İçişleri verilerine göre son üç yılda çocuk yaşta evlilikler 130 bini geçmiş durumda. Gerek çocuk yaşta evlilikler, gerekse de kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için yapılan çalışmaları Van Kadın Derneği (VAKAD) Aktivisti Belde Bayındırlı ile görüştük. Çocuk yaşta evlilikler için her kesimin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyen Bayındırlı, ayrıca kadınların aileleri tarafından mal olarak görüldüğünü belirtti. Çocuk yaşta evliliklerin ve kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için öncelikli olarak erkek egemenlik zihniyetinin değişmesini vurguladı. Bu iki konu için çalışmalar yaptıklarını ve her zaman üzerlerine düşen görevleri yapacaklarını dile getirdi.

BAYINDIRLI: ZİHNİYET DEĞİŞMELİ

VAKADA aktivisti Belde Bayındırlı, çocuk yaşta evlilikler konusunda hükümetin üzerine düşen her şeyi yapması ve kadına yönelik çalışmalarını değiştirmesi gerektiğini söyledi. Bayındırlı, “Çocuk yaşta evlilikler ile ilgili bizlerde bilgilendirme toplantıları yaptık. Mahalle Mahalle ve köy köy dolaşıp bu bilgilendirmeleri yaptık. Bu sorunla ilgili STK’lar bir şeyler yapıyorlar, bir yerlere gidiyorlar. Ama devletin ve iktidarın yaptıkları da çok önemlidir. Üniversite öğrencilerini bile evlendirmeye çalışan bir zihniyet var. Bunlar evlensin, çocuk yapsınlar deniliyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum kontrol açıklaması ile çocuk yaşta evliliklerin olmaması çok zor. Bu evliliklerin önüne geçilmesi için öncelikli olarak bu zihniyetin değişmesi gerekiyor. Bu zihniyete sadece STK’ların çalışması ile değil, devletinde yapması gerekenler var. Ve bu anlamda ciddi bir değişim ve dönüşümün yapılması gerekiyor. Ama şunun da bilinmesi gerekiyor ki, her ne olursa olsun biz her zaman çalışmalarımıza devam edeceğiz ve çocuk yaşta evliliğin önüne geçilmesi için elimizden geleni yapacağız. Gerek alanlarda olsun, gerekse de diğer alanlarda biz bu evliliklerin yanlış olduğunu anlatıyoruz. Seminerler yaptık ve çalışmalarımız devam edecek.” Dedi.

‘ŞİDDET ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ’

Çocuk yaşta evlilikler ve kadına yönelik şiddetin kadınlar tarafından artık doğal olarak görüldüğünü belirten Bayındırlı, çocuk yaşta evliliklerin eski zamanlardan geldiğini vurguladı. Bayındırlı, “Çocuk yaşta evlilikler bir yandan da kanıksanıyor. Kadınlar yani bizler bu yapılanlardan sonra artık bir nevi bunu kabul ediyoruz. Köylerde ve mahallelerde bu konu artık o kadar doğal bir hal almış ki, kadınlar ve kızlar buna artık alışıyorlar. Ancak buna kesinlikle alışılmamalı. Bu anlamda kimin üzerine ne görev düşüyorsa görevini yapması gerekiyor. Valisinden, imamına, jandarmasına kim olursa olsun bu konuda sessiz kalmaması gerekiyor. Çünkü o topluluğa ve o insanlara çok büyük haksızlıklar yapılıyor. Bu kadar sağlıksız bir durumun önüne geçilmesi gerekiliyor. Çocuk yaşta evlilikler eskilerden bu günümüze kadar gelen bir sorundur. Eskiye nazaran elbette ki daha iyi bir durumdayız. Ama yine de eksikliklerimiz var. Bu anlamda basınında üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Kadın cinayetleri bu kadar basit bir şekilde haberlerde verilmemeli. Bir kadın katledildiğinde katledilen kadının değil de onu katledenin fotoğrafı verilmesi gerekiliyorken, yine kadın ön plana çıkarılıyor ve yine kadın mağdur ediliyor. Bu anlamda herkes üzerine düşeni yapmazlarsa bu konunun üzerine geçilemez.” Dedi.

BAYINDIRLI: AİLELER VİCDANSIZCA DAVRANIYOR

18 yaşındaki kızların evlendirildiğini ve bu yaşında resmi olduğunun söylendiğini belirten Bayındırlı, ancak bu yaşın resmi olmasına rağmen o yaştaki birisinin halen çocuk olduğunu söyledi. Bayındırlı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim yaptığımız çalışmalar var bunun yanı sıra bize gelen kadınlar var. Bu kadınların yüzde 80’ni çocuk yaşta evlendirilen kadınlardır. Ve bu kadınların aynı şekilde yüksek oranı, ya okuma yazma bilmiyor ya da sadece ilkokula kadar okumuşlardır. Örnek olarak 50-60 yaşındaki kadınlar okuma yazma konusunda sıkıntılar yaşadılar. Ama 20-30 yaşındaki kadınların okumaması çok zor bir durum. Eğitimlerinden çok geride kalıyorlar. Bunun yanı sıra gelişim ve sağlık konusunda çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Bu yüzden gelişimini tamamlamayan ve eğitimini tamamlamayan kızalar evlendiriliyor ve bu da çok yanlış bir durumdur. 18 yaş resmi olarak görülüyor. Ama inanın bana 18 yaş halen çocukluk yaşıdır. Evlendirilme konusunda ailelerinden şiddet gördükleri için kurtuluş yolu olarak da evlendirilen çok sayıda kız var. Çocuk yaşta evlilikler için bir değil, çok sayıda zorla evlendirilme durumlar var. Bunun yanı sıra başlık parası denilen bir durum var. Bu da çok kötü bir durum. Kız çocuğu mal olarak görülüyor ve o kızları resmen satılıyorlar. Bunu da geçtik aileler kendilerini savunmak için kendi istekleriyle diyorlar. 18 yaşındaki bir çocuk ne istediğini bilir mi? Bir kıza sen okumak ister misin, ya da araba ister misin diye sormuyorlar. Ama evliliğe geldiğinde kendi istekleri olduğunu söylüyorlar. Kızlar bunu isteseler bile ailenin bunu yapmaması gerekiyor. Bu anlamda çok vicdansızca davranıyorlar.”

‘HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN’

YAKA-KOOP’un başlatmış olduğu proje ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bayındırlı, projeyi her zaman destekledikleri söyledi. Bayındırlı ayrıca sadece STK’ların değil yerel aktörlerinde çalışmalar yapması gerektiğini söyleyerek, “YAKA-KOOP’un başlatmış olduğu proje çok önemli bir proje ve bizlerde bu projeyi kesinlikle destekliyoruz. Çocuk yaşta evlilikler ile ilgili bu tür çalışmaların elbette ki yapılması gerekiyor. Ancak bunu sadece STK’ların değil, her kesimin yapması gerekiyor. Oradaki yerel aktörlerinde bu anlamda bu tür çalışmalar yapması gerekmektedir. Özellikle yerel aktörler ve diğer yetkililerin bu anlamda önemli rolleri var. Bunun yanı sıra bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. İşte bu yüzden de az önce belirttiğim gibi, her kesimin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bunun için öncelikli olarak erkek egemenliğinin bitmesi gerekiyor ve herkesin eşit olduğu bir egemenliğin yapılması gerekiliyor. YAKA-KOOP’un imamları ve muhtarları işin içine dahil etmesi çok güzel bir çalışma ve bizlerde bunu çok destekliyoruz. Bunun yanı sıra komşulara ve diğer insanlara da çok iş düşüyor ve bu anlamda duyarlı olması gerekiyor. Bizim geçtiğimiz yıllarda buna benzer çalışmalarımız oldu, bundan sonrada muhakkak çalışmalar olacaktır.” Dedi.

BAYINDIRLI: KADINLAR AİLEDE GÜVENLİ DEĞİL

Açıklamasının sonunda kadına yönelik şiddet ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayındırlı, şiddetin çocuk yaşta evlilikten doğduğunu ve kadına yönelik şiddetin dışarıdaki insanlardan değil, ailedeki bireyler tarafından uygulandığını söyledi. Bayındırlı, “Bizde her zaman şiddet olmuştur. Yani güçlü olan biri güçsüz olana her zaman şiddet uygulamıştır. Kadına yönelik şiddet bu anlamda ön plana çıkmaktadır. Buna bağlı olarak zaten çocuk yaşta evlendirilen çocuklar muhakkak şiddet görüyorlardır. Ayrılmak isteyen ve hayatını değiştirmek isteyen kadınlar öldürülüyor. Erkek yine aynı şekilde o kadını kendi malı olarak görüyor ve kadın ayrıldığında onu öldürüyor. Bu tür ölümleri dışarıdaki bir insan yapmıyor. Her zaman ailedeki bireyler tarafından yapılıyor. Bu anlamda kadınlar böyle bir durumda kendi evlerinde tehlike içindedirler. Aile bireyleri ya o kadını öldürüyor, ya da kadına kötü davranarak, sevdiklerinden uzak tutarak, dışlayarak ve ölse de kurtulsak diyerek intihara sürüklenmesine neden oluyor. Kadınların aileden başka bir yeri olmadığından dolayı ve artık dayanamadığından dolayı kendi hayatına kıyıyor. Bu anlamda o insanlar için kadınların hiçbir değeri yok. Sadece mal olarak görülüyor.”


Önder ALTINAL – Şehrivan ÖZEL

Editör: TE Bilisim