarak Türkiye’ye sığınan (pasaportlu-pasaportsuz) kaç mülteci bulunmaktadır? Bunların kaçı çocuk kaçı kadındır? Türkiye’ye giriş yapan bu insanlar hâlihazırda nerelere yerleştirilmiştir? Bu insanlara AFAD (ve devletin konuyla ilgili icracı diğer birimleri) tarafından ne tür barınma imkânları sunulmuştur? Van’da yaşanan depremlerden sonra Van halkına kaç adet konteynır verilmişti? Bu konteynırların şu an ne durumdadır? AFAD’ın toplam kaç konteynırı vardır? Bu konteynırların kaçı halihazırda atıl durumdadır? Atıl durumdaki konteynırların, bu insanların kullanımına sunulması düşünülmekte midir? Düşünülmüyorsa; bu yola gidilmemesinin gerekçesi nedir?”
