ŞEHRİVAN ÖZEL: MERAL YILDIZ- 2011 yılında iki büyük ve yıkıcı deprem yaşayan Van aradan geçen 8 yılda depremi unutmak istese de artçı sarsıntılar Van’da deprem gerçeğini taze tutmayı sürdürüyor. 8 yıllık süreçte depremin fiziki yıkımını silmesine rağmen o deprem zihinlerde hala tazeliğini koruyor. Öte yandan bu yıkıma rağmen hala alınmayan tedbirler ve deprem gerçeğinden uzak bir şekilde yapılan şehirleşme riski devam ettiriyor. Binlerce konutun hasar gördüğü Van depreminden sonra yapılaşma daha büyük bir önem kazanırken İstanbul Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü bilim insanları yeni önemli verilere ulaştı. Uzun süredir araştırmalarını sürdüren bilim insanları Erçek Gölü’nün kuzey ve güney kenarlarında iki tane dik açılı henüz kırılmamış ters fayların bulduğunu belirterek Van’a dair kritik uyarılarda bulundu. Van’ın bir çok yerleşim yeri için deprem hatırlatması yapan uzmanlar, yeni süreçte imar planların da bu faylar göz önüne alınarak çizilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren çeşitli zamanlarda 7 ve üstü büyüklüklerde 23 depremle sarsıldı. Erzincan'da 27 Aralık 1939'da meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki depremde 33 bin kişi, Gölcük'te 17 Ağustos 1999'daki 7.4 büyüklüğündeki depremde 17 bin 118 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi de yaralandı. Muş'un Varto ilçesinde 19 Ağustos 1966'da 6.9 büyüklüğündeki depremde 2 bin 394 kişi, Muradiye Depremi'nde ise 4 bine yakın insan hayatını kaybetti. Büyüklüğü 7'nin altında olmakla birlikte 19 Ağustos 1966'da Muş'un Varto ilçesindeki 6.9 ve 9 Kasım 2011'deki Van'ın Edremit ilçesindeki 5.6 büyüklüğündeki depremler büyük hasara yol açtı. Uzmanlar sıklıkla deprem ülkesi olduğumuzu dile getirirken, vatandaşlarında tedbirli olması yönünde uyarılarda bulunuyor. Son olarak İstanbul Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü bilim insanları, Erçek Gölü’nün kuzey ve güney kenarlarında iki tane dik açılı henüz kırılmamış ters fayların bulduğunu belirtmişti.

TÜRKİYE DEPREM KUŞAĞINDA YER ALIYOR

Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 23 depremle sarsıldı. Sismik açıdan oldukça aktif bir ülke olan Türkiye, Avrasya-Arap-Afrika levhası arasında yer alıyor. Türkiye, sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattıyla deprem kuşağında bulunuyor.

VAN’DA KIRILMAMIŞ TERS FAYLAR BULUNDU

İstanbul Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü bilim insanları, Erçek Gölü’nün kuzey ve güney kenarlarında iki tane dik açılı henüz kırılmamış ters faylar buldu. Van’da oluşan depremler ve sonraki artçı şoklarla ilgili matematik modelleme yapan Van YYÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, Erçek Gölü bölgesinde buldukları ters fayların uzun vadede büyük bir risk oluşturduğunu bildirdi. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü ile birlikte Van’ın hemen doğusunda yer alan Erçek Gölü’nde çok önemli bir çalışma yaptıklarını ifade eden Doç.Dr. Mustafa Toker, buldukları ters fayların sıkışmaya bağlı olarak gölü doğu ve batı olarak açtığına dikkat çekti.

“DİK AÇIYA SAHİP FAY ARASINDA BİR BAĞLANTI VAR”

Konuya ilişkin konuşan Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, bölgede oluşabilecek herhangi bir depremin Erçek Gölü’ndeki ters fayları, Van depremini üreten fayı ile Çaldıran fayını da etkileyeceğini söyledi. Streslerin ve artçı şokların transferlerini tek tek analiz ederek geleceğe dair deprem olasılık modelleri geliştirdiklerini dile getiren Toker, “İstanbul Üniversitesi ve Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü ile birlikte Van’ın hemen doğusunda yer alan Erçek Gölü’nde çok önemli bir çalışma yaptık. Erçek Gölü’nün kuzey ve güney kenarlarında iki tane dik açılı henüz kırılmamış, kendisini ortaya çıkarmamış ters faylar bulduk. Erçek Gölü’nün kuzeyindeki ve güneyindeki bu ters faylar sıkışmaya bağlı olarak gölü doğu ve batı olarak açıyorlar. Erçek Gölü’nün kuzeyinde ve güneyindeki faylar ile Van depremini üreten dik açıya sahip fay arasında bir bağlantı var. Dolayısıyla bu bölgede oluşabilecek herhangi bir deprem, Erçek Gölü’ndeki ters fayları ve Van depremini üreten fayı ile Çaldıran fayını da etkileyecektir” dedi.

“BULUNAN YENİ FAYLAR İMAR PLAN HARİTALARINA GEÇİRİLMELİ”

Bulunan yeni ters fayların en kısa zamanda imar plan haritalarına eklemesini ve bina katlarının da buna göre yapılması gerektiğinin altını çizen Toker, “Çarpanak Adası’nın kuzeyine doğru çıktığımızda; Mollakasım, Yeşilsu ve Erciş açıklarına gittiğimizde artçı şoklara bağlı olarak stres birikimin kuvvetlendiğini görüyoruz. Bu nedenle buralardaki zeminin çok dikkatle ilgilenmesi, takip edilmesi, buradaki zeminin yapısına göre, zeminin jeofizik parametrelerine göre bina katlarının yapılaması gerekiyor. Erçek Gölü ile Van Gölü’nün etrafında bulduğumuz bu faylar, en kısa zamanda imar plan haritalarına geçirilmelidir. Bu parametrelere göre zeminler parsel düzeyde belirlenmeli ve bina katları da buna göre yapılmalıdır” diye konuştu.

“UZUN VADEDE RİSK OLUŞTURUYOR”

Bulunan yeni fayların kısa vadede bir risk oluşturmadığını ama uzun vadede büyük bir risk arz edeceğine dikkat çeken Toker, “Ters faylarla bir ortamı kestiğinizde oradan bir enerji çıkacaktır. Ters faylar yapıları gereği iki bloğu birbirine sıkıştırdıkları için ortamda yüksek bir enerji çıkıyor” şeklinde konuştu.

“AYVACIK DEPREMİN BÖLGE İÇİN RİSKİ YOK”

Geçtiğimiz günlerde Van’ın Saray ilçesinde ve Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen depremleri de değerlendiren Toker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birkaç hafta önce Saray ilçesinde 4 büyüklüğünde bir artçı şok oluştu. Büyüklüğü 4 olan artçı şokların kümelenme şekli olarak sınıflandırılabiliyor. Bu artçı şoklar kısa vadede her hangi büyük bir depremin habercisi değildirler. Fakat 4 büyüklüğündeki artçı şoklar, bize en fazla stresin nerelerde yoğunlaştığını, nerede biriktiğini, nereleri tetikleyebileceğini gösteriyor. Diğer taraftan Çanakkale açıklarında Ayvacık’ta olan depremin Van ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki depremlerle hiçbir ilgisi yoktur.”

Editör: TE Bilisim