Önder ALTINAL - Şehrivan


 

Bölgede olduğu gibi kentte de büyük zararların oluşmasına neden olan Kobanê protestoları sonrası başlayan olaylarla ilgili değerlendirme için gazetecilerle bir araya gelen Van Valisi Doğan, gündeme dair bazı soruları da yanıtladı. Kentte son zamanlarda bazı siyasi çevrelerin ve STK’ların kentte başlatılan yoğun güvenlik önlemleri ile ilgili eleştirilerini de değerlendiren Doğan; “Olağanüstü hal şartları oluşsa zaten ilan ederdik. Bu söylemlerin siyasi söylemlerden ibaret.” Şeklinde konuştu. Vali Doğan Kobanê çağrısı için resmi bir izin olmadığını da sözlerine ekleyerek gerekli tedbirleri aldıklarını belirtti.

Van Valisi Aydın Nezih Doğan, Van’daki Kobanê eylemleri sonrası esnafın zararının karşılanması için düzenlediği toplantıda olaylar ve kentteki gidişata dair de bazı soruları yanıtladı. Özellikle kentteki yoğun güvenlik önlemleri, Dünya Kobanê günü ile birlikte yapılan sokağa çıkma çağrısı ve diğer birçok konuyu değerlendiren Vali Doğan, bugünkü Kobanê eylemleri noktasında da güvenlik önlemlerini aldıklarını belirtti.

“DEVLET VATANDAŞIN SİYASİ TERCİHİNE GÖRE ÇALIŞMAZ”

Vali Doğan, bir gazetecinin olaylarda sadece belli siyasi görüşe sahip olan esnafa zarar verdiğini bazı kesimlere ise müdahale edilmediği ile ilgili bir soruya; “Bu işyerlerini yakıp yıkanların bir temel akılla hareket etmiş olduğuna ilişkin çeşitli iddialar var. Bizlerde esnaf ziyaretlerine gittiğimiz zaman bu söylemler ifade edildi. Ancak bizimde buna bakmamız için elimizde somut delilerin olması gerekiyor. Vatandaşlarımızın siyasi arka planları ilişkin net bir çalışmanın yapılması gerekiliyor. Ancak demokratik bir hukuk devletinde bunun yapılması çok doğru bir karar olmaz. Ama vatandaşlardan gelen iddia işte sadece belli siyasi görüşe sahip olan insanların mal varlıklarına zarar verdiği iddiası oldu. Ancak devlet dediğimiz aygıt hangi vatandaşın hangi siyasi partiye oy verdiği şeklinde bir çalışma yapacak bir aygıt değildir.” Şeklinde cevap verdi.

İHTİYAÇ OLSA OHAL İLEN EDİLİRDİ

Gazetemizin Kobanî eylemleri öncesi yapılan çağrı ve kentte bazı kesimlerin Van’da OHAL ilan edildiği şeklinde bir güvenlik önlemleri alındığı yönündeki eleştirileri üzerine sorduğu soruyu da yanıtlayan Vali Doğan; “Açık istihbarat kaynakları dediğimiz şeyler bir takım temel çağrıların bazı siyasi odaklardan yapıldı söyleniliyor. 1 Kasım Cumartesi günü bir takım şeyler yapacağız diye bir takım siyasi çağrılar var. Bu yüzden bir hazırlık yapıldığı da anlaşılıyor. Devlet de bu anlamda etkin tedbirlerini alıyor. Yani güvenlik ile özgürlük arasından ideal bir denge oluşturmaya çalışıyor. Bu doğal bir mekanizmadır. Orada bir sorun olduğu zaman daha üst düzeyde bir güvenliğin alınması gerekiliyor ya da sorunlar azaldıkça oradaki güvenlik önlemleri daha da azaltılıyor. Asıl olarak yapılmaya çalışılanda budur. Tabi içerisini bir takım siyasi konularda beyanlarda bulunmak mümkündür. Böyle bir şey de yapmak siyasetin üstün hakkıdır. Ancak Türkiye’de anayasal düzeyde olağanüstü hal ve sık yönetim hallerde düzenlenmiştir. İhtiyaç olsaydı, bu olağan üstü hal ilan ederdi. Ancak böyle bir şeye gerek duyulmadığı için böyle bir önlem alınmadı. Bu alınana tedbirlerinde başka dönemler ile mukayese edilmesi sadece bir siyasi değerlendirmeden ibarettir. Asıl olarak vatandaş en doğal haliyle hayatlarını yaşamaya devam ediyorlar. Bu yüzden güvenliğin var olmasından kaygı duyan insanlar, güvenliği bozmaya çalışan insanlardır. Bu söylemler de siyasi söylemlerdir.” Dedi. Öte yandan Vali Doğan siyasilerin 1 Kasım için resmi bir izin alıp olmadığı sorusuna ise; “Bize herhangi bir başvuru olmadı.” Dedi.

KÜÇÜK NEHİR 4 KOLDAN ARANIYOR!

Öte yandan Vali Doğan son olarak Gürpınar’ın Kırkgeçit Mahallesi’nde kaybolan Nehir Aslan’ın durumu ile ilgili olarak ise şu bilgileri paylaştı; “Malumunuz Gürpınar İlçemizin Kırkgeçit Mahallesinde Nehir adlı küçük bir kızımızın kaybolması hadisesi oldu. Bu hadise saat 13.00 sularında meydana geldi. Bizim idareye intikal ettiği saat ise 15.45’ti. Yani epey bir zaman sonra intikal etmiştir. Bu bilgi alındıktan sonra yetkili birimlerimiz ve ekiplerimiz bölgede teknik cihazlar ve arama köpekleri ile arama çalışmaları başlattılar. Ancak aramalardan bir sonuç alınamadı. Sonraki gün insansız hava araçları ve helikopter görevlendirildi. Bu aramalarda 200’e yakın personel görev aldı ve aramalara devam etti ancak yine bir netice alınamadı. Bugün yine arama çalışmalarıyla devam ediyoruz. Yapılan bu çalışmalarda 4 yaşındaki bir çocuğun gidebileceği mesafelere kadar ki tüm yerler en az 3’er sefer arandı. Fakat bir netice alınmış değil. Biz bunun yanı sıra işin başka bir boyutu olur diye özel bir ekip kurduk ve onlarda bu kaybolma meselesinin başka bir boyutu olur mu diye bir çalışma başlatıldı. Ancak şu ana kadar somut ve üzerine konuşulur bir değer elde edilmiş değil. Çocuğun bir geçici köy korucusunun çocuğudur ancak biz bunu bir terör olayı olarak görmüyoruz. Biz bunun dışında yaşanılabilecek kaçırılma veyahut diğer yaşanılabilecek olaylar üzerinde duruyoruz.

Editör: TE Bilisim